instruction
stringlengths
324
10.1k
input
stringclasses
1 value
output
stringclasses
5 values
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Türk elçiliğine roketli saldırı Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği, dün roketli saldırıya uğradı. Elçilik binasının yakınında da bir bomba bulundu DIŞ HABERLER SERVİSİ Irak'ın başkenti Bağdat'taki Türkiye Büyükelçiliği'ne yönelik roket saldırısı gerçekleştirildi. Saldırıda ölen ve yaralanan olmazken, roketin isabet etmesi sonucu elçiliğin dış duvarında hasar meydana geldi. Iraklı direnişçilerin dünkü hedefleri arasında Veziriye semtindeki Türk Büyükelçiliği'nin yanı sıra İran ve Almanya elçilikleri de vardı. Türkiye Büyükelçiliği'ne düzenlenen roket saldırısında, patlamanın etkisiyle binadaki bazı camlar kırıldı. Binaya 200 metre mesafede bulunan bir bomba da etkisiz hale getirildi. Saddam rejiminin devrilmesinin ardından Türkiye Büyükelçiliği birçok kez silahlı saldırıya hedef oldu. Bunlardan en kanlısı ekimde gerçekleştirilen intihar saldırısıydı. TBMM'nin, hükümete Irak'a asker gönderilmesine ilişkin yetki tezkeresi vermesinden birkaç gün sonra bomba yüklü bir araçla elçiliğe saldırı düzenlenmişti. Olayda iki kişi ölürken 19 kişi yaralanmıştı. Eylemci, bomba yüklü aracı elçiliğe fazla yaklaşamadan patlatmış, böylece elçilik binasında hafif hasar meydana gelmişti. Bağdat'taki İran Büyükelçiliği'nin önündeki beton bloklardan birine de dün bir füze isabet ederken, Almanya Büyükelçiliği'nin birkaç metre yakınındaki bir eve havan topu mermisi düştü.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. IMF ile anlaşma tahvillere yaradı Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu (IMF) ile üç yıllık yeni bir stand-by anlaşması yapmaya karar vermesi Türk tahvillerinin performansını artırdı. Cuma günkü zayıf ABD verilerinin ardından gelişmekte olan ülke tahvillerinin geneli iyi performans göstermeyi sürdürdü. Sektörün göstergesi JPMorgan'ın Gelişmekte Olan Ülke Tahvilleri Endeksi'nin 8 baz puan düşüşle ABD Hazine tahvillerinin 459 baz puan üzerindeydi. ABD verilerinin zayıf çıkması, ABD Merkez Bankası'nın faiz artırımı konusunda üzerindeki baskıyı azaltarak, yüksek getirili gelişmekte olan ülke tahvillerine olan yatırımcı ilgisini artırmasıyla dünyadaki tahvil piyasalarında büyük bir çıkışa neden oldu. Türkiye'nin 2034 vadeli tahvili 97.1 dolara yükseldi.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 'Önümüzde beş final var' Trabzonspor Teknik Direktörü Ziya Doğan, zirve konusunda uyarıda bulundu, "Sanki her maçı kolay kazanacakmışız gibi bir hava estiriliyor. Ama başarı ya da başarısızlığı küçük ayrıntılar belirliyor" dedi 'Ayaklarımız yere basacak' TRABZONSPOR'UN başarılı çalıştırıcısı Ziya Doğan, mütevazı konuştu, dünyanın en başarılı teknik adamı olsa da çizgisinin değişmeyeceğini ifade etti. Bugün gelinen noktanın kendilerini şımartmayacağını belirten Doğan, "Ayaklarımız yere basacak. İşimize ve geleceğe bakacağız" diye konuştu. Bordo - Mavili teknik adam, şöyle devam etti: "Önümüzde 5 final maçımız var. Rakiplerimize değil, kendimize bakıyoruz. Hep kazanmamız gerekiyor." 'Yanal doğru bir tercih' TRANSFER konusundaki çalışmaları da açıklayan Doğan, "Belirli oyuncuların üzerinde durmuyoruz. Tüm futbolcuları tanımaya çalışıyoruz. Bizim kaliteli ve takım oyunu oynayabilecek oyunculara ihtiyacımız var. Sonucu değiştirecek yıldız futbolcular, kadromuzda zaten mevcut. İş olsun diye de yabancı futbolcu almayacağız" dedi. Ziya hoca ayrıca Ersun Yanal'a destek vererek, "Çok doğru bir tercih yapıldı. Başarılar diliyorum" yorumunu yaptı. Yılmaz'dan 4 milyon dolar TRABZONSPOR Başkanı Atay Aktuğ ve yönetimi, eski yönetici Muhittin Öztürk'ün organizasyonuyla Kumkapı'da felekten bir gece geçirdi. Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz'ın da katıldığı gecede Bordo - Mavililer'in son dönemdeki başarısı kutlandı. Öztürk, Mehmet Ali Yılmaz'ın transfer için dört milyon dolar, şampiyon olunması halinde ise 1 milyon dolara yakın bir parayı kulübe vereceğini ifade etti. Somers sezonu erken kapadı BURSASPOR maçında ayağına aldığı darbe sonucunda oyundan çıkan Somers'in sağ ayak tarak kemiğinde stres kırığı tesbit edildi. Kulüp Doktoru Mesut Çelebi, bu futbolcunun sezonu kapadığını açıklayarak, tedavisini sürdürdüklerini belirtti. Öte yandan sağ dizinde dış menisküs tesbit edilen Hasan Üçüncü'nün ameliyat olmadan iyileştirilmesine çalışıldığı bildirildi. Çelebi, "Takımla birlikte çalışmalara başladı. Zannediyorum Hasan gelecek hafta oynayacak duruma gelebilir" yorumunu yaptı. Trabzon'un Sedat korkusu BİR süredir Trabzonspor'un takip ettiği Konyasporlu Sedat'a Beşiktaş ile Fenerbahçe'nin talip olması, Bordo - Mavililer'in canını sıktı. Bir yıl daha sözleşmesi bulunan bu futbolcu için Konyaspor kongresini bekleyen Karadeniz ekibi, iki İstanbul takımının fiyatı artırmasından çekiniyor. Deplasmana özel uçak ELAZIĞSPOR ile oynayacakları karşılaşmanın hazırlıklarını büyük bir ciddiyet içinde sürdüren Trabzonspor, bu deplasmana özel uçakla gidecek, karşılaşma sonrasında Trabzon'a dönecek. Antrenmanda futbolcularını uyaran Teknik Direktör Ziya Doğan, rakibin ligdeki konumunun kendilerini rehavete sokmaması gerektiğini ifade etti. Bordo-Mavililer'de teknik heyetin, maçın ardından yine Avrupa'nın dört bir yanına dağılacağı öğrenildi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Türkiye'nin sağlık sisteminin yarattığı yolsuzluk, Avustralya'da başarı ile uygulanan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından da kabul edilen yeni bir sistem ile giderilecek. Hacettepe Üniversitesi öncülüğündeki proje ile aynı hastalık için farklı tetkikler yapılmasına izin verilmeyecek. Tüm ilaç ve tıbbi malzemelerin ayrı kodu olacak. Tıbbi Cihaz Bilgi Bankası oluşturulacak ve elektronik sistemle faturalama yapılacak. Proje, Emekli Sandığı'nın reçetelerin kontrolünü sağladığı mevcut sistemine entegre edilecek. SABAH'ın edindiği bilgilere göre, Maliye Bakanlığı, Türk Eczacılar Birliği (TEB) ile 2001'de imzaladığı 'Reçete Provizyon' protokolünü uygulamadan kaldırdı. Emekli Sandığı'nın "Reçetelerin takibini biz yapalım" talebini uygun bulan bakanlık, sandığın şu anda reçetelerin takibini yaptığı sistemi, tüm kamu kuruluşlarında yürürlüğe geçirme kararı aldı. Sektöre neşter atılıyor Sağlık harcamalarındaki yolsuzluğun katrilyon liraları bulduğu sektöre proje ile neşter atılacak. Proje, tedavi hizmetlerinde maliyetleri karşılamayı kapsarken, sağlık harcamalarını kontrol eden bir projeksiyon geliştirmeyi amaçlıyor. Projenin dört aşamadan oluştuğunu bildiren yetkililer, Avustralya'daki uygulamasının başarılı sonuçlanması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerildiğine dikkat çektiler.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Japonlardan acıtmayan iğne Japonya'da bir firma, hiç acıtmayan iğne yaptı. Ülkenin önde gelen tıbbi cihaz üreticisi Terumo'nun sözcüsü, ürettikleri iğnenin ucunun 0.2 mm kalınlığında olduğunu, bu sayede iğnenin acı vermediğini belirtti. Sözcü, yaptıkları iğne ucunun, dünyanın en ince iğnesi olduğunu ve dizi üretime geçmeyi düşündüklerini bildirdi. Sözcü, ilaçlı sıvının iğnenin ucuna akışını kolaylaştıran bir teknikle tasarladıkları iğneyi, önce ulusal ensülin iğnesi pazarına sunmayı tasarladıklarını, çünkü şeker hastalarının günde birkaç kez iğne olduklarını kaydetti.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Çeşme günlüğü Yoğun kış sezonu için enerji topluyor Özel bir televizyon kanalında yayınlanan 'Serseri' adlı diziden tanıdığınız İdil Vural, kış sezonu öncesi Çeşme'de stres atıyor. Sempatik oyuncu, dizilerin yanında çocuk tiyatrolarında oynamaktan da keyif aldığını söylüyor. Yeni sezonda yepyeni iki dizi projesiyle ekranlara geleceğini söyleyen Vural, "Diziler hayırlısıyla başlamadan isimlerini söylemem, sonra nazar değiyor" dedi. Her yaz tatilini Çeşme'de geçiren güzel oyuncu, "Denizi, güneşi ve eğlencesi tam bana göre, burada çok eğleniyorum" diyor. Melike'nin güzelliği İzmir kökenli... Eski bakanlardan Yüksel Yalova'nın genç ve güzel kızı Melike Yalova, tatil için tercihini Çeşme'den yana kullananlardan... Caliante Beach Club'da rastladığımız Yalova, denizin ve güneşin tadını doyasıya çıkarıyor. Arkadaşlarıyla birlikte gündüz Beach Club'larda okul stresini atan Melike Yalova, güzelliğiyle göz kamaştırıyor. İzmir, güzelleriyle adından söz ettirirken, Melike'nin güzelliğini görenler 'kesin İzmir'li' demekten kendilerini alamıyor. Gönen Ailesi'nin bebek heyecanı İzmirli başarılı işadamı Cengiz Gönen, eşi Melis Hanım ve doğumunu dört gözle bekledikleri bebekleri ile birlikte Çeşme'de gün sayıyor. Sekiz aylık hamile olan Melis Hanım gebeliğinin son günlerini yaşarken, Cengiz Bey de heyecanını gizleyemiyor. Çift, bebeğin adını koymuş: Asil Demir. Geçtiğimiz günlerde Serdar Ortaç'ı dinlemeye giden Gönen çifti, bebeklerini gece hayatına alıştırıyor. Yılmaz Erdoğan kendini eve kapattı Tiyatrodan sinemaya sanatın birçok dalıyla uğraşan Yılmaz Erdoğan, ikinci şiir kitabını tamamlamak için Çeşme'de evine kapandı. Yaz sezonu başında Çeşme'ye gelen Erdoğan, haftada bir eğlenmek için dışarı çıkıyor. Şiir kitabının yanında bir komedi filminin senaryosunu da yazan Erdoğan, evinde ünlü komedyen Cem Yılmaz'la da sık sık bir araya geliyor. Kısa süre sonra muhteşem ikiliden ortak bir proje gelirse sakın şaşırmayın! Plaj ve eğlence... Çeşme'nin Beach Club'larında gönüllerince eğlenen tatilciler zaman zaman ilginç görüntüler sergiliyor. Çeşme, güneşlenerek ya da kitap okuyarak kış aylarının stresini atmaya çalışanların dışında, gece eğlencesi arayanlara da sayısız seçenek sunuyor. Gündüz Beach Club'larda dinlenen gençler, havanın kararmasıyla birlikte soluğu discolarda alıp, gönüllerince eğleniyor. Ata yine çok güldürdü Ata Demirer, sahne aldığı Çeşme Açık Hava Tiyatrosu'nda izleyenlerini gülmekten kırdı geçirdi. Üç yıl aradan sonra ilk kez Çeşme'de sahne aldığını söyleyen Demirer, espirilerinden çok, yaptığı tiplemelerle Çeşmeliler'den yoğun alkış aldı. Alfa Romeo tutkunları buluştu Geçen nisan ayında Alfa Romeo markasının satışına başlayan Enriko Aliberti, Alfa Romeo alan müşterileriyle Çeşme Alaçatı Le Trio Restoran'da buluştu. Enriko Ricardo ve Nilgün Aliberti'nin ev sahipliği yaptığı geceye, Tofaş ticari direktörü Müfit Ataseven, Alfa Romeo marka müdürü Burak Vanlı, Alfa Romeo ürün sorumlusu Togan Yazıcıoğlu ve Alfa Romeo kullanıcıları katıldı. Binnaz Avcı'nın kalbi Ege'de kaldı Türk filmlerinin şımarık kızı, başarılı oyuncu Binnaz Avcı, tatil için Çeşme'ye gelmişti. Yaklaşık 15 günlük tatilinin ardından İstanbul'a dönen Avcı, Çeşme'de annesi Suzan Avcı ile birikte geçirdiği tatili aklına geldikçe "Of çeşme of" diyerek iç geçiriyormuş... Binnaz Avcı, bugünlerde "Kalbim Ege'de kaldı!" şarkısınıı dilinden düşürmüyormuş. Albüm yolda... Tatilini 13 yıldan bu yana Çeşme'de geçiren Esin Taştabak, her yıl olduğu gibi tatil için yine Çeşme'ye geldi. Taştabak, yarım bıraktığı konsevatuvar eğitiminin ardından bir kaset çıkarmaya hazırlanıyor. En güzel aşkların Çeşme'de yaşandığını söyleyen güzel bayan, bu yaz güzel bir aşk yaşamak istediğini söylüyor
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. İMKB, OECD şampiyonu oldu İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, İMKB-100 endeksinde temmuz ayındaki yüzde 83.3'lük yükselişi ile OECD ülkeleri arasında birinci sıraya oturdu. İstanbul Menkul Kıymet Borsası (İMKB), temmuz ayında genel endeksteki en yüksek artış oranı olan yüzde 83.3 ile OECD şampiyonu oldu. İMKB'yi yüzde 81.5'le İzlanda, yüzde 54.3'le Yunan, yüzde 50.3'le Polonya borsaları izledi. OECD verilerine göre üye ülkelerin borsaları içinde, temmuz sonu itibariyle son yıllık dönemde en yüksek endeks artışı yüzde 83.3'le İMKB'de yaşandı. 2003'ün temmuz ayı sonunda 10.572 olan İMKB genel endeksi, bu yıl aynı tarihte 17.967.6'ya ulaştı. Genel endeksteki yıllık artış oranında İMKB'yi yüzde 81.5'le İzlanda, yüzde 54.3'le Yunan, yüzde 50.3'le Polonya, yüzde 46 ile Norveç borsaları izledi. Son bir yılda Macar Borsası'nda işlem gören senetleri ortalama yüzde 44.2, Çek Borsası'nda yüzde 42.8, Avusturya Borsası'nda da yüzde 40.8 değerlendi. Meksika Borsası'nda yıllık endeks artışı yüzde 37.5, Japon Borsası'nda yüzde 31.8, Belçika ve Danimarka Borsası'nda yüzde 28.2, İrlanda ve İsveç Borsalarında yüzde 24.8, İrlanda Borsası'nda yüzde 21.3 oldu. AB üyesi 12 ülkenin oluşturduğu Euro bölgesinde, hisse senetlerinin son bir yıldaki ortalama değer artışı yüzde 13.4 olarak belirlendi. Son bir yılda en düşük endeks artışını ise yüzde 1.8'le Fin Borsası kaydetti. Güney Kore Borsası'nda yıllık endeks artışı yüzde 6.1, Hollanda Borsası'ndaki artış üzde 10.4, finansal olmayan hisse senetlerini kapsayan İngiltere Borsası endeksindeki yıllık artış oranı da yüzde 11.4 olarak gerçekleşti.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 2003 yılının altı ayında toplam 12 bin 665 bebeğe işitme kaybı testi yapan bakanlık, bu yıl uygulamanın kapsamını genişletmeyi planlıyor. Sağlık Bakanlığı bu amaçla Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi ile işbirliği protokolü imzaladı. Sağlık Bakanlığı, devlet hastanelerinde doğan her yenidoğan, taburcu olmadan işitme taramalarını uygulayabilmek ve bu taramalarda işitme engeli olduğu tespit edilen bebeklere gerekli müdahale ve rehabilitasyon çalışmalarının sürdürmeyi hedefliyor. Bakanlık, işitme engeli ile doğan bebeklerin erken dönemde tespit edilebilmesi amacıyla işitme taramalarının yapılması, kesin teşhis, işitme cihazı uygulaması ve gerekli rehabilitasyon çalışmalarının yapılmasını sağlamak üzere; Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi ile işbirliği protokolü imzaladı. Öte yandan Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Odyoloji bölümünün işbirliği ile 2000 yılında Ankara Zübeyde Hanım Doğumevi'nde pilot çalışma olarak başlatılan program başarılı oldu ve 2003 yılında Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Doğum Hastanesi'nde de uygulamaya geçildi. Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Doğum Hastanesi'nde bu uygulama halen devam ediyor. Hastanede 2003 yılı Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarında toplam 12 bin 665 bebeğe işitme taraması uygulaması yapıldı ve 44 bebek işitme engeli şüphesi ile Hacettepe Üniversitesi Odyoloji Bilim Dalı Başkanlığı'na sevk edildi. Türkiye'de yenidoğan her bin bebeğin 3'te 1'i ileri derecede kalıcı işitme kaybı ile doğuyor. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kazalar, kulak enfeksiyonları ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle bu oran yüzde 0.6'ya kadar çıkıyor. Buna göre Türkiye'de yıllık bin 800 kadar yenidoğanın Kohlear İmplanttan (biyonik kulak)fayda görecek işitme kaybı ile doğduğu, ancak bunların erken ve zamanında tespiti konusunda sorunlar yaşandığı tespit edildi. Bebekler hayatının ilk iki yılında beden ve zihin yönünden hızlı bir gelişim dönemi yaşarlar. İnsanlarda, kullanacakları dilin temeli o dile özgü seslerin işitilmesi ve konuşmaların dinlenilmesiyle oluşur. Konuşma ve dil gelişimi doğumdan itibaren 4 yaşına kadar devam ediyor. Erken teşhis konup ve erken rehabilite edilen bebeklerin dil gelişimine paralel olarak zihinseli sosyal ve ruhsal gelişimleri de olumlu yönde etkilenir. Doğduktan sonra en geç 6 ay içinde işitme engeli teşhisi konulan ve işitme cihazı uygulanıp özel eğitime alınan bebeklerin konuşma becerisi normal yaşıtlarına benzer seviyede gelişebilir. İşitme engeli ile doğan ve bu engeli fark edilmeyen bebeğin dil gelişimi durur ve bununla birlikte zihinsel, sosyal, ruhsal gelişimi yavaşlar. Günümüzde ileri derecedeki işitme kayıplarında bile gelişmiş işitme cihazları ve Kohlear İmplant sayesinde işitmeyi sağlamak mümkündür. Ülkemizde doğuştan işitme kayıpları çoğunlukla 3 yaş civarında teşhis ediliyor. İşitme engeli ve erken teşhis yöntemleri hakkındaki bilgi yetersizliği ve erken teşhis sağlayan teknolojilerin yaygın olmaması teşhis yaşını geciktiriyor. Bebeklerin işitme kayıplarını teşhis etmek gelişen teknolojiye paralel olarak kolaylaştı. Bu değerlendirmeler için, bebeklerin büyümelerini beklemek ve geriye dönüşü olmayan özürleri kabullenmek gerekmiyor. Sağlık Bakanlığı'na bağlı doğumevleri ve bir çok devlet hastanelerinde, bebeğin doğduğu ilk günlerde uygulanabilen; basit, ucuz ve uygulaması kolay testler ile yenidoğan döneminde işitme engelini teşhis etmek mümkün hale getirildi.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Erdoğan ailesi yurtdışında! SiNAN TOROS İstanbul AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı George W. Bush ve ABD yönetiminin üst düzey yetkilileriyle görüşmek için Washington’da bulunurken, eşi Emine Erdoğan da dün İstanbul’dan Londra’ya gitti. Emine Erdoğan, kadın koruması eşliğinde geldiği VIP Salonu’nda gezisi hakkındaki sorulara, "Çocuklarımı ziyarete gidiyorum" demekle yetindi. Erdoğan’ın en büyük oğlu Burak Erdoğan, İngiltere’de ekonomi eğitimi görüyor. Erdoğan’ın oğullarından Bilal, ABD’nin Harvard Üniversitesi’nde kamu yönetimi alanında master yaparken, kızları Esra ve Sümeyye de Indianapolis’te tarih ve sosyoloji eğitimi görüyor.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Azra Akın: Setlere hemen döneceğim "Anlat İstanbul" filmi çekimleri sırasında rahatsızlanarak Amerikan Hastanesi'ne kaldırılan ve apandisit ameliyatı olan Azra Akın, dün taburcu oldu. Hastaneden elinde oyuncaklarla çıkan Akın sağlık durumunun iyi olduğunu ve en kısa sürede film setine döneceğini söyledi. Ziyarete gelenler arasında sevgilisi Kıvanç Tatlıtuğ, ajanstan arkadaşları ve ailesinin olduğunu belirten Akın, "Çok ağrım yok. Ameliyattan hiç korkmadım. Bu ameliyat bundan sonraki projelerimi etkilemeyecek. 4 - 5 günde kendimi toparlayacağım. Spor yapabilir, hemen yemek de yiyebilirim. Kendimi toparladıktan sonra her şeye kaldığım yerden devam edeceğim" dedi.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Nefes nefese Sacramento Kings’i 106 - 102 mağlup eden L. A. Lakers, Batı Konferansı finalinde durumu 3-3’e getirdi. Hidayet Türkoğlu maçı 12 sayı ile tamamladı O’Neal coştu NBA’DE Batı Konferansı finalindeki altıncı maçta Sacramento Kings’i 106 - 102 mağlup eden Los Angeles Lakers seriye 3 - 3’lük eşitliği getirdi. Los Angeles Staples Center’da oynanan ve 19 bin seyircinin izlediği karşılaşmada Sacramento’da forma giyen milli basketbolcumuz Hidayet Türkoğlu 12 sayı kaydederken, Lakers’ta Shaquille O’Neal 41 sayı, 17 ribaundluk performansıyla takımına galibiyeti getiren isim oldu. Son maç bu gece O’NEAL ayrıca kullandığı 17 faul atışından 13’ünde isabet bulurken, Kobe Bryant da 31 sayı, 11 ribaund ile dev pivota eşlik etti. Sacramento’da ise Chris Webber 26 sayı, 13 ribaund, Mike Bibby de 23 sayı ile oynadılar. NBA finaline kalacak son takım, bu gece sabaha karşı Sacramento Kings ile Los Angeles Lakers arasında Sacramento’da oynanacak olan karşılaşma ile belirlenecek.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) doğalgaz dağıtım ihalesine katılacak firmalardan istediği teminat mektubunda aktif büyüklüğüne göre ilk 10'da yer alan banka sınırlaması yayımlanan bir yönetmelikle kaldırıldı. Uygulamaya, Rekabet Kurumu eski Başkanı Aydın Ayaydın da karşı çıkmış ve "Bu durum haksız rekabet yaratır" demişti. Ayaydın, daha önce Vatan gazetesine verdiği demeçte "EPDK'nm Türkiye'de sadece 10 banka varmış gibi rekabete aykırı bir tutumu olamaz. Bu şart, sanki 11'inci ve sonraki bankalar riskli gibi bir izlenim uyandırıyor" diyerek, uygulamanın yaratabileceği sakıncalara dikkat çekmişti. Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan "Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına ilişkin Yönetmelik" ile Ayaydın'ın işaret ettiği yanlıştan dönüldü. Yönetmelikte yer alan 14. Madde'de şöyle denildi: "Teminat mektupları banka veya özel finans kurumlarından alınır. Yabancı bankalardan sağlanan teminatlarda Türk banka veya özel finans kurumlarından bir veya birkaçının kontrgarantisi aranır. Teminatlarla ilgili tüm masraflar teklif sahipleri tarafından karşılanır. Verilecek teminat mektuplarının kapsam ve şeklini tespite Kurum yetkilidir." Daha önce EPDK, doğalgaz dağıtım ihalesine katılacak firmalardan istediği teminat mektubunda aktif büyüklüğüne göre ilk 10'da yer alan banka sınırlaması getirmişti. Aktif büyüklük tek rasyo değil Rekabet Kurumu eski Başkanı Aydın Ayaydın, aktif büyüklüğün tek başına bir rasyo olmadığının altını çizerek, mali yapısı çok güçlü olmasına rağmen aktif büyüklükte ilk 10'da olmayan pek çok banka bulunduğunu hatırlatmıştı.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. İşaret dilini simültane tercüme edecek eldiven Avustralya'daki bir üniversitede, sağır ve dilsizlerin kullandığı işaret dilini bu dili bilmeyenlere simültane tercüme edecek bir eldiven geliştiriliyor. Avustralya'daki University of New South Wales araştırmacılarından Velid Kadus'un üzerinde çalıştığı projede, işaret dilini kullanan kişinin giydiği bir eldiven, işaretlenen kelimeleri bağlı olduğu bilgisayar ekranında görünecek şekilde yazılı İngilizce'ye dönüştürüyor. Kadus, son denemede sistemin Avustralya'da kullanılan işaret dilini yüzde 95 doğrulukla çevirmeyi başardığını belirtti. Ancak programın aşması gereken önemli zorluklar var. İlk olarak, işaret dili normal dildeki tipik bir cümle içindeki her kelimeyi kullanmıyor. Öte yandan, işaret dilindeki her işaret, hemen hemen normal dildeki iki kelimenin yerine geçerken, herkes, bu işaretleri, aşağı yukarı aynı olmakla birlikte, kendi tarzı içinde yapıyor.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Matrix'in yıldızı evliliğe soyundu Matrix filmlerinin yıldızı Keanu Reeves kız arkadaşı Autumn Macintosh'a evlenme teklif etti. İngiliz Daily Star gazetesinin iddiasına göre yakışıklı oyuncu, kız arkadaşına Los Angeles'ta romantik bir akşam yemeği yerken "Benimle evlenir misin?" dedi. Reeves'in teklifine "Evet" diyen Macintosh'un birkaç hafta sonra evlilik hazırlıklarına başlayacağı bildirildi
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Genellikle yaz mevsiminde havuz ve deniz suyundan gelen mikropların kanal içerisine yerleşmesiyle şiddetli ağrıların oluştuğunu belirten Opr. Dr. Zafer Tezel, "Doğal ortamlarda meydana gelen mikroplar, kulakta kanal içerisine girerek yerleşiyor. Bu yerleşmenin arkasından kulakta şiddetli ağrılar meydana geliyor. Ayrıca bu mikroplar işitme azlığı ve akıntıya sebep oluyor. Mümkün olduğu kadar kulakların deniz veya havuzdan çıktıktan sonra temizlenmesi gerekir. Bu temizliği çubuklarla değil, pamuk kullanarak yapmalıyız." dedi. Opr. Dr. Tezel, zaman zaman meydana gelen baş dönmelerinin de birçok sebebi olduğunu, bu baş dönmelerinin bir nedeninin de iç kulak iltihabı olduğunu belirtti. Tezel, "İç kulak kaynaklı baş dönmeleri çok şiddetlidir. Genellikle bulantıya, kusma eşlik eder. Bunlar, iç kulaktaki denge organında bozulmaya seyreder." diye konuştu.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. HaberSağlık-İstanbul] Uzmanlar uyarıyor: "Artan sıcaklarla birlikte gıda zehirlenmelerine dikkat!" Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, yaz aylarında sıcaklarla birlikte artan, toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyen, yüksek ateş, ishal ve kusma gibi şikayetlere neden olan gıda zehirlenmelerine karşı toplumu uyarıyor. Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi İç Hastalıkları Bölüm Şefi Dr. Ömer Ayata, yaz aylarında sık rastladığımız gıda zehirlenmelerine karşı toplumun dikkatli olması gerektiğini belirterek, hijyen eksikliği, sıcak hava ve çiğ besin tüketilmesi gibi etkenlerin gıda zehirlenmelerine neden olduğunu söyledi. Gıda zehirlenmelerine maruz kalmamak için yenilen yemeklere dikkat etmek gerektiğini belirten Dr. Ömer Ayata, yaz aylarında güvenmediğimiz yerlerden tavuk, yumurta, deniz ürünleri gibi ürünleri tüketmememiz, sushi ve lahmacun gibi yemekleri daha az tüketmemiz gerektiğini belirterek, mayonezin en erken bozulan ürün olması nedeniyle gıda zehirlenmesine yol açan maddeler arasında birinci sırada yer aldığını söyledi. Dr. Ayata, ayrıca çiğ et ve iyi temizlenmemiş yeşilliklerin de zehirlenmeye yol açtığını vurgulayarak, en tehlikeli zehirlenmenin ise balık zehirlenmesi olduğunun altını çizdi. Toplumun sağlığına olumsuz etkileri nedeniyle çalışamamazlık ve verimsiz çalışabilme gibi durumları yaratarak iş gücü kayıplarına da neden olan gıda zehirlenmelerinin etkileri yazın, ölümlere kadar varabiliyor. Bol miktarda sıvı kaybına yol açan ve hastaları şoka sokabilen zehirlenmeler sıcaklarla birlikte artış gösteriyor. Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi İç Hastalıkları Bölüm Şefi Dr. Ömer Ayata, "Sıcak hava her türlü bakterinin daha kolay ve daha çabuk üremesini sağlıyor. Bu yüzden, kışın haftada bir vaka olurken, bu günlerde Amerikan Hastanesi olarak, günde beş-altı vakaya bakıyoruz" dedi.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Zaza, NBA seçmelerinde BASKETBOL Ligi’nde geçtiğimiz sezonun finalisti ve Türkiye Kupası sahibi Ülkerspor’un genç Gürcü pivotu Zaza Pachulia, NBA draftında bu gece sabaha karşı şansını arayacak. 2.12 boyunda ve 19 yaşındaki genç pivot, Avrupa kulüplerinden NBA draft’ine katılan 17 oyuncudan biri olarak boy gösterecek.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı'nın 2000 yılı Haziran ayından bu yana hizmet veren Alo Okey Cinsel Sağlık Bilgi Hattı'na 333 bin 221 başvuruda bulunuldu. Başvuranların 103 bin 185'i cinsel sorunlar, 41 bin 826'sı kadın ve erkeklerde cinsel işlev bozuklukları, 40 bin 6'sı penis boyu, cinsel ilişki sıklığı ve kızlık zarı, 31 bin 150'si uyarılma ve orgazm konularında danışmanlık hizmeti aldı. Hattı arayanların yüzde 66'sı evli, yüzde 44'ü bekar iken, danışmanlarla görüşenlerin yüzde 20'sini kadın, yüzde 80'ini erkekler oluşturdu. Arayanların yüzde 81'ini 20-34 yaş arasında bulunurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bursa ve Antalya aramaların en çok yapıldığı illerin başında yer aldı. Özellikle küçük illerden yapılan aramalarda bekarlar ve kadınlar dikkati çekti. Türk insanının cinselliğini tatminkar bir şekilde yaşamadıkları ortaya çıktı. Hattı arayan kadınların büyük çoğunluğu orgazm olamadığından şikayet ederken, erkeklerin büyük bölümü ise erken boşalma sorununu dile getirdi. Hattı arayarak danışmana ulaşanların yüzde 65'i profesyonel yardım için yönlendirildi.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. CHP, THY için Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi Yaşanan korkunç tren kazası üzerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında gensoru önergesi veren CHP, bu kez de THY’nin çoğu belediyeci olan yeni yönetiminin uçuş güvenliğini tehdit eden uygulamaları için araştırma önergesi verdi. CHP’nin önerisi kabul edilirse araştırma komisyonu kurulacak. YAŞANAN korkunç tren kazası üzerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında gensoru önergesi veren CHP, bu kez de THY’nin çoğu belediyeci olan yeni yönetiminin uçuş güvenliğini tehdit eden uygulamaları için araştırma önergesi verdi. TBMM açıldığında CHP’nin önerisi kabul edilirse, araştırma komisyonu kurulacak. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, THY’nin yönetiminin değişmesinin ardından personelin emekliliğe zorlandığını ve bu durumun idari ve teknik zafiyetlere yol açtığını iddia ederek, arkadaşlarıyla birlikte araştırma önergesi verdi. Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanlığı’na sunulan Meclis Araştırma önergesinde, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın saygın ticari kuruluşlarından birisi konumuna olan THY’nin, AKP’nin iktidar olmasıyla birlikte ciddi sorunlar yaşamaya başladığını iddia etti. Kılıçdaroğlu, yıllardır kar eden bu kuruluşun zarar ettiği ifade ederek, önergesinde, şöyle dedi: ‘11 Eylül saldırılarının ardından sektördeki birçok büyük firmanın zarar ettiği bir konjonktürde kar eden kuruluşun, yönetim değişikliğinden sonra, sektörün rahatladığı bir dönemde, zarar etmesinin nedenleri araştırılmalıdır. Tüm kamuda olduğu gibi, THY’de siyasal kadrolaşmaya gidilmiş ve işinin ehli olmayan, havacılık konusunda yeterli bilgi ve deneyime sahip bulunmayanlar, şirketin tepe yöneticiliklerine getirilmişlerdir. Oysa THY gibi kuruluşlara yapılacak atamalarda daha özenli davranılması gerektiği açıktır. Çünkü yanlış kararların doğuracağı riskler doğrudan insan yaşamıyla ilgilidir ve telafisi olanaksızdır. Bugün THY, ciddi sorunlarla karşı karşıyadır.’ Önergede, Atatürk Havalimanı’ndaki bakım hangar ünitelerinin ancak 100 uçağın ihtiyacını karşılayabilecekken, uçak sayısının 150’yi aştığı, bu durumda uçakların bakımının yapılamadığı da öne sürüldü. önergede, şu sorulara da yer verildi: THY’nin kullandığı RJlOO’lerin yaşanan kazalardan dolayı teknik hatalarının olduğu bilinmesine karşın, yetkililer uçaklarda yapımla ilgili bazı hataların olduğu, ancak bunun uçuşa engel olmadığını söylemektedir. Swiss Air’den kiralanan 3 Airbus uçağın da 2.5 yıl hiç kullanılmamasından kaynaklanan sorunları bulunulduğu belirtilmektedir. Bu uçaklar için, uçuş güvenliği konusunda alınan tedbirler nelerdir? Personel açığının kapatılması için çalışan personelin çalışma saatlerinin artırıldığı iddia edilmektedir. Bu durum uçuş güvenliğini tehlikeye düşürmez mi? Teknisyenlerin uçağın defterini onaylamadan, uçağın sefere çıktığı ve bu durumdan da herkesin haberdar olduğu söyleniyor. Ayrıca bazı teknisyenlerin taşeronlar aracılığı ile THY’de çalıştırıldığı iddiası var. Bu doğru mu? THY’de, Genel Müdür, Genel Müdür Teknik Yardımcısı (Uçak Revizyon Atölyeleri Başkanlığı), THY İmalat ve Tamir Atölye Müdürü, Yer işletme Başkanlığı, Yer işletme Başkan Yardımcılığı, Sosyal ve idari işler Başkanlığı ve Özel Büro Başkanlığı makamlarına İstanbul Büyükşehir Ulaşım A.Ş’de çalışanların atandıkları doğru mu? Adı geçen şirketin İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) işletmeciliği dışında, havayolu taşımacılığı ile bir ilgisi var mıdır?’
