instruction
stringlengths
324
10.1k
input
stringclasses
1 value
output
stringclasses
5 values
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Antep dört köşe Şampiyonlar Ligi vizesi alan F.Bahçe ve G.Saray’ın ardından Kırmızı - Siyahlılar da UEFA Kupası’nda tur atladı. Zimbru’ya şans tanımadı, Fatih, Maxim, Hasan Özer ve Mustafa’nın golleriyle farka ulaştı GAZİANTEP, ikinci kez katıldığı UEFA Kupası’nda bu kez şeytanın bacağını kırdı. Geçen sezon İspanyol Alaves ile deplasmanda golsüz berabere kalan Kırmızı - Siyahlı ekip, evinde rakibine yenilmekten kurtulamamıştı. Bu kez ön elemede Moldova’da golsüz berabere kaldığı Zimbru’ya şans tanımadı ve zafer haftasını firesiz kapattı. İlk tura çıktı KARŞILAŞMANIN 2. dakikasında Fatih’le öne geçen temsilcimiz, 31. dakikada Maxim’le farkı ikiye çıkardı. İlk yarının son dakikasında Cebotari’nin golü rakibi umutlandırdı. İkinci devreye de kontrollü başlayan Gaziantepspor, 62. dakikada Hasan Özer ve 82. dakikada Mustafa Şahintürk’ün sayılarıyla UEFA’da ilk turu yakaladı. Celal Doğan gururlu ZİMBRU galibiyetinin ardından Başkan Celal Doğan futbolcularıyla gurur duyduğunu söyledi. Doğan, "Türkiye’nin beşinci büyüğü olmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Oyuncularım tek kelimeyle mükemmeldi. Onlarla ne kadar gurur duysam azdır" diye konuştu. Teknik Direktör Tevfik Lav ise, "İlkleri başarmaya, önemli başarılara imza atmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı. M.Polat’a 2 maç ceza PFDK, Gaziantepsporlu Mehmet Polat’a Trabzon maçında yardımcı hakeme hakaret etmekten iki maç ceza verdi. Gençlerbirliği’nden Tolga ile Samsun’dan Vural’ı ise birbirlerini tahrik ederek, hakaret etmekten 1’er maç menle cezalandırdı. Öte yandan Gaziantep ve Gençlerbirliği’nin ilk turdaki rakipleri bugün belli olacak. Monaco’da gerçekleştirilecek kura çekimi saat 13.00’te başlayacak.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. BJK Başkanı Yıldırım Demirören'in amcası Bilgin Demirören, ailesinin tüm itirazlarına rağmen kendisinden yaşça küçük sevgilisi Ebru Yener'den vazgeçemiyor. Bodrum Divan Palmira'da tatil yapan iki sevgili çifte kumrular gibi... İkili, sonbaharda evlenmeyi planlıyormuş. Her an el ele göz göze olan Demirören ve Yener şimdiden balayında gibiler.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Muhteşem serüven! Trabzonspor'un hocası Ziya Doğan, yeni sezonda muhteşem bir takım yaratıp, şampiyonluğu kovalayacaklarını söyledi İddialı mesajlar BORDO-Mavili ekibin teknik direktörü Ziya Doğan, kendisine, takıma, camiaya ve potansiyele güvendiğini belirterek, daha önce yaptığı iddialı açıklamalarının arkasında durdu. Tecrübeli hoca, "Önümüzdeki yıl için hedefim muhteşem bir Trabzonspor sunarak, Şampiyonlar Ligi ve şampiyonluk. Altı kez şampiyon olmuş bir takımın başındayım. Neden iddialı olmayayım ki?" diye konuştu. 'Çalışan oynar' GENEL anlamda kısa sürede büyük değişim beklemenin hayal olduğunu ifade eden Ziya Doğan, "Bunun için zamana ihtiyaç var. Ancak Trabzonspor, benim olduğum dönemde mazerete sığınmayacak" dedi. Sistemine uymayan oyuncuya forma vermeyeceğini kaydeden Doğan, "Ancak böyle bir oyuncu şu an yok. Bir teknik adam bindiği dalı kesmez. Çalışan oyuncum formayı alır" açıklamasını yaptı. İbrahim'den ilginç itiraf ÜMİT Milli takıma ilk kez çağrılan ve ortaya koyduğu futbolla beğeni toplayan İbrahim Ege, ikinci yarıya iyi hazırlanamadıklarını söyledi. Genç futbolcu, "Takım olarak istenilen düzeyde değiliz. Tempomuz düşük. Taraftar daha baskılı ve rakibi korkutan bir Trabzonspor istiyor. Biz şu anda böyle bir takım değiliz. Ayrıca devre arasında iyi hazırlanamadık. Eksiklerimizi gideremedik. Beklenen Trabzonspor'u izlettiremedik" ifadelerini kullandı. Kitap çıktı 1967 yılında kurulan Trabzonspor'un ilk kez bir kitabı yazıldı. "Fırtına, İhtilal, Efsane; Trabzonspor" adıyla yayınlanan kitapta, Trabzon'da futbolun tarihinden Bordo - Mavililer'in kuruluşuna, efsane oyunculardan taraftar gruplarına kadar farklı konularda birçok yazı bulunuyor. Genel Kurul Üyesi Hakan Kulaçoğlu, kitabı 2.5 yıllık bir süreçte hazırladığını söyledi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Brad Pitt Madam Tussauds'da soyundu HOLLANDA'nın başkenti Amsterdam'da bulunan Madam Tussauds Balmumu Müzesi'ni ziyaret eden bir turist, ABD'li aktör Brad Pitt'in balmumu heykeline sarılarak objektiflere poz verdi. Brad Pitt'in balmumu heykelinin, müzeye bugüne kadar konan ilk üstü çıplak heykel olduğu belirtildi.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Bu yöntemle tedavi sonrasında, ereksiyon sıkıntısı da neredeyse hiç yaşanmıyor. Acıbadem Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ferruh Şimşek, greenlight lazer teknolojisiyle büyümüş olan prostat bezinin "buharlaştırıldığını" belirten Şimşek, yöntemin ABD’de tıbbî cihazların kullanılmasını denetleyen FDA (Food and Drug Administration) tarafından onaylandığını bildirdi. Greenlight yönteminin prostat tedavisinde kısa sürede etkili çözüm sunduğunu bildiren Şimşek, "TUR ya da açık prostat ameliyatı gibi tedavi yöntemlerinden daha kısa sürede etkili çözüm sunar" dedi. Yöntemin riskinin az olduğunu kaydeden Şimşek, işlemin isteğe bağlı olarak lokal, bölgesel veya genel anestezi ile yapılabildiğini kaydetti. Şimşek’in verdiği bilgiye göre, ortalama operasyon süresi 20-45 dakika, hastanede yatış süresi ise genellikle bir günü geçmiyor. Şimşek, yöntem hakkında şu bilgileri verdi: "Işın uyarıları prostatın dokusuna yöneltilerek çabuk ve nazik bir biçimde onu kansız bir biçimde buharlaştırır. Bu laser fotoselektiftir ve hemoglobine yüksek ilgisi vardır ve bu nedenle kanama gözlenmez. Ayrıca prostat dokusunu kömürleşme ve artık doku bırakmadan etkin bir şekilde buharlaştırır. Bu laser 1-2 milimetre derine etki ettiğinden etkisi kontrol altındadır. Buharlaşan alanın altında yaygın hasar yapmaz. Bütün bunlar bu yöntemin neden başarılı olduğunu açıklamaktadır." Yöntemin, ereksiyon sorununa yol açmadığını kaydeden Şimşek, "Greenlight lazer cihazıyla prostat buharlaştırılması işleminde, lazer buharlaşan dokunun en fazla 1-2 milimetre daha derinine etki ettiğinden çok daha derinlerden geçen sertleşmeyle ilgili sinire zarar vermiyor. Retrograd ejakülasyon (meninin dışarı gelmemesi, idrar torbasına geri kaçması) görülme oranı azdır. Açık ve kapalı ameliyatlarda bu oran yüzde 80-90’lar seviyesindeyken bu yöntemde yüzde 25 civarında görülüyor" diye konuştu. Şimşek, yöntemin, idrar tıkanıklığına yol açan prostatı olan hastalar, cerrahi tedavi gereken tüm prostat büyümesi hastaları, idrar kesesi boynunda daralma ve yükseklik olan hastalar, ilaç veya diğer tedavilerin başarısız olduğu hastalar için de uygun olduğunu kaydetti.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. İstanbulspor’un 3 puan orucu: 0-0 Ligde galibiyete hasret kalan Sarı-Siyahlı takım, evinde Malatyaspor engelini de aşamadı, bir puanla yetindi Mithat çıktı, işler karıştı LİGDE beklenen patlamayı bir türlü gerçekleştiremeyen İstanbulspor, evinde Malatyaspor ile berabere kaldı. Beş haftada bir beraberlik, dört yenilgi alan Boğalar, güçlü rakibi karşısında 90 dakika sonunda bir puana razı oldu. Orta saha mücadelesi şeklinde geçen maçta, iki takım da son vuruşlarda etkisizdi. Malatyaspor’da gol umudu Mithat, lifi atınca 17. dakikada oyundan çıktı. Karşılaşmayı yedi bine yakın Malatyasporlu taraftar da izledi. Maçın karnesi HAKEMLER: Ünsal Çimen, Adil Sinem, Volkan Alabaş İSTANBULSPOR: Ali (6) - Niyazi (6), Bekir (6), Saffet (6) - Petkov (6), Musa (6) (İlker Dk.83), Selçuk (6), Saidou (7), Güven (6) (Zeki Dk.77 (4) - Gürkan (6), Fazlı (5) (Kona Dk.67 (5) MALATYASPOR: Milosevski (6) - Tolga (7), Arsim (5), Selim (6), Mert (6) - İlhan (5), Ayman (7), Mehmet (6), Duro (6) (Sertan Dk.88) - Mithat (4) (Ufuk Dk.17 (6), Hasan Özer (6) (Fazlı Dk.62 (6) SARI KARTLAR: Petkov, Saidou, Selçuk, Bekir (İstanbul), Ayman, Mehmet (Malatya)
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Ruslana diplomatik kriz yarattı Eurovision birincisi Ruslana'nın Kemer'de verdiği konserin ücretini alamaması, Türkiye ile Ukrayna arasında diplomatik kriz yarattı. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı'mızdan yardım istedi. Türkiye'ye gelip konser veren bu yılın Eurovision birincisi Ukraynalı sanatçı Ruslana'nın, Türk organizatörler tarafından dolandırılması diplomatik mesele oldu. Diplomatik pasaport taşıyan Ukraynalı sanatçıyı dolandıran Nokta Organizasyon'un sahipleri Orhan Tokgöz ve Taner Kaya ise, ortadan kayboldu. Diplomatik krize neden olan dolandırıcılık olayı geçtiğimiz temmuz ayında yaşandı. Ruslana'nın 10 Temmuz'da Belek'deki Cornelia De Luxe Resort Otel'in kutlamasında sahneye çıkacağını öğrenen Nokta Organizasyon firmasının sahipleri Tokgöz ve Kaya, Kemer'de de konser vermesi için Ruslana'nın menajeri ile irtibat kurup, anlaştı. Anlaşmaya göre, Ruslana Kemer'in eğlence merkezleriyle ünlü Ayışığı'ndaki Aura Moonlight'da konser verecekti. Ruslana anlaştığı gibi Aura Moonlight'da sahneye çıktı. Ancak, organizatörler Orhan Tokgöz ve Taner Kaya, konser bitmeden ortadan kaybolurken, konser biletlerinden Ruslana'nın menajeri Todua'ya verilen bölümünün de sahte olduğu anlaşıldı. Aramalara rağmen Tokgöz ve Kaya bulunamazken, konser parasını alamayan Ruslana, eylül için planlanan Türkiye turnesini iptal edip, ülkesine döndü. Ruslana'nın hükümet yetkililerine parasının alınması için başvurması üzerine, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yardım istedi
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Hande Ataizi gizlice evlendi Hande Ataizi1.5 yıldır birlikte olduğu sevgilisi avukat Fethi Pekin ile dün Ritz Carlton Oteli'nde aile arasında yapılan nikahla evlendi. Otelin residance bölümünde Pekin'in kendisine ait olan dairede 19.30'daki kıyılan nikaha gazeteciler alınmadı. Aile arasında alınan kararla basına hiçbir şekilde görüntü ya da fotoğraf verilmeyeceği açıklandı. Fethi Pekin'in babası Ahmet Pekin oğlunun Hande Ataizi ile evlenmesine karşı çıkıyordu
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Islıkçılar Swatch'u zora soktu İki çalışan, işten çıkarılınca "Swatch grubunda vergi kaçırılıyor ve fiyatlar şişiriliyor" diyerek vergi otoritelerine başvurdu. Dünyanın önde gelen saat üreticilerinden Swatch Grubu, işten ayrılan iki çalışanın şirkette vergi kaçırıldığı ve kâr transferi yapıldığı gerekçesi ile otoritelere başvurduğu için sıkıntılı günler yaşıyor. Financial Times'ın (FT) haberine gore, ellerindeki şirket içi yazışmalar ve elektronik postalar ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) vergi otoritelerine başvuran iki eski Swatch çalışanı grubu ürettiği saatleri ülkelere farklı fiyatlarla satmakla suçluyorlar. Üretim noktasından satılacak ülkelere transfer yapılırken eklenen kâr marjının değişmesiyle kârın merkezde kaldığı ve uygulanan politikaların kanunun izin verdiği vergi planlama uygulamalarını aştığı da yöneltilen suçlamalar arasında. Şirket içi yazışmalarda vergi konusundaki yazışmaların okunduktan sonra silinmesi ve vergi denetlemeleri sırasında kesinlikle ele geçmemesi gerektiği ve son olarak da önemli direktiflerin güvenli telefonlardan verilmesi şeklinde uyarılar olduğu belirtiliyor. Tüm dünyaya ürünlerini satan global şirketlerin fiyatlama uygulamaları sık sık gündeme geliyor. Ülkelerin farklı vergi düzenlemeleri nedeniyle fazladan vergi ödemek istemeyen şirketlerin politikaları bünyelerinde bir süre çalışıp ayrılan ve ıslıkçılar (whistleblower) olarak adlandırılan kişiler sayesinde gündeme geliyor. SWATCH: İDDİALAR ASILSIZ Kendilerine yöneltilen suçlamalar sonra açıklamada bulunan Swatch yetkilileri gelişmelerin şirketten ayrılan iki kişi tarafında şikreti zora sokacak bir faaliyette bulunma isteğinden kaynaklandığı belirtiliyor
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Türkiye'nin iş kazaları açısından Avrupa şampiyonu olduğunu ifade eden Kalyoncu, şunları söyledi: “Ülkemiz, iş kazaları konusunda dünya üçüncüsüdür. İş kazalarının yüzde 72'si, 50'den az işçi çalıştıran işyerlerinde görülmektedir. Her 6 dakikada bir iş kazasının meydana geldiği, her 6 saatte 1 işçinin öldüğü ve 2,5 saatte 1 işçinin iş göremez şekilde sakat kaldığı ülkemizde, iş güvenliği mühendisliği kavramı henüz uygulamaya geçirilmemiş durumdadır. İş güvenliği mühendisliği uygulamasında, işyerlerinde, iş sağlığı ve iş güvenliğine yönelik tüm önlemlerin alınması ve eğitimlerin verilmesi yer almaktadır. Gelişmiş ülkelerde iş güvenliği mühendisliğinin, iş kazalarının en aza indirilmesinde büyük rol oynadığını, ancak Türkiye'de bu kavramın henüz uygulamada kabul görmediğini belirten Kalyoncu, şubelerinin, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'ndeki eksikliklerin giderilmesi ve iş güvenliği mühendisliğinin hayata geçirilmesi için mücadele ettiğini ifade etti.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Kıbrıs'ta kumarsız tatil Girne'nin ortasında The Colony Hotel farkı, plajı, lokantası ve eğlencesiyle Escape, keyifli bir akşam için The Brasserie, THY acınacak halde, limanda Chimera, The Harbour Clup Efendim, Allah'ın sıcağında, hele hava sıcaklığı gölgede bile 45 dereceyken Kıbrıs'a gitmeyi çılgınlık olarak nitelerdim. Kumar oynamadığım için Kıbrıs'da tatil bana zaten pek cazip gelmez. Kıbrıs'a hep bir nedenle gitmiştim bugüne kadar. Çok sevdiğim sanatçıların konserleri gibi. Bence bu mevsimde tatil Çeşme, Bodrum, Marmaris, Antalya'da filan olabilir. Ya da biraz ukalaca olacak ama Cannes, Nice, Maldiv, Phuket, Kanarya Adaları, Dubai, Monte Carlo'da. Ama modanın duayeni sevgili Yıldırım Mayruk ve çocukluk arkadaşım olan ortağı Barbaros Şansal teklif edince dayanamadım.Evet, gezimiz başlıyor. Geçen perşembe günü çıktık yola. 20.30 THY uçağı bir saat rötar yaptı. Biz de dış hatlarda CIP Salonu'nda karşılaştığımız çok eski dost sevgili Leyla Maşulam ile sohbet ettik. Leyla programlarını yaptığı Merit Dynasty'ye gidiyormuş. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Ama uçağa binince başka bir sürprizle karşılaştık. Arıza varmış. Bu sefer pistten döndük, bir saat rötar da o sürdü. Hosteslerden kolonyalı mendil istedim, onun kalktığını, peçete verebileceklerini söylediler. Uçakta Esenyurt eski Belediye Başkanı Gürpüz Çapan vardı. Kültürlü ve hoşsohbet bir adam. Döndüğümde sevgili kankam Yazgülü Aldoğan'a sordum, Gürbüz Bey, Esenyurt için çok önemli adımlar atmış. O bölgeyi gecekondu yeri olmaktan kurtarmış. Adama büyük haksızlık yapıldığını söyledi. Gürbüz Bey şu an 15. baskıya giren 'Yaşanmış Şehir Hikayeleri -1' adlı kitabımı çok beğendiğini söyledi. POSTA'daki köşemi de keyifle takip ediyormuş. Bana ısrarla "Sen çok okunan bir yazarsın. İzmirli'sin. Ben İzmir'i çok seviyorum. Sana yardım edeyim, İzmir'le ilgili bir belgesel kitap çıkar" dedi. Teklif güzel ama zor. İkinci kitabın hazırlıklarına bile daha başlayamadım. Neyse, Ercan Havaalanı'na indiğimizde Leyla "THY'de insanın değeri yok. Sefer yapan pek çok uçak arızalıymış. Allah'a emanetiz" deyince şaşırdım. Hostes arkadaşlarımı aradım. Onlar da THY'nin bittiğini ama yapacak hiçbir şeylerinin olmadığını söylediler. Pek çok uçak bakım ve onarım yapılmadan uçuyormuş. Ama yeni havaalanını beğendim doğrusu. Çok şık. Tek sorun, CIP Salonu yapılmamış olması. Sevgili okul arkadaşım, hemşerim, yüreği güzel insan, kalacağımız The Colony Hotel'in casinosunun menajeri ve halkla ilişkiler koordinatörü Nurper Pars siyah bir limuzin göndermiş. Bu arada The Colony'deki rezervasyonu 25 yıllık arkadaşım ve meslektaşım olan Akmerkez Shopvizyon Dergisi Yazı İşleri Müdürü Ümit Beyazıtlı yaptı. Hem de otel doluyken. 45 dakika sonra, herkesin övgüyle söz ettiğ The Colony Hotel'e geldik. Açıldığında görmüş ve hayran kalmıştım zaten. Parlayan yıldız; Colony Seçkinlerin buluşma noktası olan The Colony Hotel'in Yönetim Kurulu Başkanı Erbil Arkın gerçekten büyük emek ve para harcamış. Ama değmiş. Her şeyi kolay beğenmeyen sevgili Yıldırım ve Barbaros da çok beğendiler. Kaldığımız üç gün süresince de otel personelinden övgüyle söz ettiler. Bir kere otelin konumu muhteşem. Tesisin mimari projesi Z. Necati Özkan Mimarlık Ofisi'ne ait. İç dekorasyonun dizaynı ise dünyaca ünlü İngiliz firması RPM imzasını taşıyor. Yakında golf sahası ve at çiftliği de hizmete girecek. Otel gibi beş yıldızlı olan casinosu ise Erbil Akın'ın da dediği gibi Nevada Çölü'ndeki Las Vegas'ı konuşturacak kadar zengin. Otel 13. yüzyıl mirası olan tarihi liman ve Bizans kalesine komşu. Canınız sıkıldığı an şehrin merkezinde, çarşının içindesiniz. Odanızda yok, yok. Otelin Genel Müdürü Fredrick Heiss tam bir İngiliz centilmeni ve işini çok iyi biliyor. Mutfak şefleri Aydın Day ve Mesut Öztürk'ün yemekleri kusursuz. Zaten mönüyü 15 yıldır Kıbrıs'da olan Javeclin Smith adlı bir kadın şef hazırlıyor. Rezervasyon şefi Ebru Karaca çok kibar. Yiyecek-içecek menajeri olan İzmirli Cevdet Özalp, restoran şefi Murat Öztürk, salon şefleri Ünsal Çağlar ve Uğur Köşeli de mükemmel çocuklar. Casino zaten işinin ehli, muhteşem bir hanımefendiye teslim; Nurper Pars. Personelin neredeyse tamamı İzmirli; Cevdet Özalp, Cenk Karasoy, Hakan Sezel, Hakan Melek, İlkay Gürson, Tuncay Turhan, Ferdal Tavus, Osman Nuri Erten, Mehtap Duymaz... Otel şehrin merkezinde ama gürültü sıfır. Bir de odalardaki kalın siyah perdeler sayesinde ışık girmediği için derin uyuyorsunuz. Bizden üç gün önce Safran'ın patroniçesi Aslı Altan, eğlence dünyasının harika çocuğu mimar Mahmut Anlar, Buz'un ortağı Ender Esen ve benim sevgili Galatasaraylım Suat Kaya ile ailesi otelde tatil yapmışlar. The Colony Otel'in telefon numarası +90 (0) 392 815 15 18. Escape çok keyifli Odalarımıza yerleşip kendimizi sokağa attık. Hem de saat 23.40 olmasına rağmen. Daha önceki gelişlerimden sevgili arkadaşlarım Daren Ahmet ve Murat Batum'un işlettiği, Daren'in babasının ortak olduğu Rocks Hotel'in altındaki barlara gitmiştim. Çok hareketli oluyordu ama dağılmış. Bir masada iki tanıdık gördüm; Biri sosyetenin genç ve yakışıklı iş adamlarından Selim Hamamcıoğlu, diğeri Alarko Holding'in dünya beyefendisi turizm koordinatörü olan sevgili Edip İlkbahar. Selim Hamamcıoğlu villa, otel ve daire yapıyormuş. Başka yatırımları da varmış. Edip de gelişen Kıbrıs'a ALARKO olarak neler yapabileceklerini araştırmaya gelmiş. Aynı masada Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın dünya şekeri torunu Can vardı. Nişanlısı Pınar'ın Saint Tropez adlı bir Fransız restoranı varmış ama gitmek için vaktimiz olmadı. Can'dan, yemek yiyebileceğimiz popüler adresler istedim. Can plaj olarak Escape, Camelot ve Deniz Kızı'nı önerdi. En iyi balığın da Anı ve Yelken'de bulunduğunu söyledi. Adres ise popüler bir restoranmış. Daha önce iki kez gitmiştim Yelken'e. Gerçekten servis, mezeler ve balık çok iyiydi. Hatta bir keresinde sevgili Hülya Avşar ve annesi Amiral (Emral Avşar) ile balık yemiş, çok da keyif almıştık. Gelelim tekrar Rocks Bar'a. Sevgili Daren, hemen belirteyim, servis yapan garson başarısızdı. Biz sohbet ediyoruz diye iki masanın hesabını tek fişte topladı. Sonuçta içtiğimiz bir su, bir gazoz, iki viski Barbaros'a 140 milyon liraya patladı. Otele döndüğümüzde saat 02.30'du. Alkol almadığımız için sabah zımba gibi kalktık. Kahvaltıyı otelin açık büfesinde yaptık. Mönü çok zengindi. Öğleden sonra en popüler beach club olan Escape'e gittik. Alsancak'taki Yavuz Çıkarma Plajı'nda. Çok kaliteli bir yer. Giriş 6 milyon lira. Çok büyük olduğu için şezlong bulmak sorun olmadı. Burada da bir İzmirli'ye denk geldik; Salon şefi Murat Özdek. Escape'in işletmesini Volkan Bilgin ve Ümit Çakmak yapıyor. Alakart restoranı da var ve yemekler güzel. Akşam barda parti vardı, gidemedik. Denizi harika. Benim gibi yüzme bilmeyenler için ideal. Gidiyorsun, gidiyorsun, boyunu geçmiyor. Servis mükemmel. Öğle yemeğini beach restoranda aldık. Fiyatları İstanbul'un aynı ayardaki yerlerine oranla bedava. Her şey çok lezzetli üstelik. Biz ortaya bir tavuk, buranın meşhur peyniri olan hellim ilaveli salata ve dört peynirli pizza söyledik. Mönüde her çeşit kebap, makarna, balık, sandviç var. Kişi başı içecek dahil, 20 milyon liraya doyarsınız. Alakart restoranı saat 20.00-02.00 arasında açık. Ama mutfak 23.00'de kapanıyor. Fiyatları ehven. Kişi başı güzel bir yemek ve içkiye, 30-50 milyon verirsiniz. Bu arada müzik, bizim beach kulüplerdeki gibi çıldırtmıyor insanı. Hoş, dinlendirici. Kıbrıs'a gittiğinizde Escape'e uğrayın. Keyif alacaksınız. Telefon numarası (0392) 821 83 30. Sıkılınca yarım saatlik mesafedeki Deniz Kızı'na da geçebilirsiniz. The Brasserie keyifli İkinci gece akşam yemeğini Yıldırım ve Barbaros'un daha önce gidip çok beğendiği Cafer Ağa Camii'nin bitişiğindeki The Brasserie Restaurant & Cafe Bar'da yedik. Önce limanda tur attık. Otelden limana inen yolda inşaat var. Her taraf toz toprak içinde, zor yürüyorsunuz. Bu işleri turizm mevsiminde yapmaları pek akılılca değil. Liman çok hoş ama ışıklandırma zayıf. Neredeyse göz gözü görmüyor. Girne deniz ve dağ manzaraları, lüks konaklama tesisleri, tertemiz plajlarıyla keyifli bir tatil yöresi. Bizanslılar tarafından inşa edilen kaleye Lüsinyanlar ve Venedikliler döneminde ilaveler yapılmış. Kaledeki Batık Gemi Müzesi'ni mutlaka gezin. Daha önce gitmiş, en eski ticaret gemisini ilgiyle seyretmiştim. Yatların barındığı at şeklindeki tarihi limanı da beğenirsiniz sanırım. Geçen yıl ekranların harika çocuğu sevgili Can Tanrıyar ve sevgilisi olan genç assolist Petek Dinçöz ile birlikte oradaki The Harbour Clup'da yemek yemiş, çok beğenmiştim. Yer şık, servisi de iyi. Ama bu kez sadece içki alacağımız için Liman'da olan Chimera Bar'a oturduk. Kıbrıslı üç genç; Fırat, Gören ve Ali çok güzel müzik yapıyorlar. Garson Selahattin tipik Kıbrıslı, yüzü hep gülüyor. O kadar keyifliydik ki karnımız acıkmasa kalkmaya yeltenmeyecektik. The Brasserie'de sadece İngilizler vardı. Zaten patroniçe Carol Wickstead, şef Richard Mottram da İngiliz. Çalışanlar ise Pakistanlı. Hepsi de yüksek okul mezunu gençler. Seçimi şefe bıraktık. Ortaya avokadolu karides kokteyl, somonlu makarna ve Grek salata geldi. Hepimizin ana yemekteki tercihi et oldu. Kimimize susamlı, kimimize özel tatlı soslu et geldi. Birbirimizden lokma çaldık. Ama ben etlerden pek keyif almadım doğrusu. Fakat tatlılara diyecek söz bulamıyorum. Krem brule, mus şokolo ve hindistan cevizli sıcak kek kusursuzdu. Fiyatlar, pound. Üç kişi, bir şişe şarap dahil, 160 milyon lira verdik. Ama atmosferi o kadar hoştu ki değdi. Efendim, bugünlük Kıbrıs Girne bu kadar. Kısmetse çarşamba günü sizlere Girne'de tanıdığım Oğuzhan'dan sözedeceğim ve kısa bir Gazimağusa turu attıracağım. Sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. Yarın Pazar POSTASI'nı bayinizden istemeyi unutmayın lütfen
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Sirmen'in İstanbul adaylığı kesin gibi CHP'nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için eski Kocaeli Belediye Başkanı olan CHP Kocaeli Milletvekili Sefa Sirmen'de karar kıldığı öğrenildi. CHP Genel Merkezi'nde salı gününden bu yana sürdürülen toplantılarda, ilçe belediye başkan adayları, belediye ve il meclisi üyeleri belirlendi. Listeye bugün son şekli verilecek. Diğer adaylar CHP'nin olası İstanbul ilçe adayları ise şunlar: Pendik: Mehmet Salih Usta, Ümraniye: Dr. Erhan Uncu, Adalar: Demir Karahan, Büyükçekmece: Eski ANAP'lı Ali Çebi, Avcılar: Mustafa Değirmenci (Şu anki belediye başkanı), Beykoz: Alaaddin Köseler (Şu anki başkan) Eminönü: Zeynel Yılmaz, Esenler: Cem Haydar Bektaş, Gaziosmanpaşa: Sabri Öztürk, Kâğıthane: Cafer Dursun, Kartal: Yıldırım Hemsis, Zeytinburnu: Mustafa Ekiz, Çatalca: Hasan Girgin, Silivri: Yılmaz Kandemir, Güngören: Nebil Zengin, Bahçelievler: Mustafa Çulha, Beşiktaş: Orhan Dilir, Şişli: Mustafa Sarıgül, Kadıköy: Selami Öztürk, Sarıyer: Gökhan Zeybek, Bağcılar: Mustafa Öztürk, Tuzla: Tekin Ağırman, Kartal: Yıldırım Hamsis, Üsküdar: Nezih Küçükerdem, Şile: Secaattin Güney.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Kalpte Contak CD mucizesi ABD Gıda ve İlaç Dairesi, hem kalbin atış hızını ayarlayan, hem de ani kalp durması halinde kalbi tekrar çalıştıran yeni kalp cihazı Contak CD’yi onayladı. Contak CD cihazı, ileri derecede kalp yetersizliği bulunan ve ilaçla tedaviye cevap vermeyen hastalarda kullanılabilecek. Cihazın denendiği hastalardan bazılarının egzersiz yapacak duruma geldiği, bazılarında ise çok az gelişme kaydedildiği belirtildi. 44 bin 475 dolar fiyatla satılacak cihazın, diğer defibrilatörlerden daha uzun süre insan vücudunda kalabileceği kaydedildi. ABD’de 5 milyon kişide konjestif kalp yetersizliği bulunduğu, hastaların ancak yarısının 5 yıl ve daha fazla hayatta kalabildiği belirtildi.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 'AB, Nobel'e aday olacak' CHP lideri Baykal, bu sözü duyduğu İsveç'in, Türkiye'nin AB üyeliğine açık desteğinin sevindirici olduğunu söyledi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'ye müzakere tarihi vermesi halinde İsveç'in AB'yi Nobel Barış Ödülü'ne aday göstereceğini söyledi. İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen Sosyalist Enternasyonal (SE) Başkanlık Konseyi toplantılarına katılan Baykal, İsveç Sosyal Demokrat Parti yöneticilerinden Connie Frederiksson'un dün kendisine, "Eğer Türkiye'ye müzakerelere başlama tarihi verilirse AB'yi Nobel'e aday göstereceğim" dediğini belirtti. Frederiksson'un Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren bir komisyonun üyesi olduğunu belirten Baykal, AB'yi aday göstermek için yetkisini kullanabileceğini söyledi. İsveç'in Türkiye'nin AB üyeliğine açık desteğinin sevindirici olduğunu belirten Baykal, şöyle konuştu: Berham Salih'le görüştü "Türkiye'nin AB'ye girişinin dünya barışına ne kadar büyük bir katkı yapacağını kavramışlar. Türkiye'nin üyeliği, dünyadaki gerginliğin, çatışmaların aşılmasında çok önemli, somut bir adım olacak." Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) yöneticisi Berham Salih ile görüşen ve Erbil'deki saldırılardan dolayı başsağlığı dileyen Baykal, "O da İstanbul'daki patlamalarda aynı duyguları yaşadığını söyledi. Erbil'deki patlamalardan sonra ilk anda Türkiye'nin bu patlamaların arkasında olabileceğine dair haberlerin hızla yalanlanmasının sevindirici olduğunu söyledim. O da hiç şüpheleri olmadığını ifade etti" dedi.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Avea: Şartlar gelişirse Telsim'i mutlaka değerlendiririz TT&TİM İletişim Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Cahit Paksoy, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) satmayı planladığı Telsim'e ilişkin olarak, "Telsim'in mutlaka satılması lazım. Uygun şartlar gelişirse biz de mutlaka değerlendiririz" dedi. Tüketicinin Avea'ya ilgi gösterdiğini belirten Paksoy, pazar paylarının yüzde 16 olduğunu ve Avea markasınının bilinirlik oranının yüzde 90'a çıktığını söyledi. Telsim'in satışını da değerlendiren Paksoy şunları kaydetti: "Telsim'in mutlaka satılması lazım. Özel bir ilgimiz yok, ama uygun şartlar gelişirse biz de mutlaka değerlendiririz. Uygun şartlara tarafsız kalamayız. Çünkü biz, bu marketin en büyüğü olmaya adayız. Şunun için ilgileniriz diyoruz, Türkiye'de bir tane dominant, çok büyük paya sahip var. Bir de diğer küçükler var. Aslında bunun değişmesi lazım. Belki de bu anlamda 2 operatöre geçilirse daha iyi olabilir."