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Gökçek'e 'şah' EZELHAN ÜSTÜNKAYA Ankara CHP ve SHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına ilişkin görüşmeleri sonuçsuz kaldı. Adaylığını dün açıklayan SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, CHP'den ancak aday çıkarılmamasını temenni edebileceğini söyledi. Karayalçın, geçen salı bir araya geldiği CHP milletvekilleri Bülent Tanla ve Zülfü Livaneli'nin "SHP'den istifa et, CHP'nin Ankara adayı ol" teklifini "Arkadaşlarımı bırakamam" diyerek redetti. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar'la birlikte düzenlediği basın toplantısında adaylığını açıklayan "Karayalçın, Siyasiler kuralları belli olmayan satranç oynuyor. Artık bu oyunun sonuna gelindi. Gökçek bu iyiliğimi unutmasın, şah diyorum" dedi.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. DHKPC ve PKK terör listesinde NEDİM ŞENER Avrupa Birliği’nin (AB) PKK ve DHKPC’yi terör listesine alacağı, Avrupalı bir yetkili tarafından dün ilk kez dile getirildi. Avrupa Birliği Dönem Başkanı ve İspanyol Büyükelçisi Manuel De La Camara, Dünya Türk İşadamları IV Kurultayı sırasında düzenlenen ‘11 Eylül Sonrası Dünya Düzeni ve Türkiye’ konulu panelde, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinde gelinen olumlu noktayı anlattı. La Camara şöyle konuştu: "Türkiye ile ABD’nin arasında bulunan iyi ilişkiler avantaj sağlar, biz bu durumu AB’nin alternatifi olarak görmüyoruz. ABD, AB’nin karşıtı değildir. Bu arada sorun olarak görülen PKK ve DHKPC, AB tarafından terör listesine alınacak. "
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. İktidar partisi seçmeninin peşinde... Eski ABD Ankara Büyükelçisi Morton Abromovitz, Irak’la ilgili olarak AKP’nin tavrını eleştirdi İHSAN DÖRTKARDEŞ DHA Eski ABD Ankara Büyükelçisi Morton Abromovitz, olası Irak operasyonu öncesi AKP’nin seçmeninin isteklerinin peşinden gittiğini söylerken, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın bugün işbaşında olmamasının, "Washington açısından talihsizlik" olduğunu savundu. Amerika’nın Sesi radyosuna konuşan Abromovitz, Türkiye’de iktidarda olan AKP’nin, tabanından gelen "Bir Müslüman ülkeye savaş açılmasına karşı olma" baskısı altında bulunduğunu dile getirdi. Abromovitz, Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’in Bağdat’ta Saddam Hüseyin ile görüşmesini de şaşırtıcı bulduğunu kaydederek şu görüşleri dile getirdi: "Türkiye ve ABD tatmin edici bir düzenleme konusunda anlaşacaktır. Bu yönde gelişmeler olduğunu sanıyorum. ABD, Türkiye’de geçici olarak konuşlanacak asker sayısını 80 binden 15 bine kadar indirdi. Bir demokrat olan Özal, halkının Körfez savaşından uzak durma isteğine rağmen 1991’de ABD’yi destekledi. Demokrat niteliği konusunda kuşkular dile getirilen AKP ise, yeni Irak savaşına girip girmeme konusunda halkın peşinden gidiyor. Türkiye’de laikliğe önem veren çok sayıda Türk, bu hükümetin, dinin siyasetteki yeri açısından ne şekilde hareket edeceği konusunda kaygılı."
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. BORSA PETROL SATIŞ GETİRDİ Petrol fiyatlarının yeni rekorlar kırması İMKB üzerinde baskı oluşturmayı sürdürüyor. Petrol ithalatçısı olan Türkiye'nin makroekonomik dengelerini bozabileceğine ilişkin kaygılar ve gelişmekte olan diğer piyasalardaki düşüşün de yarattığı olumsuz etki yüzünden borsa son dakika alımlarıyla dün 6 puan çıkışla 18.832'ye ulaştı. İşlem hacmi 353 trilyon lirada kaldı. Sabah 18.651 puana kadar gerileyen borsa öğleden sonra Suudi Arabistan ve Venezüella'dan gelen açıklamalara bağlı olarak petrol fiyatlarındaki hafif gerilemenin etkisiyle hafif toparlandı. Ancak yeni beklenti kalmayan piyasada buna karşın petrol fiyatları ve cari açık rakamına ilişkin kaygılar nedeniyle sıkışmanın arttığı gözleniyor. 2005 sonrasında IMF-Türkiye ilişkilerinin netleşeceği eylül ayına kadar geçecek sürede piyasalar başta petrol fiyatlarındaki gelişmelere endekslenecek gibi görünüyor. FAİZ İHALE BEKLENECEK Kurlardaki gerilemenin etkisiyle bono faizlerinde dün zayıf düşüş yaşandı. 22 Şubat 2006 vadeli tahvilin faizi 0.22 puan gerileyerek yüzde 25.06 seviyesinden işlem gördü. Hazine'nin dün düzenlediği ve 1.5 milyar dolar (yaklaşık 2.2 katrilyon lira) borçlandığı dolar cinsi tahvil ihalesi piyasalar açısından gösterge olmadığı için fazla etkilemedi. Ancak Hazine'nin bugün biri bono diğeri tahvil olmak üzere iki ihalesi var. Piyasa sabah bu ihalelerin sonuçlarını bekleyecek. Yarın 8.77 katrilyon lira ödemesi olan Hazine'nin bu ihalede yapacağı satış tutarı ve faiz piyasalar açısından önemli. Satış tutarının itfanın altında kalması durumunda faizde hafif gevşeme yaşanabilir. DÖVİZ PARİTE DOLARI VURDU Uluslararası piyasalarda değer kaybına uğrayan dolar iç piyasada da pariteye bağlı olarak geriledi. Cuma günü 1 milyon 490 bin liraya yükselen dolar kuru dün bankalararası piyasada 1 milyon 460 binde dengelendi. Gerek paritenin dolar lehine hareketi, gerek bir kamu kuruluşunun satışları, gerekse vergi ödemeleri yüzünden bireysel ve kurumsal yatırımcılardan gelen satışların etkisiyle dolar geriledi. Satıcılı günün ardından dolar serbest piyasada 5 bin lira yükselişle 1 milyon 463 bin liraya, euro ise 4 bin lira değer artışıyla 1 milyon 804 bin liraya ulaştı. Cari açık ve petrol fiyatlarındaki endişelerin etkisiyle kısa vadede döviz kurlarının mevcut dar bant içindeki hareketini koruma ihtimali kuvvetli. Kısa vadede sürpriz bir gelişme yaşanmazsa 1 milyon 450 bin lira ile 1 milyon 500 bin lira bandı korunacaktır
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Dünya petrol talebi, 2002 yılından buyana günlük 750 bin varil artış göstererek, günlük toplam 82.2 milyon varil düzeyine çıktı. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC), günlük yedek petrol kapasitesinin, 600 bin varile gerilediği bildirildi. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA), aylık raporuna göre, yetersiz olarak belirtilen yedek petrolün, 2002 yılında 6-7 milyon varil olduğu hatırlatıldı. Rapora göre, OPEC, günlük yedek petrol stoğunu, bu yıl sonuna kadar 370 bin varil, 2005 yılına kadar da 680 bin varil miktarında artıracak. OPEC'in yedeklerine, 2006 yılına kadar 850 bin varil ilave edilecek. PETROL TALEBİ Bu arada, dünya petrol talebinin, düşünülenden daha hızlı bir şekilde arttığı da belirtildi. Yine IEA raporuna göre, dünya petrol talebi, 2002 yılından buyana günlük 750 bin varil artış göstererek, günlük toplam 82.2 milyon varil düzeyine çıktı. Rapora göre, günlük 29 milyon varilden fazla petrol üretimi gerçekleştiren OPEC, son 25 yılın en yüksek petrol üretimini yapıyor. Raporda, gerek dünya petrol talebinin hızlı artmasının, gerekse OPEC'in petrol yedeklerinin azalmasının, petrol fiyatlarını artıran önemli bir unsur olduğu da vurgulandı
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Futbol neşesi Yabancı gazetelerin spor sayfalarına bakıyorum. Amerikan Cup Yelken Yarışları, Avustralya Açık Tenis Turnuvası, Kış Sporları ve Fransa Bisiklet Turu hazırlıkları ile dolular. Futbol ise uykuda. Yapılan hazırlık karşılaşmalarının neticeleri bile ufak puntolarla verilmiş. Alman Spiegel dergisinin abartılmış bir röportaj haberi bile yankı yapmamış. Ama Türk futbolu ve spor turizmi için önemli bir yazı Antalya Belek’e ait. Buradaki tesislerin, otellerin övülmesi sevindirici. Enteresan olan bir nokta, Avrupa basınında Türk futbolundaki gibi oyuncu transferleri ve dedikoduları tipinde sansasyonel haberlerin olmaması. Bu da belki Avrupa’daki futbol takımlarının daha kemikleşmiş olmasına ve oyuncu transferlerinin okuyucu tarafından o kadar önemsenmemesine bağlı. Bizde ise Revivo’nun transfer hikayesinden bahsetmezseniz okuyucuyu ve taraftarı depresyona sokarsınız. Hele hele bir de Galatasaray’a transfer olsun, seyredin siz cümbüşü. Bakın o zaman kahveler, sokaklar ve sahalar nasıl şenlenecek!
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Green Card’ı çekecekti ‘green card’ını kaybetti Green Card adlı dizinin çekimleri için New York’a gitmeye hazırlanan yapımcı ve yönetmen Abdullah Oğuz, ‘green card’ını (Yeşil kart) kaybettiği için Amerika’ya gidemedi. Amerika’da yaşayan Türk gençlerinin hikayesini konu alan ‘Green Card’ın çekimlerini yapacak ekip geçen pazar günü Atatürk Havalimanı’nda buluştu. Abdullah Oğuz, Kıvanç Tatlıtuğ, Asmalı Konak’ın ‘Ayşe Melek’i Efsun Alper ve yapım ekibi uçağa binerken, Abdullah Oğuz green card’ını (Yabancı ülke vatandaşlarına Amerikan vatandaşlığı sağlayan kart) kaybettiğini farketti. Dizi ekibi Amerika’ya giderken, Abdullah Oğuz İstanbul’da kaldı. Amerikan konsolosluğuna başvuran Oğuz, olumlu bir sonuç elde edemedi. New York’taki ekip, Oğuz’un yolunu gözlüyor.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Konya'da kurulu bir firma, ABD, İngiltere ve İtalya'nın özel ve devlet hastanelerine 7 farklı konuma gelen, ağırlık ve sıcaklık ölçen, uzaktan kumandalı elektronik yoğun bakım hasta yatağı ihraç ediyor. Bu yıl içinde 100 bin dolarlık ihracat yapan firma, yeni üreteceği ses kumandalı yataklarla pazar payını daha da genişletmeyi istiyor. Medikal 2000 Tıbbi Cihazlar ve İleri Teknoloji Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kabakçı, yaklaşık 5 yıl önce kurulan firmalarında küçük çapta başladıkları üretimlerini giderek genişlettiklerini bildirdi. Son olarak üzerinde uzun süre çalıştıkları elektronik donanımlı yoğun bakım hasta yatağı ürettiklerini ifade eden Kabakçı, şunları söyledi: "Yaptığımız bu yatak çok amaçlı kullanılıyor. ABS plastikten yapıldığı için kanserojen etkisi yok. Ayrıca yangınlarda alev vermediği gibi bulunduğu yerde eriyip kayboluyor. Elektronik donanımlı uzaktan kumandalı yatak, 7 farklı konuma ayarlanabiliyor.Her türlü temizlik maddesi ile temizlenebilen yataklarımız yurtdışından yoğun ilgi görüyor." "En fazla İngilizler istiyor" Şu anda ABD, İngiltere ve İtalya'nın özel ve devlet hastanelerine bu yataklardan ihraç ettiklerini vurgulayan Kabakçı, özellikle İngiltere'nin yoğun talebiyle karşı karşıya olduklarını dile getirdi. Kabakçı, "Gelen müşterilerimize 3 ay sonrasına gün vermek zorunda kalıyoruz. En büyük rakibimiz Almanya ve ABD'li firmalar. Ancak ucuz üretim ile bu firmalara karşı büyük başarı sağladık" dedi. Kabakçı, yurtdışından 11 bin dolara ithal edilen yatakları Türkiye'deki özel ve devlet hastanelerine 6 milyar liradan verdiklerini ifade etti.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, ekonomiden sorumlu eski bakanlardan Güneş Taner'in oğlu Kemal Taner ile Atalar Mağazaları'nın sahibi Fevzi Atabek'in kızı Aylin Atabek'in düğününe TMSF'ye teslim edilmesi gereken lüks Mercedes ile gidince arabasından oldu. TMSF adına kayıtlı olduğu anlaşılan Mercedes'e dün el konuldu. Cem Uzan'ın Beykoz Çubuklu'daki evine gelen TMSF görevlileri lüks otomobili alarak Mecidiyeköy'deki TMSF'ye ait binaya götürdüler. TMSF yetkilileri aradıkları aracı Esma Sultan Yalısı'ndaki düğünde görünce harekete geçti. Uzan'ın korumalarının basın mensuplarının araç içinde görüntü almasına engel olmalarının sebebi de anlaşıldı. Mal kaçırmaktan yargılanabilir Cem Uzan'ın kullandığı lüks Mercedes aslında Mavi Turizm adına kayıtlı bulunuyordu. Mavi Turizm ise 14 Şubat'ta Uzan şirketlerine yönelik olarak yapılan operasyonda TMSF'nin yönetimine geçen 219 Uzan şirketinden biriydi. Fakat Mavi Turizm'in envanterinde görünen araba bugüne kadar TMSF'ye teslim edilmemişti. TMSF yetkilileri dünkü operasyonu "Aracın üzerinde haciz vardı. Fakat aracın kendisi bir türlü bulunamıyordu. Cem Uzan 4 Ağustos'taki düğüne bu araçla gidince araa gördük ve teşhis ettik. Bugün (dün) öğleden sonra Cem Bey'in evine gidip hacizin gereğini yaparak araca el koyduk" dedi. Cem Uzan'ın TMSF adına kayıtlı olan aracı bildirmeyip, kullanmasının ardından TMSF'nin Cem Uzan hakkında "Mal kaçırma girişimi"ne istinaden dava açabileceği de belirtildi. TMSF 6 Ağustos Cuma günü Uzanlar'a ait 19 aracı açık artırma usulüyle satmış ve bu satıştan da 2 trilyon liranın üzerinde gelir elde etmişti. Sözkonusu Mercedes'in de TMSF'nin bir sonraki açık artırmasında sansa çıkarılacağı öğrenildi.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Türkiye Olimpiyat Komitesi ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nün desteği ile gerçekleştirilecek kongre, spor yaralanmaları ve diz cerrahisi alanında uzmanlaşmış dünyanın önde gelen isimlerini Ankara’da biraraya getirecek. Yeni bilimsel gelişmelerin değerlendirileceği kongrede temel bilimler ile diz cerrahisini ilgilendiren hastalık ve yaralanmaların önlenmesine katkıda bulunan bilim adamları ödüllendirilecek. 30-31 Ekim tarihleri arasında yapılacak bilimsel turun ardından, kongre 1-4 Kasım tarihleri arasında Ankara’da toplanacak.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. ABD'den kan şekeri cihazına onay ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), kan şekeri test bandını okuyup değerleri hafızasına alabilen cihazı onayladı Kandaki şeker oranını tespit edip değerleri istendiği zaman hastaya gösterebilen cihaz ile şeker hastaları, sürekli değer yazmak zorunda kalmıyorlar. Ayrıca, cihazda saklanan değerler, bilgisayara aktarılabiliyor.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. İş Yatırım, Türk Hava Yolları'nın (THY) halka arzına ilişkin yapılacak pazarlama faaliyetleri kapsamında hazırlanacak formları, yaşadıkları ülkelere dönüş yapacak 300 bin civarındaki Türk vatandaşına THY uçaklarında dağıtmayı planlıyor. İş Yatırım tarafından yapılan açıklamada, şirketin THY hisselerinin bir kısmının halka arz yoluyla özelleştirilmesi çalışmalarında danışmanlık hizmeti vermesi için THY ile bir anlaşma imzalandığı anımsatılarak, bu konuyla ilgili çalışmaların başladığı bildirildi. Açıklamada, İş Yatırım yetkililerinin özelleştirilecek hisselerin ne kadarının yabancılara verileceğinin henüz belirlenmediği ifade edilerek, hisselere özellikle yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlardan yoğun ilgi olduğu kaydedildi. Açıklamada, şu bilgilere yer verildi: 'İş Yatırım, THY arzında geçmiş uygulamalardan farklı olarak özellikle belli başlı Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklere yönelik olarak aktif pazarlama gerçekleştirecek. Öncelikle hazırlanacak formların yaşadıkları ülkelere dönüş yapacak 300 bin civarındaki Türk vatandaşına THY uçaklarında dağıtılması planlanıyor. Bu formları doldurarak adres bilgilerini THY personeline iletecek olan yatırımcılara halka arz sirküleri ve broşürleri talep toplama tarihinden önce gönderilecek.' Açıklamada, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın yurtdışında yaşayan ve iş yapan Türkleri temsil eden çeşitli derneklerle ön görüşmelere başladığı da belirtildi.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Başbakan Bülent Ecevit başkanlığında 1-3 Ağustos tarihlerinde yapılacak Yüksek Askeri Şûra toplantılarında albaylık süresini dolduran bayan subayların durumu da ele alınacak. TSK tarihinde ilk kez albaylık bek- leme süresini dolduran bayan subayla- rın dosyaları Yüksek Askeri Şûra toplantısına girecek. Generallik bekleyen ba-yan subaylar arasında en tanınmış isimse, GATA Hemşirelik Yüksek Okulu Komutanı Sıhhiye Albay Nur İnanç. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personeli olan ve bu yıl rütbe bekleme süresini dolduran Albay İnanç, Başbakan Ecevit, Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu, Milli Savunma Bakanı Çakmakoğlu ve 14 orgeneral - oramiralin uygun bulması durumunda amiralliğe terfi edecek.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Sakaryalı korumalar "hizmetçi" oldu... ABDULLAH KARAKUŞ RP’nin eski lideri Necmettin Erbakan, siyasi yasaklı olduğu 1980’lerden beri yanından hiç ayırmadığı karateci özel korumaları "Sakaryalılar Grubu" olmadan, dün ilk defa dışarı çıkıp Emniyet’e bağlı resmi polis korumalarıyla cuma namazı için SP’nin bahçesindeki Hamidiye Camii’ne geldi. Resmi koruma ile özel korumalar arasındaki kavga şimdilik biterken, karateci Sakaryalıların, korumalık yerine artık Erbakan’a "evde hizmet etmeye" başladıkları be-lirtildi. Hoca’nın yakın kurmayı Şevket Kazan’ın da geçen hafta adliyeye sevk edilen Sakaryalılarla görüştüğü ve "Bundan sonra ev içi hizmetleri yapacaksınız. Dış korumaları ise resmi polisler yapacak. Buna uymayacaksanız şimdiden çekin gidin" dediği öğrenildi.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Kaçak ve usulsüz doğalgaz kullananlardan, hesaplanacak tüketim miktarlarının bedeli yüzde 300 zamlı olarak alınacak. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun, kaçak ve usulsüz doğalgaz kullanımına ilişkin tebliği ile doğalgaz piyasası müşteri hizmetleri yönetmeliğinde yaptığı değişiklikler, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre dağıtım şirketi, müşterilerle yapacağı anlaşma ve sözleşmelerde kaçak doğalgaz kullanım miktarının yüzde 200'üne kadar, yinelenmesi durumunda ise yüzde 300'üne kadar 'kaçak doğalgaz kullanım bedeli' uygulanabileceğine ilişkin hükümlere yer verebilecek. Sayaç değiştirenlerden ek bedel istenmeyecek Bu arada Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikler de Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre dağıtım lisansı ihalesinde, bankaların yanı sıra özel finans kurumlarının dolar olarak düzenlediği teminat mektupları da kabul edilecek. Dağıtım şirketinin, alacaklarını garanti altına alabilmek amacıyla, abonelerden abonelik sözleşmesinin imzalanması sırasında bir defaya özgü olmak üzere aldığı güvence bedeli, ön ödemeli sayaç kullanan abonelere uygulanmayacak. Mevcut mekanik sayacın ön ödemeli sayaçla değiştirilmesi durumunda da dağıtım şirketi ek bir bedel istemeyecek.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Çağlar’la tekstile yüklen 1.7 milyar doları öde İnterbank’tan kaynaklanan borçların ödenmesi konusunda TMSF ile Nergis Grubu anlaştı. Dün TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile Nergi Grubu patronu Cavit Çağlar 1.7 milyar dolarlık borcun ödeme planı üzerinde anlaştı. Çağlar borcunu 12 yılda ‘Libor artı 1’ faizle ödeyecek. TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Nergis Grubu ile anlaştı. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile Nergis Grubu patronu ve İnterbank’ın eski sahiplerinden Cavit Çağlar’ın imzalarıyla sonuçlanan protokole göre Nergis Grubu 12 yılda ‘Libor artı 1’ faizle 1 milyar 678 milyon dolar borç ödeyecek. Protokole ayrıca İnterbank’ın eski sahiplerinden Şükrü Şenkaya’da taraf olarak imza attı. Atılan imzalardan sonra TMSF’nin yaptığı açıklamada, Nergis Grubu’nun başta inşaat olmak üzere beklenen verimi alamadığı alanlardan çekilip, tekstil gibi daha yüksek katma değer oluşturacağı sektörlerde çalışacağı üzerinde durduğu kaydedildi. Dün atılan imzalar sonucunda, TMSF, batık banka patronlarıyla kesinleşmiş yedi protokol imzalamış oldu. İmzalanmış sekizinci anlaşma ise Etibank nedeniyle Dinç Bilgin ve ortağı olduğu şirketlerle yapılan ön protokol. 12 YIL VADE TMSF bir süredir devam eden görüşmeler sonucunda dün Nergis Grubu ile bir protokol imzaladı. Anlaşmaya, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile 7 Ocak 1999 tarihinde usulsüz kredi kullanımından dolayı 1.1 milyar dolar zarar nedeniyle el konulan İnterbank’ın hakim ortakları Cavit Çağlar ve Şükrü Şenkaya imza koydu. 31 Aralık 2003 tarihi itibarıyla TMSF’ye krediler ve kefaletlerden dolayı 1 milyar 168 milyon dolar, sorumluluk davalarına konu iştirak alımı ile temlik kullanımından dolayı 510 milyon dolar olmak üzere toplam 1 milyar 678 milyon dolar borcu bulunan Nergis Grubu, imzalanan protokol kapsamında anapara borcu ile faizini toplam 12 yılda ödemeyi taahhüt etti. Yapılan anlaşmaya göre, protokol süresince Cavit Çağlar ve Şükrü Şenkaya’nın İnterbank’tan kaynaklanan borçlarına ‘Libor artı yüzde 1’ faiz uygulanacak. Gruba ait bazı gayrimenkuller ile bir kısım şirketlerdeki hisseler borca karşılık TMSF’ye devredilecek. Ayrıca gruba ait diğer gayrimenkul, fabrika ve tesisler üzerindeki mevcut ipoteklere ek olarak, borç tutarı kadar yeni ipotek tesis edilecek ve grup firmalarının hisseleri Fon tarafından rehin alınacak. 181 MİLYONLUK ÖDEME İmzalanan protokol uyarınca, ödemeler bu yıl varlık devirleriyle başlayacak ve yıl sonuna kadar yaklaşık 181 milyon dolarlık ödeme yapılmış olacak. TMSF açıklamasında, Nergis Grubu ile borç yapılandırma görüşmelerinde dikkate alınan önemli noktalar arasında, kanuni takip yoluyla tahsil edilebilecek alacağın, hem miktar hem de süre itibarıyla protokolden beklenen tahsilatın bugünkü değerinin gerisinde kalacak olmasının yer aldığı belirtildi. Açıklamada, Nergis Grubu’nun sanayi şirketlerinin, sahip olduğu yüksek üretim ve ihracat potansiyelinin zaman içinde oluşturacağı fonlarla borçların ödenmesine daha büyük katkıda bulunacağının beklendiği kaydedildi. Yeşil Şehri, TMSF’ye verdi PROTOKOLÜN imzalanmasından sonra TMSF’den yapılan açıklamada, Nergis Grubu’nun, sahip olduğu ve üretim faaliyetlerine katkısı olmayan varlıklarını, borçları karşılığında TMSF’ye devredebileceği veya satabileceği belirtildi. Açıklamada, Nergis Grubu’nun satış bedelini TMSF’ye vereceği ifade edilerek, ‘Grubun inşaat gibi bazı yan ticari faaliyetlerden çekilerek asıl faaliyet alanı olan tekstile yoğunlaşmak suretiyle daha büyük katma değer yaratması planlanıyor. Önemli bir borç ödeme kapasitesine sahip bulunduğu düşünülen inşaat projesinin TMSF’nin öngöreceği yeni bir finansal ve ticari model içinde sürdürülmesi üzerinde anlaşıldı’ denildi. TMSF’ye yakın kaynaklar, Çağlar’ın en önemli projelerinden Yeşil Şehir’in yapılan anlaşma gereğince TMSF’ye geçeceğini belirtti. Nergis Grubu ile TMSF arasındaki fiyat pazarlığının ise bağımsız bir danışman şirket aracılığıyla çöz ümleneceği aynı kaynak tarafından kaydedildi. Bu operasyonun en kısa sürede sonuçlandırılacağı ve Nergis Grubu’nun ödeme planının açıklanacağı bu kaynağın verdiği bilgiler arasında yer aldı.