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Bodrum'un zabıtası Yılın büyük bölümünü Bodrum Yalıkavak'taki evinde geçiren şarkıcı Akrep Nalan, bu dev beldenin sahibi gibi adeta. Yeni gelen kafilelerden, sanatçılardan hepsinden haberdar. Çünkü evinde oturup, aynı yerden denize girenlerden değil. Bodrum'un zabıtası gibi kucağına köpeği Puki'yi alıp, arabasıyla akşama kadar sokakları ve koyları turluyor.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Paraya para demiyor Dünyaca ünlü iç giyim firması Victoria's Secret'ın gözde mankeni 27 yaşındaki Bridget Hall, on yaşında girdiği moda dünyasının yıldızları arasındaki yerine yerleşti. Vogue, Elle ve Cosmopolitan gibi ünlü dergilere birçok kez kapak olan güzel manken, başarısını kazanca çevirmekte de çok maharetli. Dünyanın en çok kazanan on mankeni arasında yer alan Bridget Hall'ın yıllık kazancı ise ortalama 3.5 milyon dolar. IMG ajansa bağlı olarak çalışan Hall, kendi seçtiği belli markalar dışında hiçbir defile ya da reklamda yer almıyor
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. ABD'de zayıf göstergelere rağmen çeyrek puanlık faiz artışı bekleniyor ABD Merkez Bankası'nın bugün kısa vadeli faiz oranlarını yüzde 1.5'e yükseltmesi bekleniyor. ABD Merkez Bankası'nın (FED) karar organı Açık Piyasa Komitesi'nin bugün yapacağı toplantıda, kısa vadeli faiz oranlarını çeyrek puan artırarak yüzde 1.5'e çekmesi bekleniyor. Ekonomistler, ABD Merkez Bankası'nın karar organı Açık Piyasa Komitesi'nin yarın yapılacak toplantısında çeyrek puanlık bir artırıma gideceğinden emin görünüyor. Reuters'ın ABD'de Cuma günü açıklanan istihdam verisinin ardından yaptığı ankete katılan 20 ekonomistin tamamı, faiz artışının gerçekleşeceği yönünde görüş bildirdi. Ancak aynı ekonomistler, ABD Merkez Bankası'nın eylül ayında nasıl bir tavır izleyeceği konusunda fikir birliğine varamadılar. Ankete katılanların 10'u faiz yükselişlerinin devam edeceğini, 6'sı ise bir değişiklik olmayacağını tahmin ederken, 4 kişi ise kararsız olduğunu bildirdi. ABD'de açıklanan son ekonomik verilerin beklentilerden düşük olması, faiz artırımlarının ne sıklıkla yapılacağı sorusunu da beraberinde getiriyor. Faiz artırımının yeniden gündeme gelmesi de uluslararası piyasalarda tedirginliği arttırdı. Öyleki dün Avrupa borsalarında yine düşüşler hakimdi.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Eylülde Açıkhava’da Türkiye’nin en iyi sanatçıları, sanatseverlerle birlikte Açıkhava’da sonbaharı kucaklıyor. BKM’nin organize edeceği ve 2-18 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek konserlere Türkiye’nin en iyi sanatçıları çıkacak. Piyanonun büyüsünün, vokalin gücüne eşlik edeceği Fazıl Say&Sertab Erener konseri ile başlayacak maraton, Kıraç’ın Cem Karaca şarkılarını seslendireceği çok özel konserle devam edecek. Her konseri ayrı tat, ayrı duygu olan Sezen Aksu, sonbaharı yepyeni iki konserle karşılıyor. Rafet El Roman, bir sonbahar gecesinde sevenlerinin kalbine yaprak gibi düşürecek. Serdar Ortaç ilk İstanbul konserinde büyük sahne şovu ile müzikseverlerin karşısına çıkarken, Kenan Doğulu son İstanbul konserinde etkileyici sahnesiyle sonbaharı karşılayacak. Kardeş Türküler ise çok kültürlülüğün sesini Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda duyuracak. Ata Demirer tek kişilik dev kadrosu ile sonbaharı neşe ile karşılamanızı sağlayacak.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Davala'yı Simone teselli edecek! 4 maç ceza aldı FRANKFURT karşısında Yunan asıllı rakibi Amanatidis ile kavga eden Ümit Davala'ya 4 maç ceza ve 5 bin Euro para cezası verildi. Bu nedenle milli futbolcu, Werder Bremen'in şampiyonluk yolundaki en önemli dört maçında yer alamayacak. Öte yandan Ümit'in spor akademisi öğrencisi olan kız arkadaşıyla teselli bulacağını yazan Bild ise, "Davala hiç olmazsa özel hayatında mutlu" ifadesine yer verdi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Telkoder: Telekom’un anlaşmaya niyeti yok Tüm Telekomünikasyon İşadamları Derneği (TÜTED) Tüm İnternet Derneği’nin (TİD) ortak toplantısında konuşan Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Başkanı Yusuf Ata Arıak, ‘Yatırımımız atıl kaldı. Ödediğimiz lisans bedeli, teminat mektupları ve personel gederleriyle kullanılamayan kaynak bedeli 250 milyon dolardır. Bu bizim işe başlayamama maliyetimiz’ dedi. ‘Türk Telekom’um anlaşmaya niyeti yok’ diyen Arıak, ‘Biz işlerimizin çok büyük bir kısımın Türk Telekom şebekelerini kullanarak yapıyoruz. Ancak bizden ara bağlantı için istenen ücretler Avrupa fiyatlarının 5 katı. Bu ücretlerle çalışmamız mümkün değil. Çalışsak da vatandaşa ucuz hizmet veremeyiz Engellemeler kalksın’ dedi. Ara bağlantı fiyat sorununu çözmek için her yolu kullanacaklarını bildiren Arıak, ‘Bu işi çözecek; Telekomünikasyon Kurumu, Ulaştırma Bakanlığı ve hükümet, Rekabet Kurulu ve Danıştay var. Hepsiyle konuşacağız. Bugün AB Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Birliği ile görüşeceğim. Onlara ‘Aynı sektörde birbiriyle rekabet eden şirketlerin birleşip haksızlığa karşı direndiği başka bir durum var mı’ diye soracağım’ şeklinde konuştu.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Usta’dan nasihat Dünya Şampiyonu satranççı Karpov, dahi kız Cemre Yıldız’a sahip çıktı MURAT AĞCA SATRANÇ Federasyonu’nuyla sürekli sorun yaşayan 13 yaşındaki Türkiye şampiyonu dahi kız Betül Cemre Yıldız’a, Dünya Şampiyonu satranççı Anatoly Karpov sahip çıktı. Tuzla’daki Kafkale Spor Tesisleri’nin açılışı için dün İstanbul’a gelen Karpov, Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna’yı ziyareti sırasında Betül gibi genç ustaları desteklemek gerektiğini belirterek, "Rusya’ya gelsin" dedi. ÜNLÜ Rus antrenör Vasukov’un Türkiye’yi ziyaret ettiğini hatırlatan Karpov, "Betül’ü mutlaka onunla tanıştırmalısınız. Federasyon, genç ustaları sık sık uluslararası şampiyonalara göndermeli ki, tecrübe kazanılsın" diye konuştu. İstanbul’da olimpiyatı desteklediğini belirten Karpov, en büyük rakibi Kasparov’un bilgisayar ile oynadığı maçı kazanmasını da diledi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Seda Sayan Umre dönüşü kapanıyor Bodrum'da sevgilisi Gökhan Şükür ile tatil yapan ve cüretkar bikinileriyle objektiflere yakalanan şarkıcı Seda Sayan, martta menajeri Stelyo Pipis'le Umre'ye gidecek. Sevgilisi Gökhan Şükür ve menajeri Stelyo Pipis ile birlikte martta Umre'ye gidecek olan Seda Sayan, Kâbe ile Mekke ve Medine'deki kutsal yerleri ziyaret edecek. Seda Sayan, Umre ziyaretinin ardından 'yarı hacı' olacak. İki yıl önce sünnet olup Müslümanlığı tercih eden Stelyo Pipis tarafından açıklanan Umre ziyareti, bazı soru işaretlerini beraberinde getirdi. Herkesin aklına 'Sayan'ın Umre dönüşü ne yapacağı' sorusu takıldı. Bilindiği gibi Sayan, sahnede vücut hatlarını gözler önüne seren kıyafetler giymekten çekinmiyor. Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebinden olan Stelyo Pipis, iki yıl önce Müslümanlığı seçmişti. Müslümanlığın ilk vecibesini sünnet olarak yerine getiren Stelyo, Ramazan ayında oruç da tutuyor. Pipis, Seda Sayan ve Gökhan Şükür ile Umre'ye giderek, önemli bir vecibeyi de yerine getirecek. Daha önce de Sibel Can Umre'ye gitmişti.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Altı aylık cari açık 9 milyar 945 milyon dolar olarak açıklandı. Buna göre 12 aylık birikimli cari açık 11.7 milyar dolar ediyor. Görebildiğim kadarıyla 2004 yılının cari açığı 15 milyar dolara doğru gidiyor. Önümüzdeki en ciddi tehlike budur. Küreselleşmenin bugün ulaştığı boyut karşısında ekonomi politikası eski etkinliğiyle uygulanamaz durumda. Eskiden cari açık söz konusu olduğunda alınacak ekonomi politikası önlemleri belliydi: (1) İthalattan alınan gümrük vergileri ya da fonlar artırılır, ithalata kota uygulanırdı. (2) Tarife dışı engellerle (ithalatı zorlaştıracak gümrük denetimleri gibi) ithalat kısıtlanmaya çalışılırdı. (3) İhracatın teşvikine (ihracatta vergi iadesi gibi) ağırlık verilirdi. (4) Bütün bunlara ek olarak yerli paranın değeri düşük tutulmak suretiyle ihracat özendirilirken, ithalat frenlenmeye çalışılırdı. Bu son önlem aynı zamanda gelen turistleri özendirirken yurtdışına gidenleri de bir miktar engellerdi. Bugün bu politikaların hemen hiçbiri uygulanamaz durumda. Gümrük vergileri veya ithalat fonlarını artırmak ya da ithalata kota koymak bugün artık kolay değil. Dünya Ticaret Örgütü ya da AB hemen karşınıza çıkıverir. Aynı biçimde ihracat teşvikleri de çok zor uygulanacak önlemler arasında artık. Çünkü karşı taraf hemen anti-damping soruşturmasına girişip ardından dengeleyici vergi uygulamasını başlatıveriyor. Eğer ihraç edilen mallarda tekel konumunuz yoksa, sizin ithalat uyguladığınız tarife dışı engeller de hemen karşı tarafın sizden ithalatına aynı uygulamayı yapmasıyla sonuçlanıyor. Dolayısıyla burada ithalatı kısıtlayıcı ve/veya ihracatı artırıcı uygulamaların sonucunda kazanç beklerken kayıpla karşılaşmak söz konusu olabiliyor. Bu gelişmeler yeni değil. Yaklaşık olarak son 20 yılın giderek hız kazanan gelişmeleri. Türkiye, bu gelişmeleri yaşayarak öğrendi ve o nedenledir ki kur politikasını ötekilerin yerine ikame etti. 1980'lerde ve 1990'larda izlenmeye çalışılan yönetilebilir kur politikasının altında bu yatıyordu. Yani yerli paranın değerini düşük tutmak suretiyle ihracat ve turizm gelirlerini artırırken ithalat ve turizm giderlerinin artmasını önlemek. Türkiye, 2000 yılı başından bu yana kur bazlı bir ekonomi politikası uyguluyor. Yani Türk Lirası değerli tutulmak suretiyle ekonomik göstergeler düzeltiliyor. Türk Lirası değerli olunca enflasyon düşüyor, borç yükü azalıyor, milli gelir yükseliyor. Ne var ki bu tür kur bazlı programların faturası daima ödemeler dengesinin cari işlemler dengesine çıkar. Gelişmeler de bunu gösteriyor. Eğer bugünkü koşullarda bir değişiklik olmazsa cari açığımız yıl sonunda 15 milyar dolar dolayında gerçekleşecek gibi görünüyor. Yani kabaca GSMH'nin yüzde 5.5'i dolayında. Bu açığı Türkiye'nin kaldırıp kaldıramayacağı tümüyle beklentilere bağlı. IMF ile üç yıllık yeni bir stand-by düzenlemesi yapılması ve ardından AB'den müzakere tarihi alınması gerçekleşirse daha da ilginç olarak Türk Lirası'nın daha fazla değerlenmesi söz konusu olabilir. Bugün içinde bulunduğumuz durum klasik ekonomi politikasının dış dengeye yönelik araçlarıyla pek bir şey yapılamayacağı bir durumdur. Geriye kalıyor iç dengeye yönelik araçları kullanarak dış dengeyi düzeltmek. Yani para politikası ya da maliye politikası araçlarını kullanarak talebi kısmak bir çare olarak ortaya çıkıyor. Bu yolla ithalat da kısılabilir. Bunun da iki yolu var: (1) Faizi yükseltmek, (2) Faiz dışı fazlayı artırmak. Siyasetçinin gözünü kamaştıracak kadar yüksek bir düzeye oturmuş bulunan büyüme oranına bakınca bu dediğimin uygulanabilir olmadığını biliyorum. Bu durumda geriye bir tek şey kalıyor: Mini krizler çıkararak Türk Lirası'nın değerini düşürmek. Örneğin cari açığın kontrol altında olduğunu söylemek yerine cari açığın ciddi bir sorun olduğunu söylemek cari açık sorununu azaltacak yönde hizmet edebilir
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Hem damat tarafıydık hem gelin! Gazetemizin en genç iki müdürü olma unvanını ellerinde bulunduran Burcu Yakar - Emre Ergül, 4 yıllık büyük aşklarını önceki gece yapılan düğünle resmileştirdiler. Ben şahit olmadım ama olanların söylediğine göre 4 yıl önce Emre'nin askere gitmeye hazırlandığı dönemlerde atılır bu büyük aşkın temelleri... Emre'yi askere uğurlamadan önce yapılacak eğlence gecesinin mimarı olan Burcu, o gece turnayı gözünden vurur! Emre de dünden razıdır tabii bu aşka. Dış Haberler masasının iki hamarat elamanı olarak Afrika ve Körfez Savaşları'ndan, baba ve oğul Bush'tan arta kalan zamanlarda el ele diz dize bir gönül yolculuğuna çıkarlar. Emre'nin askerliğiyle birlikte Burcu'nun da hasreti biter ve Allah'ın emriyle, kızımız Burcu, oğlumuz Emre'ye istenir. Bu arada Emre, Dış Haberler Müdürü olur, Burcu da yardımcısı... Çoğu zaman işleri nedeniyle dünyanın değişik ülkelerinde olsalar da kalpleri hep birbirleri için atar. Haberlerden arta kalan zamanlarda büyük aşklarını nikah masasında resmileştirmek için planlar yapsalar da epey bi' beklemek zorunda kalırlar! Ve en sonunda haberden başlarını kaldırıp iki arada bir derede büyük günün tarihini belirlerler. BİR SÜRPRİZ DAHA Evlilik hazırlıklarıyla uğraşırlarken bir sürpriz daha gerçekleşir ve görevlerinde değişiklik olur. Emre Yazı İşleri Müdürü, Burcu da Dış Haberler Müdürü olur. Nebil Ağabey'in de (Özgentürk) dediği gibi "yazı işleri toplantısında artık ikisi de zaman zaman fırçalanacaktır!" E hayat müşterektir diye boşuna söylememiş atalarımız! İlk günden büyük bir aşkla birbirlerine bağlanan kumrularımız, önceki gün de ömür boyu aynı yastığa baş koymak için hayatlarını birleştirdiler. Burcu ile Emre'nin Bahçeköy'deki Bahar Country'de yapılan düğünleri hem mekânı hem de atmosferi ile muhteşemdi. Burcu beyaz gelinliğiyle kuğu gibi ortalarda süzülürken, damadımız Emre de son derece yakışıklıydı. E her ikisi de Dış Haberler masasının iki neferi olduğu için düğünde epey bi' yabancı popülasyon da mevcuttu. Konsoloslar, ateşeler, gazetelerin yurtdışı temsilcileri hepsi düğündeydi. Yenildi, içildi, bütün gece göbekler atıldı. Son zamanlarda gördüğüm en samimi ve eğlenceli düğündü. Kumrularımız dün balayı için 15 günlüğüne Maldiv Adaları'na uçtu. Gerçi Genel Yayın Yönetmenimiz Ergun Babahan, bu 15 günü onlardan fitil fitil getirir ama neyse.... Gökten üç elma düştü, ikisi onların, diğeri tüm basın camiasının başına. Onlar ersin muradına biz de çıkalım kerevetine
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. [HaberSağlık-İstanbul] AstraZeneca sponsorluğundaki “Bir Nefes İçin” AKUT tırı, doğal afet bilincini yaygınlaştırmak ve insanlarımızın nefes almasını engelleyen solunum hastalıklarına karşı bilinçlendirme kampanyası yürütmek üzere çıktığı Türkiye turundan dönüyor. 81 ili dolaşan ve 1 milyon kişiye ulaşan tırın son durağı, 7 bin çocuğun resimleriyle kaplanan Kadıköy Belediye Binası olacak. Türkiye turunun sonuçlarının paylaşılacağı ve Kadıköy Belediye Başkanı Sayın Selami Öztürk’ün de katılacağı basın toplantısı, 11Ağustos Çarşamba günü, Kadıköy Belediye Binası' nda düzenlenecek.Toplantı programı ise şöyle: 11:00 Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk konuşması 11:15 AstraZeneca Türkiye Başkan Yardımcısı Gülsün Yörükoğlu konuşması 11:30 AKUT Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Mahruki konuşması 11:45 Serginin açılışı, tırın gezilmesi 12.00 Solunum testi
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. BİR GÜN OLACAK: 3-2 Dünya Kupası'nda final kapısından dönmüştük, Konfederasyon Kupası'nda finali, Okan'ın kaçırdığı penaltıyla, bu kez ellerimizle Fransa'ya hediye ettik. Ama umudumuzu hiç yitirmedik Defans hataları KONFEDERASYON Kupası'nda yaşadığımız klasik futbolumuza dün de Fransa önünde tanık olduk. İlk 45 dakikada güçlü rakibimiz karşısında şaşkına döndük, oyun kuramadık, inanılmaz ve basit hatalarla golleri kalemizde gördük. 11. dakikada Henry kademe hatasını iyi değerlendirdi, ilk golü ağlarımıza gönderdi. Pires bu golün kopyasını attı, farkı ikiye çıkardı. Bu goller bizi kendimize getirmişti. Nitekim 42. dakikada Gökdeniz'in golüne sevinirken, Wiltord'un golüyle soyunma odalarına buruk gittik. Bitime 2 dakika kala FRANSA'DAKİ tüm maçların ikinci yarısında sahaya gerçek kimliğini koyan Ay - Yıldızlı forma, Paris'te yine şaha kalktı. Fransızlar oyunu soğutmaya çalışırken, Milli Takım, Tuncay'ın attığı golle hepimizi umutlandırdı. Artık onlar değil biz oynuyorduk. İşte bitime iki dakika kala İbrahim'in düşürülmesiyle kazanılan penaltı atışı da fırsatı ayağımıza getirmişti. Ama Okan hayallerimizi auta attı. Milli Takım yarın 19.00'da Kolombiya ile üçüncülük maçı oynayacak. Biz de kazandık Şenol Güneş, Fransa karşısında şanssız bir yenilgi aldıklarını söyledi. Milli hoca, "Bazı maçları kaybetseniz bile, aslında kazanıyorsunuz. Yine de büyük tecrübe kazandık" dedi "Güzel maç oldu" MİLLİ Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, futbolda hedef yakalamanın öneminden söz etti, "Ama bazen maçı kaybetseniz bile, aslında kazanıyorsunuz" dedi. Güneş, çok pozisyon bulduklarını, ama atamadıklarını da belirtti, "Gönül isterdi ki, kazanalım. Ama Fransa çok tecrübeli bir takım. Bence seyirci açısından güzel bir maç oldu. Rakibimizi de kutluyorum" diye konuştu. "Dünya bizi izliyor" GÜNEŞ, Konfederasyon Kupası'nda çok şey kazandıklarını da vurguladı. Milli Takım hocası, "Fransa'da genel durumumuzu gördük. Kaynaşmayı sağladık, tecrübe kazandık, uyumu yakaladık, en önemlisi Türkiye'yi tanıttık. Bütün taraftarlarımızı selamlıyoruz. Dünya bizi izliyor, halkımız da bizi izlemeye devam etsin. Her zaman galibiyet gelmiyor, ama güzel günler yakında "dedi. YILDIZLARA YAKIN TAKİP İtalyan ve İngiliz menajerler, Gökdeniz ile Tuncay'ı dün gece Fransa karşısında büyüteç altına aldı. Gökdeniz'i Parma'nın, Tuncay'ı ise Fulham'ın izlettiği iddia edildi Gözler üzerinde KONFEDERASYON Kupası grup maçlarında, genç isimlerden kurulu A Milli Takımımız'ın sergilediği performans, Avrupa'nın bir çok ünlü kulübünün ilgisini çekti. Dün geceki Fransa karşılaşmasında özellikle Gökdeniz ve Tuncay'ın, ünlü kulüplerin menajerleri tarafından yakın takibe alındığı iddia edildi. Fransız basını da oyuncularımız için övgü dolu haberler yazdı. Parma iddiası JUVENTUS'UN gündeminde olduğu iddia edilen Gökdeniz'i dün geceki maçta Parma'nın izlettirdiği iddia edildi. Tuncay için de Fulham'ın bir menajeri görevlendirdiği vurgulandı. Trabzonspor, Fransa karşısında da başarılı bir futbol sergileyen Gökdeniz'e Avrupa kapılarını açmıştı. Başkan Özkan Sümer, iyi bir teklif gelmesi durumunda yıldız oyuncuyu göndereceğini açıklamıştı. Rekor artık Bülent'in GALATASARAY ve A Milli Takım'ın tecrübeli ismi Bülent Korkmaz, Fransa karşısında ilk on birde şans bulurken, tarihe altın bir sayfa daha açtı. En çok milli olan futbolcu rekorunu Blackburn Rovers'ta oynayan Tugay Kerimoğlu ile paylaşan Bülent, zirveyi ele geçirdi. Emektar futbolcu 87. kez Ay - Yıldızlı formayı giyerek, bu unvanın yeni sahibi oldu. Brezilya maçından sonra Fransa önünde de sarı kart gören Bülent, Kolombiya maçında forma giyemeyecek. İngilizler pusuda! AVRUPA Şampiyonası Grup Elemeleri'ndeki rakibimiz İngiltere, sahamızı kapattırmak için başlattığı kampanyaya malzeme toplamaya çalışıyor. İngiliz basını, milli takımlarının kupada mücadele etmemesine karşın dün sürpriz bir şekilde Paris'e akın etti. 100'e yakın medya mensubu maça akredite oldu. İNGİLİZLER'İN yoğun ilgisinin, gurbetçilerimizin yer aldığı tribünlerde çıkabilecek olayları görüntüleme isteğinden kaynaklandığı iddia edildi. Brezilya maçında sahaya giren bir Türk taraftarı günlerce manşetlere taşıyan Ada gazeteleri, dün geceki karşılaşmada istediğine ulaşamadı. Maçtan notlar Rüştü Reçber dayanamadı KUPA sonrasında Barcelona ile sözleşme imzalayacak olan Rüştü, Fransa maçının ilk yarısında dizinden sakatlandı. Bir pozisyon sonrasında yerde kalan tecrübeli eldiven, bir süre kendisini denemesine karşın oyuna devam edemedi ve yerini Ömer'e bıraktı. Rüştü'nün durumu bugün netleşecek. "Özür dilerim" FRANSA ile oynadığımız maçın 88. dakikasında kaçırdığı penaltıdan sonra adeta yıkılan Okan Yılmaz bütün takım arkadaşlarından özür diledi. Okan "Zaten Foe'nin ölümüyle sarsılmıştım, fakat penaltıyı kaçırdıktan sonra kahroldum. Kaleciyi bile ters köşeye yatırdım ancak olmadı. Herkesten özür dilerim" dedi. Henry'den Selçuk'a övgü FRANSA'NIN ünlü yıldızı Henry, maçtan sonra Selçuk'a övgüler yağdırdı. Henry, "Saha içinde beni en çok etkileyen isim Selçuk oldu. Tecrübe kazandıktan sonra çok büyük bir isim olur. Tuncay da yetenekli. Attığım golü hayatını kaybeden Foe'ye armağan ediyorum" diye konuştu. 'Galibiyete sevinemiyorum' FOE'NİN ölümünün şokunu yaşadığını söyleyen Fransa Milli Takım Teknik Direktörü Santini, "Türkiye'yi yendiğimize sevinemiyorum" dedi. Tecrübeli hoca, "Türkiye'nin güçlü bir ekip olduğunu biliyorduk. İkinci yarıdaki performansları bizi zorladı ve yordu. Türkiye'nin gücü ortada" dedi. Kupa finali pazar günü KONFEDERASYON Kupası'nın 6. sahibi pazar günü Paris'te oynanacak olan final maçıyla belli olacak. Yarı final turunda A Milli Takımımız'ı eleyen ev sahibi Fransa ile Kolombiya engelini aşan Kamerun arasındaki zorlu final TSİ 22.00'de başlayacak.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 'Papadopulos beni öldürtecekti' YORGO KIRBAKİ KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos ile ilgili bir sırrını açıkladı. Denktaş, Rum Kesimi'nde yayımlanan Politis gazetesine verdiği demeçte, Rum liderin 1967'de kendisinin "Bir köpek gibi öldürülmesini istediğini" belirtti. Denktaş şunları söyledi: "Ekim 1967'de Kıbrıs'a gizlice girmek isterken yakalandım. Aynı anda Bakanlar Kurulu Makarios'un başkanlığında toplantı yapıyordu. Yakalandığımı duyan Makarios 'Şimdi ne yapacağız' diye sordu. Kabinede bakan olan Papadopulos ve Spiros Kiprianu hep bir ağızdan 'Köpek gibi vurun' dediler." Denktaş, "Makarios akıllıydı. Beni Kıbrıs'a kimin gönderdiğini öğrenmenin daha iyi olacağını söyledi. İktidarda Papadopulos olsaydı ben ölmüştüm" dedi. Bizi Verheugen'e şikâyet etti... Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, Türk savaş uçaklarının Ege'deki "ihlalleri" ile ilgili olarak AB Komisyonu'nun Genişmeden Sorumlu Üyesi Gunter Verheugen'e gönderdiği mektupta "Türk - Yunan ilişkilerinde devam eden olumlu gelişmelere rağmen Türkiye'nin Ege'deki askeri faaliyetlerinde bir sınırlama olmadı" dedi. "Sevgili Gunter" diye başlayan mektubunda Papandreu, Türk ordusunun 20 yıldan fazla bir süredir Ege'nin hava ve deniz sahasındaki davranışlarının gerginliği tırmandırdığını belirterek, Ege'nin sınır bölgelerinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son iki ayda gerginliği eşi görülmemiş boyutlarda artırdığını vurguladı. Papandreu, nisandaki 'ihlallerin' son 15 yılın rekoru olduğunu kaydetti. 'Adım atma sırası şimdi Simitis'te' ABDULLAH KARAKUŞ Antalya Kıbrıslı Rumların Türkiye'ye vizesiz gelebilmesi için adım atan Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Bush'a, "Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis'in de aynı adımı atmasını sağlayın" dedi. Bush ise Erdoğan'a, "Kıbrıs'ı Annan Planı'na göre çözün" yanıtını verdi. Erdoğan, telefonla konuştuğu Bush'a, Kıbrıs sorununu bir an önce çözmek istediklerini belirterek şunları söyledi: "Biz Annan Planı'nı da bazı değişikliklerle görüşmeye hazırız. Ama Yunan tarafı ve Simitis çözüm için yanaşmıyor. Simitis'e 'Garantör ülkeler olarak bu işi çözelim' dedim. Ama ciddiye almadı. Bu tavrını yadırgadım." 'ABD'ye şipşak ziyaret yapılmaz' DHA Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD'ye yapacağı ziyaretin Washington yönetimince istenmediği haberleri üzerine, "Şipşak ziyaretler söz konusu olmaz. Her şeyin zamanı var" dedi. Kayseri'de gazetecilere açıklamalarda bulunan Gül, "Kerkük ve Bağdat'ta birer hastane yaptıracağız. Ayrıca Erbil ve Süleymaniye'de konsolosluk açacağız" diye konuştu.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Gaziantep SSK Bölge Hastanesi’nin tuvaletinde doğum yaptıktan bir hafta sonra hayatını kaybeden genç kadının eşi, sorumluların cezalandırılmasını istedi. SSK Bölge Hastanesi’nde yaşanan sağlık skandalı şöyle gelişti: Doğum anının geldiğini söyleyen Simge Eneş, SSK Gaziantep Bölge Hastanesi’nde tedavi altına alındı. 15 Temmuz’da hastanenin tuvaletinde doğum yaptı ve 1 kilo 100 gram ağırlığında bir kız bebek dünyaya getirdi. Yer yokluğu nedeniyle bebek, Sani Konukoğlu Tıp Merkezi Yoğun Servisi’ne yatırıldı ve anne Simge Eneş taburcu edildi. Hastaneden taburcu edildikten sonraki 6 gününü evinde geçiren Simge Eneş, rahatsızlanınca, SSK Bölge Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada kötüleşen Eneş Özel Sani Konukoğlu Tıp Merkezi’ne gönderildi. Simge Eneş, bu hastaneye getirildikten 15 dakika sonra öldü. 20 yaşındaki eşi Simge Eneş’le mutlu bir evlilik hayatı sürdürdüklerini belirten acılı eş Mehmet Eneş, eşinin ölümünden sorumlu tuttuğu SSK Bölge Hastanesi doğum servisi doktorlarının cezalandırılmasını isteyerek, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Havuç'la Duygu öksüz kaldı Zeynep Tokuş da Çocuklar Duymasın'dan ayrıldı. Dizinin kurgusu değiştirildi. Çocuklar, Selami ve Dominant Teyze'ye emanet... Tamer Karadağlı'nın yaptığı çapkınlığının faturası Pınar Altuğ'un yerine "Çocuklar Duymasın" dizisine katılan Zeynep Tokuş'a çıktı. Karadağlı'nın ayrılmasından sonra dizinin kurgusunda yeniden düzenleme yapan yapım şirketi, "Çocuklar Duymasın"ın yeni "Meltem"i Zeynep Tokuş'la yollarını ayırdı. Mint Prodüksiyon'dan yapılan yazılı açıklamada, dizinin yeni yayın döneminde kadroda yapılacak bazı değişikliklerle süreceği vurgulandı. Tokuş'un diziden ayrılmasının gerekçesi ise şöyle açıklandı: 'Mutabık kaldık' "Karadağlı'nın ayrılmasından sonra dizinin ekseninde de büyük değişiklikler yapılacak. Zeynep Tokuş, dizinin yeni bölümlerinde, bu ailenin hikayesinde yapılacak değişikliklerden dolayı maalesef yer alamayacak. Bu konuda kendisiyle mutabık kaldık. Havuç ve ablası Duygu, yeni yayın döneminde Light Erkek, Dominant Teyze, Dominant Kaynana ve Müsteşar Kemal'e emanet olacak."