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Bravo Nouma Beşiktaş sezonun en sıkışık ve zor döneminini yaşıyor. Bir yandan Türkiye Kupası ile ve zor rakiplerle yoğunlaşan iç maç trafiği, bir yandan da cezaların ve sakatlıkların üst üste binmesi Lucescu’nun işini zorlaştırıyor. İnönü Stadı’nda böyle bir eksiklik psikolojisi ile Adanaspor ile karşılaşan Beşiktaş’ta Sergen yoktu, tedavideydi. Tümer cezalıydı. Hücuma dönük yaratıcı destek aksayacaktı. Ama buna rağmen özellikle ilk yarıda golü de erken buldular, oyunu da istedikleri gibi kurdular. Beşiktaş’ın oyunundaki güzelliklerin en önemli yanı Kaan Dobra ile sağ, İbrahim Üzülmez ile sol kanadın işlevselliğiydi. Sekiz yıl aradan sonra yeniden Polonya Milli Takımı’na çağrılan Kaan Dobra’nın 8.. dakikada vurduğu ve Ercan’a çarparak gelen erken gol arkadaşlarını rahatlattı. İnönü’de hücum ederken rakibin gol tuzağına yakalanma endişesini çöpe attı. Beşiktaş’ta savunma en disiplinli günlerinden örnekler sergilerken, orta alanda da Tayfun ve özellikle Ahmet Yıldırım savunma - hücum dengesini gözeten verimli bir maç çıkardılar. Pancu ise İlhan - Nouma ikilisini hem hücumda üçlüyor, hem de orta alanda top kullanarak oyunun kurgusuna katkıda bulunuyordu. Beşiktaş her hattıyla dengeli, çabuk ve baskılı bir mücadele sergiledi. Ancak şunu hemen söyleyelim, bir hafta önce Gençlerbirliği’nden kendi sahasında 7 gol yiyen Adanaspor da Kartal’a hiç bir zorluk çıkarmadı. Nouma doksan dakika canla başla mücadele etti. Bir topu direkten döndü. Rövaşatasıyla, ikili mücadelelerdeki başarısıyla, ilginç paslarıyla hem iş yaptı, hem de taraftarları eğlendirdi. İlhan’ın Pancu’ya asisti çok güzeldi. Ancak, İtalya maçında 85 dakika sahada kalmanın yorgunluğuyla girdiği pozisyonlardan golü bulamadı. Onun da yan direkten dönen röveşatası alkışlanacak güzellikteydi. Lucescu, ikinci yarıda Kaan Dobra, İbrahim ve sonradan İlhan’ı oyundan alıp Yasin, Tamer ve genç Eser’le yeni bir oyun şablonu oluşturdu. Ahmet Yıldırım sol kanatta hücuma dönük oyunu ve Eser’e yaptığı asistle parladı. Beşiktaş sorunlu dönemi sorunsuz atlatacağa benziyor. Dinamo Kiev maçı için taraftarlarına ümit veriyor. Ancak bu kadar çok pozisyona giren bir takımın daha zengin bir tabela yapması gerekir. Herhalde bunu da Lucescu çözecektir. Hamza Mısır. Benim Trabzonlu genç meslektaşım... Hep hakemler medyaya gelecek değil ya. Hamza da futbol alanına girdi. Dün ilk kez büyük bir takımın maçını yönetti. Avantaj kurallarına özen göstermesi, ikili mücadeleleri çok iyi süzmesi ve kararlarıyla pırıl pırıldı. Gelecek için ümit verdi. Aferin Hamza, sağlıklı düdükler sana.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Modern tıp özellikle son 10 yılda inanılmaz gelişmeler kaydediyor. MD Anderson’de 3 yıl süreyle alternatif kanser tedavileri üzerine araştırmalar yapan Acıbadem Onkolojik ve Nörolojik Bilimler Hastanesi Onkoloji Uzmanı Dr. Kerim Kaban, “Kanser tedavisindeki yepyeni yaklaşımlar hasta ve hasta yakınlarına umut veriyor” diyor. Bu yeni yaklaşımlar arasında kanserde damar oluşumunu engelleyen ilaçların bulunması, moleküler hedefli ve kanserin büyümesini, yayılmasını önleyen ve hatta kanser hücresinin kendi kendisini yok etmesini sağlayan tedavilerin geliştirilmesi bulunuyor. Ayrıca yüksek teknolojinin ameliyat odasına girmesiyle tümörlere eskisine oranla daha başarılı bir şekilde müdahale etmek mümkün olabiliyor. Her Hasta Farklı Acıbadem Onkoloji ve Nörolojik Bilimler Hastanesi Onkoloji Uzmanı Dr. Kerim Kaban tüm bu heyecan verici yeni yaklaşımlara karşın, kanserin çok kompleks bir hastalık olduğunu vurguluyor. Henüz hiçbir tedavinin tek başına kanseri kökten çözemediğini de ifade eden Kaban, sözlerine şöyle devam ediyor: “Hangi hastanın yeni yaklaşımlardan fayda görebileceği kararı ancak uzman bir onkolog tarafından verilebilir. Çünkü her hasta ve hastada görülen kanser farklıdır. Kanser tedavisi konusunda yeni yaklaşımlar araştırılıyor. Yurtdışında yürütülen pek çok çalışma henüz klinik deney safhasında. Bu çalışmaların yakın gelecekte başarılı sonuçlara ulaşıp ulaşmayacağını zaman gösterecek. Dr. Kerim Kaban “Ancak şimdiden akciğer, bağırsak, meme ve lenf bezleri kanserlerinde ve bazı kan kanserlerinde yeni yaklaşımlarla etkili olan ilaçlar kullanıma girdi” diyor ve bizi kanser tedavisindeki yenilikler konusunda aydınlatıyor. 1. Kanseri Boğarak Öldürmek Tümörlerin nasıl büyüdüğünü araştıran çalışmalar, ilginç sonuçları ortaya koyuyor. Çalışmalar, bir tümörün büyüyebilmesi için en yakın damardan en fazla 1 milimetre uzakta olması gerektiğini gösteriyor. Kanser hücreleri ancak o zaman büyümeleri için gerekli olan oksijen ve besin maddelerini alabiliyor. Tümörler büyüyebilmek için yakınlarındaki damarlara yeni kılcal damarlar oluşturmaları için sinyaller yollayarak, kendilerine ait yepyeni bir damar ağı oluşturuyor. Bu sinyaller başarıyla engellenebilirse yeni damar oluşumunun ve sonuçta kanserin büyümesinin durması bekleniyor. Birçok kanser birbirinden farklı özellikte olduğu için farklı tedavilere farklı yanıtlar veriyorlar. Ancak, kan damarları, bütün kanserlerin ortak paydası. Bu nedenle, prensipte, kan damarlarının oluşumunu başarıyla engelleyecek tedaviler bütün kanserlere karşı başarılı olma şansı taşıyor. Ayrıca, erişkinlerde, yara iyileşmesi ve kadınlarda üremeyle ilgili fonksiyonlar dışında yeni damar oluşumu çok az olduğu için bu sınıf ilaçların yan etkilerinin daha az olacağı tahmin ediliyor. Ancak tüm bu umut verici özelliklere karşın, damar oluşumuna yönelik tedaviler henüz gelişimlerinin erken aşamalarında olduğu belirtiliyor. Tümörler birçok farklı mekanizmayla damar oluşumunu uyardıkları için, çoğu kez tek bir kanalın bloke edilmesi yetmiyor. Çünkü bu, tümörü yavaşlatıyor ama durdurmuyor. Uzmanlr yakın gelecekte birkaç kanalın aynı anda bloke edilmesinin mümkün hale gelmesi ve beraberinde de kemoterapi ve radyoterapi gibi geleneksel tedavilerin verilmesinin, bugünkünden çok daha etkili tedaviler sağlayabileceğine dikkat çekiyor. 2. Dondurarak Tedavi Etmek Dondurarak tedavi, kanser tedavisinde uzun süreden beri kullanılan ve teknolojik gelişmeler sayesinde daha etkili bir hale gelen bir metot. Bu yöntemin prensip olarak ameliyattan büyük bir farkı yok. Genel kural olarak kanser hastalarında ameliyat ancak kanser başka yerlere yayılmadıysa yapılıyor. Eğer kanser vücutta başka yerlere yayılmışsa, genelde kemoterapi denilen ve gözle görülebilen ya da görülemeyen tüm kanser hücrelerini öldürmeyi amaçlayan tedavi veriliyor.Kanseri dondurarak yok etmenin denendiği alanlardan biri de karaciğer gibi yumuşak dokulardaki tümörler. Her ne kadar bu hastaların büyük çoğunluğu ameliyatla tedavi edilebilse de bazı durumlarda kanseri dondurarak tedavi seçeneğine gidiliyor. Peki dondurarak tedavi hangi durumlarda gerekli oluyor? Siroz gibi karaciğer fonksiyonunu bozan bir hastalık yüzünden ameliyat bir seçenek olarak görülmüyorsa dondurarak tedavi bir alternatif olarak görülebiliyor. Ancak karaciğerde yaygın olarak çok sayıda tümör odağı olduğu için ameliyatın düşünülmediği durumlarda, şu an yaygın olarak kullanılan teknolojiyle yapılacak dondurarak tedavinin faydalı olacağına dair bir bulgu henüz yok. Yakın gelecekte yüksek teknoloji ile bunu daha başarılı olarak yapmanın mümkün olabileceğine inanılıyor. Ameliyat odasına hassas görüntüleme cihazlarının girmesiyle, karaciğerde sadece tümörün odaklandığı noktaları hedef almak bugün için heyecan verici bir araştırma konusu. 3. Kanser Aşıları Kanser aşılarının temel amacı, vücudun bağışıklık sistemini kanser tedavisinde kullanabilmek. Bunu başarabilmek için, kanser hücrelerinin farklı genetik yapısından kaynaklanan ve “antijen” denilen bazı maddelerin tanınması gerekiyor. Bunun için vücudun bağışıklık sistemi uyarılıyor. Tümör antijenleri birçok kanserce paylaşılan genetik mutasyonların ürünleri olabileceği gibi sadece bir hastanın kanserinin kendine özgü antijenleri de olabiliyor. Örneğin, “ras” ismi verilen bir genin mutasyonları baş-boyun ve pankreas kanserlerinin büyük çoğunluğunda, ve genel olarak bütün kanserlerin yüzde 30’a yakın bir kısmında görülüyor. Bu genin bozulması kanser hücrelerinin kontrolsüz büyümesinde, hasar gördüklerinde normal hücreler gibi intihar etmemelerinde (kendi kendilerini yok etmeleri) ve büyümeyi durdurucu sinyalleri dinlememelerinde rol oynuyor. Sık rastlanması, kanserin gelişiminde rol oynaması nedeniyle bu genin ürettiği bozulmuş proteinler gelecekteki aşı tedavileri için çekici bir hedef olarak değerlendiriliyor. Aşı tedavisi bu konuda uzmanlaşmış sınırlı sayıda merkezde ve klinik deneyler bünyesinde yapılabiliyor. 4. Kemik İliği ve Kök Hücre Nakli Kemik iliğindeki kök hücreler, aldıkları sinyallere bağlı olarak değişime uğrayan ve birçok değişik kan hücresini tek bir kaynaktan oluşturan hücreler olarak tanımlanıyor. Bu hücreleri damarlarda dolaşan kandan elde etmek ve hastalara vererek onların vücutlarında kan yapılmasını sağlamak mümkün. Kanser hücreleriyle kirlenme riskinin daha az olması kök hücre naklinin kanser tedavisinde kullanılmasına olanak tanıyor. Nakil sırasında, daha önceden toplanan kök hücreler hastaya damardan veriliyor ve bu hücreler hastanın kemik iliğine yerleşerek kan yapmaya başlıyor. Kemik iliği ve kök hücre nakli günümüzde birkaç ana nedenden ötürü kullanılıyor. Tedaviye dirençli olan bazı kanserlerde yüksek doz tedavi verebilmek bu nedenlerden biri. Çok yüksek dozlu tedavi, çoğu kez kemik iliğindeki hücreleri de öldürdüğü için normalde mümkün olmamakta. Ama tedavi sonrası hastaya ilik ya da kök hücre nakli yapılırsa kemik iliği yeniden normal çalışmaya başlayabiliyor. Diğer neden ise, hastanın kemik iliğinden köken alan bazı kanserlerin yok edilmesi. Akut myelositik ve lenfositik lösemi, kronik myelositik lösemi ve özellikle multiple myeloma gibi bazı kan kanserlerinin ve bazı lenf kanserlerinin tedavisinde kök hücre naklinin bugün artık kabul edilmiş bir yeri olduğu uzmanlar trafından vurgulanıyor. Alternatif Tedavi İşe Yarıyor mu? Alternatif tıp önemli bir tartışma konusu. Ancak pek çok kanser hastası için ise umut kapısı. Kanser hastalarının umutla sarıldığı alternatif tedaviler arasında ısırgan otu, köpek balığı kıkırdağı, kaktüs suyu ve hatta kaplumbağa kanı bile var. Alternatif tedavilerin kanser tedavisindeki etkilerini objektif olarak belirleyen ve işlediği ispatlanmış standart tedavilerle kıyaslayan çalışmalar yok denecek kadar az. Tıptaki ilaçlar gibi alternatif tedavilerin de yan etkileri var. Başka ilaçların yan etkilerini artırmaları mümkün. Uzmanlar alternatif tedavilerin kemoterapi ile aynı anda uygulandığında bu tedavinin etkisini azaltabileceğini söylüyor. Bu nedenle kemoterapiyle birlikte alternatif yöntemleri deneyen hastaların bu durumu onkologlarıyla paylaşması gerekiyor. Ayrıca denenmiş ve işlediği bilinen tedavi seçenekleri olan hastaların alternatif tedavileri kullanmadan önce riskleri anlaması gerekiyor. Kaynak:acıbadem.com
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 'Yabancı sermaye çalışmaları sürüyor' ANKARA ANKA Devlet Bakanı Ali Babacan, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yabancı sermayesinin girişini kolaylaştırmaya yönelik çalışmaların kararlılıkla sürdürüldüğünü bildirdi. DYP Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir'in Başbakan Erdoğan'a yönelttiği soru önergesini Bakan Ali Babacan yanıtladı. Babacan, ülkede yatırımların önündeki idari engellerin kaldırılması, mevzuat ve uygulamada gerekli değişikliklerin yapılarak, yatırım ortamının yerli ve yabancı yatırımcılar için elverişli duruma getirilmesi amacıyla çalışmaların sürdürüldüğünü kaydetti. Babacan, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) eliyle yürütülen çalışmalar kapsamında, bugüne kadar 16 yasanın yürürlüğe girdiğini, 1 yasanın TBMM gündeminde bulunduğunu, 8 yasa üzerindeki çalışmaların da halen devam ettiğini bildirdi.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Çift ayaklı avcı Parıltılı başlayan ve milyonların arasında umut vadedenler listesine giren emek dolu futbol yaşamlarının, yanlış tercihlerle sönüp gitmesi acı vericidir. Rebrov da en verimli döneminde 11 milyon poundluk İngiltere seçimiyle bu kayboluşu yaşayan isimlerden biri olmuştu. Ama Fenerbahçe formasıyla geleceğini değiştirmek için yeni bir mücadeleye girmeye kararlı. Sürati, oyun zekası, bitiriciliği ve her iki ayağıyla açı kaygısına düşmeden topa vurabilme kabiliyetinin en büyük gösterisi kuşkusuz Shevchenko ile Dinamo Kiev’de sergiledikleri ortaklıktı. Shevchenko’yu sürekli destekleyen ve onun mükemmel santrfor kapasitesini ortaya çıkaran gölge adam hüviyetindeki Rebrov, kendisine de Şampiyonlar Ligi tarihinde en çok gol atanlar sıralamasında yerini açmayı başardı. Ortağı isabetli bir kararla İtalya Ligi’ni tercih edip, ilk sezonunda defansif ligde gol krallığına ulaşmayı başarırken, Rebrov yalnızlığın ve İngiltere tercihinin bedelini Avrupa futbolunda isminin yavaş yavaş unutulmasıyla ödüyordu. Ukrayna Ligi’nde 100 golün üstüne çıkan ilk futbolcu olan (223 maçta 121 gol) Rebrov’un yerinde artık Shevchenko vardı. Aslında George Graham yönetiminde Tottenham’daki alışma sezonunu iyi geçirmişti. Nisan 2001’de Glenn Hoddle’un gelmesiyle ise dünyası yağmurlu, iç karartıcı İngiltere havasına dönüştü. Rebrov’u Fenerbahçe’nin nasıl kullanacağı fazla net değil. Ama 4 - 2 - 3 - 1 tabanlı anlayışta, ileri uçtaki 1Ôin iki kanat adamıyla destekleneceği, bu üçlünün sürekli yer değiştirerek ve kimsenin tam anlamıyla santrfor kimliğiyle ön plana çıkarılmayacağı düzen benimseneceği görülüyor. Rebrov da Tuncay, Serhat ve Vladimir gibi yetenekleri sahanın belirli bir bölgesiyle kısıtlı kalmayan, hareketli ve pas dağıtabilen süratli bir hücum adamı. Kısa boyunun dezavantajını örtbas edecek bir hava topu zamanlaması var. Milli takım ve D.Kiev’de son dakikalarda attığı goller yüzünden "kurtarıcı" lakabı takılan Rebrov, doğru yerde doğru zamanda olma içgüdüsüyle ceza alanı civarında adeta bir avcı. Bunalım süreci, Rebrov’u geçen kasım ayında düzenli olarak oynayabileceği bir kulüp bulana kadar milli takımdan affını istemeye kadar götürdü. 45 maçta 16 gol attığı milli takımına belki de 12 Şubat’taki Türkiye maçıyla dönerek hüzünlü geçen yıllarını ilginç bir kader oyunuyla noktalayacak ve Nou Camp’daki unutulmaz 4 - 0’lık galibiyetteki o ele avuca sığmaz bücür olarak geri dönecek.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. ANKARA - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bankacılık sektörünün artık reel ekonomiyi desteklemesi gerektiğini söyledi. Unakıtan, tüketici kredileri konusunda bankacılara ve vatandaşlara yaptığı uyarılarla ilgili soruları yanıtladı. Bakan Unakıtan, enflasyon bakımından umulmadık neticeler elde edildiğini belirterek, yıl sonu hedefinin yüzde 12 olmasına rağmen bu rakamın şu an yüzde 9'lar seviyesine indiğini hatırlattı. Ekonomik büyüme açısından olumlu ve güzel neticeler sağlandığını ve ihracattaki artışın fevkalade önemli olduğunu ifade eden Unakıtan, yatırımların da başladığını söyledi. "Bu ekonomik koşullarda bizi tedbir almaya zorlayacak ne var?' diye soran Unakıtan, "Baktığımızda cari açıkları görüyoruz. Gerçekçi olmak lazım. Cari açıkları biz ne hesaplamışız, şu an ne ile karşı karşıyayız? Demek ki bizim tahminimizin üzerinde" dedi. 'Kriz de yok, işareti de' Ancak bunu bir tehdit unsuru olarak görmediğini vurgulayan Unakıtan, "Bu ne bir krizdir, ne de krize işarettir. Öyle bir şey de görmüyorum. Ama bizim her şartta çok dikkatli olmamız lazım" diye konuştu. Unakıtan, şöyle devam etti: "Büyüyen bir ekonomiyi yaşıyoruz. Yatırım mallarından dolayı eğer ithalatta bir fazlalık olmuşsa bu sevindirici bir şey. Neden? Çünkü gelip yatırım yapacaklar ve bu ekonominin canlanmasına katkı sağlayacak. Ama tüketim mallarıyla ilgili olan harcamalarsa oldukça fazla. Bunların başında da otomobil geliyor." Ekonominin iyileşmesiyle birlikte net borç stokunun GSMH'ya göre azalmaya başlaması ve Hazine'nin daha az borçlanma yapmasının, bankacılık sektörüne kaynaklarını biraz daha reel sektöre harcayabilme imkânı sağladığını belirten Unakıtan, şunları söyledi: "Bankaların ekonominin büyümesi için reel, üreten sektöre daha fazla kredi vermeleri lazım. Kim otomobil alacak, 'al sana kredi', tüketim malları için 'al sana kredi'. Onların dönüşü gayet rahat. Bazen vatandaşlarımız tam hesap yapmadan alıyor. Böyle bir talep var. Bu talebi bankalar pompalamasın. Pompalamak suretiyle o kredileri çok fazla abartmasınlar." Maliye Bakanı, şu an bununla ilgili endişe edici bir durum olmadığını da belirterek, ''Ben Maliye Bakanı olarak uyardım. Sadece uyardım" dedi.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. GERGİNSİNİZ YİNE! Werner Lorant dün ilginç bir basın toplantısı daha düzenledi. Önce "Siz sorun" dedi, ardından vazgeçti. Kendi açıklamalara başladı, ancak sinirlenip toplantıyı yarıda bıraktı YUSUF KOBAL Fikir değiştirdi FENERBAHÇE Teknik Direktörü Werner Lorant, sinirli bir biçimde geldiği basın toplantısında gazetecilerle tartıştı. Toplantıya hışımla giren Alman teknik adam, yine ilginç bir tablo çizdi. Önce kısa ya da uzun soru konusunda bir tercihinin olmadığını söyleyen Lorant, daha sonra "İsterseniz kendi düşüncelerimi söyleyeyim" dedi. Bir kaç saniye sonra fikrini yine değiştiren Lorant, "Siz sorun, yanıtlayayım. Ama toplantı kısa sürecek" açıklamasını yaptı. Şoföre takıldı LORANT, toplantıya gelen gazetecilere ters yanıtlar vermeyi de ihmal etmedi. Savunma şeklini değiştirip değiştirmeyeceği konusundaki bir soruya "Sizi ilgilendirmez" diye karşılık veren Alman hoca, şoförünün görevden alınmasını nasıl karşıladığı şeklindeki soruya sinirlenip, "Şimdi ne alakası var" diyerek toplantıyı bitirdi. Gazeteciler ise Lorant’ın son zamanlardaki tavrına tepki verip, yönetici Hakan Bilal Kutlualp ile tartıştı. Fener’i unuttu! LORANT basın ile atışmaktan bugünkü maçla ilgili olarak kısa bir açıklama yaptı. İşte Alman teknik adamın görüşleri; "Benim ve takım için önemli olan rövanş maçıdır. İkinci tura çıkacağız. Ama maç içinde, kazanma arzumuz, oyun şeklimiz ve hırsımızın oturması, uyması lazım. Son maçtaki defansif hataları herkes gibi ben de gördüm. Gazeteci de bunun neden böyle olduğunu görmeli. Oradaki sorunları benden daha iyi çözmelisiniz." Solna ümitli UEFA Kupası ilk turunda Fenerbahçe’nin rakibi Solna’nın teknik patronu Dusan Uhrin, "Kendi futbolumuzu sahaya yansıtırsak kazanan taraf oluruz" dedi. Kolektif futbolu Fenerbahçe’den daha iyi oynadıklarını savunan İsveç ekibinin çalıştırıcısı, "Atak futbol oynayan bir ekibiz. Bu avantaj. Gol sorunumuz olmaz" diye konuştu. TURU geçeceklerine inandığını vurgulayan Uhrin, şöyle devam etti: "Bu ümidi taşımıyor olsaydık buraya gelmezdik. Fenerbahçeli futbolcular bireysel olarak ayrı ayrı öneme sahip. İsveç’te ilk yarıda kontrollü oynadık. İkinci devrede de gerçek oyunumuzu ortaya koyarak, gücümüzü gösterdik. 3 - 3’lük skor iki takım için de iyiydi". Samandıra’ya kapandılar Fenerbahçe, AİK Solna ile oynayacağı maçın hazırlıklarını dün tamamladı. Futbolcular galibiyete şartlandı Rüştü oynuyor UEFA Kupası ilk tur rövanş maçında bugün evinde AİK Solna’yı ağırlayacak olan Fenerbahçe tura kilitlendi. Zorlu karşılaşmanın hazırlıklarını dün yaptığı tek idmanla notlayan Sarı-Lacivertliler’de, Rüştü’nün düzelmesi yüzleri güldürdü. Fenerbahçe Samandıra’ya kapanarak Solna maçını beklemeye çekildi. Lorant, Rapajc’i 22 kişilik kamp kadrosuna alırken Abdullah, Oktay, Yusuf’a yine şans tanımadı. Oktay’a izin FENERBAHÇE’DE Oktay konusuna Teknik Direktör Lorant el koydu. Alman Teknik adamın ayrılmak istediğini dile getiren Oktay’a izin verdiği öğrenildi. Yöneticilerle görüşen Lorant’ın, "Takım varsa gidebilir. Benim kadromda yer bulması oldukça zor" dediği öğrenildi. Öte yandan Şükrü Saracoğlu Stadı bugünkü maç öncesinde kontrolden geçirildi. Sırrı’nın sırrı ! FENERBAHÇE yönetimi de modaya uymuş, başarısızlığın faturasını basına sızan haberlere çıkarmıştı... Ve Denizlispor maçı sonrası, casus filmlerini aratmayan bir senaryoyla, Serhat - Oktay kavgasını fısıldayan "KÖSTEBEK" için sürek avı başlatılmıştı... Ama eller boş kaldı. İş tam soğumaya yüz tutarken, yönetim yine şoke oldu. Başkan Aziz Yıldırım, Saadettin Saran, Hakan Bilal Kutlualp, Lorant ve bir süre konuk olan Turgut Yılmaz’ın katıldığı yemekli toplantı tüm ayrıntılarıyla manşetlerdeydi. Yani "köstebek" toprağın altından çıkmıştı. Hatta yemekteki mönünün bile listesi verilmişti. Hemen arayış başladı ve inanılmaz bir tespitle (!) kabak Lorant’ın danışmanı Sırrı Alkan’ın başına patladı. Oysa Alkan o toplantıda yoktu. Hesap soruldu, uzaklaştırma kararı alındı. Alkan’ın yanıtı da: "Siz göndermeyin. İstenmediğim yerde durmam. Ama o yemekte ben olmadığıma göre, köstebeği içinizde arayın." Aslında avcılar yine karavana atmıştı. Sırrı Alkan sırrıyla, ama Lorant’ın cebinden ödediği maaşıyla yine görev başında... Taa ki, yeni olaya kadar... Dereağzı kurtuldu FENERBAHÇE Yönetimi, Dereağzı Tesisleri’nin ortasından geçen yol projesi sıkıntısını çözüme kavuşturdu. Önceki gün Başkan Aziz Yıldırım ile Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, Dereağzı’nda biraraya geldi. Başkan Yıldırım’ın önerisi üzerine yeni bir projenin hazırlanması gündeme geldi. Yeni yolun sahaların arkasından, sahile yakın bir bölümden geçeceği bildirildi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Korkudan titriyorlar! Kağıt bebeklerin cesareti, podyumdan indikten sonra bitiyor. Çünkü kimi böcekten, kimi kaçırılmaktan, kimi de kırışmaktan korkuyor.... Onlar, en cüretkar kıyafetleri giyip, açıklamalarıyla dünyaya meydan okuyorlar ama aslında göründükleri kadar cesur değiller. Kimi çocukluğundan beri annesini babasını kaybetmekten, kimi de böcek ve yılandan korkuyor. İstanbul'da tek başına yaşayan Esra Eron, hırsız korkusu ile mücadele ediyor. Evinin kapısına özel kilit taktıran Eron, her gece yatmadan önce pencerelerini sıkı sıkı kapatıyor. Çağla Şikel'in fobisiyse böcekler. Güzel manken, "Oturduğum evde böcek varsa orada yaşayamam. Sinek bile beni korkutmaya yeter" diyor. AH O FİLMLER! Yüksel Ak'ın kabusu ise yalnız yatmak. Ailesi Azerbaycan'da yaşayan Nigar Talibova da Ak'la aynı fobiyi paylaşanlardan. Talibova, yıllardır yalnız yaşadığı halde elektrikler kesildiği zaman ne yapacağını şaşıracak hale geliyor. Güzel manken, "Korkudan titrerim" diyor. Podyumların cesur mankenlerinden Nefise Karatay'ı ise korku filmleri korkutuyor. Karatay, "Allahtan başka hiçbir şeyden korkmam" dese de, gerilim filimlerini izlerken kabine çarpıntı girdiğini itiraf ediyor
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 1956 Mithatpaşa’dan 2002 Kore’ye Futbol tarihimizde Brezilya ile bir maçımız daha var. Tam 46 yıl önce, takvim yaprakları 1 Mayıs 1956’yı gösterirken, İstanbul Mithatpaşa Stadı’na çıkan Türkiye ve Brezilya milli takımlarının kıyasıya mücadelesinden, Didi’li konuk ekip, Djalma Santos’un golüyle 1 - 0 galip ayrılıyordu. Tarihi stadda Şükrü, Basri, Kadri, İsfendiyar, Kadri ve Lefter’li takımımız önünde zorlanan o Brezilya, iki yıl sonra İsveç’te ilk Dünya Kupası’nı kazanmayı başardı.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Dünya alkışladı Uruguaylı hakem bitiş düdüğünü çaldığı anda bütün Fransız futbolcular ellerini kaldırarak inanılmaz bir sevinç gösterisinde bulundular. Ve bu maç kendi sahalarındaydı. Aslında maçın özeti de bu görüntüde yatıyordu. Bizim klasik problemimiz bu maçta da tekrarladı. İlk yarıya yine kötü başladık. Zaten nedense bir türlü iyi başlayamıyoruz. Bu turnuvada bütün rakipler ciddi. Hepsi girdikleri pozisyonu gole çeviren takımlar. Hele Fransızlar ceza sahası içinde halı sahada oynar gibi pozisyon yaratan ve bunları değerlendiren oyunculardan kurulu. Skoru 2-1'e getirdikten sonra üçüncüyü yememiz işleri bozmuştu. İkinci yarıda kontratak tehlikeleri bizi bekliyordu. Ancak bu olmadı. Bütün ikinci yarılarda olduğu gibi rakibimize yine üstünlüğümüzü gösterdik. Ve maça sahanın en iyi oyuncusu İbrahim'in ortasında Tuncay'ın attığı golle başladık. Oyunu bir anda Fransızlar'ın yarı sahasına yığdık, rakibimizi defansından çıkarmadık. Hatta bir iki tane çok cılız atakta acaba bizim kalede Barthez mi oynuyor diye düşündüm. Milli Takımımız'ın en önemli artısı ilk kez oynayan da elli kez oynayan da gayet sakin ve paniğe kapılmadan mücadele ediyor. Kendi evinde Fransa'ya karşı bile üstündük, son dakika penaltısı ile işi uzatmaya götürebilirdik. Zaten o beraberliği yakalasak maç bizim lehimize bitecek görüntüdeydi. Bütün Dünya bu maçı izledi ve bütün Dünya bizi alkışladı. Maçtan önce Kamerun'lu oyuncunun öldüğünü öğrendim. Bende bile büyük etki yarattı. Bu olayın Fransızları da, bizim milli takım oyuncularını da sürklase ettiğini ve oyunu etkilediğini düşünüyorum. Hakem mi; genelde bizim lehimize düdükler çaldı.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Görücü usulüyle tanıştık büyük bir aşkla evlendik İstanbul sosyetesinin en güzel kadınlarından biri olan Nedret Taciroğlu, 'Hayatımın prensi' diye tanımladığı eşi Ali Zafer Taciroğlu'na ilk görüşte aşık olmuş. 15 yaşında tanıştığı eşine olan hisleri 25 yıldır hiç değişmemiş. Nedret Hanım, "Bütün güzellikleri onunla yaşadım diyor.... Bir dönem podyumlarda fırtına gibi esiyordu Nedret Taciroğlu... Zarafeti ve güzelliğiyle dikkatleri üzerine çekiyordu. Öyle ki Tokyo'da katıldığı güzellik yarışmasında dünya dördüncüsü olarak kendini mesleğinde kanıtladı. Taciroğlu'nun hayatı mankenlikten önce, ortaokul yıllarında değişti. 15 yaşındayken kendisinden 17 yaş büyük peynir fabrikatörü Ali Zafer Taciroğlu ile tanışan Nedret Hanım, uzun süren flört döneminin ardından dünyaevine girdi. İyi bir evlilik yaparak, sosyeteye geçtiği iddiaalarını kabul etmeyen Nedret Taciroğlu, "Kökü Osmanlı'ya dayanan bir ailenin kızıyım. Annem 4 lisan bilir. Benim için ancak 'düzgün bir aileye gelin gitti' denebilir" diyor. AYRILIKLAR BENİ ÜZER * Nedret Taciroğlu nasıl bir ailenin kızı? Bana çok düşkün bir ailenin kızıydım. Annem ev kadını, babam gümrük komisyoncusuydu. Babam, Antalya'nın Finike eşrafından ünlü bir ailenin oğludur. Annem ve babam ben on yaşındayken ayrıldılar. Bu yüzden ayrılıklar beni üzer. Babasız büyümenin yaşattığı duyguları çok iyi bilirim. Aile ve evlilik benim için çok önemlidir. * Manken olmaya nasıl karar verdiniz? Erenköy Kız Lisesi öğrencisiyken çevremdekiler manken olmam konusunda ısrar etti. Ben de üniversite bittikten sonra güzellik yarışmasına girdim. Milliyet'in güzeli lisan bilmediği için 76 yılında yarışma için Tokyo'ya gittim. Burada dünya dördüncüsü oldum. Podyuma ilk kez 17 yaşında çıktım. Gerçekten çok para kazanıyordum. Özellikle reklam filmlerinde oynuyordum. KİMSEYİ KINAMIYORUM * Podyumda yasaklarınız var mıydı? Gayet tutucu bir insandım. İç çamaşırı ve mayo kesinlikle giymedim. O zaman mayo giyen isimler belliydi. Bale eğitimim de olduğu için koreografileri de ben yapardım. Eşim beni podyumda izlemeye çok geldi. * Şimdiki mankenleri nasıl buluyorsunuz? Mankenlerimiz hepsi çok güzel. Ama o zamanlar bu kadar açıklık, saçıklık yoktu. Şimdi insanların değer yargıları değişti; kimseyi kınamıyorum. * Eşiniz Ali Zafer Taciroğlu ile nasıl tanıştınız? Eşimle 15 yaşında tanıştım. Orta sondaydım. Aslında görücü usulü tanıştık. Eşimle beni kayınvalidem tanıştırdı. Fakat eşim beni küçük buldu. Ben o yıllarda Erenköy Kız Lisesi'nde yatılı okuyordum. O zaman arkadaşlığımız devam etti ve 18 yaşından sonra beraber olmaya başladık. 25 yıldır birlikteyiz. * Ali Bey sizden yaşça büyük. 15 yaşındayken onunla nasıl anlaşıyordunuz? O zaman çocuktum ama yine de sohbet edebiliyorduk.. Evet, eşimle aramızda 17 yaş vardı. Eşim o zaman 32 yaşındaydı. Beni gerçekten çok küçük bulmuştu ama daha sonra nasip kısmet evlendik. EŞİM, İLK AŞKIM VE İLK FLÖRTÜM * Eşinize ilk görüşte aşık oldunuz mu? Eşime gerçekten çok aşık oldum. Onun için ağladım, zırladım. Onun için öldüm, bayıldım. Ben eşimle yoğun duygularla büyük bir aşkla evlendim. O duygularım hâlâ devam ediyor. Yoğun bir arkadaşlık yaşadık ve evlendik. Eşim ben olduğum için evlendi. Yoksa bekarlığın tadına alışmış bir insan kolay kolay evlenmez. 'Ben olmasaydım evde kalmıştın' diyorum o da gülüyor. Biz de aşk hiç bitmiyor. Allah korusun ama boşansam yine kocamla evlenirim. 25 yıldır birbirimizden saygıyı ve sevgiyi eksik etmedik. Görücü usulü tanıştığım için bazı etapları geçmiştim. Yılbaşı gecesi evlenme teklifi etti. Benim ilk aşkım ilk flörtüm. Bütün güzellikleri onunla yaşadım. Kocam çok esprili ve şakacıdır. Eşim çok doludur, IQ' su çok yüksektir. Gösterişten hiç hoşlanmaz. ALİ, HAYATIMIN PRENSİDİR * 25 yıldır bitmeyen aşkın formülü ne? Ben 25 yıldır eşimin üstüyle başıyla, sabah ne giyeceğine kadar ilgilenir, herşeyi önüne koyarım. Her akşam oturur onunla sohbet ederim. Üç gün de bir ona yaptıklarımı anlatırım. Ben evime çok düşkünüm. Yemeğimi hazırlar, ütümü yaparım. Evdeki kadın ütü yapsa bile ben tekrardan aynı ütüyü yaparım. Yemek kurslarına gittim. Yedi sene dinler tarihi okudum. Kendimi geliştirmek adına herşeyi yaptım. İtalyanca kurslarına gittim. * Kendinizi hiç Külkedisi'yle özdeşleştirdiğiniz oldu mu? Ben Ali ile evlenip bu eve gelmedim ki? Ali'nin Hisar'daki iki odalı koca balkonlu evine gittim. Bir süre kirada oturduk. Ben dört yıl sonra bu eve taşındım. Yani ertesi gün kendimi bu sarayın içinde bulmadım. Ama evet, benim hayatımın prensi Ali oldu. Benim için 'düzgün, güzel bir aileye gelin gitti' diyebilirsiniz. Çünkü, ben onun ailesiyle gurur duyuyorum. ANNEM DÖRT LİSAN BİLİR * Mankenliği evlilikle birlikte mi bıraktınız? Mankenlik çok uzun sürmedi. İki buçuk yıl mankenlik yaptım. Ben çok derli toplu güzel bir mankendim. Mankenlikten para kazanıyordum. 19 yaşında da deri işine başladım. Bir arkadaşım bana "Benim çok ihtiyacım var, sen çok zevkli şeyler yapabilirsin. İki makinası olan bir atölye satılıyor, almak ister misin?" dedi Pangaltı'daki atölyeyi satın aldım ve ardından mankenliği bıraktım. * ...Ve evliliğinizle birlikte bambaşka bir dünyanın içine girdiniz... Ben mankenlikten sonra sosyeteye girmedim ki? Ben aç ve açıkta değildim ki? İyi bir ailenin oğlu benimle evlendi de ben bu hale geldim diye birşey söz konusu değil. Ben başka bir dünyada değildim ki! Benim ailem Osmanlı'dan gelmedir. Annem dört lisan konuşur, anneannem de aynı şekilde. Dedem paşadır. Kendimize göre bir düzenimiz vardı. Ben bebekken Mercedes'e binerdim. Ben, Gültepe'nin arka sokaklarında oturup da bu hayatı görmüş geçirmiş değilim. Bizim de beyaz eldivenli garsonlarımız oldu. Kabul etmeliyim ki, eşimin ailesi İstanbul'un köklü ailelerinden biri. Atatürk'e ilk uçağı, benim kayınvalidemin babası hediye etmiş. İyi bir aile, düzgün insanlar. Görümcelerimin hepsi tahsillidir.. * Katıldığınız davetlerde dikkat çekmeyi sever misiniz? Biz aklı başında mazbut bir hayat yaşarız. Benim öyle taşlarım, pırlantalarım olsun diye bir isteğim yok. Ama genç kızken bunlara çok meraklıydım. Kapalı Çarşı'dan çıkmıyordum. Annemin döneminde davetlere giderken şapkalar takılır, çok şık gidilirdi. Bir davette şapka taktım, o çok dikkat çekti ve konuşuldu. Ben bunu istemiyorum.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Şikâyet kutusu dilek ağacına döndü Diyarbakır Devlet Hastanesi’nde sorun ve beklentileri halkın gözüyle belirleyip daha iyi hizmet için yerleştirilen dilek ve şikâyet kutularına, vatandaşlar daha çok kendi özel sorunlarını iletirken, aynı zamanda dilekte de bulunuyor. Her gün incelenen 10 kutudaki yazılardan şaşırtan bazı örnekler şunlar: • SSK’da daha güzel hemşireler var. • Dahiliyedeki hemşire, benimle evlenir misin? • Allah’ım bana, aileme, anneme huzur, sağlık ve mutluluk ver. • Bana hayırlı bir iş nasip eyle. • Hemşireler lütfen daha kısa etek giysinler. • Allah’ım inşallah bu yıl sınıfımı geçerim. • Ben evli 2 çocuk annesiyim ve mutlu olmak istiyorum.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Halk bu faturalara isyan etmiyorsa... Eve gelen kabarık elektrik ve doğalgaz faturalarını hayretle korumalarına gösteren Derviş, "Artık inanıyorum ki, Türkiye’de isyan falan çıkmaz" dedi HAKAN ŞANLITÜRK Ankara Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, bir süre önce Ankara’da oturduğu lojman dairesine gelen faturaları görünce neye uğradığını şaşırmış. Derviş, bir hata olduğunu düşünerek, korumasını yanına çağırıp "Faturalar herkese böyle mi geliyor?" diye sormuş. Derviş, korumadan "Evet Sayın Bakanım. Bize de bu şekilde geliyor" yanıtını alınca da "Bu millet bunlara rağmen isyan etmiyor. Türkiye’de isyan çıkmayacağına artık kesinlikle inandım. Arjantin ile farkımız işte bu" demiş. Ek kalemler bitmiyor Ankara’da bir mesken abonesine şubat ayında gelen ve tüketim tutarı 52 milyon 914 bin lira olan faturada bu rakam ilave kalemlerle 66 milyon 740 bin liraya yükseliyor. Kullanılan enerji tutarı 2 milyon 645 bin 705 liralık "tüketim vergisi", 1 milyon liralık "+/- tutar", 2 milyon liralık "kira - bakım", 10 milyon 180 bin liralık "KDV" tutarlarıyla artıyor. Aynı abonenin su faturasındaki kalemler ise 10 milyon olan su bedelini yüzde 70 artırıyor. Fark, 5 milyon liralık "atık su bedeli", 150 bin liralık "şube yolu parası" ve 2.7 milyon liralık "KDVöden kaynaklanıyor. Rahşan Hanım tepkisini gizlemişti Fahiş zamlarla iyice şişen elektrik, doğalgaz ve su faturalarına tepkisinin ne olduğunu soran parlamento muhabirlerine Rahşan Ecevit, bir süre sessiz kalmış, sonra eşinin konumunu da dikkate alarak, kaçamak bir yanıt vermişti. Ecevit, şikâyet etmek yerine, "Gelmiş artık, çare yok. Bu para ödenecek diye düşünüyorum. Doğalgaz fiyatları düşürüldü. Vatandaşın lehine olan her şeye sevinirim. Bu konularda kendimi pek düşünmedim" demişti. Fatura, Derviş’in ikinci şoku oldu Devlet Bakanı Kemal Derviş, Türkiye’ye geldiğinin üçüncü ayında da benzer bir şaşkınlık yaşamıştı. Onu bu kez şaşırtan sekreterleri olmuştu. Doların hızlı bir şekilde yukarı çıktığı günlerdi. Derviş’in sekreterleri sık sık Bakan’a dolarla ilgili sorular soruyorlardı. Derviş, onların bu merakına anlam verememişti. Bunun nedenini sorduğunda ise aldığı yanıt onu şaşırtmıştı. Sekreterleri evlerinin kirasını dolarla ödüyor, birikimlerini dolarla yapıyordu. Halk isyan edince fiyat düşürüldü Kira bedellerini bile aşan doğalgaz fiyatı vatandaşın tepkisi üzerine düşürülmüş-tü. Ayrıca Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Aralık - 2001 ve Ocak - 2002 faturalarında damga pulu ve sabit ücret bedeli kaldırıldı. BOTAŞ; Büyükşehir Belediyesi’ne sattığı doğalgaz fiyatını, maliyetin üzerine işletme masrafları ile kâr payını koyarak belirliyor. Belediye de, BOTAŞ’ın satış fiyatının üstüne yüzde 30’luk kendi kâr payını ekliyor. Bunun üzerine de, yüzde 18 KDV uygulanıyor.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 'Kerkük, Amerikan denetiminde olacak' Washington yönetimi Ankara'ya verdiği güvencede, Kerkük'te ABD komutasının aşılmayacağını belirtti WASHINGTON YASEMİN ÇONGAR Türkiye ile ABD ilişkileri kadar, Saddam rejimi sonrasında oluşacak yeni Irak'la Ankara'nın ilişkileri açısından da belirleyici olacağına inanılan "Kerkük sınavı", tahminlerden erken başladı. Kürt peşmergelerin dün fazla bir direnişle karşılaşmadan Kerkük'e girmeleri sonrasında, gerekirse askeri müdahalede bulunabileceğinin işaretlerini veren Ankara, Bush yönetiminden "Kerkük, Amerikan denetiminde olacak" güvencesini aldı. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül arasındaki telefon görüşmesinde, bölgeye ek birlik göndereceğini ve peşmergelerin istilacı güç olmasına izin verilmeyeceğini bildiren Washington, daha sonra Beyaz Saray Sözcüsü Ari Fleischer aracılığıyla da, Kerkük'ün Kürt peşmergelerin denetimine bırakılmayacağını açıkladı. Fleischer, Powell ile Gül'ün telefon konuşmalarına atıf yaparak, "Türkiye, bu konudaki kaygılarını anladığımızı anlıyor. Kerkük, Amerikan denetiminde olacak" dedi. Sözcü, Kürt partilerinin Kerkük'e egemen olmasına izin verilmeyeceğini ima ederek, "Hikâyenin sonunun nasıl olacağına, hikâyenin başına bakarak karar vermeyin" dedi. 'Kime karşı gireceksiniz?' Beyaz Saray açıklaması öncesinde, Milliyet'in görüştüğü bir ABD kaynağı, Kürt peşmergelerin kente girmesinin ardından Kerkük'teki farklı etnik grupların, "sevinç gösterileri" yaptığını belirterek, "Türkiye'nin askeri müdahalesini gerektirecek bir ortam yok. Kerkük'te, Kürtler ile Türkmenler ya da Araplar arasında bir gerginlik yok. Türkiye kime karşı müdahale edecek?" dedi. Şampanyalı kutlama Kuzey Irak'ta Kürtlerin denetimi altındaki kentlerde yaşayan halk, Kerkük'ün peşmergelerin eline geçmesini sevinç gösterileri düzenleyerek, şampanya patlatarak kutladı.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Petrol 47 doları kırdı uçak bileti zamlandı 1991 Körfez Savaşı'ndan bu yana en yüksek seviyesine ulaşarak, 47 doları aşan petrol fiyatları karşısında havayolu şirketleri birer birer bilet fiyatlarına zam yapmaya başladı. Son olarak Air France bilet fiyatlarına 14 dolara kadar zam yapacağını açıkladı. Portekiz Havayolları şirketi TAP, 28 Ağustos'tan itibaren, iç hat ve Avrupa ülkeleri güzergahlarındaki uçuşlarda bilet fiyatlarına, 3.7 dolar, dış hat bilet fiyatlarına 8.6 dolar zam yapacağını bildirdi. British Airways ise hafta başında bilet fiyatlarını 4.5 dolar ile 11 dolar arasında artırdığını açıklamıştı. British Airways'in en büyük rakibi Virgin Airways'de maliyetlerin artması üzerine petrol zammını yolculara yansıtma kararı aldı. Şirket bilet fiyatlarını 4 ile 10.8 dolar arasında artırdı. Lufthansa ise Avrupa uçuşları ve uzun menzilli uçuşları bilet fiyatlarına 2.5 dolar ile 8.5 dolar arasında zam yaptı. Cathay Pacific yetkilileri, kısa uçuşlar için 7 dolar, uzun menzilli uçuşlar için ise 19 dolar zam yapıldığını belirtti. KLM, eylülden itibaren fiyatları ortalama 3.6 dolar yükseltecek. Benzer haberler Qantas ve Yeni Zellanda Havayollarından da geldi.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Borç denince hep stoku konuşuyoruz. Oysa stoktan daha önemlisi vade ve reel faizin hangi yönde geliştiği. Bu çerçevede yıllardır söylediğim gibi Türkiye'nin temel kamu finansmanı sorunu borç stokunun yüksekliği değil. Türkiye'nin temel kamu finansmanı sorunu iç borçlanma vadesinin kısalığı ve reel faizlerin yüksekliği. Türkiye, mevcut iç borçlarının vadesini birkaç yıla uzatabilse ve reel faizlerini yüzde 5'ler düzeyine düşürebilse iç borç sorununu çözme yolunda önemli bir adım atmış olacak. Bu konudaki gelişmeleri izleyebilmek ve değerlendirebilmek amacıyla aşağıdaki tabloyu düzenledim. Tablo, bize bu iki önemli konuda yaşanan gelişmeleri özet olarak sunuyor (Bu tabloda ilk iki sütun trilyon TL olarak okunmalıdır Her şeyden önce vadeler uzamaya başlamış. 2000 yılındaki ortalama borçlanma vadesine çok yaklaşmışız. Bu olumlu bir gelişme. Demek ki enflasyonda daha da düşüş olduğunda Hazine çok daha uzun vadeli olarak borçlanabilecek ve böylece kronik sorunumuz olan kısa vade olayından kurtulmamız mümkün olabilecek. Kriz sonrasında 144 güne kadar düşmüş bulunan piyasa iç borçlanma vadesi bugünlerde 321 güne çıkmış bulunuyor. Dikkat edilecek olursa bu uzamaya karşın ortalama vade hâlâ 1 yıldan kısa. Öteden beri iddia ettiğim gibi 1 yıldan kısa bir stoku, stok olarak nitelemek mümkün değil. Bu vadeyle bu stoku yılda bir kez yenilemek zorundasınız. Buna stok değil akım değişken demek daha doğrudur. Hazine'nin piyasaya yönelik iç borçlanma vadesinin de dış borçlanmada olduğu gibi 3, 5, 7, 10 yıl gibi sürelerle olması gerek. Yani burada bir iyileşme olduğu halde daha çok yolumuz var. Tablonun bize verdiği ikinci önemli mesaj faizdeki düşüş eğilimi. Hazine'nin iç borçlanma faizi ilk kez yüzde 30'un altına düşmüş bulunuyor. Bu da enflasyondaki düşüşle uyumlu bir gelişmeye işaret ediyor. Buna karşılık enflasyonla düz bir karşılaştırma yaparak faize baktığımızda henüz 2002 yılındaki düzeyi yakalayamadığımız anlaşılıyor. Buna karşılık 2002 yılını bir karşılaştırma yılı olarak alırken dikkat etmemizde yarar var. Çünkü o yılda, önceki yılda yaşanan mali sektör krizinin etkileri var. Burada dikkat edilmesi gereken bir başka nokta nominal faizin yanısıra reel faizin ne durumda olduğu. Reel faiz hesabı için, ortalama vade 321 gün olduğuna göre, bir yıl sonraki enflasyon beklentisinin yüzde 10 olduğunu varsayarak yola çıkarsak reel faizi yüzde 15 olarak hesaplayabiliriz. Bu çok yüksek bir orana işaret ediyor. Demek ki son dönemde yaşanan bazı iyileşmelere karşın hem vade hem de reel faiz açısından önümüzde daha uzun bir yol var. Bu tür riske dayalı göstergelerin iyileşmesi yalnızca ekonomideki düzelmeyle olmuyor. Tren kazasındaki yaklaşımlar bile piyasanın risk algılamalarını etkiliyor
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. TRABZON BAŞA SARDI: 3-0 Beş haftalık seri galibiyetlerin ardından Galatasaray’a takılan Bordo - Mavili takım, Ankaragücü’nü yıktı, moral depoladı. Karadeniz ekibini üç puana Fatih Tekke, Gökmen (k.k.) ve Erman Özgür’ün golleri taşıdı Erman Özgür’ün füzesi TRABZONSPOR özellikle ilk yarısında mükemmel oynadığı maçta Ankaragücü’nü farklı yendi. Karşılaşmanın ilk on dakikalık bölümünde dört net pozisyonu cömertçe harcayan Karadeniz ekibi, oyunda temponun düştüğü anlarda golü buldu. 20’de Fatih’in şık vuruşuyla öne geçen Bordo - Mavililer, 29’da Gökmen’in kendi kalesine attığı golle skoru 2 - 0 taşıdı. 71’de Erman Özgür’ün yaklaşık 35 metreden vurduğu sert top maçın sonucunu belirledi. Maçın karnesi / ADNAN SUNGUR HAKEMLER: Mustafa Çulcu, Refik Aka, Aynur Uçarer TRABZONSPOR: Petkoviç (6) - Mustafa (6), Erman Güraçar (7), Erdinç (6), Serkan Kılıç (6)- Aurelio (6), Hüseyin (5) (Hasan Dk.58 (5), Gökdeniz (6) (Somers Dk.82), Erman Özgür (7) - Fatih (7), Mehmet Yılmaz (7) (Selahattin Dk.85) ANKARAGÜCÜ: Zafer (5) - Burak (5), Gökmen (5), Adem Dursun (5) - Carabas (5), Özgür (5) (Adem Koçak Dk.81), Baido (5) (Sedat Dk.76 (5), Hakan Keleş (5), Mehmet (5)- Hüseyin (6), Augustine (6) GOLLER: Fatih (Dk.20), Gökmen (Dk.29 k.k.), Erman Özgür (Dk.71) SARI KARTLAR: Serkan Kılıç, Hasan (Trabzonspor), Özgür, Hakan Keleş (Ankaragücü)
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Ankara, Denktaş'ı korumayacak Hükümet, ABD ve AB'nin Denktaş yerine Talat'ı muhatap almasına sessiz kalmayı planlıyor UTKU ÇAKIRÖZER Ankara AKP hükümeti, referandum sonucunda KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın istifasını hedef alan tartışmalarda, 'Denktaş'sız olmaz' politikasını terk ederek KKTC liderini korumama kararı aldığı yönünde işaretler verdi. Ankara, ABD ve AB'nin KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat'ı muhatap alma yönündeki politikalarına "sessiz" kalarak onay vermeyi planlıyor. Ankara'nın, KKTC'de Denktaş'ı hedef alan yeni bir hükümete de müdahale etmemesi bekleniyor. 'Karışmama' tercihi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e yakın kaynaklar, hükümetle Denktaş arasında hiçbir zaman uzlaşma olmadığını, ancak dengeler nedeniyle Denktaş'la yürümek zorunda kalındığını kaydetti ve "Halkın yüzde 65 'evet' oyuyla tepki göstermesinden sonra Denktaş'ın istifa etmesi bekleniyordu. Eskiden olsa Ankara, Denktaş'ı korur, oradaki siyasetçilerin kulağını çekerdi. 'Karışmama' tercihi, Denktaş'ın istenmediğini ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı. KKTC'yi tecritten kurtarma çabasının Denktaş'la başarılmasının zor olduğunu vurgulayan hükümet kaynakları, Talat'la kazanımların gerçekleşmesinin daha kolay olduğunu belirtiyor.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Roche susmam için 5 milyon dolar teklif etti Ezgi BAŞARAN Roche’un Neorecormon adlı ilacı SSK’ya fahiş fiyatla sattığının ortaya çıkmasında kilit isim olan Roche eski satış müdürlerinden Veysi Mungan, Roche yönetiminin susması için kendisine 5 milyon dolar teklif ettiğini savundu. Roche ise Mungan'ın susmak için 2 milyon dolar istediğini iddia ediyordu. SSK'ya fahiş fiyatla ilaç sattığı iddiası ile hakkında soruşturma başlatılan Roche'un eski satış müdürlerinden Veysi Mungan, Roche'un kendisine susması için 5 milyon dolar teklif ettiğini savundu. İlaç skandalının ortaya çıkmasında kilit isim olarak gösterilen ve olayın patlak vermesi ile işten atılan Mungan, Hürriyet'in soruların şöyle yanıtladı: Eski çalıştığınız şirketin sırlarını açık ettiniz. Bir nevi köstebeklik yaptınız değil mi? - Ben basına bilgi vermedim. Herhalde onlar o belgeleri adliyeden bulmuşlar. Siz belgeleri sadece yargıya mı verdiniz? - Evet, ben sadece 3 tane faturayı yargıya sundum. Yıllardır bu şirketteydiniz, bu sizin şahit olduğunuz ilk yolsuzluk mu? - Evet. Roche, 18 yıl çalıştığım bir şirket. 2003'te Kamu İhale Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle, şirket üst yönetimince belirlenen kanser ilaçlarının satış uygulamalarında sorun başladı. Kanuna göre, SSK’lar ilaçları ihaleyle almaya başladı. Geçmişte ilaç endüstrisiyle toplu anlaşma yapıyordu. Tüm firmaların uygulaması standarttı. İthal ilaçlarda yüzde 7 iskonto, yerli ilaçlarda yüzde 10 iskonto gibi. Bütün SSK dispanserleri ilaç firmalarına siparişlerini geçerdi ve buna göre ilaçlar gönderilirdi. Ama bu yasa yürürlüğe girince her SSK tesisi ayrı ayrı ihaleye çıkmaya başladı ve ilaç firmaları da doğrudan veya depoları vasıtasıyla ihalelere katıldı. TEK DEPODAN İHALE Roche ne yaptı? - Şirket yönetim kurulunun talebi üzerine bizim pahalı dediğimiz, hayati öneme sahip biotek ürünleri, Neorecormon veya bunun gibi ilaçların ihalelerine yönetimin belirlediği tek depo üzerinden çalışmaya başladık. Bu kararı Biotek ilaçlardan sorumlu genel müdür yardımcısı Gökhan Demir verdi. İlk itiraz sizden mi geldi? - Evet, depolar da sürekli bana şikayette bulunuyordu. Neden tek deponun ihaleye girdiğini soruyordu. Amerika’daki Roche da böyle bir şeyden ceza almış, o yüzden konu çok hassastı, toplantılarda sürekli söylüyordum, yazılı olarak da bildiriyordum genel müdüre. Çünkü sonuçları 224 milyon liraya bitmiş bir ihaleyi bile biz 90 milyon liraya faturalıyorduk. Yani şirket hasar görüyor. Düşük fiyatla faturalamaktan devletin de şirketin de karı yoktu. Devlet zarar görüyor, Roche zarar görüyor. Kim fayda görüyor? - Aradaki ecza deposu. Normalde bizim ihale sonucunda yüzde 6.5 düşük fiyata faturalama yapmamız lazım. Mesela Siirt Devlet Hastanesi'ne 247 milyona ihale sonucu bitmiş, sizin yüzde 6.5 depo ücretini düşünerek bunu yaklaşık 229 milyona faturalamamız lazım. Ama 101 milyondan faturalıyoruz. Hangi depo bu? - Beşer Ecza Deposu. Ne özelliği var bu deponun peki? - Bilmiyorum. Ama şu anda Roche'ta çalışan kişiler arasında depoyla resmi olarak tek ilişki kuran kişi Gökhan Demir'di. Bu arada Genel Müdür Faruk Yöneyman'ın da bu depoyla bizzat görüştüğünü hem de 4 kez görüştüğünü öğrendim. Başka depolarla değil sadece bununla. Gizli bir ortaklığı mı kastediyorsunuz? - Bunu ben söyleyemem. Parayı 'haram' diye kabul etmedim Roche ile aranızdaki ipler ne zaman koptu? - Şu meşhur 22 Aralık ihalesinden sonra. Sadece Roche ilaçlarından KDV hariç 36.5 trilyonluk bir ihale söz konusu. Bunun içinde 24 trilyonluk Neorecormon ilacı var. "Bu ihaleye neden doğrudan katılmıyoruz, depoyu sokuyoruz" diye sordum. İtiraz ettim. Ayrıca aynı gün Demirci Devlet Hastanesi’ne 90 milyon liradan aynı ilacı faturalıyoruz, SSK’ya 230 milyon teklif ediyoruz. Tepkim yönetim tarafından tolere edilmez hale geldi. 31 Aralık’ta iş aktimi iptal ettiler. Ama sonra geri döndünüz? - Genel Müdür Faruk Yöneyman aradı, Swissotel’de buluştuk. Tam 4 saat konuştuk. Ne yapmayı düşündüğümü sordu. Yasal haklarımı kullanıp işe dönüş davası açacağımı, belgeleri de yargıya teslim edeceğimi söyledim. ‘Neyse bunları unutalım. Geçmişte hatalar olmuş. Ben şimdi SSK’dan Sorumlu Satış İdaresi Müdürlüğü adı altında yeni bir müdürlük yaratıyorum. Seni de onun başına getiriyorum’ dedi. İki koşulla teklifini kabul ettim. Kamunun bugüne kadarki zararını, fiyat farklarını kapatmalarını istedim. Sorumlular hakkında gereken işlemin yapılmasını talep ettim. Taleplerimi değerlendirip, yerine getireceğini söyledi. Bu arada, susmak için ne kadar istediğimi sordu. Haram olduğunu söyleyip kabul etmedim. Ne kadar para teklif edildi? - 5 milyon dolar kadar