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Sysmex'ten diabet teşhisinde yeni yöntem Toshiba ile birlikte tıbbi testler için malzeme üreten Sysmex firması, kan testine gerek olmadan diabet hastalığını tespit eden yeni bir yöntem geliştirdi. Hastanın bileğine takılabilen cihaz, derinin üzerinde şekillenen küçük bir vücut sıvısına yol açan zayıf bir elektrik akımı yolluyor. Toshiba yetkilileri, bu sıvının kan şekerinin ölçülmesinin hastalığın tespiti için yeterli olduğunu bildirdi. Bu yeni metodun, özellikle bir günde birden fazla kere kan örneği vermek durumunda olan hastaların maruz kaldığı acıyı azaltacağı vurgulandı. Toshiba ve Sysmex, geliştirdikleri bu ürünü 2005 yılında piyasaya sunmayı hedefliyor.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Ne fark eder Real Madrid ya da Barcelona. Lazio ya da Juventus. Hepsi birbirinden dişli. Biz de kendimize güveniyoruz, F Grubu’nda Fenerbahçe’den, D Grubu’nda Galatasaray’dan başarı bekliyoruz ŞAMPİYONLAR Ligi’nde 2001 - 2002 sezonu ilk raund grup kuraları dün Monaco’da belirlendi. Grimaldi Forum’da gerçekleştirilen kura çekimi sonunda Fenerbahçe, F Grubu’nda İspanyol Barcelona, Fransız Lyon ve Alman Bayer Leverkusen ile eşleşti. Galatasaray ise D Grubu’nda İtalyan Lazio, Hollanda’dan PSV Eindhoven ve Fransız Nantes ile buluştu. Ekiplerimiz, gruplarında ilk iki sırada yer alırlarsa bir üst tura çıkacaklar. MAÇLARIMIZ GALATASARAY • 11 Eylül: Galatasaray - Lazio • 19 Eylül: PSV Eindhoven - Galatasaray • 26 Eylül: Nantes - Galatasaray • 16 Ekim: Galatasaray - Nantes • 24 Ekim: Lazio - Galatasaray • 30 Ekim: Galatasaray - PSV Eindhoven FENERBAHÇE • 12 Eylül: Bayer Leverkusen - Fenerbahçe • 18 Eylül: Fenerbahçe - Barcelona • 25 Eylül: Fenerbahçe - Lyon • 17 Ekim: Lyon - Fenerbahçe • 23 Ekim: Fenerbahçe - Bayer Leverkusen • 31 Ekim: Barcelona - Fenerbahçe
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Ultrasonda 4 boyutlu teknoloji 4 boyutlu ultrason yöntemiyle anne karnındaki 3 aylık bebeğin renkli görüntüsü, kime benzediği ve tüm sağlık sorunları belirlenebiliyor Ultrasonda 4 boyutlu teknoloji sayesinde anne karnındaki bebeğin 3. ayından itibaren renkli görüntüsü çekilerek kime benzediği ve hangi sağlık sorunları olduğu belirlenebiliyor. Alınan bilgiye göre, 4 boyutlu renkli ultrason İstanbul’daki 3 sağlık merkezinden sonra 4’ncü olarak Kızılay Derneği Kayseri Sağlık Merkezi’nde hizmete girdi. Siyah beyaz ve 2 boyutlu ultrasona göre anne karnındaki bebeğin hem bir buçuk ay daha önce görüntülenmesine hem de net fotoğraf kalitesindeki renkli görüntüsünü elde etmeye olanak sağlayan 4 boyutlu (eş zamanlı) renkli ultrason, meraklı anne babaların hamileliğin 3. ayından itibaren bebeklerinin fotoğrafına kavuşmalarını sağlıyor. Kızılay Derneği Kayseri Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Suat Altmışyedioğlu, ülkemizde yaygın olarak kullanılan eski ultrasonların hamileliğin 4,5’uncu ayından itibaren kullanılabildiğini ve yüzde 40 güvenilirliği olduğunu, buna karşın yeni ultrason cihazının süreyi bir buçuk ay kısaltıp, güvenilirliği yüzde 90’a çıkardığını kaydetti. Dr. Altmışyedioğlu, yeni ultrason sayesinde hamileliğin çok erken döneminde yarık damak, eksik parmak, beyin, omurilikten kaynaklanan rahatsızlıkların erken tanısının sağlandığını belirterek, şunları söyledi: “Anne karnındaki bebeğin erken teşhis edilmesi gereken tüm rahatsızlıklarını ortaya koyan bu cihaz, cinsiyeti de 3’ncü aydan itibaren belirliyor. Ekrandaki pırıl pırıl renkli görüntü sayesinde anne-babalar, doğacak bebeklerinin kime benzediği bile tespit edebiliyorlar. Ultrasona giren hamile kadınlara bebeklerinin değişik pozisyonlarındaki görüntülerini fotoğraf kartına basarak, albümlerinde yer alacak ilk fotoğraflarını biz hediye ediyoruz.” Dr. Altmışyedioğlu, ülkemize yeni giren 4 boyutlu renkli ultrasona büyük talep geldiğini, sağlık merkezlerinin 30 milyon lira karşılığında bu hizmeti verdiklerini bildirdi.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Antalya'ya 15 gün içinde havayoluyla, yarım milyondan fazla turist geldi. Turist sayısı ağustos ayında, aylık yüzde 17, yıllık oranda da yüzde 38 arttı. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, pazar günü havayoluyla Antalya Dış Hatlar Terminali'ne 44 bin 265 yolcu girişi oldu. 1-15 Ağustos tarihleri arasında ise havayoluyla 520 bin 653 turist Antalya'ya geldi. Yıl başından bu yana bölgeye gelen turist sayısı 3 milyon 794 bin 907'ye ulaştı. Bu rakamlarla birlikte ağustos ayında Antalya'ya gelen turist sayısı aylık yüzde 17, geçen yılın aynı dönemine göre de yüzde 38 artış gösterdi. 541 uçak iniş kalkış yaptı Antalya Havalimanı, pazar günü en yoğun günlerden birini yaşadı. Antalya Hava alimanı'nda pazar günü 541 uçak iniş ve kalkış yaptı. Antalya Devlet Hava Meydanları Müdürü Osman Serdar, uçak iniş ve kalkışındaki bu sayının tüm zamanların en iyi rakamı olduğunu söyledi. Uçak iniş ve kalkışında hiçbir zaman 500'lü rakamlara ulaşmadıklarını belirten Serdar, "Hem yolcu sayısında hem de uçak iniş ve kalkışında artış var. Dün 541 uçak iniş ve kalkış yaptı. Bu, tüm zamanların en büyük rakamı" dedi. İniş için havada uçak bekletmediklerini belirten Osman Serdar, "Bunlar bizler için, Türkiye için harika şeyler. İkinci pist ve ikinci terminal hizmete girdiği zaman bu rakamlar ikiye katlanacak. Havalimanının kapasitesi iki katına çıkacak. Kasım ayında ikinci pist hizmete girecek. 2005 yılının mart ayında da ikinci dış hatlar terminali açılacak. Havalimanı kapasitemiz yüzde 100 oranında artarak saatteki 24 uçak kapasitemiz 48'e çıkacak. İki yıl önce 37 uçak park edebiliyorduk, bu yıl sonunda uçak park edebilme kapasitesi de 100'e ulaşmış olacak" diye onuştu
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) eskiden ikinci bir hükümet gibi olduğunu savunarak, "Yapılan reformla yeni bir yapıya kavuşturuldu, danışma kurulu haline getirildi" dedi. Gül, Dışişleri Bakanı olarak Kıbrıs'ta çözümün AB'yi "inanılmaz kolaylaştıracağı"na inandığını da ifade etti. AKP'nin iktidardaki bir yılını partisinin aylık yayın organı "Türkiye Bülteni"ne değerlendiren Gül, dış politika konularında özetle şunları söyledi: • MGK: Yedi reform paketinden dördü AKP iktidarında çıkarıldı. MGK eskiden ikinci bir hükümet gibiydi. Yapılan reformla yeni bir yapıya kavuşturularak, danışma kurulu haline getirildi. • ÖNCELİK AB: Birinci önceliğimiz Türkiye'nin AB'ye girmesini temin etmek. Bununla ilgili dünyayı şoke edici adımlar atıldı. Bunun neticesinde Türkiye'deki hükümet bütün dünya basınına 'reformist hükümet' olarak geçti. • DİNE ÖNEM VERİYORUZ: Biz bütün dünyaya, nüfusunun yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkenin modern olabileceğini, demokrasiyi en geniş şekilde kendi halkına tattırabileceğini gösteriyoruz. Üstelik biz, muhafazakârlığa, halkın değerlerine, dine çok önem veren liderlerin bunları yapabileceğini gösterdik. Bütün bunlar şunu gösteriyor ki Türkiye, ancak AKP iktidarında bütün Müslüman dünyaya örnek olabilir. • ABD İLE İLİŞKİLER: Irak konusunda Türkiye'de yaşanan süreç herhangi bir demokratik ve gelişmiş ülkede nasıl yaşanırsa öyle gelişti. Bu AKP sayesinde oldu. Bu süreç AB'yi de etkiledi. AB şoke oldu. n BİRİNCİ TEZKERE: ABD nezdinde olumlu havası oldu. ABD tabii bu karara çok üzüldü. Ama Bush hiçbir şey diyemedi. Bana mektup yazarak teşekkür etti.. • İKİNCİ TEZKERE: Iraklılar yardım istemedi. Baktık ki bu süreç içinde direnç ve terör faaliyetleri çok arttı. Irak'a asker göndermenin faydasının giderek azaldığını gördük. Biz de 'o zaman niye Türk askerini ateşe atalım' dedik ve asker göndermedik. Bu kez süper güç ABD, Türkiye karşısında mahcubiyet içine girdi. Kıbrıs çözülürse AB süreci kolay Gül, AB İlerleme Raporu'nda Kıbrıs'a atıfta bulunulmasının yanlış olduğunu belirterek, "Ama şu bir gerçek, benim bir dışişleri bakanı olarak bunu görmemem mümkün değil. Kıbrıs sorununun çözümü AB sürecini inanılmaz şekilde kolaylaştıracak. Ancak Türk tarafı uzlaşmacı tavır gösterir, Rum tarafı buna karşılık vermez ve sorun çözülmezse, dünyanın o zaman bize söyleyeceği hiçbir şey yok" dedi.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Koç Grubu'nun faktoring şirketi Koçfaktör, 2003 yılında dünyanın en iyi üçüncü ihracat faktoring şirketi seçildi. 2002 yılında da aynı başarıyı elde eden Koçfaktör, üst üste iki yıl aynı dereceyi alan ilk Türk firması oldu, Koçfaktör'dan yapılan açıklamada söz konusu ödülün verilmesinde servis kalitesi, ihracat yapılan ülke sayısı, çalışan muhabir sayısı ve ihracat faktoring hacminin başlıca ölçütler olduğu belirtildi. Açıklamada söz konusu değerlendirmenin 140 firma arasında yapıldığı kaydedildi.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Bahçelievler'de bir apartmanın bodrum katında meydana gelen su baskını sonucu 3 çocuğunu kaybeden ve ayağı kırık olan olarak hastaneye sevk edilen anne Hüsna Şengüz'ün, hastaneden taburcu edilmek istenmesine yakınları isyan etti. Soğanlı Mahallesi Çavuşpaşa Caddesi Öner Sokak 21 numarada bodrum katında akşam saatlerinde meydana gelen su baskınından itfaiye ekipleri tarafından kurtarılarak Bakırköy Devlet Hastanesi'ne götürülen Hüsna Şengüz'ün yakınları, hastanın tedavi edilmeden taburcu edilmek istenmesine isyan etti. Annenin yakını olduğunu söyleyen İlyas Nerçap acılı kadınla ilgilenilmediğini, ayağı kırık halde taburcu edilmek istendiğini iddia etti. Nerçap "Ayağı bir haftadır kırıktır. Kurtarma çalışmaları sırasında ayağı tekrar kırılmış. 5 saat oldu geleli hiçbir müdahale yapılmamıştır. Ortopedi doktoru olmadığı için hiçbirşey yapamayacaklarını söylediler. Kendisinin göğüs filmini çektiler, göğsünden rahatsızlığı yok. Başka hastaneye sevk edin diyoruz, onu da yapmıyorlar, eve götürün diyorlar. Dosyasına doktorlar kaşesini, imzasını da vurmuyor. Hastamızı hiçbir müdahale etmeden taburcu etmeye çalışıyorlar." dedi. Hastanede bulunan ölen çocukların amcası Suat Yılbaş ise vatandaşların yardımıyla Uğur (5) ve Şükran Şengüz (9) kardeşlerin kurtarıldığını söyledi. Amca Yılbaş şunları söyledi: "Kendi imkanlarımızla, vatandaşların yardımıyla iki kardeşi çıkarmayı başardık. Şuanda sağlık durumları gayet iyi. Sadece annelerinin durumuna üzülüyorlar." dedi. Bu arada anne Hüsna Şengüz'ün 8 çocuğu olduğu ve su baskınını yaşamayan 3 oğlunun tekstil atölyesinde işçi olarak çalıştığı öğrenildi. Ailenin İstanbul'a 7 ay önce geldikleri ve baba Abdürrıza'nın herhangi bir işi olmadığı öğrenildi. Soruşturma başlatıldı Bahçelievler Soğanlı'da 3 çocuğun ölümü annelerinin de yaralandığı su baskını faciasıyla ilgili olarak savcılığın soruşturma başlattığı bildirildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) tarafından yapılan yazılı açıklamada, su baskınının bir aracın bahçe duvarına çarpması sonucu meydana gelmiş olabileceği üzerinde duruldu. Açıklamada, “Olayın, ilk belirlemelere göre bir aracın bahçe istinat duvarına çarparak devirmesi sonucu suların bodrum katına dolmasıyla meydana geldiği gözlendi. Olaya Cumhuriyet Savcılığı el koyarak, konuyla ilgili adli soruşturma başlattı” denildi.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Bilgin’in teknesi 45 milyara satıldı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Sabah Gazetesi Samandıra Tesisleri’ne yapılan operasyonda ele geçen mallar arasında bulunan, Etibank’ın eski sahibi Dinç Bilgin’in damadı Clifford Holmes Polley’in üzerine kayıtlı tekne ile römorku, 45 milyar liraya sattı. TMSF’nin Esentepe’deki binasında gerçekleştirilen ve 11 kişinin teminat yatırmadan katıldığı açık artırmada, Büyükçekmece’deki Bayındırbank’a ait depoda bulunan tekne, 24 milyar liralık muhammen bedelin yüzde 75’i olan 18 milyar 350 milyon liradan satışa sunuldu. Son ana kadar çekişmeli geçen açık artırmada tekne, Turan Bayanay tarafından satın alındı. Mesleğini açıklamayan ve tekneyi kendisi için aldığını belirten Bayanay’ın, bugün mesai bitimine kadar tekne bedeli olan 45 milyar lirayı TMSF’ye peşin olarak ödemesi gerekiyor. Satış bedeli bu süre sonunda ödenmez ise, tekne 24 Ağustos 2004 tarihinde yeniden satışa çıkarılacak. İzmir bağlama limanına kayıtlı olan 8.6 metre boy ve 2.4 metre enindeki ‘Comics’ isimli fiberglas teknede, küçük bir başaltı kamarası ve 100 beygir gücünde 2 adet içten takma kuyruklu ‘yamaha’ motor bulunuyor
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. ORTEGA’DAN GARANTI Başkan Aziz Yıldırım ile önceki gece Swissotel’de bir araya gelen Arjantinli yıldızın, "Fenerbahçe beni göndermediği sürece buradan ayrılmam. Ancak yedek kalmak onuruma dokunuyor" dediği öğrenildi Menajerleri geldi FENERBAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım, önceki gece Ariel Ortega ve menajeri Caliendo ile Swissotel’de biraraya geldi. Celalettin Bilgiç’in de katıldığı dörtlü zirvede Yıldırım, Arjantinli yıldıza son günlerde basında çıkan haberleri sordu. Ortega’nın ayrılmak gibi bir düşüncesinin olmadığını, oynamak istediğini tekrarladığı ve "Sadece yedek kalmak onuruma dokunuyor" dediği öğrenildi. ‘Faydalı olamadım’ HAMİLE olan eşinin durumu dışında bir sorununun bulunmadığına dikkat çeken Ortega’nın, "Arjantin’de yazılanların bir çoğu gerçeği yansıtmıyor. River Plate benim eski kulübüm. Eğer buradan gidersem tabii ki orada oynayacağım. Fenerbahçe’ye futbol oynamaya geldim ama şartlar bugüne kadar faydalı olmamı engelledi. Eski kariyerime ulaşmak için şans bulmalıyım" ifadesini kullandığı belirtildi. Başkan rahatladı BAŞKAN Yıldırım’ın Ortega’nın açıklamalarıyla rahat bir nefes aldığı ve ardından, "O zaman futbolunla bu söylentileri yalanla" karşılığını verdiği öğrenildi. Son sözü söyleyen Ortega, "Siz satmayı düşünmedikten sonra Fenerbahçe’den ayrılmam" diye konuştu. Bu arada Ortega’nın önümüzdeki hafta takım arkadaşlarına bir yemek vereceği, herkesle ilgili düşüncelerini anlatacağı belirtildi. ‘Başarılar uzak değil’ YUSUF KOBAL Oğuz Çetin, "Bu ciddiyet içinde çalıştığımız sürece hedeflerimize ulaşacağımızı biliyoruz" diye konuştu Umut dağıttı FENERBAHÇE Teknik Direktörü Oğuz Çetin yine umut dolu mesajlar gönderdi. Kendi seyircileri önünde Beşiktaş’a yenildikleri için çok üzgün olduklarını kaydeden Çetin, "Ancak onların verdiği destek, bizleri onure etmeleri çok önemliydi. Bu ciddiyet içinde çalışırsak tüm hedefleri yakalayacağımızı biliyoruz. Saha başarıları yakında gelecek. O seviyeye artık geldik" ifadesini kullandı. ‘Fark kapanır’ ANKARA deplasmanında da kendilerini yine kötü hava şartlarının beklediğine işaret eden Çetin, "Ancak bu bahanelerin arkasına sığınamayız. Tüm olumsuzluklara hazırız" dedi. Beşiktaş ile aralarındaki farkın büyük handikap olduğunu da belirten Fenerbahçe’nin hocası "Ancak bu arayı kapatabilecek bir takımız. Geçmiş yıllarda da bunun örneklerini gördük" yorumunu yaptı. Konvoylu uğurlama! ANKARAGÜCÜ maçı için bugün Ankara’ya gidecek olan Fenerbahçe’yi taraftarlar özel bir törenle uğurlayacak. Sarı - Lacivertliler kafile için özel bir konvoy oluşturacak, pankartlar, şarkılar ile destek mesajları verecek. Şampiyonluk umutlarını henüz kaybetmeyen Fenerbahçeli taraftarlar, futbolcuları da bu yöntemle maçlara motive etmeye çalışacak. Ankara’daki taraftaların da takımı "Hep ve tam destek" pankartlarıyla karşılayacağı belirtildi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 'Card Finans' dedi mahkemelik oldu -------------------------------------------------------------------------------- Mehmet Ali Erbil'in kız arkadaşı, maddiyata dayalı ilişkiler için 'Card Finans' benzetmesi yapan Avşar'a dava açacak Hülya Avşar'ın kendi adını taşıdığı dergisinde maddiyata dayalı ilişkiler için 'Card Finans' benzetmesinde bulunması, Mehmet Ali Erbil ve kız arkadaşını kızdırdı. Tuğba Coşkun, ünlü yıldıza dava açmaya hazırlanıyor. Bu tanımlamadan kız arkadaşının çok etkilendiğini anlatan Mehmet Ali Erbil, 'Benim kart kullanmadığımı herkes bilir onun için hiç alınmadım. Kart kullanmıyorum, kart kullananlar düşünsün' diyerek espri yaptı. Ünlü şovmen, bu konudaki düşüncelerini şöyle dile getirdi: 'Şaka bir yana bizim paraya ve maddiyata dayanan bir ilişkimiz yok. Bu tarz laf atan ve yorumda bulunanlar ilk önce kendi geçmişlerine bir baksın. Biz sağlıklı iki bekar insanız. Bizim için yaş önemli değil. Önemli olan beyinlerin ve ruhların anlaşmasıdır. Yalnız beni değil kız arkadaşımı da incitti. Tuğba, hukuksal açıdan mahkemeye verecek. Aynı şekilde adı geçen insanlar da mahkeme yolu takip edecekler. Dolayısıyla ben de Tuğba'nın sonuna kadar arkasındayım.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin bir numaralı sorunu olan istihdam için 'hızlandırılmış' önlemler alınması gerektiğini söyledi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, tüketim çılgınlığına işaret ederek göz göre göre banker faciasına benzer bir 'kart faciası'na gidildiğine dikkat çekti. Çağlayan, genel başkan değişimi nedeniyle DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'i, ardından da eski Genel Başkan Bülent Ecevit'i ziyaret etti. Çağlayan, Sezer'i ziyareti sırasında Türkiye'nin en büyük sıkıntısının işsizlik ve cari açık olduğuna işaret ederek, cari açığın finanse edilebilmesi için Türkiye'ye doğrudan yabancı sermayeyi çekmek gerektiğini söyledi. Kredi kartı uyarısı ASO Başkanı Zafer Çağlayan, "Sanayici kredi bulamazken, insanların cebine patlamaya hazır bomba gibi kredi kartı konuluyor. Tüketim çılgınlığı sorun yaratabilir" uyarısı yaptı. Sezer ise yatırıma dayanmayan büyümenin sağlıklı olmadığını vurguladı. Dış ticaret açığının 30 milyar dolar gözüktüğüne işaret eden Sezer, "Bu, çok sağlıklı gidiş değil. Bu nedenle tedbir alınmalı. Tüketim çılgınlığına getirilecek sınırlamanın da bir yolu olabileceğini düşünüyorum. Banker faciasına benzer bir kart faciasına göz göre göre gidiliyor gibi" ifadesini kullandı. Zafer Çağlayan, Ecevit'i ziyareti sırasında da, "Geçmişte başbakanlık ve diğer görevlerinizde hakkınızda en ufak şaibe ve dedikodu söz konusu olmadı. Darısı herkesin başına" dedi
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Acı çekmeden ölümü sağlayan cihaz ABD'de tanıtılacak Kişinin karbon monoksit soluyarak acı çekmeden ölümünü sağlayan makinanın 56 dolara mal olması planlanıyor. Ötanazi yanlısı “Exit” (Çıkış) grubunun kurucusu doktor Philip Nitschke, kişinin karbon monoksit soluyarak acı çekmeden ölümünü sağlayan makinenin, tasarıya onay veren ABD’deki en büyük ötanazi örgütü Hemlock’un San Diego’da düzenleyeceği konferansta tanıtılacağını söyledi. İlaçla ötanazi yöntemine ilişkin endişeleri ortadan kaldırması beklenen makinenin, 56 dolara mal olmasının planlandığı belirtildi. Nitschke, “Buna gerçekten ihtiyaç var. Makine, makul yasaların yokluğunda, kişinin ölmek için yardım elde etmesini sağlayacak. İnsanlar, kendilerinin kullanacağı ve yöneteceği etkili ve huzurlu yöntemler bulmak zorundalar” dedi. Makinenin “tüyler ürpertici” olduğu yönündeki yorumları “Makine korkunç değil. Ölüm doğal bir eylem. İnsanlar ölür” diye yanıtlayan Nitschke, üzerinde gerekli uyarıların yer alacağı icadının, oksijen makineleri gibi satışa sunulacağını bildirdi. Philip Nitschke, geçen Temmuz ayında, ötanazi hakkını kullanmak isteyenlerin başlarına geçirerek, kendilerini öldürebilecekleri plastik torbaları tanıtmıştı.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Büyük davet bu akşam İstanbul’un ünlü eğlence merkezi Laila, bu akşam büyük bir organizasyona ev sahipliği yapacak. Televole’nin 500’üncü, Pazar Keyfi’nin ise 250’nci program kutlamasının yapılacağı Laila, gelin gibi süsleniyor. Sanat ve sosyete dünyasından 2 bin kişinin davet edildiği gece, Oscar töreni gibi olacak. Kapıdan itibaren kırmızı halıyla döşenecek olan Laila’da VIP locaları da hazırlandı. Erkek misafirlerin smokinle, kadınların ise tuvaletle katılacağı gece için yağmura karşı da önlem alındı. 1000 metrekare branda ile anında kapatılabilecek bir sistem hazırlanan Laila’da, muhteşem havai fişek gösterileriyle gece, gündüz gibi yaşanacak
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. SSK’ya pahalı ilaç satarak devleti zarara uğrattığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan Roche’un İstanbul’daki genel müdürlüğüne baskın düzenleyen polis, ilaç alım ihalesine katılmak isteyen Roche’nin kendi ana bayilerine gönderdiği bir yazı ile ‘ihaleye katılırsanız bayiliğiniz iptal edilir’ şeklinde tehdit ettiği belgesine ulaştı. Yazı ile anabayilerini SSK’a ihalelerin teklif vermelerini engelleyen Roche firmasının tek başına ihalelerde fiyat belirlemeyi sağladığı ortaya çıktı. Polis, baskınlarda ele geçirdiği 6 koli evrak ile bilgisayar kayıtların incelemeyi sürdürüyor. Ancak baskında ele geçen muhasebe kayıtların SSK ihaleleri ile ilgili bölümünün silindiği bildirildi. Ankara’da Beşer firmasına yapılan baskında da ele geçen 20 koli evrakında incelenmek üzere İstanbul’a gönderileceği bildirildi. Roche’nin işten çıkardığı yetkililerin ihbarıyla ortaya çıkan SSK ilaç ihale skandalı ihaleye fesat karıştırmak suçlaması yeni boyut ortaya çıktı. İstanbul Organize Şube Müdürlüğü ekiplerince önceki gün basılarak incelenmek üzere bazı evraklarına el konulan Roche’in bayilerine bir yazı göndererek ihalelere katılmamasını aksi halde bayiliklerinin iptal edileceğini bildirdiği belirlendi. Roche firmasının bayilerine 88 milyon liradan sattığı kanser ilacını SSK’ya 230 milyon liradan satarak yaklaşık yarım milyon doların üzerinde bir haksız kazanç elde edildiği tahmin ediliyor. Roche ilaç firmasında ki ilaç yolsuzluğunu soruşturan İstanbul Cumhuriyet savcısı Nazmi Okumuş’un talimatıyla önceki gün Levent’de ki firmanın genel merkezine baskın yapan Organize Şube Müdürlüğü ekipleri 6 koli evrak ele geçirdi. Evrakların dökümleri yapıldıktan sonra savcılığa gönderileceği bildirildi. Roche Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yöneyman soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş’a önceki gün ifade verdi. Yöneyman’ın ifadesinde, ‘İlaç satış ihalelerinde hiçbir usülsüzlük olmadı. İlaçların fiyatlarını SSK’ya sunduk. Onlarda kabul ettiler’ dediği bildirildi. Ankara’dan 15 koli evrak geldi SSK’yı fahiş fiyatla ilaç satarak zarara uğrattığı iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Nazmi Okumuş tarafından hakkında soruşturma başlatılan Roche firmasının 2003-2004 yıllarına ait ihale dosyaları, envanter ve şirket kayıtlarından oluşan 15 koli evrak, Ankara’dan, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirilerek incelemeye alındı. Sağlık Bakanlığı’nda ve Roche firmasının ilaçları sattığı Beşer Ecza Deposu ile Başkent Hastanesi’nde bulunan ihale dosyaları ve faturalardan oluşan 15 koli dolusu evrak da dün Ankara’dan bir polis minübüsüyle incelenmek üzere İstanbul’a getirildi
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Disiplin mangası Türkiye’nin, Ulsan Stadı’nda Dünya futbol imparatorlarından Brezilya ile oynayacağı tarihi oyunun saati gelip, çattı nihayet. Sambacılar’ın futbol akrobatlarını seyrederek ve alkışlayarak büyüdü bizim kuşak... Ancak şimdi eski şöhretler ayarında Ronaldo dışında dişe dokunur bir yenisi yok... İşte beni rahatlatan olay da bu... Şenol Güneş’in kapalı bir defans katılığıyla oyuna başlayıp, Brezilya’ya koskoca bir alanı "al sen oyna" diye terkedeceğini asla düşünmüyoruz bizler Kore’de... Çünkü böyle bir başlangıç bizim Uzakdoğu hayallerimize büyük darbeler vurabilir... Oyun disiplinini, kadamelerde faulsüz, tatlı sert bir oyun tarzını, kanatlarda ise asla açık vermeyecek ve çok canlı gidip gelmeleri yerli yerine getirebilen bir "disiplin mangası" olabilirsek, Brezilya’dan puan kapmamız hiç de sürpriz olmaz..