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Demir ağa ihtiyacımız var ama TCDD yapmasın Yapı Merkezi Holding Başkanı Başar Arıoğlu'na göre Türkiye'nin taşımacılıkta geleceği raylı sistemlerde yatıyor. Yapı Merkezi'nin kilometre taşlarına bakıyorum. Hepimizin hayatına şu ya da bu şekilde dokunduğunu görüyorum. İstanbul Aksaray'daki alt ve üst geçitler, bir ilk sayılan Karaköy'deki katlı otopark, Galata Kulesi'nin 1965 yılında gerçekleşen ilk restorasyonu, Eskişehir Metrosu, İzmir Metrosu, İstanbul'da raylı sistemler, Beyoğlu'ndaki nostaljik tramvay, İstanbul Şişli'de gökyüzüne doğru uzanmış ve İş Kulelerden sonra en uzun gökdelen ünvanını şimdiden almış olan (inşaatı devam ediyor) Şişli Plaza... Restorasyon konusunda en çok üstüne düştükleri iş de geçtiğimiz günlerde tamamladıkları Bosna Hersek'teki Mostar Köprüsü olmuştu. Mühendis Ersin Arıoğlu ve mimar Köksal Anadol tarafından 1965 yılında kurulan Yapı Merkezi, 12 şirkete ulaşıp, 2 bin çalışana sahip olunca 2000 yılında holdingleşmişti. Sonra Ersin Arıoğlu, politikaya soyundu ve CHP'den milletvekili olup, Ankara'ya gitti. Hal böyle olunca, 36 yaşındaki büyük oğlu Başar Arıoğlu'nun sorumlulukları birden katlandı. Başar Arıoğlu, kendini yönetim kurulu başkanının koltuğunda bir anda buldu. Ama neyse ki kendi tabiriyle bu işe 'çaycılıktan' başlamıştı. Daha 12 yaşındaydı o zamanlar. Sonra fotokopi de çekmişti. Yabancı dil öğrenmeye başlayınca da şirketteki bazı tercüme işleri ona verilmişti. Derken inşaat mühendisi olmak için üniversiteye gitmiş. ardından masterını inşaat yönetimi konusunda yapmıştı ve şirkette aldığı sorumluluklar da 'şantiye şefliğine' kadar ulaşmıştı. Ayağına çizmeleri çekip, tulumu giyip, kazılan tünellerin içine dalmış, yapılan işi bizzat yerinde takip etmişti. Özetle çekirdekten yetişmiş, babanın politikaya atılmasıyla üstlendiği sorumluluklara daha 12 yaşındayken hazırlanmaya başlamıştı. İşte bu yüzden olsa gerek, Başar Arıoğlu'yla buluştuğumuz gün kendinden çok emindi. Bütün projeleri en ince ayrıntısına, hatta teknik bilgilerine kadar anlattı. Kuşkusuz en çok son projeleri merak ettik. Ne de olsa dünyanın önde gelen metropollerinden sayılan İstanbul'un şu sıralar altını kazımakla meşguller. Raylı sistemler konusunda en uzman isimler arasında yer alan Yapı Merkezi Holding Başkanı Başar Arıoğlu'yla sohbetten kesitleri aşağıda bulacaksınız... * Tren kazalarından bağımsız soruyorum bu soruyu, Yapı Merkezi olarak Türkiye'nin geleceğini raylı sistemde görüyorsunuz değil mi? Türkiye raylı sistem yapmak mecburiyetinde. İstanbul'da bugün 150 kilometre metro ve tramvay ağı olması gerekirken, sadece 25-30 kilometre var. 10 milyonun üzerinde insanın medeni bir standartta çalışabilmesi, hayatını trafikte geçirmemesi için daha çok raylı sisteme ihtiyaç var. İstanbul'un rayla örülmesi lazım. Londra ve Paris'te 300 kilometreyi zorluyorlar, düşünün artık. Şehir içi raylı sistemler olduğu kadar Devlet Demiryolları'nın (TCDD) yapmaya çalıştığı güzergahlarda da bizim bir iddiamız var. Oralarda da bazı işleri almak istiyoruz. Ankara-İstanbul arası güzergahın rehabilite edilmesi, hızlandırılması planlanıyor. Birinci ihalesi yapıldı. Eskişehir- Ankara'yı biz kazanamadık. Ama devamları gelecek. Takip ediyoruz. Bu kazanın olması talihsiz bir şey oldu. Teknik inceleme sonuçları netleşmedi. Fikir beyan etmek çok doğru değil ama oradaki altyapılar böyle bir işletme (hızlandırılmış tren) yapmaya müsait değil. Yük taşımacılığında Avrupa'da yükün yüzde 50'si 60'ı trenle taşınırken, Türkiye'de bu oran sadece yüzde 5. Yolcu taşımacılığında da çok şey yapılması lazım. Demir ağlarla Türkiye'nin örülmesi bu hükümetin de gündeminde. Türkiye'nin geleceği içinde en hayırlı hedef bence bu. Bunları eskiden TCDD kendisi yapıyordu. Ama TCDD'nin kendisinin yapmasının manasızlığı zaten ortaya çıktı. Dolayısıyla TCDD burada düzenleyici, planlayıcı rolüne çekilecek. İşleri de özel şirketler yapacak diye düşünüyorum. * Daha çok şehir içi raylı sistemler yapıyorsunuz. Büyük şehirlerin dışında raylı sisteme hazırlanan başka şehirler var mı? Şu anda raylı sistem yapmak için hazırlanan 6-7 şehir var. Samsun hazırlandı. İzmit, Adapazarı, Trabzon, Malatya, Diyarbakır, Gaziantep ve Denizli'nin hazırlığı var. Antalya daha büyüğü için hazırlık yapıyor. KABATAŞ'TA TÜNEL PROJESİ * Kabataş'tan Taksim'e tünel kazdığınızı biliyoruz. Tünelin ucunu gördünüz mü? En göz önündeki projemiz şimdi bu. Yer altında finiküler sistemi. Deliği deldik. Önce Taksim'den başladık, arkasından da Kabataş'tan. Bir yandan da istasyonları yapıyoruz. 650 metre uzunluğunda. Bu hat metroyu denize bağlayacak. Yani deniz otobüsünden inen, tünelden Taksim'e çıkacak. * Öncelikle baba Ersin Arıoğlu, politikacı olunca korkuya kapıldınız mı? İşler size kaldı ne de olsa... Ayrıca babanızın CHP milletvekili olması ama AKP'nin hükümet olması nedeniyle endişe duydunuz mu? İhalelere girememek filan gibi.. Evet babam politikaya ani bir kararla geçti. Öyle bir karar alınca, burada tabii oturmuş bir kurumsal yapı var, dolayısıyla geçiş dönemini organize etmek zor olmadı. Biraz görevlerimiz arttı. İki kardeşim daha çalışıyor. Onlarla da, ortaklarımızla da görev bölüşümü yaptık. İşi götürüyoruz. Küçük kardeşim şantiyede. Daha sonra o da yönetimde görev alacak. AKP ile ilişkilere gelince bizim girdiğimiz işler çok büyük işler, politik ve göz önünde işler. Böyle olduğu için de her şey çok açık ve ortada olur. Taraf tutma ihtimal dahilinde olmaz. Olmuyor da. Kayseri Belediyesi Ak Partili. Ama ihaleyi biz aldık mesela. Bunu Ak Parti de CHP de konu etmez, biz de etmeyiz
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Kamuoyunda bir süredir büyük tartışma yaratan ve sınıf geçme yönetmeliğinde değişiklik yapılmasını öngören düzenlemede ısrar eden Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit’in de ricasıyla kararından çark etti. Şartla Salıverme Yasası’nın da mimarlarından olan Rahşan Ecevit’in kendisinden ricada bulunduğu düzenlemeye ilişkin muhalefeti kırılan Bostancıoğlu, hakkındaki iddialara ilişkin raporun yankısı sürerken, 75 bin öğrencinin bir üst sınıfa geçmesine imkan veren yönetmeliği imzaladı. Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme Yönetmeliği’nin 36. maddesinde yapılan düzenlemeye göre; Tüm liselerin 9. sınıflarında başarısız oldukları ders sayısını iki ya da bir derse indirenler, bu derslerden "sorumlu" olarak 10. sınıfa devam edecek. Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı dersinden başarısız öğrenciler de uygulamadan yararlnacak. Geçen öğretim yılı için de geçerli olan yönetmeliğe göre, "tek dersten sorumlu" sınıf geçmek için yıl sonu başarı ortalamasının, okulun sınıf geçmek için istediği seviyeye uygun olması gerekecek. Yıl sonu başarı ortalaması okulun sınıf geçmek için istediği seviyenin 0.50 puan kadar altında kalanlar ve en fazla iki dersten başarısız olanlar bu derslerden sorumlu olarak 10. sınıfa devam edebilecek. Başarısız 156 bin öğrenciden 75 bini yeni düzenlemeden yararlanacak.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. WASHİ UYANDIRDI Fenerbahçeli golcünün hastalığı sonrasında tedirgin olan Beşiktaş, tüm futbolcularını tepeden tırnağa muayene ettiriyor. İbrahim, Tümer, Tamer, Ali ve Serdar dün hastaneye giderek yeniden teste tabi tutuldu RAHMAN SAĞIROĞLU Kartal öncü oldu WASHİNGTON’UN ilk yarı içinde yaşanan sağlık sorunu, diğer kulüplerin de daha dikkatli olmasına neden oldu. İkinci yarıya başlarken futbolcularının sağlığından emin olmak isteyen Beşiktaş, dünden itibaren sağlık kontrollerine başladı. İlk olarak İbrahim, Tümer, Tamer, Ali Cansun ve Serdar’ı testlere tabi tutan Siyah - Beyazlılar, pazartesiden itibaren diğer oyuncularını da hastaneye çağıracak. Teste göre idman KULÜP doktoru Ayhar Optur gözetiminde önce Memorial Hastanesi’nde sağlık kontrolüne alınan ve bir dizi teste tabi tutulan Siyah - Beyazlılar, daha sonra da Çapa Tıp Fakültesi’ne giderek burada Sporcu Sağlık Merkezi’nde muayene oldu. Test sonuçlarının ilerleyen günlerde açıklanacağı ifade edildi. Teknik heyet de çıkan veriler ışığında futbolcularına gereken yüklemeyi yapacak. ‘Bazen şah bazen mat!’ BU sezon Beşiktaş’ta forma mücadelesi veren Tümer, yedek kalmasının ya da sahada bulunmasının takımdan daha önemli olmadığını söyledi. Başarılı futbolcu, "Kartal şampiyon olsun, ben bir dakika bile oynamamaya razıyım. Patron hocamız. Biz bu satranç oyununda piyonuz. Bazen büyüdükçe küçülmeyi öğrenmek gerekiyor. Çünkü dışarıdaki insanlar bizi bazen şah, gerektiğinde de mat yapabiliyor" dedi. Galatasaray’a hodri meydan! ALTAYLI Sinan konusunda Galatasaray ile kıyasıya bir yarışa giren Beşiktaş, bu futbolcu için sezon sonuna kadar bekleme kararı aldı. Siyah - Beyazlı yönetici Emin Önal, Altay Başkanı Ahmet Taşpınar’a 250 bin dolar, Zafer ve genç bir futbolcu teklifinde bulunduklarını belirtip, "Galatasaray eğer Altay’ın istediği 1 milyon 200 bin doları verip alacaksa, buyursun alsın. Bizim bu konudaki tavrımız net. Kararı Altay Yönetimi verecektir" diye konuştu. Rakamlar ‘Kartal’ diyor 1959’dan bu yana oynanan Süper Lig’in istatistiklerine bakıldığında, ilk yarıyı lider bitiren takımların çoğunluğu şampiyonluğu kucakladı. Devreyi zirvede bitiren Beşiktaş ise bu seriye katılmak istiyor 26 kez başardılar İSTATİSTİKLER, şampiyonluğa en yakın adayın Beşiktaş olduğunu gösteriyor. 1959’da başlayan Süper Lig’de bugüne kadar ilk yarıyı lider tamamlayan takımlar 26 kez sezon sonunu şampiyon olarak kapamayı başardı. 13 kez ise devreyi ikinci sırada kapayan takım mutlu sona ulaştı. 3 takım da ilk yarı sonunda üçüncü olup, kupayı kucaklamayı başardı. Trabzonspor ise lider bitirdikleri devreden 4 şampiyonluk çıkardı. Beşiktaş zorlanıyor KARTAL, 8 kez ilk yarıyı lider bitirirken, bunların dördünden şampiyonluğu çıkarmayı başardı. 4 kez de ikinci sıradan mutlu sonuca ulaşmayı bildi. 19 defa devrenin lideri olmayı başaran Cim-Bom, bunların 7’sinde avantajını koruyamadı. 3 kez de ilk yarıda ikinci olup, sezon sonunda şampiyonluğa yükseldi. İlk yarıda liderliği 12 kez yakalayan Fenerbahçe ise 7 defa şampiyon oldu. 7 defa da ikinci olup, zafere ulaştı. Engelli sporcuya milli engel! BEŞİKTAŞ Engelliler Spor Kulübü’nün sporcusu Seyit Coşkun, Başkan Erdem Göksel’in keyfi tutumu nedeniyle kulüpten uzaklaştırıldığını söyledi. Haksızlığa uğradığını belirten Coşkun, "12 Aralık’ta milli takım kampına gidecektim. Bu gelişmenin ardından kadrodan çıkarıldım. Bu kampa gideceğim için işyerimden izin almıştım. Gitmeyeceğim öğrenilince, tepki gösterdiler, işimden de oldum" dedi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. ABD: Bizden iyi dostunuz yok ANKARA Milliyet ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, PKK'nın faaliyetlerini sınırlandırmak için aktif gayret gösterdiklerini ve Türkiye'nin terör örgütüyle mücadelesinde ABD'den daha iyi dostu olmadığını bildirdi. Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "ABD'li yetkililerin siyasi temsilcileri ziyaret etmesi, yürüttükleri olağan diplomatik faaliyetleri arasındadır."
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Sakarya taştı: 3-1 Yeşil - Siyahlılar, G.Doğanspor’u farklı yendi, üç puan özlemini bitirdi. Goller Mesut, Doğan ve Erkan’dan geldi İKİNCİ Lig A Kategorisi’nde Sakaryaspor, Gümüşhane Doğanspor’u 3-1 yenerek galibiyet hasretine son verdi. Haftalardır üç puan yüzü göremeyen ve zirve yarışında gerilere düşen Yeşil - Siyahlılar, alt sıralarda bulunan rakibi karşısında Mesut, Doğan ve Erkan’ın golleriyle sonuca gitti. Bu arada karla kaplı saha iki saatlik çalışma sonucu temizlendi. Maçın karnesi / MÜJDAT ÇETİN HAKEMLER: Hakan Sıraselvi, Rakıp Uysal, Bülent Öztürk SAKARYASPOR: Recep (6) - Taner (7), Mahmut (5), Mesut (6) - Cemil (5), Koray (5) (Ferhat Dk.85), Mustafa (6) (Gürçay Dk.62 (5), Abdulkadir (6), Doğan (7) (Hasan Dk.89) - Mehmet (6), Erkan (6) G.DOĞANSPOR: Mustafa (4) - Kurtuluş (4) (Yusuf Dk.58 (4), Zafer (4), Yusuf (4) - Targan (4), Aşkın (5), Ahmet (5), Şaban (5), Emre (4) (Serkan Dk.28 (4) - Şeyhmuz (4) (Nuri Dk.58 (4), Zafer (4) GOLLER: Mesut (Dk. 15), Doğan (Dk.25), Erkan (Dk.63), Aşkın (Dk.68)
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Doğru Yol’un ‘telefon sapığı’ DSP milletvekilini cep telefonundan arayarak küfür ve tehdit eden kişinin, DYP İl Başkanı olduğu ortaya çıktı GÜNSELİ ÖNAL Ankara Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürü Şahin Eker hakkındaki iddiaları bakanlığa bildiren ve Eker’in görevden alınmasını sağlayan DSP Samsun Milletvekili Tarık Cengiz’i cep telefonundan arayarak küfür ve tehdit eden kişinin, DYP İl Başkanı Fahri Eldemir olduğu ortaya çıktı. Cengiz, telefonda kendisini "Şahin’i neden görevden aldırdın? Biz sana sorarız, sana gösteririz" diye tehdit eden, "Senin ananı avradını... bilmem nesine koyduğumun çocuğu" gibi küfürler yağdıran kişiyi Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyet etti. Telefonu takibe alan savcılık, bu kişinin Eldemir olduğunu saptadı ve Eldemir hakkında dava açıldı. Bakanlık Teftiş Kurulu tarafından yapılan soruşturmada görevden alınan Eker’in 28.11.2001’de, yıllık iznini kullandığı sırada, DYP Grup toplantısına katıldığı belirlendi. Teftiş Kurulu’nun raporunda Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yetkililerinin kendi kurdukları Gençlik ve Spor Kulubü’ne "il müdürlüğünün yüzme havuzu ve tenis kortları gibi tesislerini bedelsiz kullandırarak 30 - 35 milyar lira bir kaynak aktardıkları, müdürlüğün gelirlerini yarı yarıya azalttıkları, aktardıkları kaynağın 12 milyar lirasını Yönetim Kurulu Başkanı, üyeleri ve denetçilerinin menfaatlerine yönelik harcadıkları" bildirildi.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. GERİLİM Serdar Bilgili'nin, Fenerbahçe ve Galatasaray'ı hedef alan açıklamaları tansiyonu yükseltti. Sarı-Lacivertli takım, İnönü Stadı'na sıkı güvenlik altında gitmeyi planlıyor Endişe sardı SÜPER Lig'de son 5 haftaya girilirken, şampiyonu büyük ölçüde belli edecek olan Beşiktaş - Fenerbahçe derbisinin heyecanı şimdiden gündeme gelmeye başladı. Başkan Serdar Bilgili'nin, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerini eleştiri yağmuruna tuttuğu sert açıklamalarının ardından, iki hafta sonra oynanacak olan derbi maçı özellikle Kadıköy'de ön plana çıktı. Bu arada Beşiktaş'ın Samsun'a 1 trilyonluk prim gönderdiği iddiası huzuru iyice bozdu. Özel koruma istenecek BİLGİLİ'NİN açıklamalarının taraftarlar üzerinde olumsuz bir etki yaratacağını düşünen Fenerbahçe'nin, İstanbul Emniyeti'ne başvuru yapacağı bildirildi. Yönetimin, teknik heyet ve futbolcular için özel önlemler alınmasını isteyeceği öğrenildi. Ortamı yumuşatmak isteyen Nihat Özdemir, "Valilik ve emniyet derbi konusunda yeterince tecrübeli. Gereken tedbirler zaten alınacaktır" dedi. 'Futbolu bırakmıyorum' Hooijdonk'tan açıklama FENERBAHÇE'NİN Hollandalı yıldızı Van Hooijdonk, ülkesinde yayınlanan AD gazetesine bir yıl daha Sarı - Lacivertli formayı giyeceğini açıkladı. Muhabirin "Futbolu bırakmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna "Hayır" diyen golcü futbolcu, "Bir forvetin hangi yaşta futbolu bırakması gerektiği beni ilgilendirmez. Önümüzdeki sezon da Fenerbahçe'deyim" yanıtını verdi. 'Şampiyonluk yolda' VAN Hooijdonk, ilk kez şampiyonlukla tanışmaya hazır olduğunu da belirtti. Yıldız futbolcu şu ifadeleri kullandı; "Türkiye'de çok mutluyum ve harika günler geçiriyorum. Ayrıca bir yıllık daha sözleşmem var. Futbol yaşantımda hiç şampiyonluk yaşamadım. Bu duyguyu, bu sezon Fenerbahçe ile tadacağım. Bunun için önümüzde 5 maçımız kaldı." Tuncay'dan imza şov FENERBAHÇE, önceki gün kapalı kapılar ardında 3 yıllık sözleşme imzalattığı Tuncay için bu kez şov düzenledi. Fenerbahçe TV'de canlı olarak yayınlanan törene Başkan Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu, Osman Yalçın ve Menajer Erdinç Şehit katıldı. Başkan Aziz Yıldırım, "Tuncay hiçbir maddi talepte bulunmadan boş mukavele imzaladı. Jestinin karşılığını alacak" dedi. Tuncay ise Yıldırım'a verdiği sözü tuttuğunu belirtti.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Yapay kalpli bir hasta daha ayakta Bağımsız yapay kalp AbioCor takılan 5. hasta da taburcu edildi. 51 yaşındaki James Quinn, 70 gün hastanede kaldıktan sonra 14 Ocak’ta taburcu oldu. Emekli fırıncı Quinn, hastaneye 300 metre uzaklıktaki bir otele yerleştirildi. Hastanın bitişik odasında ise sağlığı ile ilgilenecek bir uzman bulunuyor. AbioCor adı verilen bağımsız yapay kalpler, şimdiye kadar 6 hastaya takıldı. AbioCor, genellikle kalp nakli yapılamayan veya kalp yetersizliğinden ölecek durumda olan hastalara takılıyor. AbioCor takılan hastalardan 3’ü hayatını kaybetti. ABİOCOR NEDİR? AbioCor isimli yapay kalpte bir motor, sağlam ve esnek bir plastikten üretilen membran ve ventillerden oluşan bir pompayı yönlendiriyor. Kalp, milyonlarca kez atabilecek ve pıhtılaşma sistemini uyarmayacak şekilde yapılmış. Motoru, yaklaşık 1,5 saat dayanabilen lityum piller çalıştırıyor. Bu süre az gibi görünse de, bugüne kadar yapılan uygulamalara bakıldığında, hastaya büyük dolaşım kolaylığı sağlıyor. Piller zayıfladığında, taşınabilir bir alet yardımıyla, indükleme yöntemiyle dışarıdan doldurulabiliyor. Elektronik basınç ölçerler, kalp atışının, efor sarf etme, stres veya korku gibi durumlarda, ne kadar yükselmesi gerektiğini tespit ediyor. Bir yumruk büyüklüğündeki suni kalp, dakikada yaklaşık 8 litre kan pompalıyor. İki özel karıncık, akciğerleri vücuttan ayrı olarak kanla besliyor. Suni kalp, yaklaşık 1 kg ağırlığında.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. İnsan kanıyla çalışan mini-pil geliştirildi Amerikan bilim adamları, insan sağlığını kontrol etmekte kullanılan ve insan kanıyla çalışan mini-pil geliştirdiler. Nature dergisindeki habere göre, Austin Üniversitesi'nde görevli bilim adamı Adam Heller, pilin deri altına yerleştirilerek hastanın sağlık durumunu kontrol etmeye yardımcı olacağını söyledi. Pilin, şeker ve oksijenin reaksiyona girmesiyle enerji ürettiğini belirten Heller, enerji üretilmesi için pilin mutlaka kan ya da başka bir vücut sıvısıyla temasta olması gerektiğini söyledi. Mini-pilin iki santimetre uzunluğundaki iki karbon liften oluştuğu ve çapının milimetrenin yüzde birinden daha az olduğu kaydedilen haberde, elektrik akımının, iki karbon lifinin şekerden elektron alıp oksijene aktaran enzimlerle kaplanmış olması sayesinde üretildiği belirtildi. Heller, pilin, bir kol saatindeki pille aynı miktarda enerji ürettiğini söyledi. Şeker hastalarının kanındaki şeker düzeyinin bu pil yardımıyla sürekli kontrol edilebileceğini belirten Heller, pilin ürettiği enerjinin kalbin atış hızını ayarlayan cihazı çalıştırmak için yeterli olmadığına dikkat çekti.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Keanu sonunda evleniyor Sinemanın müzmin bekar oyuncusu Keanu Reeves, evlilik yolunda ilk adımı attı. İnternetteki “dailystar” sitesinin haberine göre, “Matrix” filminin 40 yaşındaki gözde oyuncusu Keanu Reeves, aktris Autumn Macintosh'a evlenme teklifinde bulundu.Bu kararını arkadaşlarına açıklayan çiftin bu hafta sonunda haberi basına da duyurması bekleniyor. Aktörün yakın arkadaşları, Los Angeles'taki bir restoranda romantik bir akşam yemeği sırasında Macintosh'a evlenme teklif eden aktörün genç kadına hayatının 12 yılını acılarla geçirdiğini ve artık mutlu olmak istediğini söylediği belirtildi. Düşük bütçeli birkaç filmde küçük roller alan genç kadınla mutlu bir beraberlik sergileyen Reeves'in oyuncuyu yıllardır tanıdığını, arkadaşlığın zamanla sevgiye dönüştüğünü kaydeden arkadaşları, Macintosh'un da yakışıklı aktörün teklifine çok sevinerek “evet” dediğini ifade ettiler. Bu kararını arkadaşlarına açıklayan çiftin bu hafta sonunda haberi basına da duyurması bekleniyor. Görkemli törenlerden hoşlanmayan Reeves'in sade bir törenle aile arasında evleneceği bildirildi. Ünlü aktör Keanu Reeves ile yıllarca birlikte olduğu Jennifer Syme, 1999 yılında bebeklerini doğumda kaybetmişti. Syme'in 2001 yılında bir trafik kazasında can vermesinden sonra kendine gelemeyen Reeves, bir röportajında uzun bir süre evlenmeyi düşünmediğini belirtmişti
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 2 Eylül'de evleniyorlar Flört etmeye başladıktan bir hafta sonra yakın arkadaşlarına evlendiklerini söyleyen, basında yer alınca da yalanlayan Tuba Ünsal ile Cem Cantaş, nihayet ilişkilerini resmileştiriyor! 4 Eylül Cumartesi günü evlenmek isteyen çift, nikâh dairesinin yoğunluğundan dolayı mecburen 2 Eylül'e gün almışlar. Tansa-Can Ekşioğlu çiftinin başlattığı modaya uyan çift, 2 Eylül'de nikâh defterini imzalayıp, düğünlerini önümüzdeki yaz yapacaklarmış. Arkadaşlarının da Tuba'ya görkemli bir bekarlığa veda partisi düzenleyeceğini duydum. Ne diyelim Allah mesut etsin...
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Bayram, GAZÜ Gıda Mühendisliği bölümünce bulgur üzerine son 10 yılda yapılan bilimsel çalışmaların, dünya bilim çevrelerinin dikkatini çektiğini ve bu konuyla ilgilenen bilim adamlarının sayısının arttığını belirtti. Bulgurun insan beslenmesindeki öneminin ve ekonomik değerinin, Avustralya’daki bilim adamlarının konuya ilgisini artırdığını ifade eden Bayram, Avustralya’daki Grain Research and Development Corporation Fonu ile Curtin Üniversitesi’nden gelecek 6 kişilik heyetin, GAZܒde yapacağı 2 günlük bilimsel çalışmanın ardından, bazı bulgur fabrikalarını ziyaret etmeyi planladığını kaydetti. Bulgur, Amerika, Kanada, Avrupa ve Arap ülkelerinde üretilmesine rağmen dünyada bulgurla ilgili bilgi ve araştırma merkezi olarak Gaziantep’in bilindiğini vurgulayan Bayram, şöyle konuştu: “Dünyada bulgurun en fazla üretildiği, bulgur için makine ve teknoloji geliştirildiği yer Gaziantep’tir. Kendine özgü üretim sistemine sahip olan ve dünya bilim literatürüne Antep tipi bulgur üretim sistemi olarak geçirilen sistem, şu an en başarılı sistem olarak kabul edilmektedir. Türkiye’deki bulgurun üretimi 1 milyon tonun üzerindedir ve her yıl bu rakam artmaktadır. Bu üretim miktarı, makarnanın 2,5 katı kadardır. Üretim, Amerika kıtasında yaklaşık 250 bin tondur.”
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Diyabet kontrolünde ''ACCU-CHEK Active'' Roche Diagnostics, kan şekeri ölçüm sistemi, ''ACCU-CHEK Active''i dünyayla aynı anda Türkiye’de de hekim ve diyabetlilerin hizmetine sundu. (Habersaglık-Istanbul) ACCU-CHEK Active, uygun strip, parmak delici ve cihaz kombinasyonu ile kan şekeri ölçüm işlemindeki acıyı en aza indiriyor. Sadece 5 saniyede laboratuar sonuçlarına eşdeğer doğrulukta ölçüm sonuçları elde edilmesini sağlayan ACCU-CHEK Active, doğru ve güvenilir ölçümler elde etmek için akıllı bir enzim kullanıyor. ACCU-CHEK Active kan şekeri ölçüm sistemi; yeni doğan, yoğun bakım ünitesinde tedavi gören, oksijen tedavisinde olan hastalar da dahil olmak üzere bütün hasta tiplerinde kullanılabiliyor, bütün kan tipleri ile güvenilir ölçüm sonuçları elde edilmesini sağlıyor, yanlış seçilen kan tipi nedeniyle oluşabilecek hatalı ölçüm riskini ortadan kaldırıyor, 7 ve 14 günlük ortalama kan şekeri değerlerini hesaplıyor ve hafızadaki bilgileri bilgisayara aktarılabiliyor. Ayrıntılı Bilgi İçin; www.diyabetevi.com
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. En hassas yalan makinası geliştirildi İngiliz bilim adamları, yüz kaslarının hareketlerini izleyerek sonuca varan yalan makinelerinin en hassasını geliştirdiklerini bildirdiler. Manchester'daki Metropolitan Üniversitesi bilim adamları tarafından geliştirilen makinenin bir dizüstü bilgisayar ve video kameradan oluştuğu, özel yazılım sayesinde makinenin, çıplak gözle fark edilmeyen, en küçük mimikleri dahi takip edebildiği belirtildi. Makinenin verdiği sonuçların yüzde 80 doğru olduğu kaydedildi. Terleme, kalp atışları ve ses tonundaki değişikliklere göre çalışan klasik yalan makinelerinde elde edilen sonuçların doğruluk oranı ise yüzde 60. Yeni geliştirilen yalan makinesiyle ile kişinin söylediği ''doğruları'' ve ''yalanları'' ayırt etmenin de mümkün olduğu belirtiliyor.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Körfez cıkarması Ligin son sırasındaki rakibi karşısında temkinli davranan Beşiktaş Teknik Direktörü Lucescu yine tek forvetle sahaya çıkacak. Giunti’nin ise ilk 11’de oynaması bekleniyor Kartal kampa girdi LİGİN zirvesindeki Beşiktaş, son sırada bulunan rakibi Kocaelispor için dün Ümraniye Tesisleri’nde kampa girdi. Yarın oynayacakları karşılaşmanın taktik çalışmasını yine tesislerde yaptıkları idmanla tamamlayan Siyah - Beyazlı ekipte sakatlıkları devam eden Nouma, Bayram, Ali Cansun ve Eser forma giyemeyecek. Sürpriz golcü Tümer LİDER Beşiktaş son sıralardaki rakibi Kocaelispor karşısında temkini elden bırakmayacak. Siyah - Beyazlılar, Fenerbahçe ile oynanan maçta olduğu gibi bugün de forvetini İlhan Mansız ile oluşturacak. Tek santrforla gol arayacak olan Kartal’da Teknik Direktör Lucescu, orta alanı kalabalık tutacak. Takım atağa kalktığı dakikalarda Tümer ileri uçta sürpriz golcü olacak. Sergen ise ikinci yarıda yer alacak. Maldaraşanu kulübede KOCAELİ’YE akın edecek olan Beşiktaş taraftarlarının gözü, yeni transferlerde olacak. Son dakikada takıma katılan ve Neuchatel Xamax maçında ilk kez forma giymesine karşın, takıma uyumuyla dikkat çeken Giunti gözünü onbire dikti. Bu zorlu maçta İtalyan futbolcunun ilk onbirde forma giymesi durumunda Yasin yedeğe çekilecek. Maldaraşanu’nun da kulübede oturacağı öğrenildi. Beşiktaş’ta toplantı günü BEŞİKTAŞ’IN Olağan Mali ve İdari Genel Kurulu bugün yapılıyor. Çoğunluk sağlanmadığı için geçen hafta ertelenen kurul, Lütfi Kırdar’da saat 10.00’da başlayacak. Toplantıda, Serdar Bilgili başkanlığındaki kulüp yönetim kurulunun, mali ve idari bakımlardan ayrı ayrı ibrası genel kurul üyelerinin oyuna sunulacak. Ayrıca 2003 yılı tahmini bütçesi ve dernek üye giriş ile üyelik aidatlarının artırılması konuları da görüşülecek.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Roche’dan vahim olaylar var FARKLI kurumlara, farklı fiyattan ilaç satılmasının yarattığı çarpıklıkların ortaya çıkması üzerine soruşturmalar sürerken, ilaç sektöründe yaşananlara bir farklı yorum da Klinik Farmakoloji Derneği’nden geldi. Avrupa Klinik Farmokoloji Derneği Onursal Başkanı ve Klinik Farmakoloji Derneği Başkanı Prof. Cankat Tulunay, Türkiye’de yaşananların asıl suçlusunun ve ilaç fiyatlandırma ve ihale sistemi olduğunu öne sürerek, ‘Dünyanın hiç bir yerinde ödenmeyen ilaçların parasını Türkiye’de devlet öder. İlaç sektörünün 6 milyar dolarlık cirosunun yüzde 90’ı devlet tarafından ödeniyor’ dedi. Prof. Tulunay, Türkiye’nin akılcı bir ilaç politikasına gidip ilaçlarını tüm dünyada olduğu gibi farmakoekonomik kriterleri gözönüne alarak seçmesi halinde yılda 1 milyar dolar tasarruf edebileceğine dikkat çekti. Prof. Tulunay, yolsuzlukların önlenmesi halinde de 1 milyar dolarlık bir tasarruf sağlanacağını ve böylece Türkiye’nin 6 milyar dolarlık ilaç faturasının 4 milyar dolara indirilebileceğini söyledi. Prof. Tulunay, Roche’un SSK’ya ucuza ilaç sattığı için üzerine gidildiğini hatırlatarak, ‘Aslında İsviçre Roche’un Türkiye’deki firmasına nasıl bu kadar ucuza ilaç verebildiğini sorması lazım. Roche, devleti kazıklamıyor, ucuza ilaç satıyor burada. Muhasebede hile yaptıysa bunun hukuki boyutu elbette tartışılır. Ama Roche ucuza sattığı için eleştirilirken, pahalı satan diğer firmaların da gündeme gelmesi lazım’ dedi. Prof. Tulunay, diğer ilaç firmalarının yakın zamanda girdikleri birçok ihalede yaşananlara ilişkin şu örnekleri verdi: İbrahim Etem tarafından üretilen Cipro Floksa 5000 antibiyotik, 2 Ağustos 2004 tarihinde sonuçlanan ihalede, SSK Rize Bölge Hastanesi’ne 950 bin liradan verilmiş. Bu ilacın onaylı imalat fiyatı 7 milyon 645 bin 260 lira. Yani ihalede SSK’ya yüzde 88 indirim yapılmış. Ama aynı ilacı Emekli Sandığı’na mensup hastalar 7 milyon miradan alıyor. Phizer, tansiyon ilacı Accuzide için 7 Temmuz 2004’de sonuçlanan bir ihalede SSK İstanbul Eğitim Hastanesi’ne 17 milyon 235 bin lira fiyat vermiş. Oysa bu ilacın 15 Haziran onaylı fiyatı 14 milyon 765 bin lira. MSD firması, Tienam 500 mg. antibiyotik için SSK Eskişehir Bölge Hastanesi için açılan ve 21 Temmuz’da sonuçlanan ihalede 21 milyon 403 bin 950 lira fiyat vermiş. İlacın 15 Haziran onaylı orjinal fiyatı 18 milyon 488 bin lira. Prof. Tulunay, ‘Sektördeki çarpık uygulamalar içinde Roche günah keçisi olarak kullanıldı. Roche SSK’ya ucuz ilaç sattığı için eleştirilirken, SSK’ya pahalıya ilaç satanlara ses çıkarılmıyor’ diyerek, şunları söyledi: ‘Roche ile ilgili iddialar kendi iç problemleri nedeniyle dışa vuruldu. Bu bilgilere zaten SSK’nın web sayfalarından erişmek mümkündü, gizli değildi. Ama Türkiye’de sistem çok bozulmuş, çok daha vahim olaylar var. Geçen yıl değişen Devlet İhale Kanunu’nda, imalatçı firmanın ürettiği ilacın jeneriği yoksa kendi fiyatını veriyor. Jeneriği varsa kıran kırana pazarlık yapılıyor ve yüzde 80’lere varan indirim yapılıyor. Bu firmalar bu fiyata bu ilacı nasıl karşılayacak? Ya içindeki hammaddeden çalacak ya da yalan beyanda bulunacak. Bir firma bir ilaçta yüzde 80’e varan oranda indirim yapabiliyorsa ona sormak gerek o zaman bu ilacın maliyeti ne? Yani ilaç maliyetleri sanıldığı kadar yüksek değil.’
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Ajda Pekkan'ın Bodrum Antik Tiyatro'da verdiği konser, görkemli bir sahne şovuna dönüşürken, her zamanki gibi bir sosyete daveti havasında geçti. Ajda Pekkan, İstanbul Açıkhava Tiyatrosu'nda verdiği ses getiren konserini Bodrum Antik Tiyatro'da tekrarladı. Pop müzikte yıllardır çizgisini bozmayan ve konserlerini kaliteli müziğin yanısıra bir görsel şova dönüştürme gayreti içinde olan Süperstar, şarkılarını yine seçkin bir izleyici grubuna söyledi. PEKKAN'LAR TEDARİKLİ Her konserde ön sıralarda bir kaçını gördüğümüz İstanbul sosyetesinin ünlü simalarının büyük bölümü Ajda'yı Bodrum'da kaçırmadılar. Semiramis Pekkan, Gulu Lalvani, Şebnem-Celal Çapa, Yüksel Uzel, Ayşegül Cinisli, Yasemin Kamhi, Selma Bezmen, Berna- Galip Gürel, Tanyeli, Neco, Oya Özyılmazer, Uğur Ekşioğlu, Tansa Ekşioğlu ve yeni evlendiği eşi Can Ekşioğlu, Esra-Sinan Gürsoy koltukları dolduran ünlü isimlerden bazılarıydı. Semiramis Pekkan kardeşinin konserine tedarikli geldi. Konserden aldığı keyfi katlamak isteyen kardeş Pekkan termosa hazırlayıp koyduğu votkayı arkadaşlarına da ikram etti. Ajda'nın konserine travesti ve transseksüller de büyük ilgi gösterdiler. Bir ara sosyetik isimlerin önünde oturan travestiler fotoğraflarının çekildiğini görünce rahatsız oldular. "Gülüm Benim" şarkısında Selma Bezmen, Semiramis Pekkan ve Gulu Lalvani oturdukları yerden Ajda'ya vokal yaptılar
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. TMSF tarafından el konulan 219 Uzan şirketinden biri olan Mavi Turizm'in envanterinde göründüğü halde bugüne kadar bulunamayan ve bir tesadüf eseri Güneş Taner'in oğlunun düğününde ortaya çıkan Cem Uzan'ın kullandığı 34 TE 3024 plakalı araç, BDDK'nın İstanbul Esentepe'deki binasının otoparkına çekildi. Mercedes S 320 marka otomobil, diğer banka borçlarına karşılık el konulan arabalarla birlikte Ağustos sonunda saüşa çıkarılacak. Güneş Taner'in oğlunun düğününe katılan Cem Uzan, Esma Sultan Yalısı'na bu araçla gelmiş, gazeteciler fotoğraf çekmeye başlayınca da Uzan'ın korumaları otomobilin plakasını gizlemeye çalışmıştı. TMSF'ye teslim edilmeyen arabayı kullanan Cem Uzan'a İcra İflas Kanunu'nun 311. maddesi uyarınca, 'alacaklısından mal kaçırdığı' gerekçesiyle soruşturma açılacağı öğrenildi. Hakan Uzan'ın BMW'sini alan 270 milyarı ödemedi 6 Ağustos'ta yapılan açık artırmada Hakan Uzan'ın kullandığı ve Türkiye'de tek olduğu belirtilen 2003 model 760 Lİ model BMW'i alan Zekeriya Yurtçak, parayı ödeyemedi. TMSF, 270 milyara satılan aracın yeniden satışa sunulacağını duyurdu. Aradaki farkı Yurtçak ödeyecek 34 TS 9990 plakalı 3 bin 700 km'de olan ve özel olarak üretilen araç, 18 Ağustos'ta Esentepe TMSF otoparkında saat 10.00'da yapılacak yeni ihalede tek olarak satılacak. Yapılacak ihalede aracın önceki bedelin altında satılması halinde aradaki fark ilk alıcısı Zekeriya Yurtçak'tan tahsil edilecek. Ayrıca Yurtçak, araç bedelini zamanında ödemediğinden teminatını da geri alamayacak. TMSF'nin satışına girmek için bayrak alan yaklaşık 100 kişi, bu kuralları satıştan önce kabul ettiğine dair bir sözleşme imzalamıştı.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Kardemir: Türkiye’nin tüm ray ihtiyacını biz karşılarız Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) A.Ş. Genel Müdürü Osman Kılavuz, ‘72 metre uzunluğunda ray üretmemizi sağlayacak Ray ve Profil Haddehanesi yatırım ihalesiyle ilgili teklifleri 10 Eylül Cuma günü alacağız’ dedi. Genel Müdür Kılavuz, fabrikanın gelişmesi açısından çok önemli olan Ray ve Profil Haddehanesi yenileme işlemleri için yapılacak ihaleyle ilgili kendilerinden gerekli dökümanları alan bazı yurtdışındaki firmaların tesislerini gezdiklerini söyledi. Almanya ve İtalya’da haddehaneler ile dev makinelerden oluşan atölyeleri inceleme imkanı da bulduklarını anlatan Kılavuz, şunları kaydetti: ‘Ülkemizin ihtiyacı olan ve sadece KARDEMİR’de üretilen ray, büyük boy profil, köşebent, maden direği ve kalın kaliteli yuvarlak üretecek söz konusu haddehanenin yenilenmesi bizim açımızdan çok önemli. 72 metre uzunluğunda ray üretmemizi de sağlayacak Ray ve Profil Haddehanesi yatırım ihalesiyle ilgili teklifleri 10 Eylül Cuma günü alacağız. Son teknolojiye sahip olacak tesiste yatırımların tamamlanmasının ardından 2005’in sonunda ya da 2006’ın başında üretime başlanmasını planlıyoruz. Türkiye’de, bu sektörde tek üretici konumuna geleceğiz. İç piyasanın taleplerini karşıladığımız takdirde dış pazarlara da açılmamız mümkün olabilecek. Planlamalarımızı bu doğrultuda şekillendiriyoruz.’ Her ay 4-5 bin ton ray ürettikleri TCDD’nin ihtiyaçlarını talebe göre karşıladıklarını, aralarında da uzun soluklu bir anlaşmanın olmadığına dikkati çeken Kılavuz, şöyle konuştu: ‘Fabrikamızın TCDD için ürettiği raylar uluslararası UIC-900-A standartlarına uygundur. Şirketimiz, ülkemiz demiryolu ağının yeniden yapılandırma çalışmalarına olumlu katkı vermeye çalışan Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından biridir. Yıllık 50-60 bin ton ray ihtiyacı olduğu söylenen TCDD’nin talebini rahatlıkla karşılayabilecek durumdayız. Ancak, bu oranı bugün söyleyip iki ay içinde isterlerse fabrikamız üretemez. TCDD, bir yıl içinde her ay yaklaşık 5 bin ton talepte bulunursa bunu karşılayabiliriz. Taşımacılığın ucuz ve güvenli olmasını temin eden demiryolları ağının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına gereken önem ve destek verilmelidir.’
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Samsun'da yolda yürürken darp edilen ve kanlar içinde kalan alkollü şahıs, tedavi için kaldırıldığı hastaneden beyninin çalınacağı korkusuyla kaçtı. Edinilen bilgiye göre olay, Kılıçdede Mahallesi Atatürk Bulvarı kenarında bulunan Saray Gazinosu karşısında akşam saat 22.00 sularında meydana geldi. Kimliği belirsiz kişi veya kişilerin saldırısına uğrayarak darp edilen alkollü bir şahıs, kanlar içinde olduğu yere yığıldı. 112 Acil Yardım ve Kurtarma ekiplerine ait ambulansla Samsun Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ve adının Mustafa Kocataş olduğunu söyleyen yaralı şahıs, burada tedavi altına alınmak istendi. Kafasının röntgen filmi çekilmek istenilen Mustafa Kocataş, "Beynimi çalacaksınız" diyerek tedavi olmadan hastaneden kaçtı. Kaçtıktan yarım saat sonra hastaneye 100 metre mesafede Okay Gürsoy adlı bir genç tarafından yaralı halde fark edilen Kocataş, tekrar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Mustafa Kocataş, bu kez sağlık ekiplerinin ve kendisini hastaneye getiren gencin ısrarları üzerine tedavi altına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Laila ile 5 yıldaha İstanbul'un en gözde birkaç kulübünden biri olan Laila'nın, en azından şimdiki yerinde bir daha açılamayacağına dair dedikodular dolaşıyordu. Şefik Öztek ile Laila'nın 14 toprak sahibinden biri olan Loris Mizrahi'nin arasındaki husumetin buna sebep olduğu konuşuluyordu. Ama Mizrahi ile Öztek, tüm bu konuşulanları yalanlamak için baş başa geçen hafta ziyaretime geldiler. Mizrahi, daha önce problemler yaşamalarına rağmen artık aralarından hiçbir sorun olmadığını ve Öztek'in kontratını 5 yıl daha uzatmayı düşündüklerini söyledi. Bu da demek oluyor ki, Kuruçeşme'deki Laila'da en az 5 yıl daha bizimle...
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Kasımda vizyona girecek 'Şans Kapıyı Kırınca' filminin çekimleri sürüyor. Başlıca rollerini Flmde, Tamer Karadağlı, Memet Ali Alabora, İpek Tenolcay ve Doğa Rutkay konuk oyuncu olarak kamera karşısına geçti. Pilotunu Karadağlı'nın canlandırdığı küçük bir uçağın seksi ve saf hostesini canlandıran Rutkay, filmi şöyle anlattı: "Simülatörlü türbülans sahnelerinde gerçek bir uçaktaymış gibi korktum. Uçak türbülansa girdiğinde göğüslerimin sallanması gerekiyordu. Önce beni tutup salladılar, saatlerce uğraştık. Bir türlü yönetmen Tayfun Güneyer'in istediği gibi olmuyordu. Daha sonra uçağın koltuklarını bu sallantıya uygun hale getirdiler ve istenen oldu. Çok eğlendim."