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 'Gelin inceleyin' Erdoğan'la görüşen Talabani, "Kuzey Irak'taki gelişmelerle ilgili yanlış bilgilendiriliyor- sunuz" dedi Elçin Ergün / Ankara Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) lideri Celal Talabani, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Kuzey Irak'taki gelişmelerle ilgili yanlış bilgilendirildiğini söyledi. Talabani, "Sizin görevlendireceğiniz Türk yetkililerle Iraklılardan oluşan sivil bir çalışma grubu bölgede incelemeler yapsın. Gerçekler ortaya çıksın" önerisinde bulundu. Talabani'nin ortak çalışma grubu önerisine net yanıt vermeyen Erdoğan, bölgedeki huzurlu ortama ilişkin Türkiye'nin katkılarının unutulmamasını istedi. Kürtlerin bölgede Türk askerine karşı çıkmasını eleştiren Erdoğan, "Biz savaşmak için değil, Irak halkının huzurunu sağlamak niyetiyle gelmek istedik. Afganistan'a giden Türk askerleri de bu görevle orada bulunuyor. Türk askeri o kadar güven telkin etti ki, Alman askerleri bile Türk bayraklı araçlarla gezebiliyor" dedi. Kerkük için formül Kerkük'ü birleşmiş bir yapıda görmek istediklerini kaydeden Talabani, "Biz Kerkük için Irak'ın genel yapısından farklı bir ortak yönetimi destekliyor, Kürt, Türkmen ve Arapların oybirliğiyle temsil edileceği bir formül üzerinde duruyoruz" dedi. Talabani, Türkmenlerin sayıları oranında temsil edilmemesinin kendilerini de rahatsız ettiğini ifade ederek, "Bunun sorumlusu başkaları. Sayım için ister Osmanlı dönemi, ister Lozan'daki kayıtlar, isterse 1957 sayımı esas alınsın hiçbirine itirazımız yok" diye konuştu. Talabani, PKK / KONGRA - GEL'in çözülme, dağılma sürecine girdiğini, örgütün Türkiye'ye karşı eylemlerine karşı olduklarını da kaydetti. Irak Türkmen Cephesi lideri Faruk Abdurrahman da Erdoğan'la bir görüşme yaptı. Abdurrahman'a Türkmenlerin temsil sıkıntısını NATO Zirvesi ve ABD Başkanı George Bush'un Ankara ziyareti çerçevesinde ileteceğini kaydeden Erdoğan, "Sayım için disiplinli bir çalışma yapın. Türkmen Kurultayı'nı öne alıp yönetimde Türkmenlerin gerçek rakamlarla temsil edilmesini sağlayın" önerisinde bulundu. Ankara'da eşzamanlı temaslarda bulunan ve dün Başbakanlık binasında Erdoğan'la art arda görüşen iki lider bir süre de baş başa görüşme yaptı. İki liderin zaman zaman birbirlerine sarılarak sohbet ettiği belirtildi.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Arzu yeniden Botaşspor’da BAYANLAR Basketbol Birinci Ligi’nde mücadele eden Botaşspor, Yunanistan’da forma giyen eski oyuncusu Arzu ile sözleşme imzaladı. Basın Sözcüsü Halim Kılınç, "Ayrıca iyi bir yabancı transfer etmek için çalışmaları sürdürüyoruz. Bunu da gerçekleştirip şampiyonluk ipini göğüslemek istiyoruz. Bunu başarmak için gereken her şeyi yapmaya kararlıyız" dedi. Potada dün BAYANLAR Çankaya Üni. Arı Koleji - BOTAŞ: 74 - 71 Potada bugün Ankara Atatürk Salonu 14.00: Türk Telekom - Oyak Renault 16.00: Büyük Kolej - Efes Pilsen Ayhan Şahenk Salonu 14.00: Darüşşafaka - Göztepe Abdi İpekçi Salonu 17.00: Galatasaray - Ülker İzmir Atatürk Salonu 16.00: Pınar Karşıyaka - TED Kolejliler
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Irak'ta terör tehdidi ham petrolü 45 dolara çıkardı Irak'ta petrol pompalanmasının durdurulmasıyla ABD ham petrolünün varili 44.97 dolara yükseldi. Uluslararası ham petrol fiyatları, kısa bir düşüşün ardından yeniden 44 doların üstüne çıkarken, Irak'ın güneyinde ülke petrolünün yüzde 90'ını üreten Basra terminaline kuyulardan petrol pompalanması "terör tehdidi'' yüzünden durduruldu. ABD'nin Teksas petrolünün varil fiyatı, varilde 44.97 dolara yükselirken, Irak Petrol Bakanlığı, ''Şii önder Mukteda Essadr'ın tehdidi yüzünden üretimin durduruluğunu, ancak iki gün yetecek stokların hazır olduğu'' bildirildi. Hazır depolama tanklarından petrol sevkıyatının Basra'da sürdüğü bildirildi. ABD'de petrol cuma günü 1983'ten bu yana en yüksek değer olan 44.77 dolardan işlem görmüştü. Rusya'da ise en büyük petrol üreticisi Yukos şirtine bağlı kurum olan ve Yukos üretiminin yüzde 60'ını karşılayan ''Yuganskneftegaz''ın hisse senetleri, icra memurlarınca donduruldu. Mahkeme, bu kararaYukos'un 3 milyar 400 milyon dolarlık borçlarını ödeyememesini gerekçe görteriyor. Cuma günü ABD ham petrolü varil başına 44.77 dolar ile 21 yılın zirvesini görmüştü. Gözler Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'ne (OPEC) çevrilirken, Londra'da işlem gören Brent ham petrolü ise varil başına 41.5 dolara yükseldi. Başta ABD ve Çin olmak üzere, dünyadaki petrol talebinin artmasıyla arzın, olası herhangi bir kesintiyi karşılayamayacak kadar sınırlarına yaklaşmış olmasının yarattığı endişeler, petrolün yılın bu dönemine kadar yüzde 30'dan fazla değer kazanmasına yol açtı.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Hakan Peker 'taşgibi' Peker'in albüm fotoğrafları Koray Kasap'ın imzasını taşıyor. Türk pop müziğinin sevilen yorumcularından Hakan Peker, sürpriz bir çalışmayla hayranlarının karşısına çıkıyor. Yaz başında Taş Gibi adlı single'ını piyasaya çıkaran Peker'in, albüme adını veren "taşgibi" adlı parçasının dört farklı versiyonunu içeren yeni çalışması müzik marketlerdeki yerini aldı. Sözlerini Zeynep Önkaya'nın yazdığı 'taşgibi'nin düzenlemeleri Ozan Çolakoğlu, Feyyaz Kuruş ve Soner Kıvanç'a ait. Albümün yapımcılığını Turgay Korkmaz üstleniyor. Hakan Peker eylül ayında da yeni albümüyle hayranlarının karşısına çıkacak.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. SAKIN PES ETME Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, Danimarka maçı sonrası Rüştü Reçber ile biraraya geldi, "Futbolda duygusallığa yer yok. Barcelona'da bir gün kale senin olacak. Küsme, mücadeleni sürdür" dedi ÖZEL HABER / BİLAL MEŞE Destek çıktı FENERBAHÇE Teknik Direktörü Christoph Daum, Barcelona'da sıkıntılı günler geçiren A Milli Takım'ın tecrübeli file bekçisi Rüştü Reçber'e destek çıktı. Adana'da oynanan Danimarka maçından sonra yıldız kaleci ile biraraya gelen ve moral veren Alman hoca, "Avrupa'nın en iyi kalecileri arasındasın. Futbolda heran, herşey değişebilir. Futbol alternatifler oyunudur. Bugün yedeksin, yarın bir bakmışsın ki kale sana teslim. Sakın pes etme" dedi. 'Ayakta kalmalısın' İSTANBUL'A dönüş yolculuğu sırasında Rüştü ile uzun süre sohbet eden Daum, "Yedek kalman senin kötü kaleci olduğunu göstermez. Hem bizler, hem de Avrupa senin yeteneklerini biliyoruz. Futbolda asla duygusallığa yer yoktur. Ayakta kalmak zorundasın" diye konuştu. Alman hoca, "Kaleyi her an için teslim alacak gibi çalışmak zorundasın. Barcelona'da bu şansı yakalayacağına yürekten inanıyorum. Yeter ki işine küsme, mücadeleni sürdür" ifadesini de kullandı. 'İyi yoldasınız' ALMAN hocanın konuşmalarını dikkatle dinleyen Rüştü Reçber, "Siz futbol dünyasında belli yeri ve kariyeri olan bir hocasınız. Düşünceleriniz ve bana bakış açınız, sözleriniz beni çok gururlandırdı. Motivasyonum arttı. Teşekkür ederim" karşılığını verdi. Eski takımına da övgü yağdıran Milli kaleci, "Fenerbahçe iyi yolda. Başarılı olmanızı gönülden istiyorum. İnşallah hedeflerinize ulaşırsınız. Ben de sizi mahçup etmeyeceğim" diye konuştu. Nihat'a da takıldı CHRİSTOPH Daum, A Milli Takım'ın Danimarka ile yaptığı hazırlık maçıyla ilgili yorum yapmaktan ise kaçındı. Alman çalıştırıcı, "Milli Takım hakkında fikir bildirmem yanlış olur" derken, Fenerbahçe'nin takım kaptanı Ümit Özat'ı da "Oyunda kaldığın süre içinde iyi oynadın" sözleriyle kutladı. Tecrübeli hoca, Real Sociedad'da başarılı grafik çizen eski öğrencisi Nihat'a da, "Attığın frikikler geri pas gibi" diyerek takılmaktan geri kalmadı.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Başkanlık için Bülent Arınç’ın adı geçiyor... ANKARA Milliyet 22. dönem parlamentosu ilk çalışma haftasında başkanını seçecek. Başkanlık için yarın yapılacak seçimde en güçlü aday olarak AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç görünüyor. Başkanlık seçiminde şansı bulunmayan CHP’nin de, TBMM Geçici Başkanı Şükrü Elekdağ’ı aday gösterebileceği belirtiliyor. TBMM Başkan adayları, bugün saat 24.00’e kadar başvuruda bulunabilecek. Danışma Kurulu yarın Elekdağ başkanlığında toplanarak, oylama günlerini saptayacak. TBMM’nin 22. başkanını seçmek için oylama muhtemelen yarın yapılacak. Gizli oylamada ilk iki turda seçilebilmek için 550 olan üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu aranacak. Bu oylamalarda 367 oy alan aday, TBMM Başkanı seçilecek.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Kartal’ın keyfi yerinde Beşiktaş, Fenerbahçe derbisinin son provasında Dinamo Bükreş’i iki golle geçti, galibiyet Kaan Dobra ve Eser’in sayılarıyla geldi. Lucescu sert oynayan Rumen ekibine büyük tepki gösterdi SİYAH - BEYAZLILAR, hafta sonu Fenerbahçe ile oynayacağı derbi maçın son provasında Romanya’nın Dinamo Bükreş takımını yenerek moral depoladı. 27. dakikada Dragam’ın penaltı golüyle mağlup duruma düşen Kartal, bir dakika sonra Kaan Dobra’nın nefis vuruşu ile eşitliği yakaladı. Eser’in 74. dakikada attığı gol Beşiktaş’a galibiyeti getirdi. İDMANDA sakatlanan Nouma’nın ardından Dinamo Bükreş karşısında da Pancu ve Ahmet Yıldırım’ın sakatlanması teknik heyeti sıkıntıya soktu. Üç futbolcunun durumunun bugün belli olacağı belirtildi. Bu arada Teknik Direktör Lucescu sert oynadıkları gerekçesiyle Dinamo Bükreşli oyunculara tepki göstererek, "İki futbolcum sakatlandı. Sanki Fenerbahçe’ye çalıştılar" dedi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 'EN İYİSİ ALMEYDA Fenerbahçe’nin eski golcüsü Andersson, Arjantinli yıldıza övgüler yağdırdı, "Ortega kaliteli isim, ama transfer edilirse Almeyda takım için çok daha yararlı olur" diye konuştu ‘İkisi de bomba isimler’ GEÇEN sezon sonunda futbolu Fenerbahçe’de bırakan Andersson, Sarı-Lacivertliler’in iki gözdesi Ortega ve Almeyda’nın transferlerini değerlendirdi. Andersson, "Ortega’nın ismini duyduğumda Fenerbahçe’nin bu transferi gerçekleştireceğine inanamadım. Ama galiba alıyorlarmış. Eğer gerçekleşirse, gerçekten çok iyi bir transfer. Diğer aday Almeyda, bence Fenerbahçe’ye Ortega’dan daha faydalı olur" diye konuştu. Yöneticilerin Antalya zirvesi FENERBAHÇE Yönetimi, Antalya’da durum değerlendirmesi yapmak için bir araya geldi. Başkan Yıldırım ve arkadaşları, Nihat Özdemir’e ait otelde, yeni sezon öncesi adeta kamp kurdular. Öte yandan Almeyda’nın bugün transferiyle ilgili kesin yanıtı vermesi bekleniyor. Arjantinli futbolcunun "Evet" demesi durumunda, yöneticiler Japonya’ya giderek, hemen sözleşme imzalayacaklar. n MEHMET DEMİRCAN Ortega’ya tam not ARJANTİN formasıyla Nijerya’ya karşı forma giyen Ariel Ortega’ya Fenerbahçeli yöneticilerden övgü geldi. Asbaşkan Nihat Özdemir, Ortega’yı alarak isabetli bir transfer yaptıklarını dile getirip "Sağ kanadı çok iyi kullanıyor. Verimli ve çabuk oynuyor. Fenerbahçe’ye çok faydalı olacak. Kendisine 10 üzerinden 8 veriyorum" dedi. Yönetici Mahmut Uslu ise "İşte Fenerbahçe farkı, işte Ortega" yorumunu yaparken, Arjantinli yıldıza 9 puan verdi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Horoz’un sesi kısık!: 0-0 Fırsatları kaçırdı ÜLKEMİZİ UEFA Kupası’nda temsil eden Denizlispor, Lyon maçı öncesinde Diyarbakır deplasmanından bir puanla döndü. Rakibi karşısında etkili bir futbol sergileyen Yeşil-Siyahlı takım, yakaladığı gol fırsatlarını değerlendiremedi. 2’de Bencik’in sert şutunu kaleci Şenol kornere çeldi. 65’te Kabat’ın vuruşu yine Şenol’da kaldı. Kalan dakikalarda maçın skoru değişmedi. Maçın karnesi HAKEMLER: Kuddusi Müftüoğlu, Orkun Aktaş, Rasim Öztürk DİYARBAKIRSPOR: Şenol (6) - Ömer (7), Ramazan (5), Maura (4) (Burhan Dk.53 (6) - Hasan Yiğit (6), Evren (6), Deniz (6), Kamil (5) (Alper Dk.60 (5), Celalettin (5) - Murat Hacıoğlu (7), Saffet (6) (Rakli Dk.74 (4) DENİZLİSPOR: Heinen (7) - Kratochvil (7), Hakan (7), Servet (6) - Ali Tandoğan (5), Serdal (5) (Levent Dk.72 (5), Bülent Ertuğrul (5), İlyas (6) (Kabat Dk.60 (5), Hiatenen (6) - Bencik (6) (Serkan Dk.83), Ersen Martin (6) SARI KARTLAR: Hasan Yiğit, Ramazan, Murat Hacıoğlu (Diyarbakır), Serdal, Kabat (Denizli)
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Aşklarını dolu dizgin yaşamaktan kaçınmayan Pınar Altuğ-Tony Teodoridis çifti haftasonunu geçirmek üzere yine Bodrum'daydı. Herkesin cevabını merakla beklediği soruyu yönelttik Teodoridis'e; "Ne zaman evleneceksiniz?" Cevabı ilginçti: "Pınarla tanıştığımızdan beri işlerim kötüye gidiyor. Evlilik para gerektiren bir müessese. Her şey kötü giderken evlilik düşünemem. Dolayısıyla ben bir evlilik yapacaksam durumum iyiyken yapmak istiyorum. İflas bile edebilirim." Çiftin evlilik tarihini anlaşılan Tony Teodo-ridis'in iş hayatındaki akıbeti belirleyecek. Ancak bu açıklamalardan sonra Altuğ'un uğruna evliliğini bitirdiği aşkının üzerinde kara bulutların dolaştığını söylemek müneccimlik olmaz
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Yaşlandıkça insanların daha az uyuduğunu düşünüyor olsak da, aslında bu düşünce tam olarak doğru sayılmaz. Vücudumuzun biyolojik ritmi yaş ilerledikçe bozulur ve gece uykusu dönemi öne çekilir. Bundan dolayı herkesin uyuduğu zamanlarda yaşlıların uyumuyor oluşu, onlar için uykusuzluk olarak yorumlanır. Yaşlıların bir gün içerisinde toplam uykularına bakıldığında aslında durum hiç de gözüktüğü gibi değildir. Gece boyunca genç insanlara göre derin uyuyamayan yaşlılar, gece uykularının kısa oluşu nedeniyle gündüz yaptıkları kısa uykularla idare ederler. Aslında almaları gereken uyku miktarı gün içerisine bölünmüş olur. Kısa fakat dağınık uykular uyurlar. Gece uykuları kısalsa da toplam uyudukları süre daha genç insanlarla aynı kalır. Bu uyku bozuklukları yaş ilerledikçe artar. Fakat uyku bozukluklarının yaşlanmayı hızlandırdığı düşüncesi yanlıştır. Uykusuzluk insan hayatını kısaltan bir durum olmasının yanında uyku problemleri yüzünden birçok rahatsızlık baş gösterebilir. Bunlar arasında bağışıklık sistemi zayıflaması, kalp sorunları ve nörolojik hastalıkları sayabiliriz. Yaşlıların uykusu derin olmadığı için çoğu zaman başkaları ile aynı yerde uyumayı kabul etmezler. Uykuları kırılgan ve yüzeysel bir uyku olduğundan en ufak bir ses duyduklarında uyanabilirler. Bu durum onlar için son derece doğaldır. Isı değişimine daha zor adapte olan yaşlıların uykuları çok daha kolay kaçar. Gün içerisinde yapacakları egzersizler, yürüyüşler ve gün ışığından mümkün olduğunca faydalanmaları onların çok daha kolay ve uzun süre uyumalarını sağlayacaktır.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 139 fabrikanın aynı anda temelini atarak Guinness'e aday olan Kayserili işadamları yatırımların yanısıra trilyonluk hayır işleriyle de tanınıyor. Kayserililer ticari yeteneklerinin sırlarını ve hayırseverliklerini AKŞAM'a anlattı Asur Krallıkları'nın başkenti Kayseri'de tarihten günümüze ulaşan ticari bir miras yaşatılıyor. Anadolu'daki kıraç toprakları bir ticaret merkezi yapan bu gelenek Kayseri'nin Türkiye çapında tanınan iş adamları yetiştirmesini sağlıyor. Halen 700 fabrika bulunan ve 1 milyar doların üzerinde ihracat yapılan Kayseri'de 139 fabrikanın daha temeli atılarak büyük bir rekora imza atıldı. Geçtiğimiz hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın temelini attığı projenin Guinness Rekorlar Kitabına girmesi bekleniyor. Yılbaşına kadar temeli atılan fabrika sayısı 200'ü bulacak ve 2 yıl sonra inşaatlar bittiğinde 20 bin kişiye iş imkanı sağlanmış olacak. Yatırım hamlesi başlatan Kayserililer hayır çalışmalarıyla da rakip tanımıyor. Sabancılar, Kadir Has, Hüseyin Bayraktar, Dedemanlar ile Beğendik, Cıngıllıoğlu ve Boydak aileleri gibi yüzlerce işadamı hem başlatılan atılım projesine destek verdiler hem de 1. Hayırseverler Zirvesi'ni düzenlediler. Zirve'de Kayseri'ye ikinci üniversitenin kurulması gibi elbirliğiyle yapılacak yeni projeler ele alındı. Hayırseverliği de ticaret gibi dedelerinden kalma bir emanet gibi gören bu şehrin iş adamlarının ders çıkartılacak ilginç yönleri mevcut. MÖ 3000'LERE DAYANIYOR AKŞAM Gazetesi'ne konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ve işadamları ticari yeteneklerinin gizemini ve yardımseverlik aşkının kendilerine nereden geldiğini anlattı. Başkan Özhaseki, Kayserili'nin ince ticari zekasının sırlarını söyle açıkladı: 'Kaniş ve Karum'da (Kayseri yakınında bulunan tarih öncesi yerleşim yerleri) Mezopotamya'dan gelen tüccarlarla ticaret yapılmış. O günkü yaşayan krallar faizin ne olacağı borç alıp vermemenin cezasının ne olacağı konusunda kararlar almış. Fahiş faiz uygulayan insanlara o günlerde ceza uygulandığına ilişkin tabletler bulunmuş MÖ 3000'li yıllardaki tabletlerde sözleşmeler var. Burada kıraç topraklarda tarımdan beklentisi olmayan insanlar ticaret yaparak geçinmişler. Gün gelmiş insanlar alıp satmışlar. Gün gelmiş üretmeleri gerektiğinin farkına varmışlar. Osmanlı'nın ilk serbest bölgesi Yamıla Pazarı da Kayseri'de kurulmuş. Çaresizlikten kaynaklanan bir durum. Zamanla alıp satmak 1950'lerden sonra yetmemeye başlamış.' 'NE LÜZUM VAR GÜNAH' Kayseriler'in atalarından kalma ticari alışkanlıkları olduğu ifade eden Belediye Başkanı Özhaseki şunları söyledi: 'Örnek olarak sabah dükkanını açan bir esnafla memur arasında düşünce farkı var. Tüccar dükkanını temizler mallarına bakar. Ne eksik var onları gözden geçirir. Yeni çıkan bir şey var mı onu takip eder. Bazen bir çay içmeye bile vakti olmaz. Ecdadımızdan kalma ticari alışkanlıklar var. Terazinin doğru olması gibi. Kul hakkı gibi. Sonra atalarımızdan hayırseverlik duygusunu almışız. Önemli olanın iyi işler yapmak olduğunu hayırla anılmak gerektiğini öğrenmişiz. 'İnsanların en hayırlısı insanlara en çok faydası dokunandır' hadisi şerifiyle hareket ediyorlar. İsraf etmeden harcamayı severler. Dedem karısı evde avizeyi değiştirelim, perdeyi değiştirelim dese kıyameti kopartırdı. Dükkanda tonlarca kumaş olduğu halde ne lüzum var günah derdi. Birisi gelse açta açıkta bir var. Aşevine milyarlar verir gözü onu hiç görmez. Öyle bir gelenek var.' TEK LÜKSLERİ BAĞ EVİ Bu insanların en lüksü bağ evidir. Allah'ın huzurunda ince bir hesap daha yapıyorlar. O da ahiret hesabıdır. İnsanlara faydalı olmak onların duasını almak için de trilyonları bu dünyaya gömüyorlar. Yani Kayserili işini bilir. Son 10 yıl içinde 300 civarında hayırseverimiz 500 civarında hayır eseri ortaya koymuş. 300 milyon dolar bu uğurda harcamışlar. Bunu da Guinness'e verdik. Bunlar bizim bildiklerimiz bir bina olarak ortaya konanlar. Daha komşusuna yardım muhtaç birisine yapılan yardımlar bunun içinde yok.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Alice Cooper'ın yılanı elektrikli minder yuttu -------------------------------------------------------------------------------- Ünlü rock şarkıcısı Alice Cooper'ın gözü gibi baktığı kendi ismini taşıyan piton yılanı, elektrikli minder yuttu. Sanatçının sahne almasından dakikalar önce bu yaramazlığı yapan yılan, gözünü acil serviste açtı. Associated Press'in haberine göre, akşam yemeği saatinde canlı bir fareyi midesine indiren 'Alice' isimli piton yılanı, doymadı ve hemen yanıbaşındaki elektrikli minderi kablolarıyla beraber yuttu. Kafesinden yanlışlıkla çıkan yılanın normalden 'daha büyük' göründüğünü farkeden Cooper'ın çalışanları, yılan uzmanını çağırdı. Hep birlikte veteriner Richard Jacobs'e gidildi. Operasyonu yapan Veteriner Jacobs yılanı sakinleştirdikten sonra karnı yarılarak elektrikli minder ve parçaları çıkarıldı. Minderin yılanın vücudunda kontak yapabileceğini vurgulayan Jacobs, meslek yaşamı boyunca ilk kez böyle bir şeye tanık olduğunu anlattı. Sloan, ayrıca 'Alice' iyileşene kadar şovunda kullanmak üzere Alice Cooper'a sahibi olduğu Essex'deki Ashleigh's Rain Forest'tan bir sarı anakonda yılanı verdi
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Daylight yine kazanabilir Afşın YAKUBOĞLU 1.AYAK: Son çim yarışını beğendiğim Daylight aynı yarışını tekrarlarsa kumda da kazanabilir. Sweet Light, To Be Famous ve Ergin rakipleridir. 2.AYAK: Akcan ve Girl arasındaki mücadele bence birinciyi belirler. Bu iki safkandan sonra Sakarbey ve Ak İlhan düşünülmeli. 3.AYAK: Drakko'nun son yarışını ölçü almıyorum. Bukleli, Kiperhan ve Türedi için grup uygun. Sürpriz müsait kilolu Kırkaraca. 4.AYAK: Koçakamca favorim. Radikal Prens, Nuhbaba ve Berkancan rakipleridir. Chieftain sürpriz yapabilir. 5.AYAK: Subsonic kıvamını buldu. Buket Sultan kesinlikle ihmale gelmez. Dancing Wolf bu grubu geçebilecek formda. Bu üç safkandan sonra süratli stile sahip Müniş düşünülmeli. Bomba Tarhundas. 6.AYAK: Zor bir yarış. Tatar, Peripeyker, Altınarmağan, Hürkent öncelikle değerlendirilmeli. Hülagü, Biricik Batuhan ve Buket Remohan daha sonraki ihtimaller.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın mektubunun ortaya çıkmasıyla gerginleşen ortamın nedeni KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'tan mı, yoksa hükümetin tavrından mı kaynaklandı? Eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmen'le emekli büyükelçi ve Radikal gazetesi yazarı Gündüz Aktan yorumladı: • İlter Türkmen: "Soruna çok iyimser hava içerisinde girdik. Öne süreceğimiz değişikliklerin kolay kabul edileceğini sandık. Bush baskısıyla, son metne istediğimiz değişiklikleri dahil edecekler zannettik. Sonradan anlaşıldı ki, Annan böyle bir taahhüde asla giremezdi. Annan Planı'nda köklü değişiklik yapmak çok zor. Bunları görebilmemiz gerekiyordu. ABD'nin Kıbrıs'ı dikte etme gücü yok. Annan'a muhtaçlar. Kıbrıs'ta aynı filmi görüyoruz. Denktaş'ın da çözüm arzusu yok." • Gündüz Aktan: "Önemli bir hata, Bush'la görüşmelerde yapıldı. Erdoğan, 'ön şartları Rumlar kabul ederse, bizim de kabul edeceğimizi' açıkladı. Ancak, gizli görüşmede Annan Planı'nı değiştirilmesi talep edilmiş. Umarım talepler iletilmiştir, yoksa durum çok vahim. İkinci hata, Türkiye, AB'den tarih istiyor. Kıbrıs'ın da bir bütün olarak 1 Mayıs'ta üye olacağını biliyoruz. Barış görüşmeleri yapacağınızı, AB ülkeleri içerisinde lokomotif olan Fransa ve Almanya'ya söylemiyorsunuz! ABD'nin de baskısını isteyince bu durum ortaya çıktı. "
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Futbol ortada kaldı 3813 sayılı yasa gereği Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın gözetim ve denetimine tabii olan Futbol Federasyonu, 58. hükümetteki yeni görev dağılımı sonrası sahipsiz konuma düştü CEMAL ERSEN Karar değişikliği SPORUN yeni patronu Milli Eğitim Bakanlığı oldu. Abdullah Gül başbakanlığındaki 58. hükemetin kurulduğu günlerde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’e bağlı olarak çalışacağı açıklanan GSGM, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı. Yeni kararın 1 ay içerisinde yürürlüğe gireceği ve sporun bir müsteşarlık çatısı altında faaliyet göstereceği bildirildi. Futbol boşa çıktı BÜLENT Ecevit başkanlığındaki hükümette Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü’nün gözetiminde olan Futbol Federasyonu, söz konusu bakanlığın kaldırılmasından sonra "denetimden çıktı". 31. maddede yer alan "Federasyonun bütün faaliyet ve işlemleri Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın gözetim ve denetimine tabidir" hükmünün şu an geçerliliğinin olmadığı belirtildi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB'ye, hem KKTC, hem de Türkiye'nin birliğe giriş tarihi alması konusunda sert bir çağrı yaptı. Erdoğan, "Eğer AB, aralıktaki zirvede tarih almamızla ilgili bizim istediğimiz doğrultuda bir karar vermezse Türkiye yeni bir mecra bulmakta zorluk çekmez" dedi. Erdoğan, dünkü AKP grup toplantısında futbol terimlerini de kullanarak KKTC ve AB'yle ilgili şu mesajları verdi: Tam saha pres ASIL MÜCADELE ŞİMDİ BAŞLIYOR: Kıbrıs'ta asıl diplomatik mücadele şimdi başlıyor. Bütün zeminlerde tam saha presle baskı uygulayacağız. Bugün itibarıyla oyunu rakip sahaya yıkmış durumdayız. Kalesini savunmak durumda olan taraf karşı taraftır. Hakem de maçı adil yönetmelidir. AB BİZİ BEKLETMESİN: Aralıkta Türkiye'nin AB üyeliği yolculuğunun en önemli durağına ulaşmış olacağız. AB'nin Türkiye'yi daha fazla bekletmesinin yanlış ve haksız olacağına inanıyorum. MENFİ KARAR DÜŞ KIRIKLIĞI: Bu yönde alınacak menfi bir karar, Türk insanını hayal kırıklığına uğratacak, birliğin temelini zedeleyecektir. Aralık 2004'te asıl büyük sınavı AB verecektir. ANKARA KRİTERLERİ OLUR: Varsayalım ki bir müzakere tarihi verilmedi. Zarar mı edeceğiz? Hayır. Demokratikleşme adımlarının adını 'Ankara Siyasi Kriterleri' koyar, yolumuza devam ederiz. 3 AYRI DİNİN TEMSİLCİSİ OLMALI: Avrupa, geleceğin dünyasına yön verecekse, Türkiye'nin anlamı derinlik taşıyacaktır. Eğer orada üç ayrı dinin temsilcisi bulunmuşsa, bulundurulmuşsa, bunun tamamlanabilmesi için Türkiye'nin orada bulunmasına zaten gerek var.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Ev elektroniği alanında 2010 yılında dünyanın en güçlü 3 markası arasında olmayı hedefleyen LG Electronics’in Başkanı Moon B.Shin, Türkiye’ye güçlü Türk markalarından dolayı giremediklerini belirtti. Shin, ‘Bizim Türk pazarına girip rekabet etmemiz en az beş yılımızı alır’ dedi. TÜRKİYE’de plazma TV ve cep telefonları ile tanınan Güney Koreli LG Electronics’in Başkanı Moon B.Shin ABD, Ortadoğu ve Avrupa’da ev elektroniği alanında hızla büyüdüklerini belirterek, ‘Ancak Türkiye’de ki güçlü markalar nedeniyle Türk pazarına girmekten çekiniyoruz’ dedi. Ortadoğu ve Afrika’dan bir grup gazetecinin Güney Kore’ye yaptığı ziyaret sırasında bir basın toplantısı düzenleyen Shin, LG’nin dünya pazarlarındaki durumunu ve hedeflerini anlattı. Toplantının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Shin, ‘Türk pazarında tehdit mi fırsat mı görüyorsunuz’ sorusunu şöyle yanıtladı. ‘Türk pazarı bizim çok güçlü olduğumuz bir pazar değil. Türkiye’nin yerli markaları çok güçlü olduğu için Türk pazarına 5 yıl daha girmeyi düşünmüyoruz. Türkiye Avrupa Birliği’nden (AB) üyelik için tarih alırsa durum değişir. Beş yıl içinde Türk pazarına kendi markamızla girebiliriz.’ Shin, Türkiye’de LG, Arçelik ortaklığı ile Gebze’de bir klima fabrikası kurulduğunu, bu fabrikanın Türk pazarına Arçelik, uluslararası pazarlara Beko-LG markası ile üretim yaptığını söyledi. LG’nin ABD ve Avrupa pazarında niş ürünlerle güçlü duruma geldiğini belirten Shin, Türk pazarını ise, ‘orta segmentin çok güçlü olduğu bir pazar’ olarak tanımladı. Orta segment’te Türk markalarının çok güçlü olduğunu vurgulayan Shin, ‘Türk markalarıyla Avrupa’da da rekabet halindeyiz’ dedi. Ortadoğu ve Afrika’da LG’nin marka bilinirliğinin çok iyi olduğunu belirten Shin, ‘Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da marka bilinirliğinde 9 ülkede bir, 2 ülkede iki numarayız’ diye konuştu. Global olarak 2010 yılında dünyada 3 numara olma hedefini koyan LG Electronics, telekomünikasyon grubu ile birlikte geçtiğimiz yıl 25.1 milyar dolar ciro yaptı. Enerji’den inşaata çok geniş bir alanda faaliyet gösteren LG Holding’in cirosu ise geçtiğimiz yıl 72 milyar dolar oldu. TÜRK MÜHENDİSLER LG Electronics Başkanı Moon B. Shin LG’nin Gebze’de Arçelik ile ortak olarak kurduğu klima fabrikasında bu yıl 300 bin olan üretimi gelecek yıl 500 bine çıkartmayı hedeflediklerini söyledi. Arçelik ile Türkiye’de yüzde 50-50 ortaklıkla kurdukları üretim biriminden son derece memnun olduklarını belirten Shin, ‘Türkiye’de yakaladığımız başarıda Türk mühendislerin rolü çok büyük, ODTÜ ve İTܒden çok iyi mühendisler çıkıyor’ dedi. Shin bir soru üzerine Koç Grubu ile çalışmaktan çok memnun olduklarını söyledi. LG Electronics’in başarısında en önemli payın Ar-Ge yatırımı olduğunu berten Shin şöyle devam etti: ‘Gelirimizin yüzde 5’ini bazı alanlarda ise yüzde 10-15’ini Ar-Ge’ye ayırıyoruz. Geçtiğimiz yıl Ar-Ge’ye 1 milyar dolar ayırdık. Bünyemizde 12 bin mühendis çalışıyor. LG electronics’in kárı yüzde 10 civarında ve bu kárlılık yüksek Ar-Ge ile ürettiğimiz yeni ürünlerden sağlanıyor. LG Türkiye’de cebi üçe katlayacak Cep telefonları ve telekomünikasyon altyapısı üretiminde iddialı olan LG Türk pazarına geç girmenin sorunlarını yaşıyor. Türkiye’de uzun bir süre güvenilir dağıtım kanalı bulamadıkları için pazarı zorlamadıklarını belirten, LG Ortadoğu Afrika Bölgesi Telekomünikasyon Sistemleri ve Mobil Cihazlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Boyhun Kim bu yıl 100 bin olan satışlarını gelecek yıl üçe katlamayı hedeflediklerini söyledi. Kim, dünyada 2004 yılında 42 milyon cep telefonu satmayı amaçlayan LG’nin Türkiye’de sadece 100 bin cep telefonu satabileceğini söyledi. Türkiye pazarına geç girmenin sorunlarını yaşadıklarını belirten Kim, ‘Türkiye pazarında büyümek için gerekli hamleleri yapacağız ve 2005 yılında satışımızı 3’e katlayacağız’ dedi. Son derece gelişmiş bir plazma ve LCD ekran teknolojisine sahip olan LG bu ekran teknolojilerini cep telefonunda başarıyla kullanıyor. Uzakdoğu’da mobil iletişim standartı olarak kullanılan CDMA için ürettiği ürünlerde bir numara olan LG, 2006 yılında dünyanın en büyük 3 cep telefonu üreticisi arasına girmeyi hedefliyor. LG buzdolabı akıllı evi yönetiyor LG’nin geliştirdiği ürünler arasında internet buzdolabı önemli bir yer tutuyor. Şu an itibariyle Güney Kore ve ABD’de pazarlanmaya başlayan ‘İnternet Buzdolabı’ hem buzdolabı, hem internet, hem televizyon, hem ev network’unun (elektronik ağ) yöneticisi olarak kullanılıyor. Pek çok üretici tarafından benzer modelleri bulunan ürünün en belirgin farkı üzerindeki ekranın taşınabilir olması. Bu sayede ekranı mutfak masasının veya tezgahın üzerinde TV olarak kullanmak, internete girmek mümkün oluyor. Bu arada buzdolabı üzerinden dijital formatta fotoğraf çekip başkalarıyla paylaşabiliyorsunuz. LG’nin geliştirdiği akıllı ev cihazları ev de herhangi bir ağ olmasa da cep telefonu ile uzaktan kumanda edilebiliyor. Ev elektroniğinde farklılık yaratmak amacında olan LG farklı tip ve işleve sahip ürünler geliştiriyor
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Güneş yerine tavla Denize girmek, güneşlenmek ve beach partilerde eğlenmek yavaş yavaş 'out' olurken, tavla 'in' listesinin başına yerleşti. Manken Tuğba Özay ile genç şarkıcı Alişan da bu trendin en sıkı takipçileri... Çeşme'de tatilin tadını çıkaran iki sıkı dost, denizden ve güneşten uzak bir yer bulup, zarları yuvarlamaya başlayınca, oyuna konsantre olup dünyayla adeta ilişkilerini kesiyorlar.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Alpay, Aston Villa’da yaşadığı sıkıntıların perde arkasını ilk kez Milliyet’e anlattı BİR İMZA ATTIM HAYATIM KARARDI Milli futbolcu, Teknik Direktör Graham Taylor’ın ısrarı üzerine kulübe ayrılmak istediğini ifade eden bir dilekçe verdiğini, ancak kadro dışı kaldığını söyledi Özel röportaj / BİLAL MEŞE Karalama kampanyası İNGİLTERE’NİN Aston Villa takımında sıkıntılı günler geçiren, hakkında sürekli spekülasyonlar yapılan Milli futbolcu Alpay Özalan, Abu Dhabi’de Milliyet’in sorularını yanıtladı, yaşadığı olayların perde arkasını anlattı. Takımda hiçbir futbolcu ile kavga etmediğini, Teknik Direktör Graham Taylor’ın karalama kampanyasına kurban gittiğini söyleyen yıldız oyuncu her şeyin Hong Kong kampı sırasında başladığını belirtti. Hong Kong’ta konuştu ALPAY, "Dünya Kupası öncesi Hong Kong’taki hazırlık kampında Teknik Direktör Graham Taylor ile biraraya geldik. Kendisine takımda kalmak istemediğimi ilettim. Döndükten sonra İngiltere’de bir kez daha görüştük. Bana, ‘Bu takımın kaptanlığını sana vereceğiz. Seyirci seni çok seviyor" dedi. Ancak fikrimi değiştirmeyince hocamın ısrarı üzerine ayrılmak istediğimi belirten bir kağıt imzaladım. Bu sonum oldu, kadro dışı kaldım" diye konuştu. ‘Askerden kaçmıyorum’ SEZON başında Fullham ile anlaştığını ancak Graham Taylor’ın oyunları yüzünden gidemediğini ifade eden milli oyuncu, "Bir hafta içinde İngiltere’nin güçlü ve hedefleri olan bir takımı ile sözleşme yapacağım" ifadesini de kullandı. Antrenmanda kimseyi dövmediğini de belirten Alpay, "Bu olayı daha sonra hocamız yalanladı ama kimse bunu yazmadı" derken, askerden kaçmadığını, zamanı gelince vatani görevini yapacağını da söyledi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Emniyet’te en kapsamlı operasyon ‘Tantan’ın adamları’ gitti Sezer’e sunulacak kararnameyle üç Emniyet genel müdür yardımcısı değiştirilirken, Ankara ve Bursa Emniyet müdürleri görevden alındı TOLGA ŞARDAN Ankara İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, Emniyet kadrolarındaki en kapsamlı operasyonunu gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e onay için sunulacak kararnameyle üç Emniyet genel müdür yardımcısı değiştirildi. Ankara ve Bursa Emniyet müdürleri de görevden alınırken, Müsteşar vekilliğine Manisa Valisi Muzaffer Ecemiş getirildi. Uzun süredir beklenen emniyet müdürleri kararnamesinin ilk aşaması dün gerçekleşti. Yücelen, Sadettin Tantan döneminde göreve getirilen bürokratların büyük bölümünü görevden aldı. Emniyet Müdürü Kemal İskender de, sürpriz bir şekilde Ankara’dan Balıkesir’e atandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne de, APK Uzmanı ve eski İzmir Emniyet Müdürü Hasan Yücesan’ın getirilmesiyle ilgili kararnamenin İçişleri Bakanlığı tarafından tamamlanarak Başbakanlığa gönderildiği belirtildi. Bursa Emniyet Müdürü Aydın Genç ile Balıkesir Emniyet Müdürü İhsan Yılmaztürk merkeze alındı. Genç’ten boşalan Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne Polis Başmüfettişi Reşat Altay’ın getirilmesine ilişkin kararnamenin hazır olduğu ifade edildi. Yine Tantan döneminde göreve getirilen genel müdür yardımcıları Tahsin Baş ve Nihat Kurtiç’in yerine Polis Başmüfettişi Abdullah Bolcu ve Kocaeli Emniyet Müdürü Feyzullah Aslan getirildi. Boş bulunan bir genel müdür yardımcılığına da, dört yıldır Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı görevini yürüten Emin Aslan atandı. Polis Akademisi Başkanlığı’na da, eski Emniyet Genel Müdürü Turan Genç ile anlaşamayarak istifasını veren APK uzmanı Tuncay Yılmaz oturdu.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. SAHNE 12 DEV ADAM’IN A Milli Basketbol Takımı, Avrupa Şampiyonası yarı final eleme grubunda Hollanda ve Litvanya ile oynayacağı maçlar için bugün İstanbul’da toplanarak işbaşı yapacak Kamp Polat Otel’de AVRUPA Basketbol Şampiyonası Yarı Final Eleme Grubu’nda Hollanda ve Litvanya ile evinde karşılaşacak olan A Milli Takım, bugün İstanbul’da toplanacak. Polat Renaissance Oteli’nde kamp yapacak olan 12 Dev Adam, ilk antrenmanını da Abdi İpekçi Salonu’nda bugün saat 12.00’de gerçekleştirecek. Milliler, 19 ve 20 Ocak’ta çift, 21 Ocak’ta ise tek çalışma yapacak. Yıldızlardan rötar MACCABİ’DEN Hüseyin Beşok, Siena’dan Mirsad Türkcan ve Panathinaikos’tan İbrahim Kutluay ise takımlarının maçları nedeniyle 20 Ocak’ta kampa katılabilecek. Grupta Litvanya’nın ardından ikinci durumda bulunan A Milliler, 22 Ocak’taki Hollanda ve 25 Ocak’taki Litvanya maçlarından birini kazandığı taktirde İsveç’teki finallere gitme hakkını elde edecek. Kerem müjdesi EFES’İN Barcelona ile yaptığı Avrupa Ligi maçında ayak bileğinden sakatlanan Kerem Tunçeri’nin, A Milli Basketbol Takımı’nın 22 ve 25 Ocak’ta Hollanda ve Litvanya ile karşılaşmalarda yer alabileceği açıklandı. Milli Takım Doktoru Burhan Uslu ve Efes Pilsen Doktoru Bülent Aksoy’un birlikte yaptıkları kontrol sonunda, Kerem’in ayak bileğinde şişlik oluştuğu, oynamasına engel bir durumunun bulunmadığı belirtildi. Efes sağa çekti BARCELONA karşısında iyi mücadele etmesine rağmen son periyotta maçı vererek grubunda 4. sıraya düşen Efes Pilsen’de sonuca rağmen sergilenen oyun beğeni topladı. Coach Oktay Mahmuti, rakibi skorda istedikleri seviyede tuttuklarını ancak son bölümde iyi hücum edemediklerini belirterek, "Ribaundlarda sıkıntı yaşadık. Sonuç oyunu yansıtmıyor" dedi. Menajer Engin Özerhun da "13 sayılık fark maçın hakkı değildi" diye konuştu. C Grubu’nda Real Madrid’i uzatmada geçen Ülker’de ise İspanyol ekibini devirerek ikinci sıraya çıkmanın mutluluğu yaşanıyor. Coach Tolga Öngören, "Tecrübesizliğimizle zora soktuğumuz maçı kazanmayı bildik. Özellikle üçüncü periyotta çok iyi oynadık. İkinci tura çıkabileceğimiz en üst noktada gitmeyi hedefliyoruz" dedi. Maçın yıldızı Harun ise "Ben kariyerim boyunca hep kritik anlarda sahneye çıkmış bir oyuncuyum, yine bunu yaptım" diye konuştu.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Algida'nın düzenlediği "Shakedown Avrupa Dans Yarışması"nın Türkiye finali önceki gün Sepetçiler Kasrı'mda yapıldı. Finalde yarışmacılardan çok jüri üyesi Nil Karaibrahimgil ilgi odağıydı. Farklı giyim tarzıyla dikkat çeken Karaibrahimgil yine oldukça 'iddialı' giyinmişti. Meğer şarkıcının giyim tarzının sırrı annesiymiş. Karaibrahimgil "Ben gömlek ve etek alıyorum daha sonra annemle birlikte bunlara bir şeyler ekliyoruz. Böyle değişik kıyafetler ortaya çıkıyor" diye konuştu
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. TRANSFERE BİR ÇARE Sezon başında kesinleşmiş borcu olan kulüplere transfer izni verilmeyeceğini açıklayan Futbol Federasyonu, baskı üzerine kendi koyduğu yasağı delmek için formül arıyor CEMAL ERSEN Yönetim toplanıyor FUTBOL Federasyonu, SSK primi, vergi, kulüplerarası borçlar, futbolcu ve personel alacakları gibi çeşitli kalemlerde borcu olan 18 Süper Lig kulübü ile 150’yi aşkın 2. ve 3. lig kulübüne koyduğu "gizli transfer" yasağını, pazartesi günü İstanbul’da yapacağı toplantıda bir kez daha değerlendirecek. Federasyon, transfer döneminin bitmesine kısa bir süre kala "kendi koyduğu yasağı" delmek için yönetim kurulunda çözüm arayacak. Rafa kalkacak SEZON başında yönetim kurulu tarafından alınan ve kulüplere ilan edilen "her ne şekilde olursa olsun kesinleşmiş borcu bulunan kulüplere transfer izni verilmeyecek" şeklindeki kararı bulunan federasyonun, kulüplerden gelen baskı üzerine yasağı bu sezonluk "rafa kaldıracağı" öğrenildi. Söz konusu borçların tahsili naklen yayın gelirlerinden, Spor-Toto payları ve maç hasılatlarından kesintilerle yapılacak.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. İnsanın genetik kopyası çok yakında geliyor İnsan kopyalamak için geliştirilen uluslararası projeye katılan Doktor Panayotis Zavos, AFP muhabirine verdiği demeçte... İnsan kopyalamak için geliştirilen uluslararası projeye katılan Doktor Panayotis Zavos, AFP muhabirine verdiği demeçte, “Kopyalama yoluyla ilk insan ceninlerini çok çok yakında elde edeceğiz” dedi. ABD’nin Lexington kentinde açıklama yapan Dr. Zavos, “Size bu demeci verdiğim şu anda çalışmalar sürüyor. İlk hücre çekirdek nakli denemesi çok yakın” diye konuştu. Zavos, bu işlemin bu yılın sonuna kadar ya da yeni yılın başlarında yapılacağını, deneylere çocuk sahibi olamayan 10 gönüllü çiftin katılacağını belirtti. Kopyalama denemelerinin iki gizli laboratuvarda yapılacağını söyleyen Dr. Zavos, laboratuvarların nerelerde olduğunu açıklamadı. Zavos, araştırma ekibinin şimdiye dek “insan hücre çekirdeklerini hayvan yumurta hücresine naklettiklerini, ancak insan hücrelerini insan yumurtasına hiç nakletmediklerini” anlattı. Yunan kökenli Amerikalı doktor Zavos, insan kopyalamak isteyen 12 kadar uzmanın oluşturduğu konsorsiyumun üyesi.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Menisküs, safra kesesi gibi çok basit cerrahi müdahalelerin halen açık ameliyat yöntemiyle yapıldığı Bursa Devlet Hastanesi'nin yönetimine sigortalılar tepki gösteriyor. Bursa' da SSK'lı hastaları kabul eden Sağlık Müdürlüğü' ne bağlı Bursa Davlet ve Yüksek İhtisas Hastanelerinde endoskopik ameliyatlar yapılırken, SSK Genel Müdürlüğü tarafından, sigortalı hastaların bu tür ameliyatlarının kapalı sistemle gerçekleştirilmesine izin verilmiyor.Bu çerçevede çok basit ameliyatlar olarak kabul edilen diz içindeki kıkırdak yapının zedelenmesinden kaynaklanan menisküs ve safra kesesi ameliyatları halen SSK' lılara, açık sistemle yapılıyor. İstanbul'da 6 ay sonraya gün veriyorlar. Kapalı sistem ile menisküs ameliyatı olmak isteyen Salih Köse, Bursa Devlet Hastanesi'nde bu imkan olmasına rağmen SSK'lı olduğu için bu hizmetten yararlanmasına izin verilmediğini belirterek,'SSK Bursa Bölge Hastanesi, kapalı ameliyatın yapıldığı İstanbul' a sevk etti.Burada ise 6 ay sonrasına ameliyat randevusu verildi.Ancak İstanbul'da dahiliye,anestezi doktorları tetkiki ile kan tahlili ve röntgen çektirmek bile sorun.Buraya sevk olan hastalar,yanlarında 3-4 yakınlarını getirip sabah saat 5'te sıraya giriyorlar.İstanbul'da röntgen çektirmem mümkün olmadı.Menisküs ameliyatının aciliyeti olmadığı için, ben de hükümetin SSK'lıların devlet hastanelerinde ameliyat olmaları için beklemeye başladım.Yüzbinlerce sigortalıya hizmet veren Bursa Devlet Hastanesi'nin halen menisküs ameliyatlarını ayağı yararak yapmasını ilkel buluyorum.Bir ay hareket yeteneğini kısıtlayacak bu ameliyatı atraskopi(kapalı sistem) ile olmak istiyorum.Bursa SSK Hastanesi yöneticilerinin böyle bir şehirde bu sistemidevreye alamamaları da bir beceriksizliktir.Bursa'nın 16 milletvekili, 1 milyon sigortalının başvurduğu hastaneye 2-3 basit cihazı aldıramıyor.Milletvekilleri, milletin dertleri ile ilgilensinler.' diye konuştu. Safra kesesi ameliyatı için bekliyor Bursa'da eşinin safra kesesinde taş çıkması üzerine çare arayan SSK'lı Mustafa İşcan da, SSK Hastanesi'nde endoskopik sistem olmaması üzerinebeklemeye başladı.Bursa'daki bütün özel sektör hastaneleri ve hatta bazı kliniklerde kapalı sistem safra kesesi ameliyatlarının 800 milyon lira ile 1.5 milyar lira arasında değişen fiyatlarla yapıldığını anlatan Mustafa İşcan,'SSK Bursa Hastanesi,kliniklerde bile bulunan bu çok pahalı olmayan cihazı almadığı için biz sıkıntı çekiyoruz.20 yıldır sigortaya prim ödüyorum.Bir gözlük yaptırdım,2 defa muayene oldum.Ancak safra kesesi ameliyatı olamıyoruz.Yöneticiler bu sıkıntıya çözüm bulmalıdır.10 yıldır modern tıbbın uyguladığı bir sistemi hastanesine getiremeyen yönetim, binayı badana yaptırmakla övünemez.'diye konuştu.-Medikal Bakış
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. İyi, kötü ve çirkin İnönü’de tarihi bir maç izledik. Sezon başından beri büyük istikrarla üç kupada birden mücadele eden Beşiktaş evindeki maçlarda sezonun ilk yenilgisini alarak Türkiye Kupası’na veda etti. Tur atlayan takım Gençlerbirliği... Başkent ekibini başarısından dolayı kutlamalı, saha içinde sergilediği sinsi çirkinlikler, provakasyon ve sertlikler nedeniyle de kınamalıyız. Ersun Yanal’ın takımına kazandırdığı taktik özelliklere, tempoyu yükselten fizik kaliteye alkış borçluyuz. Sahanın her yerinde pres yaparak, yardımlaşarak, sanki 20 kişilik takımmış gibi kalabalıklar oluşturan rakibe oynayacak alan ve zaman bırakmayan Gençlerbirliği elbette takdir edilmelidir. Ancak başta Thomas olmak üzere El Saka’nın, Ahmet Hassan’ın ve Youla’nın Beşiktaşlı futbolcuları sertlikleriyle yıldırdıklarını, sinirlendirdiklerini ve kışkırttıklarını da bir kenara not edelim. Bunlar elbette Ersun Yanal’ın öğreteceği çirkinlikler değil. Agresif futbolla provakasyon farklı şeyler. Ama gerçek ortada. Gençlerbirliği dün Beşiktaş’ı kupadan elemekle kalmadı, onun da ötesinde Ahmet Yıldırım ve Nouma’nın kırmızı kart görmesiyle lig liderinin kadro zaafına uğramasını da sağladı. Hemen söyleyelim, hakem İsmet Arzuman’ın cebinden çıkan kartlar bütünüyle doğru... Ancak Arzuman göstermediği kartlar dolayısıyla bir hakeme yakışmayacak yönetim anlayışı sergiledi. Özellikle Gençlerbirliği’nin ikili - üçlü sıkıştırmalarında kasıtlı faullere seyirci kaldı. Beşiktaşlı futbolcuların en masum hareketlerine faul düdükleri çaldı. MHK’nin, İsmet Arzuman’ı bu maça atamasındaki nedenler akıllarda soru işareti olarak kaldı. Eleştiriyi dürüstçe yapmalıyız. Lidersiz Beşiktaş takımının sahaya yanlış bir on birle çıktığını gördük. Lucescu, Trabzon depmasmanını da düşünerek Kaan Dobra’yı kenarda tutuyor. Serdar’ı kulübede oturtuyor. Sağ kanat Maldaraşanu’ya, sol kanat Ahmet Yıldırım’a emanet... İkisinin de yeri kanat değil. Bu maçın kayıp sayfasında Lucescu’nun da hatası var. Yine de tarihi maçtı. Beşiktaş 9, Gençlerbirliği 10 kişi kaldıktan sonra unutulmayacak tablolar sergilendi. İlk yarının kralı Gençlerbirliği, İlhan Mansız’ın inanılmaz onur savaşını durduramadı. Gollerini tutamadı. Kaan Dobra oyuna girdikten sonra adeta iki kişilik oynadı. Zago’yu da alkışlamak gerekir. Tayfur ve Yasin’in verimsiz ve yetersiz kalması da kupa kaybının önemli nedeniydi. Beşiktaşlı futbolcuları da kutlayalım. Yedikleri şok gollere rağmen mücadeleyi bırakmadılar. Ölesiye koştular, savaştılar. 100. yılda onlar da kaybederken bile onurlarını yere düşürmemenin örneğini sergilediler.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Turkcell ucuz tarife için vergi indirimi istiyor... Devletin GSM sektöründen yüzde 66 vergi aldığını belirten Turkcell Genel Müdürü Muzaffer Akpınar, "İndirim yapsınlar biz de indirelim" dedi Telekom'un yeni tarifelerinin indirim mi yoksa zam mı olduğunun konuşulduğu bugünlerde GSM şebekelerinin ücretleri de yeni tartışmalara yol açtı. Bodrum'da gazetecilerle bir araya gelen Turkcell Genel Müdürü Muzaffer Akpınar, sorular üzerine, "Bizim ücretlerimiz üzerinden devlet şu anda yüzde 66 vergi alıyor. Hatta bizim taahhüdümüz var. Devlet vergimizde indirim yaptığı gün, biz de bunu abonelerimize yansıtacağız" yanıtını verdi. Sektörde vergi yükünün çok ağır olduğuna dikkat çeken Akpınar, "Hatta bu konuda devletle mahkemeliğiz" dedi. Noel öncesi Ukrayna'da Türkiye'nin çevresindeki altı ülkede yaklaşık 220 milyon kişilik bir pazarda GSM hizmeti vermek için projeler yürüttüklerini anlatan Akpınar, Turkcell'in yüzde 41.45'ine sahip olduğu yurtdışında kurulu Fintur International aracılığıyla Gürcistan, Kazakistan, Azerbaycan ve Moldova'da GSM operasyonunu sürdürdüğünü belirtti. Turkcell'in Ukrayna'da ve İran'da da GSM şebekesi kurma girişimleri olduğunu kaydeden Akpınar, bu operasyonlar için Turktell'i kurduklarını söyledi. Turkcell'in iki yılda 250 - 300 milyon dolar yatırım taahhüdünde bulunduğu Ukrayna operasyonunun "Noel dönemindeki hareketliliği yakalamak için Noel öncesinde" başlatılmasının hedeflendiğini belirten Akpınar, İran projesinin ise "ağır ilerlediğini" ifade etti. Akpınar şunları söyledi: "İran ağır yürüyen bir süreç. Biz ümitliyiz. Net ve şeffaf bir ihale oldu. Kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz, ama süre vermek zor. Görüşmeler sürüyor." "İran'a girmek riskli değil mi?" sorusu üzerine Akpınar, "İran bizim için şu anda faaliyette bulunduğumuz diğer ülkelerden daha fazla bir risk taşımıyor" dedi. Bu arada Turkcell'in abone sayısı, yılın ilk yarısında 20.9 milyona ulaştı. Turkcell'den borsaya gönderilen açıklamaya göre, 31 Mart'ta şirketin 19.7 milyon abonesi vardı.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 7 Ekim'de evleniyorlar Mutlu Aküleri'nin varisi Simla Türker, iki yıldır flört ettiği beyaz atlı prensi Hüsamettin Beyazıt ile sonunda nikah masasına oturuyor. Düğün tarihi 7 Ekim... Düğün mekanı ise Swissotel. Hemen her davette boy gösteren Türker'i bir süredir ortalarda görmeyince şaşırmıştım! Sebebi düğün hazırlıklarından kaynaklanıyormuş demek. Hummalı bir şekilde düğünlerine hazırlanan çift, düğünlerinin dört dörtlük olması için adeta seferber olmuşlar. Bu arada malumunuz artık bir günlük düğünler sosyeteyi kesmiyor! Bakalım Türker ile Beyazıt da bu modanın takipçisi olacaklar mı?