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Hurda indiriminin yanya indirilmesiyle otomobil satışlarında başlayan düşüş Haziran'ın ardından Temmuz ayında da devam etti. Haziran ayında otomobil satışı 37 bin 672 adet olarak gerçekleşirken, Temmuz ayında 4 bin 262 adet gerileyerek 33 bin 410 adete düştü. Temmuz ayında satışlarda ilk iki sıra değişmezken üçüncülüğe Hyundai yerleşti. Hafif ticari araç satışları ise Haziran'la neredeyse aynı düzeyde gerçekleşti. Haziran'da 21 bin 244 araç satılırken Temmuz'da satışlar 220 adet artışla 21 bin 464'e ulaştı.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Baykal’dan İtalyan soluna KADEK uyarısı Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılmak için Roma’da bulunan CHP lideri Deniz Baykal, İtalyan ana muhalefet partisi Solun Demokratları’nın lideri Pierro Fassino ile görüşmesinde, İtalyan solunu KADEK’e karşı uyardı. Baykal, dünkü görüşmelerinden sonra yaptığı açıklamada, "Fassino’ya KADEK’in tutumunu yeniden değerlendirmeleri gerektiğini söyledim. İtalyan solu bu zamana kadar KADEK’e iyi niyetle bakıyordu. 15 Ocak’taki terör saldırısı ile uzun dönemden sonra ilk kez kan döküldü. Bunu İtalyanlara söyledim. KADEK’e karşı dikkatli olmaları ve mesafeli davranmaları gerektiğini vurguladım" dedi. Baykal, 21 Ocak’ta sona erecek toplantı çerçevesinde Sosyalistlerin, ABD’yi Irak’a karşı askeri operasyondan caydıracak bir çalışma programı hazırlayacağını söyledi.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Rallide buzlu start! Dünya Ralli Şampiyonası’nın ikinci ayağı İsveç’te ağır bir zeminde başladı. Yarışın ilk parkurlarında Finli pilotlar yine rakiplerini solladı Heyecanlı start İSVEǒTE yapılan Dünya Ralli Şampiyonası’nın ikinci ayağında start dün verildi. Toplam 83 aracın mücadele ettiği ralli tamamen karla kaplı parkurlarda start aldı. Monte Carlo’da kürsüye ambargo koyan Citroen’in Fransız pilotlarına bu kez parkur ve hava koşullarına alışık İskandinav sürücüler üstünlük sağladı. İlt etaplara Finli sürücüler damgasını vurdu. Gronholm farkı DENEME sürüşünü önde tamamlayan Peugeot’tan son şampiyon Fin’li M.Gronholm dün dördüncü etabı da 46 dakika 55.2 saniye ile vatandaşı Subaru’dan Tommi Makinen’in 26.3 saniye önünde bitirmeyi başarırken, takım arkadaşı İngiliz Richard Burns ise üçüncü oldu. Finli pilotlar’dan Rovanpera 4., Pykalisto 5. ve Gerdemeister 6. sıralara yerleşmeyi başardı.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Rahim tümörüne teknolojik çözüm Lokal anestezi ile kullanılan yeni bir lazer tedavi yöntemi, fibroid (bağ dokusu) kökenli tümör sorunu nedeniyle rahmin alınması ihtiyacını engelleyebilecek. Human Reproduction dergisindeki makalede, Londra'daki St Mary Hastanesi ile London School of Tropical Medicine'dan doktorlar tarafından geliştirilen teknikle ilk kez lazer ile magnetic rezonans (MR) yöntemlerinin birlikte kullanıldığı belirtildi. St Mary Hastanesi'nden radyolog Wady Gedroyc, ayakta tedaviyle bu yöntemin uygulanabildiğini ve hastanın çok az acı hissettiğini belirterek, tümörlü dokununun öncekilerden çok farklı yöntemle çevreye yayılmadan yok edildiğini anlattı. Kadınların yaklaşık 4'te 1'i, belirtileri uzun süreli yoğun adet dönemi ve karın ağrısı olarak ortaya çıkan ve nedeni henüz bilinmeyen fibroid kökenli rahim tümörleri sorunuyla karşı karşı kalıyor. Bazı vakalarda hiç belirti göstermemesi de hastalığın, rahmin alınması noktasına kadar ilerlemesine neden oluyor.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. 5.1 milyar dolarlık imza Çukurova'nın patronu Mehmet Emin Karamehmet ile TMSF Başkanı Ahmet Ertürk 1 saat süren görüşmenin ardından protokole imza attı. Çukurova Grubu ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) arasında iki aydır süren pazarlık dün saat 16 ile 17 arasında yapılan son görüşmenin ardından nihayet imzayla sonuçlandı. Çukurova Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet görüşmeye 10 kişilik yönetim kurulu ile birlikte geldi. Bir saat süren son görüşmenin ardından anlaşma imzalandıktan sonra TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün, Karamehmet'e hayırlı olsun dileğini ilettiği ve ardından "Önemli olan anlaşmayı imzalamak değil gereğini yerine getirmektir" dediği öğrenildi. TOKALAŞMA HATIRASI İmza esnasında ilginç bir anekdot da Çukurova Grubu'nun yönetim kurulu üyelerinin Ertürk ve Karamehmet imzaları atıp tokalaşırken cep telefonlarına sarılıp fotoğraf çekmeleri oldu. 20 Temmuz 2004 tarihinde yapılan basın açıklamasıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ile Çukurova Grubu arasında "borçların erken ödenmesi" hususunda mutabakat sağlandığı duyurulmuştu. 20 AYDA 5.1 MİLYAR $ Anlaşmanın açıklanan sonuçlarına göre, Çukurova Grubu yapılan anlaşma ile yaklaşık 20 ayda toplam 5.1 milyar dolarlık ödeme yapacak. Grup, TMSF'ye 2.1, YKB'ye de 3 milyar dolar ödeyerek borcunu kapatacak. Yapılan açıklamalara göre anlaşmanın ayrıntıları şöyle: * Çukurova Grubu'nun Pamukbank'tan kaynaklanan TMSF'ye olan 15 yıl vadeli 3.2 milyar dolar olan borcu 13 ay vade ve 2.1 milyar dolara düşürüldü. * Grup, 8-10 ay içinde Yapı Kredi'- ye yaklaşık 1 milyar dolar ödeyecek. Böylece grup bankanın elindeki Turkcell, Turkcell Holding, Digiturk ve Superonline hisselerini geri alacak. * 31 Mart 2006 tarihine kadar Çukurova Grubu'ndan 2 milyar dolar daha tahsilat yapılacak. Grup böylece YKB'- ye olan borçlarını da kapatmış olacak. * Yapılan anlaşma sonunda Yapı Kredi, Çukurova Grubu'nun yaptığı ödemelerle yaklaşık 3 milyar dolarlık bir nakit girişi sağlamış olacak. * Anlaşma çercevesinde Yapı Kredi Bankasını ilk nakit girişi eylül ayının ilk haftası içerisinde varlık satışını takiben başlayacak ve TMSF'ye olan anapara tahsilatı ise 31 Mart 2006'da borcun tasfiyesi ile sonlandırılacak. * Anlaşmayla Çukurova'nın her yapacağı taksit ödemesi tutarına göre ödemeye isabet eden miktarda rehinli Turkcell ve Turkcell Holding hisseleri üzerindeki rehin kaldırılacak. * Yeni ödeme planına uygun ödemelerde bir aksama olması halinde daha önce yapılan 15 yıllık protokol geçerliliğini koruyacak. * Ocak 2003'te BDDK ile Çukurova arasında yapılan eski anlaşmaya göre, grup, YKB'ye olan 1 milyar 937 milyon dolar olan ana para borcunu 9 yılda, Pamukbank'ın TMSF devrinden kaynaklanan 3 milyar 86 milyon dolarlık ana para borcunu 15 yılda, faizle birlikte 6 milyar 218 milyon dolara ulaşan borcunu ödemeyi taahhüt etmişti.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı TCG İskenderun Fırkateyni Samsun'da 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları çevçevesinde Karadeniz'de başlattıkları sağlık taramasının son durağı olan Samsun'da bin 500'ün üzerinde vatandaş ve öğrenciyi sağlık kontrolünden geçirdi. Sağlık ekipleri burada ilginç bir tespitte de bulundu. Karadeniz'de çok fazla guatr hastası olduğunu belirleyen ekip, vatandaşlara bunun kadınlarda kısırlığa neden olduğunu anlattı. Gemi Sağlık Ekibi Başhekimi Op. Dr. Ahmet Karadağ, geçtiğimiz yıl sağlık taramasının ilkini 29 Ekim nedeniyle Ege sahillerinde yaptıklarını, sonuçların bu yıl ikinci durakları olan Karadeniz sahilleri ile kıyaslandığında Karadeniz'i sağlık alanında büyük tehlikelerin beklediğini söyledi. Sağlık taramasından geçen vatandaşlara elimizde bulunan ilaçlardan da veriyoruz. Gemimizin içinde bir tane de seyyar eczane birimi var" dedi. Başhekim Karadağ, "Karadeniz insanında 'nasıl olsa geçer' anlayışı çok yaygın. İnsanlarda hastalığı küçümseme gibi bir alışkanlık var. İnsanlar kulaktan dolma, gerçek olmayan bilgilere inanarak sağlıklarıyla dalga geçer hale gelmişler. Bu çok üzücü" dedi. Karadağ, Karadeniz'de 15 binin üzerinde vatandaş ve öğrenciyi muayene ettiklerini en çok guatr hastasıyla karşılaştıklarını söyleyerek, "Karadeniz'de anormal ölçüde guatr tehlikesi var. Karadeniz'in sularında iyot eksikliği var. Vatandaşlar guatr hastalığını önemsemiyor" diye konuştu. Ahmet Karadağ, guatrın baş destekleyicisinin karalahana olduğunu söyledi. Karadağ, "Karadeniz'de 10 evden 9'unda karalahana pişiyor. Karalahana guatrı önleyen enzimi salgılatmıyor. Guatr en çok kadınlarda bulunuyor ve kısırlık yapıyor. Yakın bir gelecekte Karadenizli kadınların büyük bir bölümü kısırlık tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Karalahana yiyen insanlar mutlaka yemeklerinde iyotlu tuz kullanmalı. İyotlu tuz kısırlığı geciktirici bir neden olabilir" dedi.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. GÖZ GÖRE GÖRE Terim’in inanılmaz kredisi Galatasaray’ın bugünkü sıkıntılarının başlangıcı oldu. Eleştirilmez kabul edilen tecrübeli teknik adam yaptıkları ve yapmadıklarıyla takımın kaderini çizecek Halil Özer Galatasaray’da sezon başında görünen sıkıntılar, Süper Lig’de adeta kamuflaja uğrarken, Şampiyonlar Ligi’nde teknik, taktik ve yönetim sorunları bir bir su yüzüne çıkmaya başladı. Lokomotiv Moskova maçındaki kötü futbola rağmen alınan galibiyet sevinci birkaç gün sürdü. Barcelona ve Brugge sınavları ise hem kulübe hatalarını ortaya çıkardı, hem de kadro kapasitesinin sınırını çizdi. Fatih Terim şu anda takımın herşeyinden sorumlu. Yönetim tüm yetkiyi kendisine verdi. Terim, yeni transferleri de uzun araştırmalar sonucu gerçekleştirdi. Ancak en çok ihtiyacı olan santrfor bölgesindeki Christian tercihi yanlıştı. Üstelik yönetim, Kanu, Jancker ve Bierhoff gibi yıldızları ayarlamıştı. Hoca bunları reddetti, iki ay boyunca Nuno Gomes ve Chiesa’nin hayali ile yaşadı. Transferde de geç kalınca, kulübede oturttuğu Christian’ı almak zorunda kaldı. Farklı krediler ! İtalya’dan getirttiği Ümit Davala’ya gösterdiği sabır ne kadar şaşırtıyorsa, Hasan Şaş’a aynı krediyi tanımamasıyla şaşırtmaya devam ediyor. İstanbulspor maçında, 20 bin kişi önünde Hasan Şaş’ı azarlayan Terim’in, üç gün sonra Brugge maçında kendine olan güvenini kaybeden bu oyuncuyu ilk on birde oynatması da anlaşılmazdı. Hatalar bunlarla bitmedi. Felipe’nin, Brugge sınavında defansa yakın oynatılması, Cihan’ın aniden takımdan kesilmesi, her maça ayrı on bir ile çıkılması, Ayhan’ın enerjisine rağmen yedeğe çekilmesi, Moskova’da takımı kurtaran adam ilan edilen Pinto’nun ortada gözükmemesi, Baliç’in üç ay geçmesine rağmen ancak 10 dakikalık kondisyona ulaşabilmesi, Emre için gösterilen kulübe inatçılığı, Barcelona’nın daha maç öncesi yüceltilmesi, Brugge karşılaşması için bile korku dolu mesajlar verilmesi, lig maçlarındaki kolay galibiyetlere aldanılıp önlem alınmaması, Barcelona ve Brugge taktiklerinin yanlışları, Perez’in bırakılması, Hakan Şükür’e sıcak bakılmaması kulübenin üç ayda yaptığı ve yadırganan zaaflar oldu. Yönetim nerede ? Florya’daki sıkıntıların bir başka yönü de yönetimi işaret ediyor. Başkan Özhan Canaydın, futbol şubesini verdiği Özer Saraçoğlu ile Burak Elmas’tan, Fatih Terim’in işine karışmamalarını, çağırmadıkça Florya’ya bile gitmemelerini istedi. Barcelona ve Brugge maçından sonra soyunma odasında tek bir yönetici bile yoktu. Başkan Canaydın, bazen teknik adamların da desteğe ihtiyacı olduğunu unuttu. Fatih Terim de, yapısı gereği bu konuda yardım istemedi. Sonuçta, futbolcular zor günlerde yönetimi yanlarında göremediler. Galatasaray’da tüm bu yaşananlara rağmen, henüz kaybedilmiş hiçbir şey yok. Ancak Terim’in hatalarını kabul etmesi ve düzeltme yoluna gitmesi, yani inatlaşmayı bırakması durumunda her şey yine rayına oturabilir. Terim şaşırttı Galatasaray’ın çalıştırıcısı, Brugge beraberliği nedeniyle tepki bekleyen futbolcularını tek tek tebrik etti ERHAN TELLİ Moral aldılar SARI - Kırmızılı ekibin Teknik Direktörü Fatih Terim, Barcelona maçından sonra Brugge karşısında da beklenen sonucu alamayan futbolcularına bu kez kızmadı. Terim’in önceki gece oynanan karşılaşmanın ardından soyunma odasına inerek bütün futbolcularını iyi oynadıkları için tek tek tebrik ettiği öğrenildi. Sarı - Kırmızılı oyuncuların bu tavır karşısında morallerinin düzeldiği belirtildi. Yeni forvet TERİM’İN, Barcelona maçından sonra takımına medya tarafından çok yüklenildiği için, Brugge sınavının ardından oyuncularına yüklenmediği, ancak önlem hazırlıklarına başladığı da ifade edildi. Ünlü hocanın, özellikle forvete güç katabilmek amacıyla Christian ile Baliç’in üzerinde duracağı ve cumartesi günkü Elazığspor sınavında farklı bir kadroyu sahaya sürmeye hazırlandığı belirtildi. Sanssız Bülent GALATASARAY’DA başarılı performansı ile dikkat çeken Kaptan Bülent’e nazar değdi. Brugge maçında sakatlanan tecrübeli yıldızın dün çekilen MR’ında sağ arka adalesinde gerilme tespit edildi. Bülent’in, Elazığspor maçında forma giyemeyeceği, teknik heyetin yerine Vedat’ı hazırladığı bildirildi. SARI - Kırmızılı takım çalışmalarına dün de devam etti. Hasan Şaş ve Felipe’nin de düz koşudan sonra çalışmayı bıraktığı gözlenirken, uzun süredir sakat olan Mehmet Polat ilk kez takımla birlikte çift kale maçta yer aldı. Almaguer de ağrıları nedeniyle idmanı tamamlayamadı. SANAL ELEŞTİRİ FATİH Terim, yapılan eleştiriler nedeniyle, basına ağır faturalar çıkartıyor. Ancak Galatasaray taraftar internet sitelerinde dolaşan eleştiriler, Terim’in kızdıklarından geri kalmıyor. İşte bazı örnekler: • FT eski FT değil. En azından inatçılığı yok oyuncu tercihinde. B.Ü • Keşke Terim’in yanında Hagi olabilseydi diye geçiyor insanın aklından. M.C • Terim’den beklentilerimizi ölçülü tutalım. Gittikçe Fener’in kötü taraflarını alıyoruz. A.G • Terim bıraktığında seyrettiğimiz Galatasaray bence bu sene olmayacak. A.G • FT, baskının yarattığı ezikliği atmazsa, bu takıma yararından çok zararı olacaktır. M.K • FT’nin maçtan sonra oyuncularımdan memnunum demesi bende şaşkınlık yarattı. H.T • FT’nin taktisyenliğinden şüphem var açıkcası. Bu takımı üst tura çıkaramazsa yazıklar olsun. L.G • FT elindeki kadroya göre değil, kafasındaki oyun tarzına göre takımı oynatmakta ısrar ediyor. S.B • Ben Terim’in şişirildiğini her zaman savundum. Defans nasıl yapılır kendi bilmediği için senelerdir öğretemiyor. C.A • Şu anda tahtını kaybetmiş imparatorlar gibi dolaşıyor ortalıkta. M.E • Terim, günü kurtarmak için sahaya kadro sürüyormuş gibi geliyor bana. M.E • Hoca eski takımı dağıtıp, kendi eski bildiği takımı kurmaya çalışarak hata etti. K.D
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Bu kutlamada dekolte yarıştı Televole programının 500, Pazar Keyfi'nin ise 250'nci bölümü Laila'da, magazin dünyasının ağır toplarının katıldığı ve tam bir dekolte yarışına sahne olan büyük bir organizasyonla kutlandı. Gece de kimler yoktu ki.... Show TV'de yayınlanan Televole programının 500, Pazar Keyfi programının da 250'nci bölümü nedeniyle pazar gecesi Laila'da bir kutlama yapıldı. Geceye sanat dünyasının yıldızları tam kadro halinde katıldı. Kimler yoktu ki gecede; Türkan Şoray, Sezen Aksu, Bülent Ersoy, Muazzez Abacı, Çağla Şikel, Ferdi Tayfur, Necla Nazır, Seren Serengil, Kenan Doğulu, Levent Yüksel, Ceyda Düvenci, İbrahim Tatlıses, Ebru Gündeş, Hande Yener, Ebru Yaşar, Aydan Şener, Tülin Şahin, Alişan, Tuğba Özay, Emrah, Petek Dinçöz... Ve tabii birçok manken ve oyuncu da Laila'daydı... Kutlamaya Hollywood töreni havası verilmek için Laila'nın giriş kısmına dev bir kırmızı halı serildi. Erkeklerin smokinle, bayanların da özel olarak hazırlattıkları tuvaletlerle katıldığı geceye gelen ünlü konuklar, foto muhabirlerine ve kameralara poz vererek içeriye girdi. İşte görkemli geceden ilginç notlar... AĞIRLAR OTURDU Geceye ağır bir kostümle katılan ve eğlenmek yerine, oturup sohbet etmeyi tercih eden isimler vardı: Türkan Şoray, Bülent Ersoy, Ebru Gündeş, Sezen Aksu gibi... Görüntülenmek istemeyen Aksu, Laila'ya Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile birlikte ve tekneyle geldi. Aksu için özel bir bölüm kapatıldı ve bodyguardlar basını bu bölümden uzak tuttu. SESİGÜZEL KORKUTTU Gecede herkesin korkmasına neden olan bir olay da yaşandı; ünlü türkücü Nuri Sesigüzel bir ara fenalık geçirdi. Sesigüzel'in yardımına İbrahim Tatlıses ve Şahin Özer yetişti. Yılların sanakçısı Sesigüzel, daha sonra Tatlıses'in yardımıyla evine gitti. İLGİNÇ ŞARKI Derya Tuna ve Asena'nın birer yıl arayla vurulmasıyla dikkatleri üzerine çeken İbrahim Tatlıses, gecede yeni şarkısını seslendirdi. İbo'nun şarkısının sözleri gerçekten düşündürücüydü: "Kız ben seni vurmaz mıyam, saçlarından asmaz mıyam, senin gibi bir zalimi tarihlere yazmaz mıyam?.." Gecede dikkat çeken isimlerden biri de Kibariye'nin kendinden bir hayli küçük eşi Muhammet Ali'ydi. Mohikan modeli ilginç saç şekliyle bakışları üzerinde toplayan Muhammet Ali için Kiboş "Benim kocam andırgırant oldu" diye espri yaptı. Emrah ise, kısa kesimli ve kırlaştırılmış saçıyla beğeni topladı. Emrah'ın bu halini bir gazeteci George Clooney'e benzetince, Emrah Clooney'i tanımayarak, 'O kim ya...' diye cevap verdi. Gecede güzellerle yakışıklılar arasında da yakınlaşmalar yaşanmadı değil. Emrah, Nil adlı bir güzelle; Alişan, Tuğba Özay'la; Kenan Doğulu, Hande Yener'le; Levent Yüksel de Ceyda Düvenci'yle hayli samimi şekilde objektiflere yakalandı
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Rumlara oy cezası geldi GÜVEN ÖZALP Strasbourg, SEFA KARAHASAN Lefkoşa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), "Kıbrıslı bir Türk'e oy kullanma hakkı tanımadığı" gerekçesiyle, Rum yönetimini ayrımcılık yapmak ve seçim hakkı tanımamaktan suçlu buldu. İbrahim Aziz adlı bir Kıbrıslı Türk, 27 Mayıs 2001'de düzenlenen parlamento seçimlerinde oy kullanabilmek için Rum Yönetimi'ne başvurdu. Ancak bu başvuru Rum Yönetimi tarafından reddedildi. Bu gelişme üzerine Aziz davayı AİHM'ye taşıdı. Mahkeme Aziz'in "Kıbrıslı Türk" olduğu için ayrımcılığa maruz kaldığı sonucuna vardı. AİHM, bu bağlamda Rum Yönetimi'nin Aziz'e 3500 euro mahkeme masrafı ödemesini kararlaştırdı.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. JARDEL'DEN MESAJ VAR Galatasaray'ın eski golcüsü, Sarı-Kırmızılı yönetime haber göndererek, geri dönmek istediğini bildirdi. Sporting Lizbon, Sambacı'yı 2.5 milyon Euro'ya satma kararı aldı ERHAN TELLİ Mutsuz günler geçirdi MARİO Jardel, Galatasaray'a geri dönmek için girişimlere başladı. Brezilyalı yıldızın, Sarı - Kırmızılı yöneticilere haber göndererek, Türkiye'ye seve seve dönebileceğini söylediği bildirildi. Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra eşiyle ilgili sorunlar yaşayan Jardel, aylarca futboldan uzak kalmış ve yaşadığı psikolojik bunalımı zorlukla aşmıştı. Son karar Terim'in JARDEL konusunun Fatih Terim'e iletileceği ve tecrübeli hocanın bu konuda bir karar vermesinin isteneceği öğrenildi. Sporting Lizbon ise mutsuz olan golcüyü, 2.5 milyon Euro'ya satışa çıkardı. Sarı - Kırmızılı formayı 2000 - 2001 sezonunda giyen Jardel ligde 23, Avrupa'da 11 gol atmıştı. Sambacı, Süper Kupa'da R.Madrid filelerini sarsarak Aslan'ı zafere taşımıştı. Stepne aday Gilson MEHMET ÇİFTÇİ Haber bekliyor YABANCI transferinde dört koldan arayışlarını sürdüren Galatasaray, Brezilya pazarına açıldı. Barcelonalı Overmars ve Feyenoordlu Van Hooijdonk ile temaslarını sürdüren Sarı - Kırmızılılar, yedek listesine de Sambacılar'ı aldı. Galatasaray'ın Brezilya'nın Fluminense takımında top koşturan Gilson ile anlaştığı öğrenildi. Golcü oyuncunun imza için davet beklediği bildirildi. Yıldızlar olmazsa CİM - Bom, iki yıldız Overmars ve Van Hooijdonk'un transferinde pürüz çıkması durumunda Gilson'u renklerine katacak. Fluminense'de geçen sezon fazla şans bulamayan oyuncuya Rusya Ligi'nden de teklif geldi. Ancak futbolcunun menajeri, Brezilya basınına yaptığı açıklamada Gilson'un Türkiye'ye gidip, Galatasaray forması giymek istediğini söyledi. Geleceğin yıldızı Konya yolunda! Pinto'ya kiralık formülü TRANSFER edildiği günlerde "Geleceğin büyük starı olacak" denilen Pinto, kiralık olarak Konyaspor'a veriliyor. Sarı - Kırmızılı forma altında beklenen performansı gösteremeyen Brezilyalı futbolcu için, iki kulübün prensip anlaşmasına vardığı öğrenildi. Öte yandan Yunanistan'da yayınlanan Sport Time Gazetesi, Panathinaikos'un Revivo'yu transfer edebilmek için harekete geçtiğini iddia etti. Haberde, Yunan takımının İsrailli hocası Schum'un yıldız futbolcunun alınmasında ısrarcı olduğu belirtildi. Ümit'in gözü W.Bremen'de BONSERVİSİ İtalya'nın Inter takımında olan Ümit Davala, Werder Bremen ile masaya oturuyor. Almanya'ya giden yıldız futbolcu, ilk hedefinin futbol kariyerini Avrupa'da sürdürmek olduğunu söyledi. Ümit, "Inter ile aramızda hiçbir sorun yok. Werder Bremen ile görüşeceğim. Galatasaray ile de anlaştım. Eğer istediğim şartlar oluşmazsa, Galatasaray'da oynarım" diye konuştu. Yine kamp yine kabus DÜNYA Kupası'nın ardından futbolcularının dinlememesine isyan eden Fatih Terim, aynı krizi şimdi de Konfederasyon Kupası maçları nedeniyle yaşıyor. A Milli Takım'da forma giyen oyuncularının iki yıldır dinlenememesi Terim'i kara kara düşündürüyor. Programın yoğun olması nedeniyle, milli oyuncuların Fransa'dan direkt olarak yeni sezon çalışmalarına katılması gündeme geldi. Kombineler belirlendi YÖNETİM Kurulu dün Olimpiyat Stadı'nda yaptığı toplantı sonunda yeni sezonun kombine bilet fiyatlarını belirledi. 17 iç saha maçı, Şampiyonlar Ligi ve Türkiye Kupası maçlarını da kapsayan kombine kart fiyatları şöyle:
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Raydaki inekler haklı çıktı! HAYDARPAŞA Garı’nda dev bir pankart. Bir karikatür. Karikatürde, mahkemede yargılanan inekler!.. Karikatürdeki savcı sanık sandalyesinde oturan inekleri göstererek şöyle konuşuyor: ‘Bu sanıklar rahat seyredemeyeceğiz diye, hızlı tren projesini engellemeye çalışıyorlar sayın hakim!’ Demek, AKP Hükümeti’nin yaptıklarını eleştiren, tersini savunanlar inek!.. Demek, bilimadamları inek!.. Demek, çok ciddi hayati tehlikelere işaret edenler inek!.. Bu alayın bedelini, Türkiye ne yazık ki, çok pahalıya ödüyor. Halkla alay etmek!.. Bilimle alay etmek!.. Hatta, kendi insanlarına hakaret etmek!.. İKİ İHALE Aslında, önceki akşam Sakarya’da raydan çıkan hızlı tren mi, yoksa pembe tablolar eşliğinde, raydan yavaş yavaş çıkan Türkiye mi?.. Hızlı tren, Ankara-İstanbul arasını 4-5 saate indirmek, yıllardır her iktidarın hayali. Elbette, olumlu bir amaç. Ama, altyapı şartıyla. Hızlı tren şartnamesi ilk kez 1991’de hazırlanıyor. Aradan geçen 13 yılda, değişik nedenlerle askıda kalıyor. AKP işbaşına gelince, ele alınan projelerden biri de hızlı tren. Önce, Ankara-Eskişehir arası ihaleye çıkarılıyor. İhaleyi İspanyollar kazanıyor. Şimdi, sırada Eskişehir-İstanbul arasının ihalesi var. Peki, bu ne ihalesi.. Hızlı tren için altyapı ihalesi!.. Ama, bu altyapı olmadan hızlı tren seferleri başlıyor!.. ‘HER ŞEY ALLAH’TAN’ İhaleye çıkıldığına göre, altyapının hızlı trene göre yenilenmesi gerektiğini herkes biliyor!.. O yenilenmede neler var?.. - Virajları genişletmek - Rayları kalınlaştırmak - Rayların oturduğu yatakları güçlendirmek - Rampaları düşürmek. Teknik olarak belki daha başka önemli düzenlemeler. Ama bunların hiçbiri yapılmadan hızlı tren seferleri başlıyor. ‘Yapmayın’ diyenler inek!.. Göz göre göre gelen facia ise, TCDD Genel Müdür Vekili Ali Kemal Ergüleç’e göre, ‘Her şey Allah’tan!..’ Kazaya bu teşhisi koyan genel müdürün kendisi Allah’lık!.. İÇERİDEN UYARI İşin çarpıcı bir başka boyutu daha var. Hızlı tren uygulamaya geçmeden önce, TCDD içinden buna karşı çıkanlar var: ‘Bu altyapı ile hızlı tren tehlikelidir!..’ Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve TCDD’nin yeni yönetimi, bu uyarıyı dikkate alacağı yerde, bunu siyasal direnme olarak kabul ediyor ve TCDD’de bu uzmanlar bir kenara itiliyor. TCDD’nin başına da Allah’lık bir genel müdür!.. Yataklı vagonlarda içki yasağı getirmeye kalkan Allah’lık bir adam!.. Öyle bir karikatürü, hiç sıkılmadan Haydarpaşa Garı’na astıran zihniyetin, böyle bir faciayı ‘Her şey Allah’tan’ diye nitelemesi, son derece normal. Hızlı trende altyapının tamamlanması için, zaten çıkılan ihale de bunu gösteriyor, daha en az 3-4 yıl gerekiyor. Ama, kim bekler 3-4 yılı, ‘Biz yapıyoruz, yaptık, yaparız’ böbürlenmeleri!.. Trajedinin son perdesi, iki gariban makinistle bir gariban tren şefinin gözaltına alınması!.. RJ uçaklarına dikkat! ANADOLU’da küçük havaalanlarına inebilen, uzun pistlere ihtiyaç göstermeyen uçaklar: RJ uçakları. Uzun süredir bunlar tehlike gösteriyor. Hatta, geçenlerde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım aynen şöyle diyor: ‘RJ’leri iade ediyoruz. Bunlarla uçmak tehlikeli.’ Yerinde bir önlem!.. Ne var ki bu sözün gerisi gelmiyor. THY’den öğrendiğim kadarıyla, RJ uçaklarından 4’ü iade ediliyor, ama 6’sı hálá uçuyor!.. Bu uyarıyı hatırlatmanın tam zamanı!..