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Bu kez mutlaka BASKETBOL Birinci Ligi’nde Play - Off final mücadelesinde Ülkerspor’u deplasmanda yenerek mutlu sona bir adım daha yaklaşan Efes Pilsen, yakaladığı avantajı iyi değerlendirmek istiyor. Genel Menajer Engin Özerhun, "Şampiyonluk yarışında üçüncü kez yakaladığımız avantajı iyi kullanmak istiyoruz" dedi. Ülkerspor’un Genel Menajeri Lütfi Arıboğan ise "Final serisinde saha avantajı diye bir şey olmadığını yine gördük" diye konuştu. Efes Pilsen ile Ülkerspor, beşinci maçı salı akşamı Abdi İpekçi Salonu’nda 19.30’da oynayacak.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 'Korkmayın... Cari açığı bavul ticareti ve turizm kapatacak' Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar, Unistyle Moda Fuarı'nda konuştu: '30 milyar dolarlık dış ticaret açığı turizm, müteahitlik ve bavut ticareti ile kapanacak'. Bu yıl 30 milyar dolar dış ticaret açığı oluşacağını öngören Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar, açığın turizm, müteahitlik hizmeti ve bavut ticareti gelirleri ile kapanacağını belirtti. Moskova'da 6 yıldır düzenlenen Unistyle Moda Fuarı'na katılan Kayalar, "30 milyar dolarlık bir cari açık görülüyor. Bu açığa baktığımızda turizm gelirleri 16 milyar dolar olarak bekleniyordu. 15 milyon turist ile bu rakam 17-18 milyar doları bulacak. 2004'de yurtdışı müteahitlik hizmetlerinden 5 milyar dolar bekliyorduk, 6-7 milyar doları yakalayacağız. 5 milyar dolarlık bavul ticareti ni de eklediğimizde cari açık 10 milyar dolara kadar düşecek. Dolayısıyla cari açığın Türk ekonomisinde sorun yaratmaz" dedi. HEDEF 100 MİLYAR DOLAR Dış Ticaret Müsteşarı Kayalar, 2000 yılında geliştirdikleri komşu ülkeler stratejisi ile hedeflerinin Türkiye ihracatının yüzde 30'unu komşu ülkelerle gerçekleştirmek olduğunu söyledi. 2000 yılında ihracat içinde komşu ülkelerin payı yüzde 22 iken 2003 yılında bu rakamın yüzde 27'lere çıktığını belirtti. 2005 hedeflerinin Uzakdoğu ülkeleri, 2006'da ise Latin Amerika ülkelerine ihracat çıkarmaları yapacaklarını kaydeden Kayalar, "İhracat hedefi 2005'de 75 milyar dolar, 2006'da ise 100 milyar dolar" dedi
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Seks kaseti skandalının patlak vermesiyle zor günler geçiren Tamer Karadağlı, eşi Arzu Balkan ile dün ABD’ye gitti. Otel odasında ilişkiye girdiği kadınların tuzağına düşüp ilişkinin kasete kaydedilmesinin ardından patlak veren skandalın kahramanı Tamer Karadağlı, eşi Arzu Balkan’la birlikte dün Amerika’ya tatile gitti. Evliliklerini daha sakin bir ortamda gözden geçirme kararı alan ve moralsiz oldukları görülen çift, Atatürk Havalimanı’nda soruları yanıtsız bıraktı. Movenpick Oteli’nde kuzeni ve iki Rus kadınla gizli kameraya alınan ve şantaj şikayetiyle savcılığa başvuran ‘Çocuklar Duymasın’ dizisinin ‘Taş fırın erkeği’ Tamer Karadağlı, tiyatro sanatçısı eşi Arzu Balkan’la dün sabah saatlerinde Atatürk Havalimanı’na geldi. Karadağlı, THY’nin 2 saat gecikmeyle saat 13.00’te kalkan New York uçağına binmeden önce, bundan sonraki planlarına ilişkin bir soruya, ‘Yeri ve zamanı gelince cevap vereceğim’ yanıtını verdi. Havalimanındaki yolculardan büyük ilgi gören çiftin New York’tan Miami’ye geçecekleri öğrenildi.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Beş farklı masaldan esinlenilerek çekilen ‘Anlat İstanbul’ filminde rol alan Dünya Güzeli Azra Akın, cuma gecesi yapılan çekimler sırasında rahatsızlanarak Amerikan Hastanesi’ne kaldırıldı. Önceki geceyi hastanede geçiren Akın’ın annesi Ayda Akın, gelişmelerle ilgili şu bilgiyi verdi: ‘Cuma akşamı 21.00’de beni aradı. O günkü çekimlerin çok güzel geçtiğini söyledi. 23.00’te karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma gibi şikayetleri olduğunu söylediği ikinci telefon görüşmesini yaptık. Ağrıları dinmeyince, 03.00 civarında Amerikan Hastanesi’ne kaldırdık. Kontrolleri devam ediyor
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. GUNES’TEN ZEYTIN DALI Milli Takım hocası, Dünya Kupası öncesi son anda kadrodan çıkardığı Real Sociedadlı Tayfun’u yedi ay sonra yeniden Ay-Yıldızlı ekibe davet etti. Beşiktaşlı İbrahim de ilk kez kampa çağrıldı Tayfun kadroda A Milli Takım’ın 12 Şubat Çarşamba günü İzmir Atatürk Stadı’nda Ukrayna ile oynayacağı özel maçın aday kadrosu açıklandı. Teknik Direktör Şenol Güneş, Dünya Kupası öncesi kadrodan çıkardığı ve yedi aydır takıma çağırmadığı Real Sociedad’ta forma giyen Tayfun Korkut’u yeniden Ay - Yıldızlı ekibe davet etti. Kamp pazartesi GÜNEŞ, Beşiktaş’ın son haftalardaki formda ismi İbrahim ile Fenerbahçe’nin tecrübeli oyuncusu Abdullah’ı da kadroya aldı. Milli Takım pazartesi günü Polat Otel’de kampa girecek. Salı günü özel bir uçakla İzmir’e hareket edecek olan kafile, Ukrayna maçı sonrası çarşamba gecesi İstanbul’a geri dönecek. Milli Takım kadrosu Tayfur, İlhan, Ahmet Yıldırım, Tümer, İbrahim (Beşiktaş), Bülent, Ergün, Ümit Davala, Hasan Şaş, Emre Aşık, Arif, Hakan Ünsal, Cihan (G.Saray), Deniz (G.Birliği), Rüştü, Abdullah, Fatih, Ümit Özat, Serhat (F.Bahçe), Fatih Tekke (Trabzon), Ömer (G.Antep), Mustafa Özkan (Denizli), Zafer (A.Gücü), Tugay (B.Rovers), Alpay (Aston Villa), Emre, Okan (Inter), Tayfun, Nihat (R.Sociedad), Yıldıray (B.Leverkusen) Ümitler de açıklandı ÜMİT Milli Futbol Takımı’nın, 11 Şubat Salı günü İzmir’de Ukrayna ile yapacağı hazırlık maçının aday kadrosu açıklandı. İzmir Alsancak Stadı’nda saat 18.00’de yapılacak karşılaşma için Ay - Yıldızlı ekip pazartesi günü İzmir Grand Mercury Oteli’nde kampa girecek. Ümit Takım kadrosu Suat Usta (G.Saray), Okan, Serkan, Beyhan, Korhan (G.Birliği), İbrahim Toraman (G.Antep), Kemal, Tuncay, Volkan (F.Bahçe), Alişen (Trabzon), Hüseyin (A.Gücü), Servet (Denizli), Selçuk (İstanbulspor), Tunç (Göztepe), İbrahim Yavuz (Adana), Sinan, Ramazan (Altay), M.Hanefi Erdoğdu (Sakarya), Gökhan (Dardanel), Tamer (B.Merinos), Uğur İnceman (FC Saint Pauli), Hamit (Wattensheid), Fatih Sonkaya (Roda)
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Kazanın, prim benden Beşiktaş Teknik Direktörü Mircea Lucescu'nun, tüzük engeline takılınca, Adanaspor maçı öncesi oyunculara kendi cebinden biner dolar prim ödeme sözü verdiği ortaya çıktı. Ancak bu durum bile takımı ateşlemedi BİLAL MEŞE Kürüm'e başvurdu SİYAH - Beyazlı takımın teknik patronu Lucescu'nun, Adanaspor maçı öncesinde Futbol Şubesi Başkanı Haşmet Bedii Kürüm ile görüşerek, prim verilmesini talep ettiği bildirildi. Rumen hoca, "Maç çok önemli. Mutlaka galip gelmek zorundayız. Şampiyonlar Ligi şansımız hâlâ var. Futbolcular da uzun zaman prim alamıyor. Trabzonspor'un da zorlu maçları var, yenilebilirler" diyerek, prim konusunda ısrarcı oldu. Oyuncular duygulandı KÜRÜM ise, bu isteği yerinde bulmasına rağmen tüzük engeline işaret etti. Futbol Şubesi Başkanı'nın, "Ortada belirsizlik var. Şu aşamada kulüp kasasında para harcamamız tüzüğe aykırı" dediği bildirildi. Lucescu, bu olumsuz yanıt üzerine soyunma odasına giderek, oyunculara cebinden bin dolar prim vereceğini açıkladı. Bu durum şaşkınlık yaratırken, konuşma sırasında duygusal sahnelerin yaşandığı öğrenildi. Samsun'da da ödemiş LUCESCU'NUN, "Malesef tüzük gereği prim söz konusu olamıyor. Ödemeler konusunda başkan bekleniyor. Bu maçın önemini siz de benim kadar biliyorsunuz. Hâlâ Şampiyonlar Ligi şansımız var. Eğer bunu yaparsak, onurumuzu kurtarır, teselli buluruz. Yeter ki siz kazanın, primler benden" dediği öğrenildi. Tecrübeli hocanın, geçen sezon da Samsunspor maçı sonrası cebinden 500'er dolar para dağıttığı ortaya çıktı. Lucescu'dan şok suçlama Oyunculara yüklendi LİGİN ikinci yarısında yaşanan hayal kırıklığı nedeniyle sezon sonunda görevden ayrılmasına kesin gözüyle bakılan Lucescu oyuncularını sert bir dille eleştirdi. Rumen teknik adam, "Eğer bendeki hırsın yüzde 20'sine sahip olsalardı, şimdi açık ara şampiyon olurduk. Adanaspor maçında sahada benden başka kazanmak isteyen kim vardı, siz söyleyin" yorumunu yaptı. 'Kasıtlı engellendik' NİZAMİ bir gollerinin verilmediğini belirten Mircea Lucescu, "Artık bunlar hata olamaz. Bize karşı kasıt var. Şampiyon olmamız kasıtlı olarak engellendi. Ama sadece hakem ve diğer güçlerle değil. Oyuncuların da yanlışları var" ifadelerini kullandı. Beşiktaş'ın çalıştırıcısı, yönetimi de duyarsız kalmakla suçladı, "Haşmet Kürüm borcumuz yok diyor. Bir de futbolculara sorun" dedi. En başarısız sezonu Sezon Takım O G B M A Y P 2000-01 G.Saray 32 21 4 7 71 35 67 2001-02 G.Saray 32 22 6 4 68 31 72 2002-03 Beşiktaş 32 24 7 1 58 18 79 2003-04 Beşiktaş 32 18 8 6 65 42 62 Parasızlık 'tak' etti! Alacaklar birikmiş ADANASPOR yenilgisiyle Şampiyonlar Ligi'ne de havlu atan Beşiktaş'ta, uzun süredir futbolcuların prim ve taksitlerini alamadığı öğrenildi. Oyuncuların şu ana kadar 18 maç başına paralarının yanı sıra dört transfer taksitlerinin yatırılmadığı belirtildi. Bugüne kadar sessiz kalan futbolcular, "Uzun zamandır bir kuruş para almıyoruz. Hep içimize attık, başarısızlık nedeniyle dışa vuramadık" diye konuştular. 'Verin diyemezdik' SİYAH - Beyazlılar, yönetimin sürekli prim ve taksitlerin ödendiği yolundaki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürdüler. Futbolcular "Önce Şampiyonlar Ligi'nden elendik, ardından lige kötü başladık. Böylesi bir durumda ortaya çıkıp, 'paramızı verin' demek doğru olmazdı. Vatan haini ilan edilirdik. Elbette her şey para değil. Ancak bu da bizi olumsuz etkiledi" ifadelerini kullandılar. Rekora doğru! LİGDE son dört haftada galip gelemeyen Beşiktaş'ta, 32 maçta 42 gol yiyen defans rekora koşuyor. Kartal, 1.31 gol ortalamasıyla tarihinin en çok gol yedikleri üçüncü sezonunu yaşıyor. 2001-01 sezonunda maç başına 1.41, 1995-96'da da 1.35 ortalama tutturulmuştu. Toplam 8 kırmızı, 91 de sarı kart gören Beşiktaş, Rize'nin ardından en hırçın ikinci takım unvanını aldı. Koalisyon için baskılar arttı Yıldırım Demirören ve Fikret Orman'a seçime birlikte girmeleri konusunda çağrı yapılıyor Nasır'ın dileği SERDAR Bilgili'nin başkanlığa geri dönüşü konusunda umutlar gün geçtikçe azalırken, camianın önde gelenleri mesailerini başkan adaylarını aynı listede birleşmeye ikna etmeye ayırıyor. Divan Kurulu Başkanı Şeref Nasır, "Sayın Bilgili ile telefonda konuştum. 'Kararım kesin, ayrılıyorum' dedi. Başkanlık için isimleri geçen Nevzat Demir, Yıldırım Demirören ve Fikret Orman'ın birleşerek, güçlü bir yönetim oluşturmalarını arzuluyoruz" dedi. Görüşme günü SERDAR Bilgili'nin yarın kararını resmi bir yazıyla Divan Kurulu'na bildirmesinin ardından Beşiktaş'ta, 30 Mayıs'ta yapılacak olağanüstü genel kurul süreci resmen başlayacak. Eski yönetici Levent Erdoğan, adaylıkları ağırlık kazanan Yıldırım Demirören ve Fikret Orman'ın birleşmesi lehine çekilip, ikiliye destek olacağını açıkladı. Camiadan yoğun baskı gören Orman ve Demirören'in, bugün Bilgili ile görüşerek, son kararlarını verecekleri öğrenildi. Yabancılara veto MENAJER Sinan Engin'in, giderayak yönetime ikinci rapor sunduğu ve yabancılar ile yolların ayrılmasını istediği öğrenildi. İlk raporunda İstanbulspor yenilgisi sorası Lucescu'nun gönderilmesini isteyen Engin'in "Yabancılar artık faydalı olamaz" dediği bildirildi. Sinan Engin, görevden ayrılacağını açıklamasına rağmen yabancı futbolcu izlemek için dün Belçika'ya gitti. Ankaraspor talip SÜPER Lig için gün sayan Ankara Büyükşehir Belediyespor, Beşiktaş'ta bir türlü bekleneni veremeyen Sinan Kaloğlu'na kanca attı. Genç golcünün da bu teklife sıcak baktığı ve kiralık olarak Başkent ekibinde forma giyebileceğini ilettiği bildirildi. Öte yandan Lucescu, Siyah - Beyazlı takıma iki gün izin verdi. Akçabaat Sebat maçının hazırlıkları yarından itibaren start alacak.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Parti liderinden vazgeçmiyor Tayyip olmazsa Gül olacak Erdoğan’ın yasaklanması halinde ismi genel başkanlık için konuşulan Abdullah Gül, "Başörtülüler siyaset yapmasın demek yanlıştır" dedi ABDULLAH KARAKUŞ Ankara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun "Kurucu Genel Başkan olamazsın" uyarısına rağmen AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan’ın genel başkanlığından vazgeçmiyor. Anayasa Mahkemesi’nin kendi lehlerinde karar vermesini bekleyen AK Parti’de, Erdoğan’ın yasaklanması durumunda da yerine Abdullah Gül düşünülüyor. AK Parti’de Erdoğan’ın yasaklanması halinde ikinci adam olarak kimin genel başkan olacağı konuşulmaya başladı. Erdoğan ve kurmayları, dün İstanbul’da toplanarak son durumla ilgili değerlendirme yaptı. Toplantıda, Kanadoğlu’nun daha önce Hasan Celal Güzel için istediği ve Anayasa Mahkemesi’nce reddedilen üyelikten çıkarma kararı görüşüldü. Bu çerçevede toplantıda, Kanadoğlu’nun Erdoğan talebinin de aynı şekilde reddedileceği dile getirilerek, "Genel başkanımız Erdoğan’dır. Şu anda bir değişikliğe gerek yok" kararı çıktı. Ayrıca Erdoğan’ın il başkanı olarak yaptığı konuşma da ele alınırken, bu konuşmanın daha önce yargıya intikal ettiği ve takipsizlik kararı alındığı, korkulacak bir durumun olmadığı üzerinde duruldu. Bugün basın toplantısı düzenleyecek Erdoğan’ın bu süreçte fazla sert çıkış yapmaması da benimsendi. Güzel örneği var Erdoğan’ın yasaklanması halinde ismi genel başkanlık için konuşulan Gül, Kanadoğlu’nun görüşlerinin hiç birine katılmadıklarını söyledi. Erdoğan’la ilgili olarak, Güzel örneğinin açıkça ortada olduğunu belirten Gül, Milliyet’e şunları söyledi: "Bu karar bir nevi Erdoğan dosyasıydı. Bununla ilgili savcının talebini Anayasa Mahkemesi reddetti. Savcı hala aynı şeyi iddia ediyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararını nasıl yorumluyor, anlamak mümkün değil." Başörtülü kuruculara ilişkin talebe de değinen Gül, "Türk kadınları bütün kadınlardır. Kadınların içinde başörtülüler de, başı açık olanlar da var. Ayrımcılık yapmanın yanlış olduğu kanaatindeyim. Başörtülüler siyaset yapmasın demek yanlıştır" dedi. Yalnız adam FOTOĞRAF: SELAHATTİN SEVİ Liderliği tehlikeye giren Recep Tayyip Erdoğan, dinlenmek için gittiği Ekinlik adasında üst üste şoklar yaşadı. İlk önce Kanal D’nin ortaya çıkardığı konuşma kaseti, ardından da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun ihtar başvurusu Erdoğan’ın sinirlerini iyice bozdu. Adada zaman zaman dolaşmaya çıkan Erdoğan, düşünceli ve gergindi. Bir ihtimal daha var! ERSAN ATAR Ankara Siyasi Partiler Yasası (SPY), Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun, AK Parti kurucu üyeliğinden çıkarılması ve genel başkanlık yetkilerine tedbir konulmasını istediği Recep Tayyip Erdoğan’a genel başkanlığı yeniden kazanma olanağı sağlıyor. Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda, "Milletvekilliğine seçilme yeterliliği bulunmayan, hatta bir siyasi parti üyesi olamayacak ve üye kaydedilemeyecek olan adı geçenin, ayrıca TBMM’de grubu bulunan bir partinin genel başkanlığına seçilmesi, ayrı bir talihsizlik oluşturmuştur" ifadesini kullandı. Ancak Anayasa Mahkemesi, Hasan Celal Güzel kararında, 312. maddeden hüküm giyenlerin siyasi partilere üye olmasının önünde bir engel bulunmadığına karar verdi. Buna göre Erdoğan, kurucu üyelikten istifa edip, partinin normal üyesi olursa Anayasa Mahkemesi kararına göre partiden ihracı gerekmeyecek. Bu aşamadan sonra toplanacak ilk olağanüstü büyük kongrede Erdoğan, kurucu üye olmamasına rağmen genel başkan seçilebilecek.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. BU ŞENLİK TAM FENERLİK: 3-1 Ankaragücü'nün ilk yarıda Yılmaz'la bulduğu gol yine yürekleri ağızlara getirdi. Semih'in ikinci devre açtığı kapıdan Hooijdonk iki kez girdi, üç puan üç golle geldi 90 dakika MEHMET DEMİRKOL Staddaki tansiyonu tarif etmeye olanak yok. Elle tutabileceğiniz, bıçakla kesebileceginiz bir stresle kaplıydı, tıka basa dolu Şükrü Saracoğlu... Tribündekiler ve sahadakiler kurallarını bilmedikleri bir oyunu oynuyordu sanki... Fenerbahçe'ninkine daha çok benzeyen formalarla sahada olan Ankaragücü, tıpkı iki hafta önceki Samsunspor gibi kalabalık bir orta sahayla bu alanda top kapıyor, fazla direnişle karşılaşmadan rakip sahaya geçiyorlardı. 3 - 4 - 3'e benzeyen oyunları, Hakan Keleş ve Umut'u kaçırmaya yönelik direkt kaleyi hedefleyen plandı. Ama yine de 20'de Yılmaz'ın şık serbest vuruşuyla buldukları bir gol dışında sayıya çok yaklaşamadılar. Çünkü Fenerbahçe savunması, hücum hattından 60 - 70 metre kopma pahasına hep hazırlıklıydı. Daum'un Selçuk'u sağ bekte, Ali Güneş'i solda tutan oyunu, bu savunma - hücum kurgusuyla birlikte hiç yürümüyordu. Ankaragücü'nün savunmadaki primitif adam adama oyununa rağmen gol şansı yakalayamıyorlardı. 17'de Van Hooijdonk'un Orkun'da kalan frikik dışında rakip kaleye hiç gidemediler. Ankaragücü'nün adam adaması, tüm alanları kapatan bir oyuna dönüştü, Fenerbahçe hücum kademesi yapamayınca pozisyonsuz kaldı. 30. dakikaya doğru Ali Güneş sağa, Ümit Özat sola, Selçuk göbeğe gelince Fenerbahçe oyuna ortak olabildi, ama kopukluk devam ediyordu. Van Hooijdonk ile Nobre geriye gelip, top indirdiğinde onları tamamlayacak birileri bulunamıyordu. Bu tabloda sadece bir kez 38'de Mehmet Yozgatlı ile gole yaklaştılar. Genç oyuncunun şutu Orkun'da kaldı. Bundan sonra devre bitene kadar oyunu soğuttular. Çünkü Tuncay sakatlanmıştı, ama Daum onu çıkarma kararını devre arasına bırakmak istiyordu. İkinci yarıya Tuncay'ın yerine Semih'le ve üç sene önceki Antep maçını hatırlatan müthiş seyirci desteğiyle başladılar. Bir dakika, 15 saniye sonra da evvelki gün 21 yaşına basan Semih ile golü buldular. Van Hooijdonk orta sahaya çekilmişti. Savunma biraz ileri çıkıyor, orta alanda kalabalık oluyorlardı. Daha agresiflerdi ve çok geçmeden galibiyet golünü buldular. 53'te Van Hooijdonk'un 35 metrelik serbest vuruşu, kale önü karambolünün arasından mucizevi bir şekilde fileleri buldu: 2 - 1. Sonra Ali Güneş, Selçuk ve özellikle muhteşem oynayan Aurelio'nun sert oyunları Fenerbahçe'yi orta sahada daha etkin yaptı. Ankaragücü rakip alana yerleşince Fenerbahçe, geçen haftaki derbideki oyun yapısına döndü. Nobre ve Semih ile üç kez gole çok yaklaştılar, ama sayıyı bulamadılar. Doğrusu bu tip bir oyunda Serhat ve Tuncay'ın ne kadar gerekli olduğu ortaya çıktı. Son dakikalardaki stres, normal sürenin son dakikasında kornerden gelen topu Aziz Pierre'in gol yapmasıyla ortadan kalktı. Antep'ten gelen haberle birlikte, Fenerbahçe'nin bir türlü oturtamadığı oyun, bu stresin 180 dakika daha süreceğini gösteriyordu. Maçtan notlar 'Hooijdonk gibi olmalı' ANKARAGÜCÜ Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, yenilgiye rağmen takımın oyunundan memnun olduğunu söyledi. Çalımbay, "İkinci yarı beş dakika daha gol yemeseydik, sonuç farklı olurdu. Hooijdonk oyunun seyrini değiştirdi. Gol attı, defans yaptı. Yabancı aldın mı, Hooijdonk gibisini alacaksın" diye konuştu. Karaborsa ters tepti ANKARAGÜCÜ maçında karaborsacılar büyük hayal kırıklığına uğradılar. Biletlerin günler önce tükenmesi nedeniyle umutsuzluğa kapılan Fenerbahçeliler, bu yüzden stada gelmeyince biletleri elde kalan karaborsacılar, beş milyon liraya satış yapmak zorunda kaldılar. Aydın'a yakın ilgi BAŞKAN Aziz Yıldırım, İstanbul'a eşi ve çocukları ile gelen Ankaragücü Başkanı Cemal Aydın'a yakın ilgi gösterdi. Aydın'ı karşılaşma öncesi locasında ağırlayan Yıldırım'a, Adem Koçak'ın önerildiği ancak Daum'un listesinde olmadığı için bu transfere sıcak bakılmadığı belirtildi. İlginç pankartlar SARI - Laciverli taraftarlar, tribünlere iki ilginç pankart astı. Birisinde "Böyle olsun istemezdik" yazısı ve üzerinde Fatih Terim, Lucescu, Serdar Bilgili ve Özkan Sümer'in fotoğrafları yer aldı. Diğer pankartta ise "Diyet zamanı. Trabzonspor: 76 - Galatasaray: 1" yazıyordu. Çubuklu forma giyemediler FENERBAHÇE, uğuruna inandığı çubuklu formalarını bu kez giyemedi. İki takımın da renkleri aynı olunca, misafir Ankaragücü'ne öncelik tanındı. Başkent ekibine maç öncesi rica edilmesine rağmen, Ankaragücü düz formayla çıkmak istemedi. Bunun üzerine Fenerbahçe beyaz formayla sahaya çıktı. Maçın hakemi Kart hataları CEM Papila dürüst yönetimi ve iki tarafa çaldığı eşit düdüklerle kalitesini kanıtladı. Ancak bazı faul ve kartlık pozisyonlarda klasına yakışmayacak hatalar yaptı. Nobre'yi marke eden Baidoo'nun özellikle ikinci yarının başında ikinci sarı karttan atılması gerekirdi. Erhan Albayrak da, yine ikinci yarıda Mehmet Yozgatlı'ya kasıtlı hareketleri yüzünden ikinci sarı kartı görmeliydi. İlk yarıda Baidoo'nun, Nobre'yi çekişi penaltı tartışması yarattı, ancak bir hakem için süzülmesi zor pozisyondu.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı bastırılıp dağıtılan önerilerde, menopozun doğurganlık yeteneğinin kaybolduğu 48-55 yaş arası dönem olduğu belirtilirken, beslenme durumu, sosyo-ekonomik durum, aşırı alkol ve aşırı kahve içilmesinin menopozu etkileyen faktörler arasında yer aldığı kaydedildi. Osteoporozisin "kemiklerden kalsiyum kaybının artması sonucunda kemiklerin kolaylıkla kırılması hastalığı" olduğunu belirten Bakanlık, bunun menopozda görülen en önemli sağlık sorunu olduğunu vurguladı. Yüksek düzeyde kafein, protein ve sodyumun idrarda kalsiyum atımını arttırdığı, fosfat içeren içeceklerin aşırı tüketilmesinin kemik yoğunluğunu azalttığı, mide asidini kontrol eden ilaçlar ile alkol ve sigaranın osteoporoz riskini arttırdığına dikkat çeken Bakanlık, menopoz döneminde, organizmada önemli değişiklikler oluştuğunu belirtti. Bakanlığın hazırladığı metinde, hormonal değişiklikler, yumurtalık fonksiyonunun azalması, baş ağrısı, sinirlilik, uyku bozuklukları, depresyon, aşırı terleme, halsizlik ve yorgunluk, deride gevşeme, incelme, damarların belirgin hale gelmesi, yaraların geç iyileşmesi ve morlukların oluşması, şişmanlık, kardiyovasküler hastalıkların menopoz döneminde görülen sağlık sorunları olduğu kaydedildi. Bakanlık, menopoz döneminden sonraki yaşamında kemiklerinin sağlam kalmasını isteyen kadınların beslenmesine mutlaka özen göstermesi gerektiğini kaydetti. Bakanlık, kadınlara şu önerilerde bulundu: " Her yaş döneminde yeterli kalsiyum tüketilmelidir. Kalsiyum için en iyi kaynak süt ve süt ürünleridir. Sütün dışında özellikle yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve pekmez kalsiyumdan zengindir. Mineral içeriği yüksek sert sular içilmeli. İçme ve kullanma sularının florid içeriğinin litrede 0.7-1.2 mg düzeyinde olması kemik ve diş sağlığı açısından önemli. D vitamini gereksinimi karşılanmalı. Güneş ışınlarından uygun şekilde ve düzenli olarak yararlanılmalı. Aşırı incelikten kaçınılmalı. Beden kitle indeksi 25'in altına inmemeli. Çünkü menopozdan sonra vücut, yağ dokusundaki östrojenden de yararlanmaktadır. Aşırı posa tüketiminden sakınılmalı. Aşırı protein tüketiminden kaçınılmalı. Çünkü yüksek proteinli diyet idrarla kalsiyum atımını arttırır ve osteoporozis için önemli bir risk faktörüdür. Aşırı fosfor tüketiminden kaçınılmalı. Yemeklere aşırı tuz eklemekten ve tuzlanmış besinleri aşırı tüketmekten sakınılmalı. Çünkü aşırı tuz, idrarla kalsiyum atımını arttırır. Sigara içilmemeli. .Düzenli fiziksel aktivitede bulunulmalı. Fiziksel aktivite gençlikte kemik kütlesini arttırır, yaşlılıkta ise kemik kaybını önler. Haftada en az 2-3 kez 30 dakika yürüyüş şart. Alkolden sakınılmalı. Alkol, kemik oluşum hücrelerini harap eder ve kalsiyum emilimini bozar. Özellikle aliminyum içeren antiasitlerden, kortizonlu ilaçlardan sakınılmalıdır. Aşırı kafein tüketilmemeli."
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Kök söktüren ikili New York'a BM Genel Sekreteri Annan'ın Kıbrıs davetinde Türkiye'yi Müsteşar Ziyal ile "ABD'nin belalısı" Bölükbaşı temsil edecek UTKU ÇAKIRÖZER Ankara BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs görüşmeleri için yaptığı davette Türkiye'yi hem hükümetin hem de askerlerin güvenini kazanan deneyimli diplomat Dışişleri Müsteşarı Uğur Ziyal ile ABD ve Irak konusunda yürütülen askeri müzakerelerin zorlu ismi Deniz Bölükbaşı'nın temsil etmesi kararlaştırıldı. Masada Türkiye'yi temsil edecek Ziyal, Ankara ile sürekli irtibat halinde olacak ve Rum heyetinin takınacağı tutuma göre KKTC'nin ve Türkiye'nin tavrını belirleyecek. Müzakerelerin tıkanması noktalarında da İngiltere, Yunanistan ve toplantıya katılırlarsa ABD'li yetkililerle görüşerek krizleri giderici rol oynaması öngörülen Ziyal, "görüşmelerin, perde arkasındaki kilit ismi" olacak. Tezkere krizi sonrasında ABD ile yaşanan güven bunalımının aşılması ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Washington gezisinde hedeflere ulaşılmasının ardındaki bir numaralı aktör olan Ziyal'e Başbakan'ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de "tam destek" veriyor. Ziyal, hükümetin yanı sıra Çankaya Köşkü ve Genelkurmay karargâhında da saygınlığı olan bir diplomat olarak tanınıyor. Ziyal'e eşlik eden Deniz Bölükbaşı da müzakerelerdeki "şahin" tutumuyla tanındı. ABD'nin Irak Savaşı öncesinde birliklerini Türkiye üzerinden göndermesine ilişkin mutabakat metni görüşmelerinde Türk heyetine başkanlık eden Bölükbaşı'nın tavizsiz tutumu, ABD'nin şikayetlerine neden olmuştu. Uluslararası anlaşmalar konusunda uzman olan Bölükbaşı'nın ABD heyetine başkanlık eden Marisa Lino'yu görüşmeler sırasında zor duruma düşürmesi kamuoyuna yansımıştı.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Petrol fiyatları yükselince ithalatı yüzde 51 arttı Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM), ham petrol fiyatlarındaki artış ile birlikte, ithalatın da artış trendine girdiğini bildirdi. DTM'nin ''Dış Ticaretin Görünümü'' değerlendirmesinde, ithalatın 2004 yılı Haziran ayında yüzde 47,5 oranında artarak, 8 milyar 446 milyon dolara ve Ocak-Haziran döneminde yüzde 47,3 oranında artarak 45 milyar 434 milyon dolara yükseldiği hatırlatıldı. Altı ayda tüketim malları ithalatı yüzde 108.8 artarken, otomotiv ithalatı 3.2 milyar dolarlık artışla, ithalatı en çok artan sektör oldu. İlk altı ayda genel ithalat 14 milyar 597 milyon dolar arttı. Bu artışta, ara malları ithalatındaki 7,5 milyar dolar, yatırım malları ithalatındaki 3,8 milyar dolar ve tüketim malları ithalatındaki 3,3 milyar dolarlık artışların etkili olduğu kaydedildi. Toplam ara malları ithalatı 30 milyar 751 milyon dolar, tüketim malları ithalatı 6 milyar 405 milyon dolar, yatırım malları ithalatı 8 milyar 278 milyon dolar olarak gerçekleşti. HAM PETROL İTHALATI Ocak-Nisan döneminde artış hızı yüzde 8'de kalan ''ham petrol'' ithalatı, önceki yılın aynı dönemine göre, Mayıs ayında yüzde 50 ve Haziran ayında yüzde 51,8 oranlarında arttı ve Haziran ayında 531 milyon dolara ulaştı. Ham petrol fiyatlarındaki artış ile birlikte, ithalat da artış trendine girdi
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Eğlence 'engel' tanımıyor... Sosyetenin gözde simalarından Ömer Dinçkök'ün kızı Mutlu, yaklaşık on gün önce motosiklet kazası geçirip, ayağını kırmıştı. Hız tutkusu yüzünden zor günler geçiren Mutlu Dinçkök, evde istirahat etmek yerine sosyal hayatın içinde olmayı tercih etti. Geçtiğimiz günlerde babasıyla birlikte Güneş Taner'in oğlu Kemal'in düğününe katılan genç kız güzelliği ve şıklığının yanı sıra koltuk değnekleriyle de dikkat çekti. Eğlencenin 'engel' tanımadığını kanıtlayan bir diğer isim ise Bodrum'da düşüp ayağını kıran Ayşe Beyazıt'tı. Ayşe hanım, geçtiğimiz hafta tekerlekli iskemlesiyle iki davete birden katıldı.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Ziraat Bankası, Hazine tarafından belirlenecek tarihte başlayacak olan üçüncü taksit nema ödemeleriyle ilgili kurum ve işyeri toplu başvurularının, 18 Ağustos’tan itibaren kabul edileceğini bildirdi. Tasarrufu teşvik işyeri sicil numaları olan ve elektronik posta adresi uzantıları .k21.tr, .edu.tr, .com.tr, .gov.tr, .mil.tr, .pol.tr ve .bel.tr olan özel kuruluşlar ile kamu kurum ve kuruluşları personelleri, üçüncü taksit nema ödemelerini işyerleri aracılığıyla alabilecekler. Daha önceki taksit ödemelerinde olduğu gibi kurum ve işyeri aracılığıyla talepte bulunan hak sahiplerinin ödemeleri, başvuru tarihinden itibaren en geç üç gün içinde yapılacak. Kurumu aracılığıyla başvurmayan hak sahiplerinin ise bir aylık takvim içinde sıralarını bekleyecekleri bildirildi. Kurum ve işyerleri, ünvanlarını taşıyan elektronik posta adresi ile birlikte en son kesinti ve katkı tutarlarını yatırdıkları Ziraat Bankası şubelerine başvuracaklar. Kurum ve işyeri yetkililerine üçüncü taksit nema ödemesi yapılabilmesi için son bir ay içinde verilmiş olan kamu kurum ve kuruluşları için resmi görevlendirme/yetki yazısı, diğer kuruluşlar için noter takdikli yetki belgesi ve imza sirküleri, işyerlerine ait tasarrufu teşvik işyeri sicil numarası, kurum veya işyeri irtibat telefonu ve geçerli e-posta adresiyle birlikte başvurmaları gerekiyor. Banka tarafından hazırlanacak nema üçüncü taksit talep dosyaları, kurum veya işyerlerinin e-posta adreslerine iletilecek. Bu dosya yalnızca Ziraat Bankası’nın internet adresinden kurum veya işyerlerine iletileceği bildirildi. Ziraat Bankası’na gelen başvuruların, en kısa sürede işleme alınıp kurum veya işyerlerinin e-posta adreslerine olumlu ya da olumsuz bilgi verileceği kaydedildi
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Elbise dar geliyor Konfederasyon Kupası ilgi çekmiyordu. Şenol Güneş ve takıma aldıkları risk için destek verilmiyordu. Televizyon yayını bile kısa bir süre kala hâlâ netleşmemişti. Ya şimdi? Artan kamera ve görevli sayısı, kamplardan canlı bağlantılar, "Koçlar, kahramanlar" nidaları... Yine başından sonuna değil, başarıya destek. Yine hakkını vermemekten, abartı sınıfına atlayış. Galibiyetleri normal, mağlubiyetleri olgun karşılayamamak. Halbuki şampiyon ve büyük takım kavramlarının köklenmesini sağlayan en önemli vasıf vakurluk. Mesela rakibe saygımız, primimizi artırmak için onların başarılarını yüceltmek ile sınırlı. Brezilyalılar'ın yedekler için forma takası istemesi, seramoniye dönüşen turnuvada doğal bir hareketken ukalalığa dönüştürdük. Sorunumuz bu değil mi? Doğal olanı, olması gerekeni az yaşadığımız ve yaşattığımız için hep sansasyonel boyuta taşımak. Yabancı spor adamları ise Türk futboluna saygı duyuyor. Bir aydır Eurosport'un 20 yaş altı takımından, A Milliler'e uzanan maç anlatımlarındaki yorumlar, övgü sözcüklerinden dolayı önemli değil. Onların kişilerle problemleri yok ve bu sayede futbol konuşuyorlar. Yani memleketimle zıt! Bu cahillikten dolayı önümüze çıkmış mecburi bir istikamet değil, tercih meselesi. Gerçekleri değil, olmasını istediklerini doğru gibi yazanları, şekilciliği ve insanları kötülemek için fırsat kollamayı seçmişiz. Bu kara bakış açısı, hatalı kurgulanmış 11 çıkardığı için Şenol Güneş'i köşeye sıkıştırmaya çalışırken, teşvik edici bakış açısı yanlışını söyleyip 35. dakikada bunu düzeltebilmesinin güzelliğini dillendirir. Türkiye'deki kara bakış açısı "Nihat'a bilerek pas atmıyorlar, Nihat olmasa Sociedad bir hiç" der. Nihat kendini takımına adasa da, hocasının sayesinde bu performansa ulaştığını belirtse bile değiştiremez. Oysa ilk A Milli maçında bile soğukkanlı olacak özgüvene sahip yeni nesil seviyeyi yukarıya çekiyor. Onlar kompleksini yenmeye çalışırken yetkililer, medya ve taraftar daha az futbol, daha çok televole peşinde. Belirttik ya şampiyonluk kupadan öte bir ruh ve kişiliktir diye. Futbolun kaymak tabakası (R.Madrid, Fransa, Brezilya...) bir futbol profili sunup, sürekliliği başarıyla birleştirdikleri için şampiyon. Türkiye hedefini zirvede ararken bu kültürü oluşturması gerektiğini bilmeli. Tutarlılık ise en hassas parçası. Federasyonumuza göre St.Etienne ve İnönü'de atılan pet şişeler yüzünden İngiltere maçı seyircisiz oynanmalı. Bunu kabulleniyor muyuz, yoksa İngiliz kulislerine kızıyor muyuz? Kabullenmiyorsak niye ülke içinde uygulanmasını çözüm görüyoruz? Bir tuhaflık yok mu? Evet var, bırakın rakibi kendimize dahi saygı duymuyoruz.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. ABD, KKTC için çalışıyor Dışişleri Bakanı Powell'la görüşen KKTC Başbakanı Talat, ABD'nin Kuzey Kıbrıs'a uygulanan izolasyon ve ambargonun kaldırılması için çalışma yaptığını açıkladı Amerika'daki temasları çerçevesinde New York'taki BM binasında ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile dün görüşen KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, ABD'nin, KKTC'ye uygulanan izolasyon politikaları ve ambargonun kaldırılması için teknik ve yasal bir çalışma yaptığını ve bu çalışmanın neticelerini ilerleyen günlerde açıklayacaklarını söyledi. 'Olumlu geçti' Yarım saat süren görüşmenin ardından açıklama yapan Talat, görüşmenin son derece olumlu geçtiğini ifade etti ve şöyle konuştu: "Kıbrıs Türkleri referandumda çözümden yana tavır koyarak üzerine düşeni yapmıştır. Şimdi sıra uluslararası toplumun üzerine düşeni yerine getirmesi ve KKTC'ye uygulanan ambargo ve izolasyonu kaldırmasındadır. Son gelişmelerle artık adil olmayan izolasyonun kaldırılması gerektiğini uluslararası toplumun da anladığına inanıyorum. Zaten Powell görüşmesi de bunun bir ispatı" dedi. Görüşmede, bir toplumun başka bir toplumun olumsuz tavırdan dolayı cezalandırılamayacağını belirttiğini ifade eden Talat, Powell'ın bu durumu "iyi anladığını" söylediğini kaydetti. 'Asker' yanıtı Talat, bir Rum gazetecinin, "Türk askeri ne zaman adadan ayrılacak? Bu konuda görüşme gündeme geldi mi?" şeklindeki sorusuna, "Türk askerinin adada kalması yönünde oy veren kesim Rumlardı. Türk toplumu ise çözümden yana tavır koydu" şeklinde yanıt vererek, Türk askerinin kalacak olmasının sorumluluğun Rumlarda olduğunu belirtti. Talat, Washington temaslarına ise bugün başlıyor. 'Evet'çi Rum lidere bomba Kıbrıs Rum Kesimi'nde Annan Planı tartışmaları, şiddete dönüştü. İkinci büyük siyasi parti olan ve referandum öncesi tavrını 'evet' olarak belirleyen DİSİ'nin lideri "evet"çi Nikos Anastasiadis'in Limasol'daki evine dün sabah el bombalı saldırı düzenlendi. Saldırı maddi hasara yol açtı. Referandumda "evet"i destekleyen Anastasiadis, Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos'tan, halkı kandırdığı gerekçesiyle şikâyetçi olmuştu. Kuzey Kıbrıs'a gidecek turiste engel Rum Yönetimi, AB ülkesi vatandaşlarını KKTC'ye gitmemeleri yönünde uyardı. Rum Kamu Düzeni ve Adalet Bakanı Doros Theodoru, KKTC'den adaya giriş yapacak ya da Rum kesiminden geçerek geceleyecek AB vatandaşı turistlere, "Başlarına gelebileceklerden kendileri sorumlu olacak" tehdidinde bulundu. Turistler için hazırlanacak broşürde, "Bu otellerde kalırsanız hakkınızda dava açabilir" uyarısı yer alacak. Rumların 'servet iadesi' korkusu Kıbrıslı Türklerin, 1974'te Güney Kıbrıs'ta bıraktıkları servetlerinin iadesi veya tazminat ödenmesi amacıyla izleyecekleri hukuki yolu öğrenmek için Rum avukatlara başvurmaları ve ABD'nin konuya gösterdiği ilgi, Tasos Papadopulos yönetimini telaşlandırdı. Rum kesimindeki gözlemciler, Kıbrıslı bir Türk'ün güneydeki servetinin iadesi veya tazminat istemiyle AİHM'de dava açması halinde, Rum Yönetimi ve AB'nin zor duruma düşeceğini söyledi.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Jet Fadıl cezaevinde Siirt milletvekilliği düşen Fadıl Akgündüz, dün ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Kartal Cezaevi’ne gönderildi SEMRA PELEK, TAHSİN AKSU İstanbul Siirt seçimlerinin iptaliyle milletvekilliği düşen Fadıl Akgündüz, hakkındaki "nitelikli dolandırıcılık" soruşturması kapsamında tutuklanarak Kartal Cezaevi’ne konuldu. Akgündüz, "Kanunen milletvekiliyim. YSK’nın bu kararı karşısında AİHM’ye gideceğim. Dokunulmazlık hakkım kullandırılmıyor" dedi. YSK’dan "milletvekilliğinin iptal edildiği" yolunda gönderilen yazıyı alan Bağcılar Başsavcılığı, hazırlık soruşturması aşamasında verilen, ancak Akgündüz’ün milletvekili seçilmesiyle durdurulan gıyabi tutuklama kararının yeniden infazı amacıyla mahkemeye başvurdu. Savcılık, Akgündüz hakkında, dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle TBMM’ye ulaştırılmak üzere Adalet Bakanlığı’na fezlekeyle gönderdiği soruşturma dosyasını da geri istedi. ÖZEL EKİP BEKLEDİ Bu gelişmeler yaşanırken, Asayiş Şube Müdürlüğü İnfaz Büro Amirliği, Akgündüz’ün tutuklama kararının çıkması halinde vakit kaybetmemek için adliyede üç kişilik ekip bulundurdu. Bir başka ekip de Akgündüz’ün Beylikdüzü Jetkent’teki evinin önünde bekledi. Bu arada Akgündüz, gıyabi tutuklama kararının çıkmasını beklemeden, saat 15.45’te evinden ayrıldı. Bu dakikalarda Bağcılar Sulh Ceza Mahkemesi, Akgündüz hakkındaki gıyabi tutuklama kararının yeniden uygulanmasını kararlaştırdı. Karar, İstanbul Emniyeti’ne de gönderildi. Çok sayıda polis ve gazetecinin eşlik ettiği Akgündüz, saat 16.30’da Bağcılar Adliyesi’ne ulaştı. Adliye girişinde soruları yanıtlayan Akgündüz, şöyle konuştu: "Meclis, benim milletvekilliğimi düşürmesi gerekirken, sadece kararı genel kurulda okuyarak milletvekilliğimin düştüğünü ilan etti. Bu karar karşısında AİHM’ye gideceğim. Kanunen milletvekiliyim. İfademin alınması için çağrıldım. Dokunulmazlık hakkım kullandırılmıyor. Gıyabi tutuklama kararı vicahiye çevrilerek cezaevine gireceğim. Yanlış iş yapmadım." ‘İMZA İÇİN GELDİM’ Mağdur edilenin sadece kendisi olmadığını savunan Akgündüz, şöyle devam etti: "Benimle birlikte, bu memlekete parasını gönderen 15 bin insan da mağdur oldu. Ben onların işini ayağa kaldırmak için Türkiye’ye geldim. Siirt’te Türkiye’nin ilk dünya otomobili İmza’nın fabrikasını kurmak için geldim. Fakat, Ümraniye sapığıymışım gibi, günlerdir polis evimin önüne gönderildi. Sanki kaçacakmışım gibi, bir milletvekili olduğum halde takip edildim. Psikolojik baskı altında tutulmaya çalışıldım." Daha sonra soruşturmayı yürüten Savcı Fahrettin Küçüköz’ün odasına çıkan Akgündüz, hakkındaki gıyabi tutuklama kararının vicahiye çevrilmesi amacıyla nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Tutuklama kararı yüzüne okunan Akgündüz, cezaevine gönderildi. 1235 yıl hapsi istenebilir Savcılık, soruşturma sonunda dava açması halinde, Almanya’da "kâr ortaklığı" vaadiyle kendilerinden para toplandığını, ancak herhangi bir pay almadıkları gibi anaparalarının da ödenmediğini öne süren 247 kişinin suç duyurusunda bulunmasını dikkate alarak, Akgündüz’ün "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 494 - 1235 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanmasını talep edebilecek. Vekilliği resmen bitti Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) Siirt’te milletvekilliği genel seçiminin iptaline ilişkin gerekçeli kararı TBMM Genel Kurulu’nun bilgisine sunuldu. Karar okunduktan sonra TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, Siirt milletvekilleri Mervan Gül, Ekrem Bilek ve Fadıl Akgündüz’ün milletvekilliklerinin düştüğünü ve gerekli işlemin yapılacağını söyledi.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Yılmaz: Uyum bizi AB’ye götürüyor ANAP Lideri, hükümetin ve muhalefetin AB konusunda ortak anlayışta birleştiğini söyledi HAKAN ŞANLITÜRK Ankara Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, "Bugüne kadar AB ile ilgili gerçekleştirilen gelişmeler hükümetin uyumunun ve Meclis’in ortak tutum belirlemesinin sonucudur" dedi. Milliyet’e konuşan Yılmaz, Türkiye’nin ilk kez AB konusunda ortak bir siyasi anlayışı gerçekleştirdiğini belirtti. Türkiye’nin AB’ye yakınlığının Brüksel’den ve Türkiye’den farklı yorumlandığını anlatan Yılmaz, Türkiye’nin tam üyelik müzakerelerine başlamasının AB’nin genişleme planlarını köklü biçimde etkileyeceğini vurguladı. ANAP lideri, hükümet ortaklarının bugüne kadar sürdürmeyi başardığı "uyumun" AB eksenindeki gelişmeleri olumlu etkilediğini şu sözlerle ortaya koydu: "Bugüne kadar AB ile ilgili gerçekleştirilen gelişmeler hükümet uyumunun ve Meclis’in ortak tutum belirlemesinin sonucudur. Türkiye ilk defa AB konusunda ortak bir siyasi anlayışı gerçekleştirmiştir. Şu anki mesele, bu konuda sadece uzlaşma sağlamak değil, bu uzlaşmanın süratli bir icraata dökülmesini sağlamaktır."