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Bir yıldız kaydı! İlk kadın opera sanatçısı Semiha Berksoy, 94 yaşında öldü. Berksoy, geçen ay bir kalp ameliyatı geçirmişti İlk Türk kadın opera sanatçısı ve ressam Semiha Berksoy, öldü. Geçen ay kalp ameliyatı olduğu Memorial Hastanesi'nde tedavisi süren Berksoy dün saat 05.00 sıralarında vefat etti. 75. sanat yılında olan Berksoy, yarın AKM'de düzenlenecek tören ve Teşvikiye Camii'nde öğleyin kılınacak cenaze namazının ardından Çengelköy Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Ameliyatının ardından basın mensuplarıyla görüşen ve çok çok iyi olduğunu belirten Berksoy, bir de arya söylemişti. Berksoy'un kızı Zeliha Berksoy "Annem önümüzdeki aylarda yapılacak Viyana Bienali'ne gitmeyi planlıyordu. Tedavisinde her şey iyiye gidiyordu. Böbrekleri, akciğeri düzelmişti. Bu beklenmedik ölümü beni ve tüm yakınlarımızı üzdü. Annem Atatürk ödülü sahibi ve ilk Türk kadın opera sanatçısıydı. Yeri doldurulamayacak bir sanatçı ve insandı" dedi. Başarı dolu bir ömür 1910'da İstanbul'da doğdu. Darülbedayi tiyatro okuluna giden Berksoy, İstanbul Belediye Konservatuvarı'nda Nimet Vahit Şan sınıfında okurken ilk şan konserini verdi. 1932'de Darülbedayi'de çalışmaya başlayan Berksoy, çeşitli oyunlarda başrol oynadı. Muhsin Ertuğrul'un çektiği ve ilk sesli Türk filmi olarak bilinen "İstanbul Sokakları"nda Semiha rolünde oynayan Berksoy, Darülbedayi'de sahnelenen Türk operetlerinin primadonnası oldu. Atatürk'ün hayranlıkla seyrettiği Özsoy Operası'ndaki rolüyle dikkatleri üzerine çekti. İlk konserini Cemal Reşit Rey'in eşliğinde veren Berksoy, Ankara Devlet Operası'nın kurulmasında Carl Ebert'le birlikte görev aldıktan sonra, 1941 yılında profesyonel anlamda ilk opera gösterisi olan Tosca'da oynadı. 1963 yılında jübilesi yapılan Berksoy, 1972 yılında Devlet Operası'ndan "Yüksek Dramatik Soprano" olarak emekli oldu. 1969'da Berlin'de, 1972'de de Paris'te resim sergisi açan Berksoy, Türkiye'de ise ilk sergisini 1974'te Ankara Devlet Resim Heykel Galerisi'nde açtı. Berksoy tuvallerinde genellikle ölüm ve aşk temalarını işledi
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Karayalçın'dan Ankara formülü CHP ile SHP arasında Ankara'da seçim ittifakı yapılması için görüşmelere başlandı EZELHAN ÜSTÜNKAYA Ankara CHP ve SHP arasında, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için tek aday çıkarılması konusundaki temaslar yeniden başladı. Gayri resmi düzeyde yürütülen görüşmelerde, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın, "Ankara formülü" olarak adlandırılan önerisi konuşuluyor. Karayalçın'ın önerisi iki temele dayanıyor. Buna göre CHP, ya da SHP büyükşehir adayı için birbirlerinin lehine yarıştan çekilecek. İlçe belediyelerinde de ya ortak aday çıkarılacak ya da ilçe paylaşımına gidilecek. İki partide 10 gündür tartışılan formülün kabul edilmesi için, Ankara'daki sivil toplum örgütleri de harekete geçti. Kurum temsilcilerinden oluşan heyet, CHP ve SHP'ye uzlaşmaları için baskı yapıyor. Oylar bölünmesin Bir süre önce işbirliği açıklaması yapan SHP, DEHAP, ÖDP, EMEP, Özgür Parti ve SDP'nin ortak Ankara adayı olarak adı geçen Karayalçın, CHP ve SHP'nin başkente karşı sorumluluğu olduğuna dikkat çekerek, "Önemli olan seçimi kimin kazandığı değil, seçimi solun alması" dedi. Karayalçın, sol partilerin, oyların bölünmesi nedeniyle 1994 ve 1999 seçimlerini kaybettiğini anımsattı. 1994'te Korel Göymen SHP, Ali Dinçer CHP'nin, 1999'da da Karayalçın CHP, Doğan Taşdelen DSP'nin adayı olmuş, ancak Melih Gökçek Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanmıştı.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Yenisini bulmuş! Güzide Duran ile İlker İnanoğlu'nun ayrılıp ayrılmadığı tam bir yılan hikayesine döndü! Önce gizlice evlendikleri konuşuldu, sonra da ayrıldıkları. Geçen hafta Türkiye'ye gelen Güzide, İnanoğlu'yla hâlâ birlikte olduğunu söyleyip yine kafaları karıştırdı. Ama doğrusunu benden öğrenin: New York'ta yaşayan bir arkadaşım Güzide ile İlker'in bir ay önce ayrıldığını söyledi. Hatta Güzide yeni bir aşka yelken açmış bile. Güzide'nin yeni sevgilisi İtalyan asıllı bir Amerikalı. Yeni bir hayat kuran Güzide, Seben Koçibey'in Manhattan'daki dairesini de 2 bin dolara kiralamış. İşte durum sadece bundan ibaret
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Şampiyondan tanıtım FORMULA 1’DE geçen yılın şampiyonu Ferrari, 2003 sezonundaki yeni otomobilini dün Maranello kasabasında tanıttı. Yeni Ferrari’ye kısa bir süre önce ölen Fiat’ın ve Ferrari’nin Onursal Başkanı G.Agnelli’nin adı verildi. F2003 - GA adıyla sunulan yeni Ferrari’nin tanıtımına pilotlar Michael Schumacher ve Rubens Barrichello ile birlikte 600 seçkin misafir katıldı.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. SEÇİME DOĞRU Küskünler’e yeter artık! Anayasa Mahkemesi, "küskünler" olarak nitelendirilen ve 3 Kasım’da yapılacak seçimi iptal ettirmek isteyen milletvekillerinin, TBMM’nin tatile girme kararının iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle açtığı davayı, "konunun görev alanına girmediği" gerekçesiyle reddetti. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, söz konusu TBMM kararının, Anayasa Mahkemesi görev alanına giren bir karar olmadığı sonucuna varıldığını, kararın 8’e 3 oy çokluğuyla alındığını kaydetti. Çiller: Yüreğin varsa karşıma gel Samsun, Ordu ve Giresun’daki mitinglerde halka seslenen DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Samsun Cumhuriyet Meydanı’ndaki konuşmasında ağırlıklı olarak AKP ile CHP’ye yüklendi. Erdoğan’ın televizyon programlarında karşısına çıkmaktan kaçtığını söyleyen Çiller, "Tayyip Erdoğan yüreğin yetiyorsa karşıma gel. Başbakanın kim olacak? Aksu, Gönül, Gül kim olacaksa, sen korkuyorsan onları yolla" dedi. İspanyolca şarkı suç unsuru oldu! CHP, Trabzon milletvekillerinin tanıtımı için geçen Cumartesi günü saat 14.00’da, sanatçılar Ege ile Volkan Konak’ın katılımıyla Atatürk Alanı’nda bir konser düzenledi. Konserde, Konak’ın şarkısına İspanyolca bir nakarat söylemesi, hükümet komiserini harekete geçirdi. Hükümet komiseri, "Türkçe’den başka bir dilde seçim propagandası yapılamayacağı" gerekçesiyle sanatçıyı uyardı. Ardından da Konak hakkında, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Taşar: AKP Türk turizmini bitirir Turizm Bakanı Mustafa Taşar, olası bir AKP iktidarının turizmi olumlu etkilemeyeceğini belirterek, "Türkiye’nin geleceğini de karartacağına inandığım bu tür marjinal unsurların, turizme de faydası olacağını düşünmüyorum" dedi. AKP iktidarının gerçekleşeğini düşünmediğini de ifade eden Taşar sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani bir zihniyet düşünün ki kendisi belediye başkanıyken İstanbul’da kasırlarda turistlerin gittiği yerde içkiyi yasaklamış. Bu zihniyetle nereye varılabilecekse oraya varılabilecektir. " Işıkara: Keşke çocuklar oy verse ANAP İstanbul 3. Bölge milletvekili adayı Ahmet Mete Işıkara, Kültür 2000 Okulu’nda "Deprem Dede" sloganlarıyla karşılanınca, "Bu çocukların oy hakkı olsa AKP vız gelir" dedi. Işıkara, bir öğrencinin "Milletvekili seçilirseniz, ilk ne yaparsınız?" sorusuna, "Deprem Önleme Projesi’ni geliştireceğim. Kandilli tıkır tıkır işliyor. Eğer seçilirsem bunu Türkiye’de başaracağım" yanıtını verdi. Kutan: Liderlerin en temizi benim SP lideri Recai Kutan, "Hakkında yolsuzluk iddiası bulunmayan tek parti lideri benim" dedi. Kutan, Iğdır’daki mitingde, iktidara gelmeleri durumunda yolsuzlukları önleyebileceklerini söyledi. Kutan şöyle konuştu: "Bütün siyasi liderlerin hakkında yolsuzluk soruşturması ve davası açılmıştır. Bu nedenle bizi iktidara getirin, yolsuzlukların hepsine dur diyelim."
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. INSUA GÖZ KIRPTI Galatasaray’ın gündeminde yer alan Arjantinli yıldız, Sarı-Kırmızılı formayı giymek istediğini açıkladı, "Avrupa’daki vitrininiz beni cezbediyor" dedi MEHMET ÇİFTÇİ Wolfsburg’a ret GALATASARAY’IN uzun bir süredir renklerine katmak için uğraştığı Arjantinli yıldız İnsua, Sarı - Kırmızılı yöneticilere mesaj gönderdi. Galatasaray’da oynamak istediğini açıklayan İndependienteli futbolcu, "Teklif aldım. Ancak Wolfsburg da beni istiyor. Benim tercihim Galatasaray’dan yana. Kulübüme de söyledim. Galatasaray, Wolfsburg’dan çok üstün bir kulüp" dedi. Kritik hafta 8 Ocak’ta Alman yöneticilerin Arjantin’e gideceğini açıklayan İnsua, Galatasaray’ı beklediğini de açıkladı. Arjantinli yıldız, "Tek sorun kulübüm. İstediğim parayı bildirdim. Türkiye’yi ve Galatasaray’ı Avrupa’daki vitrini nedeniyle tercih ediyorum" dedi. Galatasaray’ın Independiente’ye 3 milyon 450 bin dolar, İnsua’ya ise yıllık 750 bin dolar önerdiği öğrenildi. Hasan’ı ikna turu GALATASARAY Teknik Direktörü Fatih Terim’in henüz sözleşmesi uzatılamayan Hasan Şaş’ı ikna etmek için devreye gireceği öğrenildi. Bir çok kez yıldız futbolcuya mesaj gönderen Terim’in bu kez Hasan Şaş’la başbaşa bir görüşme yapacağı ve imza atması yönünde telkinde bulunacağı belirtildi. Tecrübeli teknik adamın milli oyuncunun bedelsiz serbest kalmamasını da hedeflediği kaydedildi. İkilinin İspanya kampının bitimine kadar biraraya gelmesi bekleniyor. Transfer gerginliği HALİL ÖZER İsyan etti TRANSFERDE istediği oyuncuların bugüne kadar alınmaması Fatih Terim’i isyan ettirdi. Dün yapılan yönetim kurulu toplantısına katılan tecrübeli teknik adam ile yöneticiler arasında sert tartışmalar yaşandı. Terim, "Size listeyi verdim. Ancak hala somut bir adım atmadınız. Üç, dört gün içinde istediğim oyuncular mutlaka alınmalı" dedi. Yöneticiler ise yüksek fiyatların kendilerini zor durumda bıraktığını, bu nedenle transferleri gerçekleştiremediklerini dile getirdiler. Ödeme paketi LİGİN ikinci yarısında eski günlere dönmenin hesabını yapan yönetim motivasyonu artırmak için özel bir ödeme paketi hazırladı. Maç başına alacaklar ve transfer taksitlerinin bir bölümünü içeren ödeme paketinin toplamı 1 milyon dolar olarak belirlendi. İspanya kampı öncesinde alınan bu karar Sarı - Kırmızılılarda doping etkisi yarattı. Yönetimle transfer gerginliği yaşayan Terim’in kararı büyük bir sevinçle karşıladığı ifade edildi. Onur İran’da GALATASARAY altyapısında forma giyen 19 yaşındaki Onur Oba, İran’ın Saba takımı ile sözleşme imzaladı. Teknik Direktör Mircea Lucescu döneminde Galatasaray’da A takımla birlikte antrenmanlara da çıkan Onur’un, 5 bin dolar nakit para ve haftalık 250 dolara anlaştığı açıklandı. Genç futbolcuya ayrıca kulüp tarafından ev ve arabanın da tahsil edildiği bildirildi. Bu arada ikinci yarıya İspanya, Mısır ve Antalya’da hazırlanacak olan Cim-Bom, bugün Metin Oktay Tesisleri’nde toplanacak. Van Hooijdonk iddiası FORVET arayışlarını sürdüren Galatasaray’ın Feyenoord’un ünlü golcüsü Van Hooijdonk ile temasa geçtiği ve kulübüyle pazarlıkta olduğu iddia edildi. Daha önce bonservisi pahalı olduğu için Fenerbahçe’nin vazgeçtiği Van Hooijdonk’u teknik direktör Fatih Terim’in istediği belirtildi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Aylin Sarıgül sağolsun Aylin Sarıgül'ün saçları en yeni kuaför gündemi. Kadınlar hemfikir. Bayan Sarıgül cillop gibi ortaya çıkmış maşallah. Nefis de nefis. Üstüne Kedi Kadın filminin fragmanındaki Halle Berry'nin saçları da cabası. Ayy bir değişiklik gerek. Evi değiştirdim, işi değiştirdim, sevgili nanay bana ne yarar?. Tabii saç!! Kızlar sık sık konuşuruz saç kestirme, boyatma eylemlerini. Radikal değişimlere cesaret yoktur. Misal Hülya Avşar uzun saçlarını kısacık yapınca toplu şok geçirmiştik. Çok şükür atlattık. Değişiklik çekici ve ürkütücü bir durum galiba. Kararı verdim saçları kısacık kestireceğim. Kuaförüm Mahmut Ebil'e telefon "Mahmut Ebil, Mahmut Ebil beni 'Kezbanlık'tan kurtarınız. Mahmut Ebil danışmaya lütfen." Yolda iç çekilmesi, baş dönmesi, mide bulanması. Kasıyorum yani. Ya kötü olursa? Ya besleme kıvamına gelirsem? Bu yürek buna dayanır mı? Kararı verdiniz mi en yakın arkadaş ve annenin telefonları açılmamalı. Neme lazım. Karar bir, caymak iki. Fonda "I will always love you" (Seni daima seveceğim) şarkısı (ironiye gel), tepemde Mahmut. İşte son halim. Kuaför sonrası iş. Günaydın ikiye bölündü. Çok beğenenler, "Beğendim" deyip anında yanımdan tüyenler yani nefret edenler. Değişime çok kapalıymışız meğer. Hani moderniz ya, yalan. Üç buçuk atıyoruz rutin bozulacak diye. Aslında saçım dün turanjdı. Müdürüm Memed Güler "Arkadaşlar servise Rusya'dan eleman aldık" esprilerine abanınca. Uygun adım kahverengi. Yahu niye erkekler saçını kestirince birbirlerine "Ahmoşş saçım nasıl olmuş?" demez ya da millet "Aaa inanmıyorum bu ne saç" diye cıyaklamaz. Haa onlar da askere gidiyor değil mi?
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Garfield'ın sinema filmi Türkiye'de de gösterimde. Filmde 'yaramaz kedi'yi seslendiren Okan Bayülgen gala için önceki gece Etiler Movieplex sinemasındaydı. Kübalı manken sevgilisi Litz Estevez'le gelen şovmen, "İlişkimiz gayet iyi gidiyor ancak yabancı uyruklu birisiyle evlenmeyi düşünmüyorum" dedi. Estevez ise bu sözler karşısında yorum yapmadı.
magazin
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Bu kadar kolay mı? Türkiye Kupası'nın sahibi Ülkerspor'un karşısına "kurbanlık koyun" gibi çıkan Fenerbahçe, coachsuzluğundan çok, inançsızlığı yüzünden farklı kaybetti dün... "Kurbanlık coach" Murat Özgül'ün, "zamanlama" adına kimsenin anlam veremediği "gecikmeli" istifasına rağmen Türk Telekom'u devre dışı bırakan Sarı - Lacivertliler, "nasıl olsa yenemem" dediği Ülker'e direnç bile göstermedi. Ülker, ilk çeyrekte tam maçı koparacakken devreye Rentzias girdi (!) ve hezimeti bir çeyrek geciktirdi. Yunanlı oyuncu, "istikrarlı" hücum ve savunma hatalarıyla Ülker'i frenledi. Ama Turuncu - Yeşilliler'in geniş kadrosunda İbrahim, Naumoski, Rentzias ve Serkan gibi öylesine "iş bitirici" kısalar var ki bu gibi hatalar kısa sürede telafi edildi. Aslında Fenerbahçe'de de Dickel, oyun kuran değil, "oyun bozan" hüviyetiyle maçı "hediye etmek" için özellikle ilk çeyrekte elinden geleni yaptı. İyi niyetinden şüphe yok, ancak Yeni Zelandalı guardın Fenerbahçe'ye ne organizasyon, ne de skor adına bir artı katabildiğini söylemek mümkün değil. Aslında "savunma fakiri" Panamalı Harvey dışında Fenerbahçe'nin kadrosu hiç de kötü değil. Ancak iç çekişmeler yüzünden takım olma özelliğini çoktan yitirdikleri de açıkça görülüyor. Bu Fenerbahçe'yi, coachluk için adı geçen eski milli takım antrenörü Aydın Örs kolaylıkla ayağa kaldırıp adam edebilir. Yeter ki ona, hedefleri gerçekleştirebilecek, kaliteli transfer yapabilecek uygun ortam sağlansın. Ülkerspor için böyle bir maçta söylenecek fazla söz yok. Ergin Ataman'ın kıvrak oyun zekası ve artık yavaş yavaş oturan sistemiyle iyi yolda ilerliyorlar. Turuncu - Yeşilliler dün de kendini fazla sıkmadan, ilk çeyreğin son beş, üçüncü periyodun da ilk beş dakikasındaki "rüzgarla" farka ulaştılar. Gerisi ise bir antrenman maçından öte değildi.
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Maliye, sigara indiriminde vergi kaybı önlemini aldı Sigaradan alınan maktu özel tüketim vergisi tutarları, sigaranın tütün tipine göre yeniden belirlendi. Şark tipi tütün oranı azaldıkça ÖTV tutarı artan yeni düzenlemeyle sigaranın oransal ÖTV’si ise yüzde 53.43’ten yüzde 28’e indirildi. SİGARA fiyatlarında yapılan indirimin önüne geçmek amacıyla, sigara, puro ve benzeri tütün ürünlerinden alınan özel tüketim vergisinde yeni düzenlemeye geçildi. Daha önce sigara fiyatına göre alınan maktu özel tüketim vergisi tutarları, sigaranın tütün tipine göre yeniden belirlendi. Şark tipi tütün oranı azaldıkça maktu ÖTV tutarı artan yeni düzenlemeyle oransal vergi de yüzde 53.3’ten yüzde 28’e geriledi. Bakanlar Kurulu’nun sigaradan alınan özel tüketim vergisi ileilgili olarak yaptığı düzenleme Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni düzenlemenin sigara fiyatlarına önümüzdeki günlerde zam olarak yansıyabileceği belirtiliyor. Yapılan düzenlemeyle, öncelikle sigara ve puro gibi tütün ürünlerinden alınan oransal ÖTV tuarları düşürüldü. Puro ve sigarilloların oransal ÖTV’si yüzde 53’ten yüzde 50’ye, sigarada yüzde 28’e, içilen tütün ve enfiye ile çiğneme tütünlerinde de yüzde 50’ye indirildi. Puroya gram başına 180 bin lira maktu ÖTV tutarı getirildi. Tütün içeren sigaralarda, içerdiği şark tipi tün oranı yüzde 24’e kadar olanlarda adet başına 50 bin lira, yüzde 25-49 arasında olanlarda 30 bin lira, yüzde 50 ile yüzde 74 arasında olanlarda 22 bin 500 lira ve yüzde 75 ile yüzde 100 oranları arasında olanlarda da 17 bin 500 lira olarak belirlendi. Buna göre 20 adet sigara bulunan sigara parati başına maktu ÖTV tutarı tütün tipine göre 1 milyon lira ile 350 bin lira arasında değişiyor. Tütün yerine geçen maddelerden yapılmış sigaralardan adet başına, purolardan ise gram başına 17 bin 500 lira maktu ÖTV alınacak. İçilen tütünün gram başına maktu ÖTV tutarı 5 bin lira, enfiye ve çiğneme tütünlerininki ise 10 bin lira olarak belirlendi. Belirlenen oransal ve maktu özel tüketim vergisi tutarları birlikte alınacak. Sigaranın maktu ÖTV’si daha önce sigaranın paket satış fiyatına göre alınıyordu. Paket fuiyatı 1 milyon 600 bin liraya kadar olanlardan sigara başına bin 250 lira, 1 milyon 600 bin lira ile 3 milyon 50 bin lira arasında olanlardan sigara başına 2 bin 500 lira ve 3 milyonr 50 bin liradan payalı sigaralarda da 4 bin lira alınıyordu. Dolayısıyla 20 adet sigara içeren pakete göre maktu vergi tutarı 25 bin lira ile 80 bin lira arasında değişiyordu.
ekonomi
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD tarafının Türk askerlerinin Süleymaniye'de gözaltına alınması konusunda ortaya koyduğu delillerin ikna edici olmadığını söyledi. Başbakanlık'taki Ekonomik Sosyal Konsey toplantısının ardından soruları yanıtlayan Gül, baskını incelemeye alan Türk - ABD ortak komisyonunun dünkü görüşmelerinin anlayış havası içinde geçtiğini söyledi. Gül, "Herkes ellerindeki delilleri ortaya koydu. Bugün (dün) öğleden sonra ABD tarafı, olaya katılanlarla görüşmek için Irak'a gidecek. Türk tarafı da bütün delilleri ortaya koymuştur" dedi. Gül iddiaların ne olduğuna ilişkin soruyu ise "İddiaları biliyorsunuz. Hepsinin cevapları da verilmiştir. Kimin, nasıl sebep olduğu kısa sürede ortaya çıkacaktır" diye yanıtladı.
siyaset
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. ''Nanoteknoloji'' gelince kemoterapi ve radyoterapi bitecek Yakın gelecekte ''nanoteknoloji'' sayesinde kemoterapi ve radyoterapinin ortadan kalkacağı, bunun yerine, lokal bazda vücuda zarar vermeden tedavi yoluna gidileceği bildirildi. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü (GYTE) İleri Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Ata, Eskihisar Rotary Kulübü'ndeki toplantıda yaptığı konuşmada, ''atomik-moleküler boyutta, maddenin mühendisliğinin yapılarak yepyeni özelliklerinin açığa çıkarılması'' olarak bilinen ''nanoteknoloji'' dalında önemli gelişmeler sağlandığını söyledi. ''Nanoteknoloji''nin, 21. yüzyıl için önemli olduğunu belirten Ali Ata, ABD'de 2000 yılında 500 milyon dolarlık bütçeyle Ulusal Nanoteknoloji Merkezi kurulduğunu, GYTE'nin ise bu teknoloji için 1 milyon dolarlık yatırım yaptığını bildirdi. ''Nanoteknoloji''nin öncelikli çalışma alanlarının ''enformasyon, enerji, biyoloji ve yeni malzemeler'' olduğunu ifade eden Ata, şunları söyledi: ''GYTE, nanoteknoloji dalında, en büyük ulusal merkezlerden biri olacak. Hedefimiz, hidrojen enerjisini gündeme taşımaktır. Hidrojenle elektrik üretmek ve hafif, çok dayanıklı malzemeler üretmek. Alüminyum konusunda araştırma merkezi kuruldu. Askeri malzemelerde ve otomobillerde kullanım konusunda önemli gelişmeler sağlandı. Ayrıca bu teknolojiyle üretilen hafif malzemeler sayesinde, uzay teknolojisinde ve havacılık sektöründe önemli gelişmeler yaşanacak.'' Doç. Dr. Ata, ''nanoteknoloji''nin sağlık alanında da önemli gelişmelere yol açacağını belirterek, bu gelişmelerin, özellikle kanser tedavisinde yeni açılımlar yaratacağını anlattı. Ata, şöyle devam etti: ''Sağlık alanında ve özellikle kanser tedavisinde büyük gelişmeler kaydedildi. Yakın bir zamanda, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ve radyoterapi ortadan kaldırılacak. Lokal bazda, vücuda zarar vermeden tedavi yoluna gidilecek. Nano sistemlerin fabrikasyonu, karakterizasyonu ve manüplasyonlarıyla, daha önce varlığı bilinmeyen çeşitli fonksiyonlar ortaya çıkartılacak. Bunların verimli bir şekilde insanlığın kullanımına sunulması sonucu, hayat standartlarında önemli ilerlemeler olacak.'' Ali Ata, ''nanoteknoloji''nin, sağladığı avantajların yanı sıra bazı olumsuzluklara yol açabileceğini de bildirdi. Bunların, insan yaşamını doğrudan etkileyecek türden olabileceğine işaret eden Ata, ''Nanoteknoloji, tarım ve sanayi üretiminde işsizlik yaratabilecek, petrol, altın, elmas ve para değersiz, kitle imha silahları ise herkese erişebilir hale gelebilecek'' diye konuştu.
sağlık
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. FİLEYE SİGORTA : 0-3 Vakıfbank Güneş Sigorta, Bayanlar Voleybol Ligi’nin derbi mücadelesinde Eczacıbaşı’nı kolay geçti, rakibini set vermeden devirip rövanşı aldı BAYANLAR Voleybol Ligi’nin derbi maçında Vakıfbank Güneş Sigorta, Eczacıbaşı’na şans tanımadı, güçlü rakibini set vermeden devirmeyi başarıp rövanşı aldı. Baştan sona üstün bir oyun ortaya koyan Sarı - Kırmızılı bayanlar maçın ilk setini 25 - 23 önde kapadı. İkinci seti 25 - 17 kazanan Vakıfbank Güneş Sigorta, Eczacıbaşı’nın son setteki tüm çabalarını boşa çıkardı ve 3 - 0’lık galibiyete ulaştı. Maçın karnesi RAGIP TEKİN HAKEMLER: Kadir İlbeyli, Çetin Acar ECZACIBAŞI: Bahar (5), Natalia (6), Kounova (5), Zetova (7), Özlem (6), Gökçen (5), İzolda (5), Aylin (4), Deniz (4) VAKIFBANK GÜNEŞ SİGORTA: Chabovta (8), Burçin (7), Neslihan (9), Olga (7), Aysun (8), Elif (7), Necla (7) SETLER: 23-25, 17-25, 27-29 Kritik randevu BAYANLAR Voleybol 1. Ligi’nde düşmeme mücadelesi veren Beşiktaş ile Galatasaray kritik derbide bugün karşı karşıya gelecek. Saat 16.00’da Burhan Felek Spor Salonu’nda oynanacak olan karşılaşmada kazanan taraf ligde kalma yolunda önemli bir adım atacak. 14 takımlı puan cetvelinde 10. sırada yer alan Beşiktaş’ın 28, 12. Galatasaray’ın ise 26 puanı bulunuyor. Filede bugün İstanbul Burhan Felek 12.00: Işıkspor - Ş.Urfa 14.00: 75. Yıl - İller Bankası Selim Sırrı Tarcan 13.00: SSK - Yeşilyurt 15.00: Numune-T.Telekom 15.00: Kocaeli - Karşıyaka
spor
Aşağıda vereceğim haber yazısının şu 5 kategoriden hangisine en yakın olduğunu belirle: sağlık, spor, ekonomi, siyaset, magazin. SSK Kayseri Hastanesi' nde İnternetten Randevu Kayseri'de SSK Hastanesi Çözüm İnternetten Randevu Program'ıyla çağın gerektirdiği yeniliklere bir yenisini daha ekledi. (Habersaglık-Istanbul) Çözüm Bilgisayar tarafından hazırlanmış olan İnternetten Randevu Programı’nda; mernis no, sicil numarası, istenilen gün ve saate göre randevu alabilme, hastanenin çalışma şekline göre Cumartesi günü randevulu çalışabilme, polikliniklerin doktor isimleriyle birlikte seçilmesi, günlük randevu kapasitesi ve randevu sayılarını görebilme, randevu işlemlerinin yazıcı çıktısı olarak alınması, istatistiklerinin hesaplanması, randevu işleminin iptal edilmesi, tatil gününe rastlayan randevuların ilk mesai gününe alınması, randevu bilgilerinin hastanın e-mail adresine veya cep telefonuna kısa mesaj olarak gönderilmesi, gönüllü çalışma sistemine uygunluk gibi temel unsurların yanında çok sayıda özelleştirilebilinecek seçenekler bulunuyor. SSK Ereğli Hastanesi ve Türk Telekom AŞ. Genel Müdürlüğü'nden sonra SSK Kayseri Hastanesi'nde de hizmete giren Çözüm İnternetten Randevu Programı tüm Çözüm programlarıyla entegre çalışıyor.
sağlık