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Haziranda sanayi üretiminde toplam artış yüzde 15.7 oldu Geçen yılın haziran ayına göre imalatta %16.8, madencilikte % 12.4, elektrik, gaz ve suda % 7.1 üretim artışı kaydedildi ANKARA ANKA Sanayi üretiminde, iç talep canlanması ve hızlı ihracat artışının etkisiyle yaşanan hızlı artış eğilimi haziranda da sürdü. Haziranda, sanayide yüzde 15.7 ile bu yıl mayıstan sonraki en yüksek üretim artışı kaydedildi. Sanayi üretimi, mayıs ayında yüzde 16.5'le tüm zamanların artış rekorunu kırmıştı. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE), 1997 yılındaki ortalama üretim düzeyini 100 kabul ederek 403 önemli sanayi maddesinin üretim bilgilerinden oluşturduğu aylık sanayi üretim endeksinin haziran sonuçlarını açıkladı. Haziranda, geçen yılın aynı ayına göre imalat sanayiinin üretiminde yüzde 16.8, madencilikte yüzde 12.4, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 7.1, toplam sanayii üretiminde yüzde 15.7 artış kaydedildi. Toplam sanayi üretimi bir önceki aya göre de yüzde 1.3 artış kaydetti. Böylece sanayi üretim endeksi haziran sonunda 127.1'le şu ana kadarki en yüksek düzeyine ulaştı. Endeks, bundan önceki en yüksek düzeye 125.5'le mayıs ayında ulaşmıştı. Toplam sanayi üretimi, bu yıl, geçen yılın aynı aylarına göre ocakta yüzde 5.7, şubatta yüzde 15.2, martta yüzde 13 artmıştı. Üretim artışının nisanda yüzde 15.6, mayısta yüzde 16.5 ve haziranda yüzde 15.7 çıkması, yılın ilk çeyreğinde yüzde 12.4 olan GSMH büyüme oranının, ikinci çeyrekte daha yüksek çıkacağına işaret ediyor. Altı aylık artış Sanayi üretimin ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13.6 artış kaydedildi. İmalat sanayinde yüzde 15, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 6.9 artış yaşanırken, madencilik üretimi yüzde 1.5 geriledi. Toplam sanayi üretiminde altı aylık artışın yüksek çıkmasında, imalat sanayinde kaydedilen hızlı artış eğilimi etkili oldu. İmalat sanayii alt sektörleri içinde en büyük katkı ise endeksteki ağırlığı dolayısıyla taşıt araçlarından geldi. Üretim, temel sektörlerden gıdada yüzde 0.3, tütünde ise yüzde 3.1 geriledi. Haziranda üretim artışı kaydeden sektörler (Yüzde) İmalat sanayii üretimi 16.8 Madencilik 12.4 Elektrik, gaz ve su 7.1 Toplam sanayii üretimi 15.7 İlk yarıda alt sektörlerdeki artış Sektörler Yüzde Büro, muhasebe bilgi işlem makinaları 241.9 Taşıt araçları 79 Radyo, tv, haberleşme cihazları 61.3 Mobilya 42.1 Basım yayım 28.5 Makina ve teçhizat 27.7 Tıbbi, hassas, optik cihazlar 17.9 Deri 17.7 Metal eşya sanayi 15.5 Kimyasal maddeler 15.2 Metalik olmayan mineraller 12.1 Ağaç ve mantar ürünleri 10.8 Tekstil 8.4 Plastik, kauçuk ve giyim 6.4 Ana metal sanayi 5.1 Kağıt 5
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Hasman'a topsakal yakıştı! Yaz başından beri sevgilisi Eda Taşpınar'la birlikte Bodrum'da tatil yapan işadamı Nurettin Hasman, geçtiğimiz hafta ardı ardına yaşanan depremler nedeniyle İstanbul'a dönmüştü. Bir süre işleriyle ilgilendikten sonra tekrar Bodrum'a giden Hasman bu kez yanında kızları Mina ile Merve'yi de götürdü. Bodrum sahillerinde ailece güneşlenip denize giren Nurettin Hasman'daki bir diğer değişim ise topsakalıydı... Herkes Nurettin Bey'e yeni imajının çok yakıştığını söylüyordu
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Var mısın bu gece UEFA Kupası’ndaki temsilcilerimiz Fenerbahçe, Beşiktaş, Denizli, Ankaragücü ve Kocaeli ilk tur rövanş maçlarına çıkıyor, 65 milyon hepsinden zafer bekliyor Fener’in avantajı çok İSVEǒTEKİ ilk maçta gollü bir beraberlik elde eden Fenerbahçe, 3 - 3’e kadar olan her türlü skor eşitliğinde tur atlar. 3 - 3’te maç uzatmaya gider. Bu skorun üstündeki beraberliklerde ise (4 - 4, 5 - 5 gibi) Solna bir üst tura çıkar. Her türlü galibiyette tur atlayacak olan Kanarya, yenilgilerde ise UEFA Kupası’na veda eder. (İlk maç 3 - 3) Tur vizesi galibiyette İSTANBUL’DA rakibine karşı 2 - 0 öne geçmesine karşın, sahadan 2 - 2’lik beraberlikle ayrılan Beşiktaş galibiyet arayacak. 1 - 1’lik eşitlikte tur Sarajevo’nun olur. 2 - 2’de maç uzatmaya gider. Bu skorun üstündeki eşitliklerde ise Kartal, Bosnalı rakibini saf dışı bırakır. Yenilgilerde ise tur atlayan taraf Sarajevo olur. (İlk maç 2 - 2) Hedefe yakın DENİZLİSPOR evinde 2-0 kazanarak büyük bir avantaj yakaladı. Deplasmanda 1-0’lık yenilgide bile bir üst tura yükselecek. Her türlü beraberlikler Yeşil-Siyahlı takıma turu getirecek. 2-0’lık yenilgide maç uzatmaya gider. Üç fark ve üzerindeki yenilgiler ise elenmesine neden olur. Gollü iki farklı yenilgi dahi Yeşil-Siyahlılar’a yetiyor. (İlk maç 2 - 0 Denizli) Kazanması gerekiyor ANKARAGÜCܒNÜN İspanya’dan tur vizesiyle dönebilmesi için kazanması şart. Her türlü beraberlik ev sahibi takımın bir üst tura çıkmasını sağlar. Başkent ekibine 1 - 0 yetmez. 2 - 1’lik galibiyette maç uzatmaya gider. Bu skorun üzerindeki gollü galibiyetler, tek fark bile olsa, Sarı - Lacivertli temsilcimize turu getirir. (İlk maç 2 - 1 Alaves) Körfez’in işi zor İLK maçta deplasmanda alınan 4 - 0’lık ağır yenilgi Kocaelispor’un tur umutlarını törpüledi. Körfez ekibi, evinde oynayacağı rövanşta tur vizesi için 5 farklı galibiyet bulmak zorunda. 4 - 0’lık galibiyet Yeşil - Siyahlı takıma maçı uzatma şansı tanır. Macar ekibi, beraberlik ve galibiyet elde ettiği takdirde turu geçer. (İlk maç 4 - 0 Ferençvaroş)
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Şimdi samba zamanı KARNAVAL SIRASI BİZDE Aylardır heyecanı ile yatıp-kalktığımız Dünya Kupası’nda ilk sınava çıkıyoruz. 48 yıl sonra aynı podyumda, yeni bir zafer daha yaşamak için bekliyoruz 17. Dünya Kupası’nda A Milli Takımımız, Brezilya karşısında ilk sınavını verecek. Eski günlerini arayan, kadrosundaki yıldızlara rağmen grubundan zorlukla çıkan Sambacılar, kupanın da favorileri arasında. 48 yıl sonra Dünya Vitrini’ne çıkan Ay - Yıldızlı takımımız, tarihinde bir başka ilke imza atmak için pusuda bekliyor. Nefeslerimizi tuttuk, gözümüzü sahaya diktik, yeni bir zafere kilitlendik. Yarım asırdır sadece televizyon başında yaşadığımız Dünya Kupası heyecanında, bir çoğumuzun gönül verdiği Brezilya’yı yenmesini beklediğimiz Türk Milli Takımı’nın taraftarıyız artık. Prim 75’er bin dolar MİLLİ Takımımız’a, gruptan çıkması halinde 75’er bin dolar prim verileceği öğrenildi. Dün Ulsan’a gelerek Teknik Direktör Şenol Güneş ile görüşen, Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy, gece boyunca bütün konuları görüştü. Prim konusunda da tecrübeli teknik adama bilgi veren Ulusoy, bu konuda basına açıklama yapmaktan kaçındı. Federasyon yönetiminin kampta oyuncuları oldukça moralli gördükleri ve gruptan çıkılması halinde 75’er bin dolar prim vermeyi kararlaştırdığı belirtildi. Faul yapmak yasak TEKNİK Direktör Şenol Güneş futbolcularını uyararak, ceza alanı çevresinde faul yapmaktan kaçınmalarını istedi. Brezilyalı oyuncuların özellikle duran toplardaki üstünlüğü nedeniyle sürpriz bir gol yaşamak istemeyen tecrübeli teknik adam, orta sahada uygulanacak presle rakibini kaleden uzak tutmayı düşünüyor. Okan’ın takımla antrenmana çıktığı, ancak riske edilmeyeceği belirtildi. Tek forvet oynayacak olan Hakan Şükür’ü, orta sahadan Emre Belözoğlu ve Yıldıray destekleyecek. ULUSOY İŞİ BİTİRDİ Futbol Federasyonu Başkanı’nın kafasındaki hesaba göre Türkiye gruptan 7 puanla çıkacak. "Brezilya inançlı Türkiye önünde asla maç kazanamaz" dedi. Çin ve Kosta Rika’ya şans vermedi ATTİLA GÖKÇE Ankara’dan havalanan THY uçağında Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy’la konuşuyoruz. Ulusoy, mali kongreden bir saat 15 dakikada bütçesinin onaylanarak çıkmasının verdiği rahatlıkla umut mesajları sıralıyor: "Bu çocuklar inandığı zaman iyi oynuyor. İyi oynadıklarında karşı takımın gücü ne olursa olsun yenilmiyorlar. O nedenle Brezilya, inançlı bir Türkiye önünde asla maç kazanamaz. Gol atamasak da yemeyiz. Bu maç en kötü berabere biter. Brezilya’ya yenilmeyeceğimize kesin olarak inanıyorum. Şu anda Brezilya rüyada geziyor. İnşallah onları gördükleri rüyadan uyandıracağız." "Diğerleri kolay" Haluk Ulusoy, Çin’in gol atamadığını, sadece top oynatmamayı becerdiğini ancak tecrübesizlikten dolayı Türkiye’ye karşı fazla şansı olmadığını savunuyor. Kosta Rika maçıyla ilgili yorumu da şöyle: "Kosta Rika’yı katlar, götürürler." Ulusoy’un kafasındaki hesaba göre Türkiye gruptan yedi puanla çıkacak. Brezilya ile beraberlik, Çin ve Kosta Rika karşısında kesin galibiyet. Gönlü ile mantığı uyum gösteriyor. Dileyelim bu şablon, bugünden itibaren aynı biçimde gerçekleşir. Ulusoy, dün Seul’e iner inmez şehre hiç uğramadan Ulsan’a devam etti. Gece Milli Takım kampında futbolcuları ve teknik ekiple birlikte heyecanı paylaşacağını söyledi. Ulusoy üç kademeli bir prim önerisinde bulunduğunu, gruptan çıkışa bir prim, çeyrek finale bir prim ve yarı finale ayrıca bir prim ve finale de ayrı prim sistemi uygulamayı düşündüklerini söyledi. "Okan yıldız olur" Primin her aşamada katlanacağını söyleyen Ulusoy, ikinci turda yapılacak maçlar için, "Bizim çocuklar Japonya’yı da, Belçika’yı da, Rusya’yı da rahat geçerler. O grup o kadar önemli değil" diyor. Ulusoy’a göre Okan Buruk, kupanın yıldızı olacak. Emre ve Yıldıray da kendilerini gösterecek. Yıldıray’ın 10 - 15 gün içinde Bayer Leverkusen formasıyla girdiği her final maçından yenilerek çıktığını hatırlatıyor ve "Bu defa şeytanın bacağını Dünya Kupası’nda kıracak, göreceksiniz" şeklinde konuşuyor. Üçlü mü, dörtlü mü? Seul’e Milli Takım’ın eski hocalarının ve bazı lig antrenörlerinin de bulunduğu bir kafileyle indik. Yol sohbetlerinde Yılmaz Vural, Hikmet Karaman, Sakıp Özberk, Hüseyin Kalpar, Güvenç Kurtar, Fethi Demircan, Metin Türel en çok savunma kurgusu üzerinde durdular. Çoğunun düşüncesi, "Brezilya karşısında üçlü savunma oynarsak duman oluruz. Yine de Milli Takım’ın hangisine hazır olduğunu en iyi Şenol hoca bilir. Ancak bizce dörtlü alan markajıyla oynayıp orta alanın yardımı ve kademesiyle sahaya çıkmak en iyisi" biçimindeydi. Ümit Milli Takım’ın hocası Raşit Çetiner, eski öğrencileri için çok umutlu, "Göreceksiniz. Kore’de hepsi de birer kahraman olarak alkışlanacak" diyor. İlginç sohbet MAÇIN oynanacağı stadda Milli Takım’dan önce antrenman yapan Brezilya’da Teknik Direktör Luis Felipe Scolari ekibimize başarılar diledi. Sambacılar’ın hocası, idman sonrası Milli Takım Sorumlusu Selami Özdemir’le tokalaştı, ardından Menajer Çan Çobanoğlu ile samimi bir sohbete daldı. Çobanoğlu, Senegal’in sürpriz yaptığını hatırlatan tecrübeli hocaya, "Biz de size yaşatmak istiyoruz" cevabını verdi. SCOLARI, "Umarım iyi maç olur. Önemli olan Fair - Play. Casus olayları gerçek dışı. Sadece bizden bir yetkili antrenmanınızı izledi. Artık son söz oyuncuların" dedi. Çobanoğlu da, "İyi olan kazansın. Casus olayları çok önemli değil. Biz de sizi farkettirmeden izledik. Umarım kol kola 2. tura çıkarız" diye konuştu. Öte yandan Brezilya’nın eski ünlü yıldızı Leonardo, "Kesin olarak kazanırız" iddiasında bulundu. İkinci randevu MİLLİLER, Brezilya ile ikinci kez kozlarını paylaşacak. 1 Mayıs 1956’da İnönü Stadı’ndaki özel maçta Sambacılar’a 1 - 0 yenilmiştik. Daha önce İsviçre’deki 1954 Dünya Kupası’na katılan ekibimiz, oynadığı üç maçta 1 galibiyet, 2 yenilgi aldı. F.Almanya’ya 4 - 1 mağlup olan Türkiye, G.Kore’yi 7 - 0’la geçti. Fikstür gereği eleme maçında tekrar karşılaştığı F.Almanya’ya 7 - 2 boyun eğdi. 366. sınav AY - Yıldızlı ekibimiz, Brezilya karşısında 366. maçına çıkacak. 79 yıllık tarihinde oynadığı karşılaşmaların 117’sini kazanan takımımız, 166’sından mağlup ayrıldı, 82 maçta da eşitliği bozamadı. Milli Takım, 365 müsabakada toplam 439 gol atarken, kalesinde 602 gol gördü. Güneş’in karnesi A Milli Takım, Şenol Güneş yönetiminde çıktığı 20 maçta 9 galibiyet, 6 beraberlik, 6 da yenilgi aldı. Toplam 27 gol atarken, ağlarında ise 20 gol gördü. Ay - Yıldızlı ekibimiz, Güneş yönetimindeki resmi maçlarda daha başarılı bir grafik çizdi ve 12 maçın 8’ini kazandı, yalnızca 1’ini kaybetti. 24 gol attı, 8 gol yedi. Hakemi tanıyalım BREZİLYA maçının hakemi Koreli Young Joo Kim, 30 Aralık 1957’de doğdu. 1.72 boyunda, 65 kilo ağırlığındaki Kim, 1 Ocak 1994’te FIFA kokartı taktı. Aynı yıl Kore - Ukrayna arasında ilk uluslararası maçını yönetti. Koreli hakem, 17 uluslararası karşılaşmada düdük çaldı. 1999 Konfederasyon Kupası, 2000 Asya Uluslar Kupası, 2000 CONCACAF Altın Kupa, 2002 Dünya Kupası grup elemelerinde görev aldı. Bu kez casus bizden! ŞENOL Güneş’in yardımcılarından Ünal Karaman, dün akşam Ulsan Munsu Stadı’nda Brezilya’nın yaptığı taktik ağırlıklı çalışmayı gizlice izledi. Gazetecilerin arasından antrenmanı takip eden Karaman, daha sonra izlenimleriyle ve rakibin son durumuyla ilgili olarak Güneş’e bir rapor verdi. GÜNEY Kore’de Brezilya - Türkiye karşılaşmasının oynanacağı Munsu Stadı’nda son hazırlıklar gözden geçirildi. Maçın hakemleri ve FIFA yetkililerinin katıldığı yaklaşık bir saat süren toplantıda güvenlikten, sahaya çıkışlara kadar tüm detaylar konusunda görüş alış verişinde bulunuldu. ‘Heyecanlıyız, inançlıyız’ MİLLİ Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, dev maç öncesinde son basın toplantısını yaptı. Brezilya karşısına çıkacak ideal on bir konusundaki soruları yanıtsız bırakan Güneş, çok sayıda yabancı gazetecinin de katıldığı toplantıda, "Uzun bir yoldan geldik. 48 yıldır bugünü özledik. Heyecanlıyız, inançlıyız, gururluyuz. Maçın sahada kazanıldığını Fransa maçında hep birlikte gördük" diye konuştu. GRUPTAKİ üç maça da farklı taktikle çıkacaklarını vurgulayan Şenol Güneş, "Takım olarak her açıdan üst düzeydeyiz. Brezilya gruptan çıkarken zorlandı. Şimdi daha iyi durumdalar. Ancak maçta alacağımız hiçbir sonuç sürpriz olmaz" ifadelerini kullandı. Gruptan çıkamamaları halinde başarısız sayılacaklarını vurgulayan tecrübeli hoca, "Kazanma hırsımız ön planda. Ancak asıl kritik maçımız Kosta Rika" dedi. Çin hazır GRUPTAKİ diğer rakibimiz Çin, yarınki Kosta Rika maçından üç puan çıkarmanın hesaplarını yapıyor. Teknik Direktör Bora Milutinoviç, "İlk maçı kazanırsak üç dileğimizden biri gerçekleşmiş olur. Sonra Türkiye veya Brezilya önünde bir puan arayacağız" dedi. Ünlü hoca, daha önce Kosta Rika’yı çalıştırdığı dönemdeki öğrencisi Guimaraes ile rakip bir teknik direktör olarak karşılaşacak olmaktan da mutluluk duyacağını sözlerine ekledi. Kosta Rika’da Lopez karmaşası DÜNYA Kupası’ndaki rakiplerimizden Kosta Rika’da, oyun kurucu Wilmar Lopez’in finaller sonrası Milli Takım’ı bırakacağını açıklaması şaşkınlık ve huzursuzluk yarattı. Takımda uyumsuzluk ve karmaşa yaşandığını ve bu ortamda daha fazla kalmak istemediğini söyleyen Lopez, "Dünya Kupası sonrasında da aynı kaos olacak. Bundan eminim. Bu şartlar altında devam etmemin bir anlamı yok" ifadelerini kullandı.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Resmi futbol "Futbola devlet el koysun" diyenlerin gözü aydın... Koydu; sayelerinde... Hem de onların tam işaret ettiği yere! Bir devlet bakanı Türkiye'deki yabancı bir hocayı "hakemlerden çok şikayet ediyor" diye eleştirdi, Başbakanlık müfettişleri soruşturma başlattı. Gözünüz aydın; Lucescu'nun işi tamamdır. Bu koşullarda lig bitene kadar bile dayanırsa mucize sayılır. Ben asıl Lucescu'ya değil, Devlet'in durumuna üzülüyorum. Halk için halk adına denetleyecek, disipline edecek "resmi kanalların", bazı "jurnalciler" tarafından yönlendirilmesi yazıktır, günahtır ve ayıptır. * * * Bizim bildiğimiz, latifeler dışında Sayın Bakanımızın futbol konusunda muhatabı Futbol Federasyonu'ndan başka bir kişi veya kurum olmamalıdır. Şayet yaşanan kaosun unsurlarından biri de Federasyon haline gelmişse, özerklik çerçevesi içinde çözümün yolu açıktır ve sayın bakanın yönlendirmesi elbette kan değişimini kolaylaştıracaktır. Ancak günlük olaylara Bakanlık düzeyinde müdahale etmek, üstelik bu tercihi tarafsızlığı şüphe götürür yorumlara göre düzenlemek, varolan sorunlara yenilerini eklemekten başka bir işe yaramayacaktır. Özerklik, futbolumuzun hak ettiği bir apolettir ve adli nedenler yüzünden askıya alınamayacak kadar değerlidir. Devlet'in özerk futboldaki işlevi haksızlıklara ve adaletsizliklere dikkati çekmek değil, mevcut Federasyon'dan giderilmesini istemektir. Ümit yoksa genel kurulu toplamak yetkisi de dahil olmak üzere, becerecek federasyonlara ortam yaratmak yeterlidir. Mafyadan yolsuzluğa kadar her suçla mücadele edecek kanunlar futbol için de geçerlidir. Ancak futbolun içindeki kulüp, yönetici, hakem tartışmaları federasyonun meselesidir. Devlet jurnalcilerin tuzağına düşmemelidir. GALATASARAY MEKTEBİ Bizim Stadyum'da yayınlanan Taffarel röportajı, insanın tüylerini diken diken eden cinstendi: "Benden kaleci antrenörü olur mu olmaz mı emin değilim. Hagi çok ısrar etti geldim"!.. Sadece Taffarel mi ? Hagi'den teknik direktör olur mu olmaz mı, o da belli değil aslında. Sayın Ergun Gürsoy ısrar etti, geldi. Galatasaray'ın "mektep" ile organik ve psikolojik bağları tamam da, takımı okul haline getirmeleri biraz fazla. Mikroskop altında Trabzonspor Başkanı Sayın Atay Aktuğ, Serdar Bilgili'nin Galatasaray başkanına gönderme yapmasını onaylamadı. "Biz hiçbir hakemden düdüğünü duvara asmasını talep etmeyeceğiz" cümlesi gereksiz ve talihsiz bir açıklamaydı Sayın Aktuğ için... Olabilir, saygı gösterilmelidir. Lakin, üç dakika sonra Sayın Özhan Canaydın'ın hakem Ali Aydın'ın üzerine gitmesini de onaylamadığını söyledi Sayın Aktuğ... Bunu niye yazdım ? Çünkü bir başkan ne kadar sıkı izlendiğini bilsin ve mantık hataları ile prensip kırılmalarına dikkat etsin... Mesaim, Sayın Aktuğ gibi saygın ve saygılı insanların uzun yıllar görevde kalması için. Kızmak bizim hakkımız Hadi, biz kızabiliriz Sayın Serdar Bilgili'ye... Kızabiliriz, kırılabiliriz, hatta söylensek bile yeridir. Yılın spor adamı ödülünü alırken, Ödül Töreni'ni basın toplantısına çevirip ambiansı bozduğu için; biiir... Kendisi gibi konuğumuz olan ve söz hakkı bulunmayan misafirlerimize bizim çatımız altında hitap ederek adalet hissimizi incittiği için; ikiii. Halkın oylarıyla fair play ödülü aldığı gecenin mana ve ehemmiyetine gereken özeni göstermediği için, üüüç. Peki sizler niye kızıyorsunuz; söyledikleri hayali olaylar mı Serdar Bilgili'nin? Hakeme "düdüğünü as" deyip, astıran olmadı mı ? "Hakemin cezasını biz veririz" diyenler, "devlet garantisi" isteyenler yalan mı ? Hepimiz söylemez miydik; "yöneticilerin seçtikleri kelimelere bile dikkat etmeleri gerekir. Yönetici hangi frekanstaysa tribünler de öyledir" diye... İşte Sayın Bilgili'nin manifestosunu payandalayan üç kelime: Sportmenlik, centilmenlik ve etik. Hangi köşesini beğenmediniz bu üçgenin? * * * Yoksa takıldığınız cümle; "Bizim için namus şeref ve adalet her şeyin önünde gelir" mi? Sayın Bilgili, dile getirdi diye "namus şeref ve adaleti" tekeline almadı ki. "Bende var" demek, neden "sende yok" anlamına gelsin ki? Bence Sayın Serdar Bilgili'nin yaptığı açıklamalar, hakem hataları dedikodular kışkırtma ve ihbarlar ile serseme dönmüş Süper Lig'de, şampiyonluk şokuna uğramış kendi camiasına verebileceği en sağlam mesajlardır. Sağlam ve aradan on yıllar geçtikten sonra bile hatırlanacak mesajlar... Coşturan, ama kışkırtmayan, kavgayı lanetleyip asaleti yücelten, eleştirirken intikam aramayan mesajlar. Çünkü içinde sportmenlik, centilmenlik ve etik gibi referanslar bulunan, özlemi adalet olan, herkesi işini yapmaya çağıran bu açıklamalar, aslında içinde yaşadığımız sezonun eksiklerinin ilk ağızdan bir özetidir? Dediğim gibi, sadece biz kızabiliriz bu açıklamalara, o da içerik değil usûl açısından. 'Gereğini yapmak' Önce "ağızlarının payını vereyim" dedim, Milliyet Yılın Sporcusu anketine dil uzatanların... Aylardır kızgındım. 50 yıllık bir gelenekle rekabet edebilmek için sabırla tuğlaları dizmek yerine, dev bir spor anıtının altından tuğla çekmeye çalışmışlar, işi "halkın oylarıyla seçim popülizmdir" saçmalığına kadar vardırmışlardı. Muhteşem gece, anılarımı canlandırmıştı. Sonra dalga geçmeye karar verdim... "Halkın oylarıyla yılın futbolcusu Sergen; üstelik Tuncay orada dururken" türünden iğneler batırabilirdim. Daha koltuğa oturmadan parçalanan spor jürilerini tefe koyabilir, halkı sevdiği türden mizahi kıyaslamalar yapabilirdim... Zaman tam bu zamandı. Dakikalar ilerledikçe bundan da vazgeçtim tören akşamı. Her konuk, tokalaştığım her misafir, zaten benzer lafları ediyor; spordaki yarım yüzyıllık demokrasi abidesini yere göğe koyamıyordu. Uzak ara Milliyet halkın oylarıyla yılın sporcularını seçerek, üstelik bunu 50 yıldır tekrar ederek, meslek demokrasi ve spor sıralamalarında "uzak ara"ydı. Kızgınlık, öc alma, üstünlük duyguları, yerini derin bir anlayışa bıraktı zihnimde... Empati mi yapıyordum ne?.. 50 sene insanı da olgunlaştırıyordu, anketleri de. Birkaç yıl önce bir meslektaştan aldığım faksı hatırladım o sırada. Zehir zemberek bir fakstı. "Ters Köşe" adının, kendi köşesine ait olduğunu ve şayet ahlaklı bir gazeteciysem "gereğini yapmamı" rica ediyordu sertçe... En az iki senelik adını çalamazdım ! Kendisine on yıl önceki Ters Köşe logolu yazımı fakslamış ve bir not iliştirmiştim: "Senin gereğini yapmana gerek yok. Bırakalım insanlar hangi Ters Köşe'yi okuyacaklarına kendileri karar versin". Geçen gece, insanların Milliyet Yılın Sporcusu Anketi'ne ilişkin fikirlerini ilk ağızdan dinledikten sonra, gazetelerin yılın sporcusu organizasyonları hakkında birşeyler yazmama gerek olmadığını anladım. "Karar" apaçık ortadaydı. Yanal atılımlı futbol fayı Sonunda Ersun Yanal'ı "terfien tecrit" edebildik işte! Omuzuna rütbe, kapısına kilit meselesi. Bu, ateş gibi genç bir kaymakamın vali rütbesi verilip, merkeze alınması ile örneklenebilir. Bakmayın siz "milli görev" türünden hamasi açıklamalara. Sonuçta henüz üç büyüklere gelebilecek tecrübeye sahip olmayan Yanal, yüksek kâr vadeden hisse senedi gibi piyasadan çekildi ve kimseyi rahatsız edemeyecek bir pozisyona getirildi. Orada biraz bekler... Zamanı geldiğinde Galatasaray, Beşiktaş veya Fener... Neyse, Ersun Yanal ile Futbol Federasyonu arasında "nikah" yapılmıştır. Artık bizlere düşen susmaktır. Susmak ve olumlu sonuçları beklemek... Hatta dua etmek. Çünkü "Yanal Atımlı" bu futbol fayı da yerinden oynarsa, hepimizin sonu "felaket". Aslında Ersun Yanal'ın, milli takımla ne kadar yol alacağını merak etmekteyim ve Milli Takım'ın başarısını asıl belirleyecek unsurun; takımlarında yetişmiş eğitilmiş futbolcular olduğunu bilmekteyim. Onlar varsa, milli takım başarılı olacaktır. Ersun Yanal da, üç - beş ayda bir gördüğü futbolculara elinden geldiği kadar katkıda bulunacaktır. Benim tadımı kaçıran; o futbolcuları yetiştirecekler arasında, Ersun Yanal'dan mahrum olması Ersun Yanal'ın... Yani, en büyük handikapı kendisi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Yatırımcı Başbakan'a ilanla seslendi Kars'taki yatırımını büyütmek için bir yıl önce verdiği ilandan sonuç alamayan Aslıhan Eker, dün de yine Başbakan Erdoğan'a ilanla seslendi EKONOMİ SERVİSİ Eşiyle birlikte Kars'ta kurduğu atölyesini genişletmek için Başbakan Recep tayyip Erdoğan ile görüşme talebine yanıt alamayınca geçen yıl gazetelere ilan veren Aslıhan Eker, bu yıl da ilanını tekrarladı. Aslı Mobilya'nın sahibi Eker, ilanda "Bu ülkeye çivi çakanın kölesiyim. Çözemediğiniz meseleleri gelin birlikte çözelim" sözünüzde samimi iseniz 15 dakikalık randevu talebimize en kısa sürede cevap vermenizi saygıyla arz ediyoruz" dedi. Karslı olduğu için bu ile yatırım yapıp, istihdam sağlamak istediğini ve bu amaçla 12 yıl önce İzmir'de kurdukları atölyeyi Mart 2003'te Kars'a taşıdıklarını anlatan Eker, buradaki yatırımı büyütmek istediğini söyledi. Erdoğan ile görüşürse, atölyeyi büyütmek için ihtiyaç duydukları krediyi Kars'taki bankalardan alamadıklarını aktaracağını belirten Eker, ayrıca teşvik yasasındaki eksiklere de dikkat çekmet istediğini kaydetti. Eker, Kars'ta 500 milyarlık yatırımla kurdukları 17 kişilik mobilya imalat atölyesini 120 kişilik istihdam sağlayacak şekilde büyütmek için toplam değeri 200 milyar lira olan üç - dört makineye ihtiyacı oluduğunu ifade etti. Ağustos 2003'te de gazetelere ilan verdiklerini söyleyen Eker, bu ilana Başbakan'dan yanıt gelmediğini ancak vatandaşların kendisini arayarak cesaretinden ötürü tebrik ettiği de vurguladı
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Türk kadınının gözdesi Julia Türk kadınları, "Onlar dünyanın en güzelleri. Siz hangisine benzemek istersiniz?" sorusuna "Julia Roberts" yanıtı verdi. "ailem.com" adlı sağlık ve yaşam sitesinin 2 Temmuz - 2 Ağustos günleri arasında yaptığı ankete 1362 kadın katıldı. Kadınların yüzde 36'sı aynı seçeneği tıklayıp en çok Julia Roberts'a benzemek istediklerini belirtti. Siteye üye kadınların ikinci en çok benzemek istedikleri kadın da, yüzde 28'le Nicole Kidman oldu. Angelina üçüncü Ankette üçüncülüğü yüzde 10'la macera filmlerinin aranan kadın oyuncusu Angelina Jolie aldı. Dördüncülüğü ise yüzde 9 oyla Halle Berry ile Charlize Theron paylaştı. "Truva" filmiyle "Dünyanın en seksi erkeği seçilen" Brad Pitt'in eşi Jennifer Aniston'la Beyonce Knowles, ankete katılanların ancak yüzde 2'sinin oyunu alabildi
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 'Derin devlet' sözlükte ANKARA Milliyet Türk Dil Kurumu'nun internet ortamında güncellediği Türkçe Sözlük'te, Susurluk kazasının ardından kullanılan "derin devlet"in yanı sıra eski Başbakan Tansu Çiller'in "beyaz sayfa açmak" ve eski SSCB lideri Mihail Gorbaçov'un "glasnost" ifadeleri de yer aldı. 'Beyaz sayfa' Çiller'le özdeşleşen "beyaz sayfa açmak", "geçmişi unutarak geleceğe umutla bakmak" olarak tanımlandı. Gorbaçov'un Rusya'yı komünist rejimden uzaklaştırma politikasını anlatırken sık sık kullandığı "glasnost" ifadesi de, "siyasette açıklık, şeffaflık politikası" olarak açıklandı. Dönemin DYP Milletvekili Sedat Bucak, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ ve eski ülkücü Abdullah Çatlı'nın içinde bulunduğu aracın yaşadığı trafik kazası sonucu açığa çıkan "derin devlet" kavramı da sözlükte yer buldu. Sözlükte bu kavram, "yönetimde göz önünde olmayan, devletin çıkarlarını gözetip kolladığı öne sürülen örtülü güç" biçiminde tanımlandı. Bu da Ağar'ın tarifi DYP lideri Mehmet Ağar, 3 Şubat'ta Vatan gazetesindeki röportajında "derin devlet"i şöyle tanımlamıştı: "Türkiye'nin Misak-ı Milli sınırlarında son çekildiği toprak Kerkük ve Musul'dur. Bu çekilmeden sonra Türkiye şuurunda 'bir daha geriye çekilmeme' iradesi teşekkül etmişti. Bu iradeye ben 'derin devlet' diyorum. Bu irade devletin derinliklerinde değil, tam tersine milletin derinliklerinde... "
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Ankara, Kıbrıs'ta koalisyon istiyor Türkiye, Kıbrıs'ta yeni bir seçim ve kriz istemiyor. Gül'ün, başta Talat olmak üzere Meclis'e giren diğer parti liderlerini Japonya gezisi dönüşü Ankara'ya davet edeceği belirtildi Utku Çakırözer Kuzey Kıbrıs'taki seçim sonuçlarından memnun olan ve KKTC'de siyasi belirsizliği sürdürecek ikinci bir seçime karşı çıkan Ankara, gelecek hafta taraflarla görüşmeler yapacak. Türkiye'ye göre Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş müzakereleri yürütecek, seçimden ilk sırada çıkan CTP lideri Mehmet Ali Talat da ancak Denktaş'a yakın bir partiyle iktidara gelebilecek. Seçim sonuçlarının Dışişleri Bakanlığı'ndaki ilk analizinde şu noktalar ön plana çıktı: Seçimlerin adil ve demokratik olması herkesi memnun etti. Dünyaya karşı iyi bir sınav verildi. 25 - 25'lik denge yüzünden hem ülkenin, hem de Türkiye'nin AB sürecinin belirsizliğe girmesine izin verilmeyecek. İkinci bir seçime kesinlikle gerek yok. Seçim sonuçları, Annan Planı temel alınarak Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasını isteyen partileri ilk kez hükümete sokacak. Denktaş'ın muhalifi CTP lideri Mehmet Ali Talat'ın yeni hükümetin başbakanı olma ihtimali kuvvetli. Ankara, tarafların koalisyon üzerinde uzlaşması için teşvik edici rol oynayacak. Denktaş'a yakın bir partiyle koalisyon kurduğu takdirde iktidar olabilecek muhalefet, Denktaş'ın uluslararası görüşmelerdeki müzakereci statüsünü değişterecek güce sahip değil. BM denetimindeki görüşmelerde Türk tarafını Denktaş temsil etmeye devam edecek. Yapıcı tavrın sürmesini isteyen hükümet, gelecek hafta tarafları Ankara'ya çağırmayı planlıyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, 22 Aralık'ta Japonya'dan döndükten sonra başta Talat ile Barış ve Demokrasi Hareketi lideri Mustafa Akıncı olmak üzere Meclis'e giren partilerin liderlerini Ankara'ya daveti gündemde. Bundan sonra ne olacak? LEFKOŞA Milliyet KKTC'de seçimlerin ardından anayasal çerçevede atılabilecek adımlar şöyle: Önce Cumhurbaşkanı Denktaş'ın görevi kime vereceği beklenecek. Bunda zaman sınırlaması yok. Denktaş hükümeti kurma görevini seçimlerden birinci çıkan partiye verebileceği gibi bir başka partiye de verebilir. Hükümeti kurmakla görevlendirilen parti 15 gün içinde hükümeti kurmak zorunda. Görevi alan parti 15 gün içinde hükümeti kuramazsa görev başka bir partiye verilebilir. 15 gün içinde hükümet kurulamazsa, başka alternatif kalmazsa iki ay sonunda erken seçim kararı alınabilir. Mümtaz Soysal: İnisiyatif Denktaş'ta Annan Planı'na karşı isimlerin başında gelen eski Dışişleri Bakanı ve Denktaş'ın danışmanı Mümtaz Soysal, seçim sonuçlarının hükümet kurma konusunda inisiyatifi yine Denktaş'a verdiğini savunarak, "Muhalefet ancak Denktaş'a yakın partilerden birini alarak hükümet kurabilir" dedi. Soysal, Denktaş muhaliflerinin Ankara'yı dışlayarak bir yere varamayacağını anladığının altını çizdi ve Türkiye'yle iyi geçinme ihtiyacı duyacaklarını belirtti. Plana sıcak bakan eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmen ise "Bu Ankara'nın uzun süredir aradığı fırsat" dedi. Seçimlerle ilgili siyasilerden şu yorumlar geldi: TBMM Başkanı Bülent Arınç: 50 milletvekilinin yarısı bir blokta, yarısı bir blokta. Kıbrıs halkı 'uzlaşın' diyor. CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadol: Seçmen bütün partilerin bir araya gelerek bir politika oluşturmalarını işaret etti. YTP Genel Başkanı İsmail Cem: Seçmen olduğu yerde durmayı da, maceraya sürüklenmeyi de reddetti. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın: Annan Planı'nın görüşülmesi için mesajdır. Denktaş görüşmeciliğe devam etmelidir.
siyaset